Arapça:
وَلَقَدْ أَضَلَّ مِنكُمْ جِبِلًّا كَثِيرًا ۖ أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ
Çeviriyazı:
veleḳad eḍalle minküm cibillen keŝîrâ. efelem tekûnû ta`ḳilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz?
Diyanet İşleri:
And olsun ki, o sizden nice nesilleri saptırmıştı, akletmez miydiniz?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve andolsun ki sizden birçok halk yığınını doğru yoldan saptırdı o, aklınız mı yoktu da akıl edemediniz?
Şaban Piriş:
O, sizden çoğu toplumları saptırmıştı. Hiç mi akıl erdirmiyordunuz?
Edip Yüksel:
Buna rağmen o, sizden bir çok nesilleri saptırdı. Hiç aklınızı kullanmaz mıydınız?
Ali Bulaç:
Andolsun o, sizden birçok insan-neslini saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz?
Suat Yıldırım:
Şeytan, içinizden nice nesilleri saptırdı. Bunu düşünmeli değil miydiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, sizden birçok cemiyetleri sapıklığa düşürdü. Siz âkilâne düşünür olmadınız mı?
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?
Bekir Sadak:
Uzun omurlu yaptigimizin hilkatini tersine cevirmisizdir. Akletmezler mi?
İbni Kesir:
Andolsun ki
Adem Uğur:
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?
İskender Ali Mihr:
Ve andolsun ki sizden birçoklarını dalâlette bıraktı. Hâlâ akıl etmez misiniz?
Celal Yıldırım:
And olsun kî şeytan sizden nice nice nesilleri saptırmıştır. Akledecek durumda değil miydiniz ?
Tefhim ul Kuran:
Andolsun o, sizden birçok insan kuşağını saptırmıştı. Yine de aklınızı kullanmıyor muydunuz?
Fransızca:
Et il a très certainement égaré un grand nombre d'entre vous. Ne raisonniez-vous donc pas ?
İspanyolca:
Ha extraviado a muchísimos de vosotros. ¿Es que no comprendíais?
İtalyanca:
Egli ha sviato molti di voi. Non comprendete dunque?
Almanca:
Und gewiß, bereits verleitete er von euch eine Riesenmenge. Habt ihr euch damals nicht besinnen können?!
Çince:
他确使许多人迷误,难道你们不明白吗?
Hollandaca:
Maar thans heeft hij een groot aantal uwer verleid; begrijpt gij het niet?
Rusça:
Он уже ввел в заблуждение многих из вас. Неужели вы не разумеете?
Somalice:
Dhab ahaan wuxuu udhumiyay (Shaydaan) xaggiina dad badan, miyaydaan wax kasaynin.
Swahilice:
Na bila ya shaka yeye amekwisha lipoteza kundi kubwa miongoni mwenu. Je, hamkuwa mkifikiri?
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، شەيتان سىلەردىن نۇرغۇن كىشىلەرنى ئازدۇردى، (بۇنى) چۈشەنمەمسىلەر؟
Japonca:
確かにかれ(悪魔)はあなたがたの大部分を迷わせた。どうしてあなたがたは悟らなかったのか。
Arapça (Ürdün):
«ولقد أضل منكم جبلا» خلقا جمع جبيل كقديم، وفي قراءة بضم الباء «كثيرا أفلم تكونوا تعقلون» عداوته وإضلاله أو ما حل بهم من العذاب فتؤمنون، ويقال لهم في الآخرة.
Hintçe:
और (बावजूद इसके) उसने तुममें से बहुतेरों को गुमराह कर छोड़ा तो क्या तुम (इतना भी) नहीं समझते थे
Tayca:
และโดยแน่นอน มันได้ทำให้หมู่ชนจำนวนมากของพวกเจ้าหลงทาง ทำไมพวกเจ้าจึงไม่ใช้สติปัญญาใคร่ครวญเล่า?
İbranice:
הוא כבר הדיח המונים מקרבכם, אז מדוע לא הבנתם את זה
Hırvatça:
On je mnoge od vas u zabludu odveo, kako niste razumjeli?!
Rumence:
Diavolul a rătăcit pe mulţi dintre voi. Oare nu aţi priceput?
Transliteration:
Walaqad adalla minkum jibillan katheeran afalam takoonoo taAAqiloona
Türkçe:
Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?
Sahih International:
And he had already led astray from among you much of creation, so did you not use reason?
İngilizce:
But he did lead astray a great multitude of you. Did ye not, then, understand?
Azerbaycanca:
Həqiqətən, (Şeytan) içərinizdən çoxlarını yoldan çıxartdı. Məgər ağlınız kəsmirdi?
Süleyman Ateş:
O, sizden birçok kuşağı saptırmıştı. Düşünmüyor muydunuz?
Diyanet Vakfı:
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hala akıl erdiremiyor musunuz?
Erhan Aktaş:
Ant olsun ki sizden birçoklarını saptırdı. Sizde bunu anlayacak akıl yok muydu?
Kral Fahd:
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hâla akıl erdiremiyor musunuz?
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki (şeytan) sizden birçok halkı sapdırmadı. O vakit neye akıl etmiyordunuz?
Muhammed Esed:
(Şeytana gelince,) o bir çoğunuzu saptırmıştır; neden aklınızı kullanmıyorsunuz?"
Gültekin Onan:
Andolsun o, sizden birçok insan neslini saptırmıştı. Yine de akletmez misiniz?
Ali Fikri Yavuz:
Böyle iken içinizden bir çok kimseleri şeytan yoldan çıkardı. O vakit neye düşünür akıl eder olmadınız?
Portekizce:
Não obstante, ele desviou muita gente, dentre vós. Por que não raciocinastes?
İsveççe:
Han har lett många av er på avvägar - använde ni inte ert förstånd
Farsça:
و همانا شیطان گروه بسیاری از شما را گمراه کرد، آیا تعقّل نمی کردید [که پیروانش به چه سرنوشت شومی دچار شدند؟]
Kürtçe:
سوێند بەخوا بێگومان (شەیتان) خەڵکێکی زۆری لە ئێوە گومڕاکرد دەی ئایا بۆ ژیر نەبوون
Özbekçe:
Батаҳқиқ, у сизлардан кўпчилик авлодни адаштирди. Ақл юритувчи бўлмаган эдингизми?! (Шайтон сизлардан кўп авлодларни тўғри йўлдан адаштирди, сиз ақл юритмадингизми? У юр деса, орқасидан кетавердингизми?!)
Malayca:
"Dan sesungguhnya Syaitan itu telah menyesatkan golongan yang ramai di antara kamu; (setelah kamu mengetahui akibat mereka) maka tidakkah sepatutnya kamu berfikir dan insaf?
Arnavutça:
Ai (djalli), me të vërtetë, ka humbur shumë grupe njerëzish prej jush, e vallë, a nuk keni menduar!
Bulgarca:
Заблуди той много народи сред вас. Не сте ли проумели?
Sırpça:
Он је многе од вас одвео у заблуду, како нисте памети имали?!
Çekçe:
A dal satan již zbloudit množství početnému z vás. Což rozum žádný jste neměli?
Urduca:
مگر اس کے باوجود اس نے تم میں سے ایک گروہ کثیر کو گمراہ کر دیا کیا تم عقل نہیں رکھتے تھے؟
Tacikçe:
Бисёре аз шуморо гумроҳ кард. Магар ба ақл дарнамеёфтед?
Tatarca:
Тәхкыйк ул шайтан Сезләрдән бик күпләрне адаштырды, аздырды шуны уйлап карамыйсызмы?
Endonezyaca:
Sesungguhnya syaitan itu telah menyesatkan sebahagian besar diantaramu, Maka apakah kamu tidak memikirkan?.
Amharca:
ከእናንተም ብዙን ፍጡር በእርግጥ አሳስቷል፡፡ የምታውቁም አልነበራችሁምን?
Tamilce:
இன்னும், அவன் உங்களில் அதிகமான மக்களை திட்டவட்டமாக வழிகெடுத்துள்ளான். நீங்கள் சிந்தித்து புரிபவர்களாக இருக்கவில்லையா?
Korece:
그러나 사탄은 너희 가운데많은 무리를 방황토록 했나니 너희는 이해하지 못했느뇨
Vietnamca:
“(Chẳng phải TA đã bảo các ngươi) rằng quả thật, nó (Shaytan) đã dẫn đa số các ngươi đi lạc. Vậy mà các ngươi không chịu hiểu!”
Ayet Linkleri: