Arapça:
إِذْ قَالَ لِأَبِيهِ وَقَوْمِهِ مَاذَا تَعْبُدُونَ
Çeviriyazı:
iẕ ḳâle liebîhi veḳavmihî mâẕâ ta`büdûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O babasına ve kavmine şöyle demişti: "Siz nelere tapıyorsunuz?"
Diyanet İşleri:
İbrahim babasına ve milletine şöyle demişti: "Nelere kulluk ediyorsunuz?"
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hani atasına ve kavmine siz demişti, nelere kulluk ediyorsunuz?
Şaban Piriş:
Hani o, babasına ve kavmine demişti ki: Siz, nelere ibadet ediyorsunuz?
Edip Yüksel:
Babasına ve halkına, "Neye tapıyorsunuz?" demişti.
Ali Bulaç:
Hani babasına ve kavmine demişti ki: “Sizler neye tapıyorsunuz?”
Suat Yıldırım:
Babasına ve halkına şöyle dedi: “Nedir bu tapındığınız nesneler? İlle de bir iftira, bir yalan olsun diye mi Allah'tan başka mâbud arıyorsunuz!Siz Rabbülâlemin’i ne zannediyorsunuz?
Ömer Nasuhi Bilmen:
37:84
Yaşar Nuri Öztürk:
Babasına ve toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?"
Bekir Sadak:
(91-92) O da onlarin tanrilarina gizlice yonelip: «Sunduklari yiyecekleri yemiyor musunuz? Ne o, konusmuyor musunuz?» dedi.
İbni Kesir:
Hani babasına ve kavmine demişti ki: Neye ibadet ediyorsunuz?
Adem Uğur:
Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti.
İskender Ali Mihr:
Babasına ve kavmine: "
Celal Yıldırım:
Hani babasına ve kendi milletine, «nelere tapıyorsunuz ?» dedi.
Tefhim ul Kuran:
Hani babasına ve kavmine demişti ki: «Sizler neye tapıyorsunuz?»
Fransızca:
Quand il dit à son père et à son peuple : "Qu'est-ce que vous adorez ? "
İspanyolca:
Cuando dijo a su padre y a su pueblo: «¿Qué servís?
İtalyanca:
Disse a suo padre e al suo popolo: «Cos'è che adorate?
Almanca:
Als er zu seinem Vater und zu seinen Leuten sagte: "Wem dient ihr?!
Çince:
当时,他对他的父亲和宗族说:你们崇拜什么?
Hollandaca:
Toen hij tot zijn vader en zijn volk zeide: Wat vreest gij?
Rusça:
Он сказал своему отцу и своему народу: "Чему вы поклоняетесь?
Somalice:
Markuu ku yidhi Aabihiis iyo qoomkiisii maxaad caabudaysaan.
Swahilice:
Alimwambia baba yake na watu wake: Mnaabudu nini?
Uygurca:
ئۆز ۋاقتىدا ئۇ ئاتىسى (ئازەر) گە ۋە قەۋمىگە (ئۇلارنى ئەيىبلەپ) ئېيتتى: «سىلەر نېمىگە ئىبادەت قىلىۋاتىسىلەر؟
Japonca:
自分の父やその一族に向かって言った。「あなたがたの崇拝するものは何ですか。
Arapça (Ürdün):
«إذ قال» في هذه الحالة المستمرة له «لأبيه وقومه» موبخا «ماذا» ما الذي «تعبدون».
Hintçe:
जब उन्होंने अपने (मुँह बोले) बाप और अपनी क़ौम से कहा कि तुम लोग किस चीज़ की परसतिश करते हो
Tayca:
เมื่อเขาได้กล่าวแก่บิดาของเขาและหมู่ชนของเขาว่า “พวกท่านเคารพภักดีอะไรกัน? “
İbranice:
והוא אמר לאביו ולבני עמו: 'מה זה הדבר הזה אשר אתם עובדים
Hırvatça:
kad je ocu svome i narodu svome rekao: "Šta to vi obožavate?
Rumence:
spunând tatălui său şi poporului său: “Cui vă închinaţi voi?
Transliteration:
Ith qala liabeehi waqawmihi matha taAAbudoona
Türkçe:
Babasına ve toplumuna sormuştu: "Siz neye kulluk/ibadet ediyorsunuz?"
Sahih International:
[And] when he said to his father and his people, "What do you worship?
İngilizce:
Behold! he said to his father and to his people, "What is that which ye worship?
Azerbaycanca:
Həmin vaxt o, atasına və tayfasına belə demişdi: “Siz nəyə ibadət edirsiniz?
Süleyman Ateş:
Babasına ve kavmine: "Neye tapıyorsunuz?" demişti.
Diyanet Vakfı:
Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti.
Erhan Aktaş:
Babasına ve halka: “Nelere kulluk ediyorsunuz?” demişti.
Kral Fahd:
Hani o, babasına ve kavmine: Siz kime kulluk ediyorsunuz? demişti.
Hasan Basri Çantay:
O zaman babasına ve kavmine demişdi ki: «Siz nelere tapıyorsunuz»?
Muhammed Esed:
babasına ve halkına şöyle seslenmişti: "Siz neye tapıyorsunuz?
Gültekin Onan:
Hani babasına ve kavmine demişti ki: "
Ali Fikri Yavuz:
O vakit babasına ve kavmine şöyle demişti: “- Siz nelere tapıyorsunuz?
Portekizce:
E disse ao seu pai e ao seu povo: Que é isso que adorais?
İsveççe:
Till sin fader och sitt folk sade han: "Vad är det ni dyrkar
Farsça:
[یاد کن] هنگامی را که به پدر و قومش گفت: چیست آنچه می پرستید؟
Kürtçe:
کاتێك کە بەباوکی و گەلەکەی ووت چی دەپەرستن
Özbekçe:
Ўшанда отасига ва қавмига: «Нимага ибодат қилмоқдасиз?!
Malayca:
Ketika ia berkata kepada bapanya dan kaumnya: " Apa yang kamu sembah?
Arnavutça:
kur babait të vet dhe popullit të vet i tha: “Çka adhuroni ju?
Bulgarca:
Рече той на своя баща и на своя народ: “На какво служите?
Sırpça:
кад је своме оцу и своме народу рекао: „Шта то ви обожавате?
Çekçe:
a otci svému a lidu svému pravil: 'Co to uctíváte?
Urduca:
جب اُس نے اپنے باپ اور اپنی قوم سے کہا "یہ کیا چیزیں ہیں جن کی تم عبادت کر رہے ہو؟
Tacikçe:
Ба падараш ва қавмаш гуфт: «Чӣ мепарастед?
Tatarca:
Атасына вә кавеменә әйтте: "Аллаһны ташлап нәрсәгә гыйбадәт кыласыз.
Endonezyaca:
(Ingatlah) ketika ia berkata kepada bapaknya dan kaumnya: "Apakah yang kamu sembah itu?
Amharca:
«ለአባቱና ለሕዝቦቹ ምንን ትግገዛላችሁ?» ባለ ጊዜ፡፡
Tamilce:
தனது தந்தை இன்னும் தனது மக்களை நோக்கி, எதை நீங்கள் வணங்குகிறீர்கள் என்று அவர் கூறிய சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக!
Korece:
아버지와 그의 백성에게 여 러분이 숭배하는 것이 무엇이뇨
Vietnamca:
Khi (Ibrahim) nói với phụ thân và người dân của mình: “Các người đang thờ phượng gì thế kia?!”
Ayet Linkleri: