Arapça:
قَالَ تَاللَّهِ إِن كِدتَّ لَتُرْدِينِ
Çeviriyazı:
ḳâle tellâhi in kitte letürdîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona şöyle der: "Allah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni helak edecektin."
Diyanet İşleri:
Ona der ki: "Allah'a and olsun ki, az kalsın beni de mahvedecektin."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah'a andolsun ki der, az kalmıştı, beni de helak edecektin.
Şaban Piriş:
Allah’a yemin ederim ki, sen neredeyse beni de helak edecektin! der.
Edip Yüksel:
"ALLAH'a andolsun, az kalsın sen beni de mahfedecektin," der.
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin."
Suat Yıldırım:
“Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!” [7,43]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Der ki: «Vallahi sen az kaldı elbette beni helâk edecek idin.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."
Bekir Sadak:
Konukluk olarak bu mu iyidir, yoksa Zakkum agaci mi?
İbni Kesir:
Dedi ki: Allah´a andolsun ki
Adem Uğur:
"
İskender Ali Mihr:
"
Celal Yıldırım:
«Allah´a yemin olsun ki, neredeyse beni de mahvedecektin,» der.
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Andolsun Allah´a, neredeyse beni de ( şu bulunduğun yere) düşürecektin.»
Fransızca:
et dira : "Par Allah ! Tu as bien failli causer ma perte !
İspanyolca:
Y dirá: «¡Por Alá, que casi me pierdes!
İtalyanca:
Gli griderà: «Per Allah, davvero stavi per causare la mia rovina!
Almanca:
Er sagte: "Bei ALLAH! Du hättest mich beinahe doch zugrunde gerichtet.
Çince:
他说:以真主发誓,你的确几乎陷害了我。
Hollandaca:
En hij zal tot hem zeggen: Bij God! er ontbrak weinig aan, of gij hadt mij verdorven.
Rusça:
Он скажет: "Клянусь Аллахом! Ты чуть было не погубил меня.
Somalice:
Wuxuuna dhahaa Eebaan kudhaartayee waxaad udhaweyd inaad ihalaagto (idhumiso).
Swahilice:
Atasema: Wallahi! Ulikaribia kunipoteza.
Uygurca:
ئۇ (يەنى مۆمىن) ئېيتىدۇ: «اﷲ بىلەن قەسەمكى، مېنى (ئازدۇرۇپ) ھالاك قىلغىلى تاس قېلىپتىكەنسەن
Japonca:
かれは言った。「アッラーにかけて,あなたはもう少しでわたしを破滅させるところでした。
Arapça (Ürdün):
«قال» له تشميتا «تالله إن» مخففة من الثقيلة «كدت» قاربت «لتردين» لتهلكني بإغوائك.
Hintçe:
(ये देख कर बेसाख्ता) बोल उठेगा कि खुदा की क़सम तुम तो मुझे भी तबाह करने ही को थे
Tayca:
เขาจึงกล่าวขึ้นว่า “ขอสาบานด้วยพระนามของอัลลอฮฺ ท่านเกือบทำให้ฉันพังพินาศ”
İbranice:
אמר: 'אני נשבע באלוהים! כמעט הובלת גם אותי אל החורבן
Hırvatça:
"Allaha mi", reći će, "zamalo me nisi upropastio.
Rumence:
El îi va spune: “Pe Dumnezeu! Puţin a lipsit să mă pierzi şi pe mine!
Transliteration:
Qala taAllahi in kidta laturdeeni
Türkçe:
Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."
Sahih International:
He will say, "By Allah, you almost ruined me.
İngilizce:
He said: "By Allah! thou wast little short of bringing me to perdition!
Azerbaycanca:
Və (ona üz tutub) deyəcəkdir: “Allaha and olsun ki, sən az qala məni (yoldan çıxardıb) məhv edəcəkdin!
Süleyman Ateş:
Tallahi, dedi, sen az daha beni de alçaltacaktın.
Diyanet Vakfı:
"Yemin ederim ki, sen az daha beni de helak edecektin.
Erhan Aktaş:
“Vallahi az kalsın beni de mahvedecektin.” dedi.
Kral Fahd:
«Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin.
Hasan Basri Çantay:
(Ve ona) dedi ki: «Allaha yemîn ederim, sen az kaldı beni de muhakkak helak edecekdin».
Muhammed Esed:
ve "Aman Allahım!" der, "(Ey eski arkadaşım), neredeyse (beni de) mahvedecektin!
Gültekin Onan:
Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ona şöyle) der: “-Vallahi, doğrusu sen, az daha beni helâk edecektin.
Portekizce:
Dir-lhe-á então: Por Deus, que estiveste a ponto de seduzir-me!
İsveççe:
[och] utropar: "Vid Gud! Det var nära att du drog mig med dig i fördärvet;
Farsça:
[به او] می گوید: به خدا سوگند نزدیک بود، مرا به هلاکت بیندازی.
Kürtçe:
پێی ووت سوێند بەخوا نزیك بوو منیش ھەڵدێریت
Özbekçe:
У: «Аллоҳга қасамки, мени ҳам ҳалок қилишингга оз қолган экан.
Malayca:
Ia pun (menempelaknya dengan) berkata:" Demi Allah! Nyaris-nyaris engkau menceburkan daku dalam kebinasaan.
Arnavutça:
Ai thotë: “Pasha Perëndinë, për pak më shkatërrove edhe mua;
Bulgarca:
Рече: “Кълна се в Аллах, ти едва не ме погуби.
Sırpça:
„Аллаха ми“, рећи ће му, „замало ме ниси упропастио.
Çekçe:
i zavolá naň: 'Při Bohu, málem jsi mne zahubil,
Urduca:
اور اس سے خطاب کر کے کہے گا "خدا کی قسم، تُو تو مجھے تباہ ہی کر دینے والا تھا
Tacikçe:
Гуядаш: «Ба Худо савганд, наздик буд, ки маро ба ҳалокат афканӣ.
Tatarca:
Уттагы иптәшенә кычкырып әйтер: "Валлаһи син мине ышанмаска өндәп үзең кеби утка салырга якын булдың.
Endonezyaca:
Ia berkata (pula): "Demi Allah, sesungguhnya kamu benar-benar hampir mencelakakanku,
Amharca:
ይላል «በአላህ እምላለሁ፤ በእርግጥ ልታጠፋኝ ቀርበህ ነበር፡፡
Tamilce:
(அந்த நம்பிக்கையாளர்) கூறுவார்: “அல்லாஹ்வின் மீது ஆணையாக நிச்சயமாக நீ என்னை (வழிகேட்டில் தள்ளி) நாசமாக்கி இருப்பாய்.”
Korece:
그가 말하길 하나님께 맹세 하나니 너는 나를 멸망으로 유혹 하려 했노라
Vietnamca:
Y nói: “Thề bởi Allah! Suýt nữa anh đã hủy hoại tôi rồi!”
Ayet Linkleri: