Arapça:
وَإِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِم مُّصْبِحِينَ
Çeviriyazı:
veinneküm letemürrûne `aleyhim muṣbiḥîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve siz elbette sabahleyin ve geceleyin onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz. Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?
Diyanet İşleri:
Sabah akşam, onların yerleri üzerinden geçersiniz. Akletmez misiniz?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şüphe yok ki siz de onların yurtlarına uğramadasınız sabahları.
Şaban Piriş:
Siz sabah vakti onların üstünden (yanından) muhakkak geçip gidiyorsunuz.
Edip Yüksel:
Siz yıkıntılarının yanından geçiyorsunuz; sabahleyin,
Ali Bulaç:
Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz; sabah vakti.
Suat Yıldırım:
Siz de sabah akşam onların diyarlarına uğrarsınız. Hâla aklınızı kullanmayacak mısınız?
Ömer Nasuhi Bilmen:
37:136
Yaşar Nuri Öztürk:
Kuşkusuz ki, siz onların yanından sabahları geçiyorsunuz.
Bekir Sadak:
N/A
İbni Kesir:
Doğrusu siz, sabahleyin onlara uğrar üzerlerinden geçersiniz.
Adem Uğur:
(Ey insanlar!) Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz, sabahleyin
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki siz, sabahları onlara mutlaka uğruyorsunuz.
Celal Yıldırım:
(137-138) Ve siz (ey yaşayanlar!) sabah akşam onların kalıntılarına uğrar geçersiniz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız?
Tefhim ul Kuran:
Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz
Fransızca:
Et vous passez certainement auprès d'eux le matin
İspanyolca:
Pasáis, sí, sobre ellos, mañana
İtalyanca:
Passate su di loro, il mattino
Almanca:
Und gewiß, ihr geht doch bei ihnen vorbei morgens
Çince:
你们的确朝夕经过他们的遗迹,
Hollandaca:
En gij, o bewoners van Mekka! komt de plaatsen voorbij waar zij eens hebben gewoond, als gij des ochtends reist.
Rusça:
Вы проходите мимо них утром
Somalice:
Idinkuna (reer makaad) waxaad martaan dhulkoodii waabariga.
Swahilice:
Na hakika nyinyi mnawapitia wakati wa asubuhi,
Uygurca:
(ئى ئەھلى مەككە!) سىلەر ئۇلارنىڭ يەرلىرىدىن ئەتىگەن - ئاخشامدا ئۆتۈپ تۇرىسىلەر، سىلەر چۈشەنمەمسىلەر؟
Japonca:
あなたがたはかれらの(遺跡の)傍らを,昼
Arapça (Ürdün):
«وإنكم لتمرون عليهم» على آثارهم ومنازلهم في أسفاركم «مصبحين» أي وقت الصباح يعني بالنهار.
Hintçe:
और ऐ अहले मक्का तुम लोग भी उन पर से (कभी) सुबह को और (कभी) शाम को (आते जाते गुज़रते हो)
Tayca:
และแท้จริง พวกเจ้าจะต้องเดินผ่าน (ไปมา) สถานที่ของพวกเขาในยามเช้า
İbranice:
אתם עוברים על פניהם ביום
Hırvatça:
i vi pored nastambi njihovih prolazite i danju
Rumence:
iar voi treceţi peste ei dimineaţa
Transliteration:
Wainnakum latamurroona AAalayhim musbiheena
Türkçe:
Kuşkusuz ki, siz onların yanından sabahları geçiyorsunuz.
Sahih International:
And indeed, you pass by them in the morning
İngilizce:
Verily, ye pass by their (sites), by day-
Azerbaycanca:
Siz (Şama getdiyiniz zaman) səhər vaxtı onların yurdundan keçirsiniz;
Süleyman Ateş:
Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz; sabahleyin,
Diyanet Vakfı:
(Ey insanlar!) Siz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz: sabahleyin
Erhan Aktaş:
Siz, gündüz onların yanlarından geçip gidiyorsunuz.
Kral Fahd:
(Ey insanlar!) Elbette siz de sabah onlara uğruyorsunuz.
Hasan Basri Çantay:
(137-138) Elbet siz de sabah ve akşam onlar (ın yurdların) a uğruyorsunuz. Haalâ akıllanmayacak mısınız?.
Muhammed Esed:
siz (bugüne kadar) onların yurtlarından gelip geçmektesiniz her sabah
Gültekin Onan:
Siz onların üstünden muhakkak geçip gidiyorsunuz
Ali Fikri Yavuz:
(137-138) Elbette siz, sabah ve akşam onlara (harabeye dönmüş yurdlarına ticaret maksadıyla gelib geçerken) uğrarsınız. Artık düşünüb ibret almaz mısınız?
Portekizce:
Por certo, passareis defronte eles ao amanhecer,
İsveççe:
Ni passerar [ännu i dag] deras [ödelagda boplatser] tidigt om morgonen
Farsça:
و شما همواره صبحگاهان [در مسیر سفرهایتان از کنار ویرانه های شهر] آنان گذر می کنید،
Kürtçe:
بەڕاستی ئێوە (ئەی قوڕەیشیەکان) بە بەیانیاندا (بە ڕۆژ) دەڕۆن بەسەر (شوێنەوارەکانیاندا)
Özbekçe:
Албатта, сиз уларнинг устидан ўтиб турурсизлар. Эрталаб.
Malayca:
Dan sesungguhnya kamu (yang menentang Nabi Muhammad): berulang-alik (melalui bekas-bekas tempat tinggal) mereka, semasa kamu berada pada waktu pagi.
Arnavutça:
dhe me të vërtetë, ju kaloni pranë tyre në mëngjes
Bulgarca:
А вие минавате покрай тях сутрин
Sırpça:
и ви поред њихових насеља пролазите и дању
Çekçe:
A věru kolem měst jejich za jitra procházíte
Urduca:
آج تم شب و روز اُن کے اجڑے دیار پر سے گزرتے ہو
Tacikçe:
Шумо бар (маскани) онҳо мегузаред бомдодон
Tatarca:
Ий кәферләр, көндез ул тарафтан үткәнегездә аларның һәлак булган урынын күрерсез.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya kamu (hai penduduk Mekah) benar-benar akan melalui (bekas-bekas) mereka di waktu pagi,
Amharca:
እናንተም ያነጋችሁ ስትሆኑ በእነርሱ (መኖሪያዎች) ላይ (በቀን) ታልፋላችሁ፡፡
Tamilce:
இன்னும், நிச்சயமாக நீங்கள் காலையில் அவர்களை கடந்து செல்கிறீர்கள்.
Korece:
실로 너희가 아침이 되매 그들의 사적지를 지나갔노라
Vietnamca:
Quả thật, các ngươi (hỡi dân Makkah) thường đi ngang qua (chỗ của) họ vào buổi sáng,
Ayet Linkleri: