Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

62

Ayet No: 

3767

Sayfa No: 

444

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَقَدْ أَضَلَّ مِنكُمْ جِبِلًّا كَثِيرًا ۖ أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ

Çeviriyazı: 

veleḳad eḍalle minküm cibillen keŝîrâ. efelem tekûnû ta`ḳilûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz?

Diyanet İşleri: 

And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve andolsun ki sizden birçok halk yığınını doğru yoldan saptırdı o, aklınız mı yoktu da akıl edemediniz?

Şaban Piriş: 

O, sizden çoğu toplumları saptırmıştı. Hiç mi akıl erdirmiyordunuz?

Edip Yüksel: 

Buna rağmen o, sizden bir çok nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmaz mıydınız?

Ali Bulaç: 

Andolsun o, sizden birçok insan-neslini saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz?

Suat Yıldırım: 

Şeytan, içinizden nice nesilleri saptırdı. Bunu düşünmeli değil miydiniz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Andolsun ki, sizden birçok cemiyetleri sapıklığa düşürdü. Siz âkilâne düşünür olmadınız mı?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?

Bekir Sadak: 

Uzun omurlu yaptigimizin hilkatini tersine cevirmisizdir. Akletmezler mi?

İbni Kesir: 

Andolsun ki

Adem Uğur: 

Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?

İskender Ali Mihr: 

Ve andolsun ki sizden birçoklarını dalâlette bıraktı. Hâlâ akıl etmez misiniz?

Celal Yıldırım: 

And olsun kî şeytan sizden nice nice nesilleri saptırmıştır. Akledecek durumda değil miydiniz ?

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun o, sizden birçok insan kuşağını saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz?

Fransızca: 

Et il a très certainement égaré un grand nombre d'entre vous. Ne raisonniez-vous donc pas ?

İspanyolca: 

Ha extraviado a muchísimos de vosotros. ¿Es que no comprendíais?

İtalyanca: 

Egli ha sviato molti di voi. Non comprendete dunque?

Almanca: 

Und gewiß, bereits verleitete er von euch eine Riesenmenge. Habt ihr euch damals nicht besinnen können?!

Çince: 

他确使许多人迷误,难道你们不明白吗?

Hollandaca: 

Maar thans heeft hij een groot aantal uwer verleid; begrijpt gij het niet?

Rusça: 

Он уже ввел в заблуждение многих из вас. Неужели вы не разумеете?

Somalice: 

Dhab ahaan wuxuu udhumiyay (Shaydaan) xaggiina dad badan, miyaydaan wax kasaynin.

Swahilice: 

Na bila ya shaka yeye amekwisha lipoteza kundi kubwa miongoni mwenu. Je, hamkuwa mkifikiri?

Uygurca: 

شۈبھىسىزكى، شەيتان سىلەردىن نۇرغۇن كىشىلەرنى ئازدۇردى، (بۇنى) چۈشەنمەمسىلەر؟

Japonca: 

確かにかれ(悪魔)はあなたがたの大部分を迷わせた。どうしてあなたがたは悟らなかったのか。

Arapça (Ürdün): 

«ولقد أضل منكم جبلا» خلقا جمع جبيل كقديم، وفي قراءة بضم الباء «كثيرا أفلم تكونوا تعقلون» عداوته وإضلاله أو ما حل بهم من العذاب فتؤمنون، ويقال لهم في الآخرة.

Hintçe: 

और (बावजूद इसके) उसने तुममें से बहुतेरों को गुमराह कर छोड़ा तो क्या तुम (इतना भी) नहीं समझते थे

Tayca: 

และโดยแน่นอน มันได้ทำให้หมู่ชนจำนวนมากของพวกเจ้าหลงทาง ทำไมพวกเจ้าจึงไม่ใช้สติปัญญาใคร่ครวญเล่า?

İbranice: 

הוא כבר הדיח המונים מקרבכם, אז מדוע לא הבנתם את זה

Hırvatça: 

On je mnoge od vas u zabludu odveo, kako niste razumjeli?!

Rumence: 

Diavolul a rătăcit pe mulţi dintre voi. Oare nu aţi priceput?

Transliteration: 

Walaqad adalla minkum jibillan katheeran afalam takoonoo taAAqiloona

Türkçe: 

Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?

Sahih International: 

And he had already led astray from among you much of creation, so did you not use reason?

İngilizce: 

But he did lead astray a great multitude of you. Did ye not, then, understand?

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, (Şeytan) içərinizdən çoxlarını yoldan çıxartdı. Məgər ağlınız kəsmirdi?

Süleyman Ateş: 

O, sizden birçok kuşağı saptırmıştı. Düşünmüyor muydunuz?

Diyanet Vakfı: 

Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hala akıl erdiremiyor musunuz?

Erhan Aktaş: 

Ant olsun ki sizden birçoklarını saptırdı. Sizde bunu anlayacak akıl yok muydu?

Kral Fahd: 

Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?

Hasan Basri Çantay: 

Andolsun ki (şeytan) sizden birçok halkı sapdırmadı. O vakit neye akıl etmiyordunuz?

Muhammed Esed: 

(Şeytana gelince,) o bir çoğunuzu saptırmıştır; neden aklınızı kullanmıyorsunuz?"

Gültekin Onan: 

Andolsun o, sizden birçok insan neslini saptırmıştı. Yine de akletmez misiniz?

Ali Fikri Yavuz: 

Böyle iken içinizden bir çok kimseleri şeytan yoldan çıkardı. O vakit neye düşünür akıl eder olmadınız?

Portekizce: 

Não obstante, ele desviou muita gente, dentre vós. Por que não raciocinastes?

İsveççe: 

Han har lett många av er på avvägar - använde ni inte ert förstånd

Farsça: 

و همانا شیطان گروه بسیاری از شما را گمراه کرد، آیا تعقّل نمی کردید [که پیروانش به چه سرنوشت شومی دچار شدند؟]

Kürtçe: 

سوێند بەخوا بێگومان (شەیتان) خەڵکێکی زۆری لە ئێوە گومڕاکرد دەی ئایا بۆ ژیر نەبوون

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, у сизлардан кўпчилик авлодни адаштирди. Ақл юритувчи бўлмаган эдингизми?! (Шайтон сизлардан кўп авлодларни тўғри йўлдан адаштирди, сиз ақл юритмадингизми? У юр деса, орқасидан кетавердингизми?!)

Malayca: 

"Dan sesungguhnya Syaitan itu telah menyesatkan golongan yang ramai di antara kamu; (setelah kamu mengetahui akibat mereka) maka tidakkah sepatutnya kamu berfikir dan insaf?

Arnavutça: 

Ai (djalli), me të vërtetë, ka humbur shumë grupe njerëzish prej jush, e vallë, a nuk keni menduar!

Bulgarca: 

Заблуди той много народи сред вас. Не сте ли проумели?

Sırpça: 

Он је многе од вас одвео у заблуду, како нисте памети имали?!

Çekçe: 

A dal satan již zbloudit množství početnému z vás. Což rozum žádný jste neměli?

Urduca: 

مگر اس کے باوجود اس نے تم میں سے ایک گروہ کثیر کو گمراہ کر دیا کیا تم عقل نہیں رکھتے تھے؟

Tacikçe: 

Бисёре аз шуморо гумроҳ кард. Магар ба ақл дарнамеёфтед?

Tatarca: 

Тәхкыйк ул шайтан Сезләрдән бик күпләрне адаштырды, аздырды шуны уйлап карамыйсызмы?

Endonezyaca: 

Sesungguhnya syaitan itu telah menyesatkan sebahagian besar diantaramu, Maka apakah kamu tidak memikirkan?.

Amharca: 

ከእናንተም ብዙን ፍጡር በእርግጥ አሳስቷል፡፡ የምታውቁም አልነበራችሁምን?

Tamilce: 

இன்னும், அவன் உங்களில் அதிகமான மக்களை திட்டவட்டமாக வழிகெடுத்துள்ளான். நீங்கள் சிந்தித்து புரிபவர்களாக இருக்கவில்லையா?

Korece: 

그러나 사탄은 너희 가운데많은 무리를 방황토록 했나니 너희는 이해하지 못했느뇨

Vietnamca: 

“(Chẳng phải TA đã bảo các ngươi) rằng quả thật, nó (Shaytan) đã dẫn đa số các ngươi đi lạc. Vậy mà các ngươi không chịu hiểu!”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: