
veleḳad eḍalle minküm cibillen keŝîrâ. efelem tekûnû ta`ḳilûn.
Arapça:
وَلَقَدْ أَضَلَّ مِنكُمْ جِبِلًّا كَثِيرًا ۖ أَفَلَمْ تَكُونُوا تَعْقِلُونَ
Türkçe:
Yemin olsun, şeytan, içinizden birçok nesli saptırmıştı. Aklınızı hiç işletmiyor muydunuz?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Böyle iken o sizden birçok nesilleri yoldan çıkardı. Ya o zaman düşünmüyor muydunuz?
Diyanet Vakfı:
Şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. Hala akıl erdiremiyor musunuz?
İngilizce:
But he did lead astray a great multitude of you. Did ye not, then, understand?
Fransızca:
Et il a très certainement égaré un grand nombre d'entre vous. Ne raisonniez-vous donc pas ?
Almanca:
Und gewiß, bereits verleitete er von euch eine Riesenmenge. Habt ihr euch damals nicht besinnen können?!
Rusça:
Он уже ввел в заблуждение многих из вас. Неужели вы не разумеете?
Açıklama:
