Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

56

Ayet No: 

3844

Sayfa No: 

448

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ تَاللَّهِ إِن كِدتَّ لَتُرْدِينِ

Çeviriyazı: 

ḳâle tellâhi in kitte letürdîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ona şöyle der: "Allah'a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni helak edecektin."

Diyanet İşleri: 

Ona der ki: "Allah'a and olsun ki, az kalsın beni de mahvedecektin."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'a andolsun ki der, az kalmıştı, beni de helak edecektin.

Şaban Piriş: 

Allah’a yemin ederim ki, sen neredeyse beni de helak edecektin! der.

Edip Yüksel: 

"ALLAH'a andolsun, az kalsın sen beni de mahfedecektin," der.

Ali Bulaç: 

Dedi ki: "Andolsun Allah'a, neredeyse beni de (şu bulunduğun yere) düşürecektin."

Suat Yıldırım: 

“Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!” [7,43]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Der ki: «Vallahi sen az kaldı elbette beni helâk edecek idin.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."

Bekir Sadak: 

Konukluk olarak bu mu iyidir, yoksa Zakkum agaci mi?

İbni Kesir: 

Dedi ki: Allah´a andolsun ki

Adem Uğur: 

&quot

İskender Ali Mihr: 

&quot

Celal Yıldırım: 

«Allah´a yemin olsun ki, neredeyse beni de mahvedecektin,» der.

Tefhim ul Kuran: 

Dedi ki: «Andolsun Allah´a, neredeyse beni de ( şu bulunduğun yere) düşürecektin.»

Fransızca: 

et dira : "Par Allah ! Tu as bien failli causer ma perte !

İspanyolca: 

Y dirá: «¡Por Alá, que casi me pierdes!

İtalyanca: 

Gli griderà: «Per Allah, davvero stavi per causare la mia rovina!

Almanca: 

Er sagte: "Bei ALLAH! Du hättest mich beinahe doch zugrunde gerichtet.

Çince: 

他说:以真主发誓,你的确几乎陷害了我。

Hollandaca: 

En hij zal tot hem zeggen: Bij God! er ontbrak weinig aan, of gij hadt mij verdorven.

Rusça: 

Он скажет: "Клянусь Аллахом! Ты чуть было не погубил меня.

Somalice: 

Wuxuuna dhahaa Eebaan kudhaartayee waxaad udhaweyd inaad ihalaagto (idhumiso).

Swahilice: 

Atasema: Wallahi! Ulikaribia kunipoteza.

Uygurca: 

ئۇ (يەنى مۆمىن) ئېيتىدۇ: «اﷲ بىلەن قەسەمكى، مېنى (ئازدۇرۇپ) ھالاك قىلغىلى تاس قېلىپتىكەنسەن

Japonca: 

かれは言った。「アッラーにかけて,あなたはもう少しでわたしを破滅させるところでした。

Arapça (Ürdün): 

«قال» له تشميتا «تالله إن» مخففة من الثقيلة «كدت» قاربت «لتردين» لتهلكني بإغوائك.

Hintçe: 

(ये देख कर बेसाख्ता) बोल उठेगा कि खुदा की क़सम तुम तो मुझे भी तबाह करने ही को थे

Tayca: 

เขาจึงกล่าวขึ้นว่า “ขอสาบานด้วยพระนามของอัลลอฮฺ ท่านเกือบทำให้ฉันพังพินาศ”

İbranice: 

אמר: 'אני נשבע באלוהים! כמעט הובלת גם אותי אל החורבן

Hırvatça: 

"Allaha mi", reći će, "zamalo me nisi upropastio.

Rumence: 

El îi va spune: “Pe Dumnezeu! Puţin a lipsit să mă pierzi şi pe mine!

Transliteration: 

Qala taAllahi in kidta laturdeeni

Türkçe: 

Dedi: "Vallahi, az kalsın sen beni de buralara düşürecektin."

Sahih International: 

He will say, "By Allah, you almost ruined me.

İngilizce: 

He said: "By Allah! thou wast little short of bringing me to perdition!

Azerbaycanca: 

Və (ona üz tutub) deyəcəkdir: “Allaha and olsun ki, sən az qala məni (yoldan çıxardıb) məhv edəcəkdin!

Süleyman Ateş: 

Tallahi, dedi, sen az daha beni de alçaltacaktın.

Diyanet Vakfı: 

"Yemin ederim ki, sen az daha beni de helak edecektin.

Erhan Aktaş: 

“Vallahi az kalsın beni de mahvedecektin.” dedi.

Kral Fahd: 

«Yemin ederim ki, sen az daha beni de helâk edecektin.

Hasan Basri Çantay: 

(Ve ona) dedi ki: «Allaha yemîn ederim, sen az kaldı beni de muhakkak helak edecekdin».

Muhammed Esed: 

ve "Aman Allahım!" der, "(Ey eski arkadaşım), neredeyse (beni de) mahvedecektin!

Gültekin Onan: 

Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Ona şöyle) der: “-Vallahi, doğrusu sen, az daha beni helâk edecektin.

Portekizce: 

Dir-lhe-á então: Por Deus, que estiveste a ponto de seduzir-me!

İsveççe: 

[och] utropar: "Vid Gud! Det var nära att du drog mig med dig i fördärvet;

Farsça: 

[به او] می گوید: به خدا سوگند نزدیک بود، مرا به هلاکت بیندازی.

Kürtçe: 

پێی ووت سوێند بەخوا نزیك بوو منیش ھەڵدێریت

Özbekçe: 

У: «Аллоҳга қасамки, мени ҳам ҳалок қилишингга оз қолган экан.

Malayca: 

Ia pun (menempelaknya dengan) berkata:" Demi Allah! Nyaris-nyaris engkau menceburkan daku dalam kebinasaan.

Arnavutça: 

Ai thotë: “Pasha Perëndinë, për pak më shkatërrove edhe mua;

Bulgarca: 

Рече: “Кълна се в Аллах, ти едва не ме погуби.

Sırpça: 

„Аллаха ми“, рећи ће му, „замало ме ниси упропастио.

Çekçe: 

i zavolá naň: 'Při Bohu, málem jsi mne zahubil,

Urduca: 

اور اس سے خطاب کر کے کہے گا "خدا کی قسم، تُو تو مجھے تباہ ہی کر دینے والا تھا

Tacikçe: 

Гуядаш: «Ба Худо савганд, наздик буд, ки маро ба ҳалокат афканӣ.

Tatarca: 

Уттагы иптәшенә кычкырып әйтер: "Валлаһи син мине ышанмаска өндәп үзең кеби утка салырга якын булдың.

Endonezyaca: 

Ia berkata (pula): "Demi Allah, sesungguhnya kamu benar-benar hampir mencelakakanku,

Amharca: 

ይላል «በአላህ እምላለሁ፤ በእርግጥ ልታጠፋኝ ቀርበህ ነበር፡፡

Tamilce: 

(அந்த நம்பிக்கையாளர்) கூறுவார்: “அல்லாஹ்வின் மீது ஆணையாக நிச்சயமாக நீ என்னை (வழிகேட்டில் தள்ளி) நாசமாக்கி இருப்பாய்.”

Korece: 

그가 말하길 하나님께 맹세 하나니 너는 나를 멸망으로 유혹 하려 했노라

Vietnamca: 

Y nói: “Thề bởi Allah! Suýt nữa anh đã hủy hoại tôi rồi!”