Arapça:
جَنَّاتُ عَدْنٍ يَدْخُلُونَهَا يُحَلَّوْنَ فِيهَا مِنْ أَسَاوِرَ مِن ذَهَبٍ وَلُؤْلُؤًا ۖ وَلِبَاسُهُمْ فِيهَا حَرِيرٌ
Çeviriyazı:
cennâtü `adniy yedḫulûnehâ yüḥallevne fîhâ min esâvira min ẕehebiv velü'lüâ. velibâsühüm fîhâ ḥarîr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara Adn cennetleri vardır. Onlar oraya gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve incilerle süsleneceklerdir. Orada elbiseleri de ipektir.
Diyanet İşleri:
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler, oradaki elbiseleri de ipektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ebedi olan Adn cennetlerine girerler, orada altın bilezikleri takınırlar, incilerle bezenirler ve elbiseleri de ipektir orada.
Şaban Piriş:
Adn Cennetlerine girerler ve orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada elbiseleri ise ipektir.
Edip Yüksel:
Sonsuzluğa dek süren cennetlere gireceklerdir. Orada altın bilezikler ve inciler takacaklardır, oradaki elbiseleri ise ipektendir.
Ali Bulaç:
Adn cennetleri (onlarındır); oraya girerler, orada altından bileziklerle ve incilerle süslenirler. Ve orada onların elbiseleri ipek(ten)dir.
Suat Yıldırım:
(Onların mükâfatları) Adn cennetleridir. Oraya girerler, orada altın bilezikler, incilerle süslenirler, elbiseleri de ipektendir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Adn cennetleridir ki, onlara giriverirler. Orada altundan bilezikler ile ve inciler ile süsleneceklerdir. Orada libasları da ipektir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Adn cennetlerine girerler onlar, orada altından bilezikler ve inci takınırlar. Orada giysileri ise ipektir.
Bekir Sadak:
Sizleri yeryuzune de hakim kilan O´dur. Inkar edenin inkari kendi aleyhinedir. Inkarcilarin inkari, Rableri katinda yalniz kendilerine olan gazabi arttirir. Inkarcilarin inkari, husrandan baska birsey arttirmaz.
İbni Kesir:
Adn cennetleri. Oraya girerler. Orada altun bilezikler ve incilerle süslenirler ve orada elbiseleri de ipektendir.
Adem Uğur:
(Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
İskender Ali Mihr:
(Onlar), adn cennetlerine girerler. Orada altından bilezikler ve inciler takarlar. Ve orada onların elbiseleri ipektir.
Celal Yıldırım:
Onlar Adn Cennetleri´ne girerler, orada altın bileziklerle, incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri ise ipektir.
Tefhim ul Kuran:
Adn cennetleri (onlarındır)
Fransızca:
Les jardin d'Eden où ils entreront, parés de bracelets en or ainsi que de perles; et là, leurs vêtements sont de soie.
İspanyolca:
Entrarán en los jardines del edén. Allí se les ataviará con brazaletes de oro y con perlas, allí vestirán de seda.
İtalyanca:
Entreranno nei Giardini di Eden, ornati di bracciali d'oro e di perle e saranno di seta i loro vestiti.
Almanca:
'Adn-Dschannat werden sie betreten. Darin werden Sie mit Armbändern aus Gold und Perlen geschmückt. Und ihre Kleidung darin ist aus Seide.
Çince:
常住的乐园,他们将入其中,他们在里面,戴的是金镯和珍珠,穿的是丝绸。
Hollandaca:
Zij zullen in tuinen van eeuwig verblijf worden binnengeleid; zij zullen daar worden getooid met armbanden van goud en paarlen, en hunne kleederen zullen van zijde wezen.
Rusça:
Они войдут в сады Эдема, где будут украшены браслетами из золота и жемчугом, а их убранство будет из шелка.
Somalice:
Jannada cadnin yeyna gali iyagoo loogu xidhi dhexdeed asaawir (wax loogu xarragoodo) oo dahab iyo Jawharba leh, dhar kooduna dhexdeeda waa xariir.
Swahilice:
Mabustani ya milele watayaingia. Huko watavikwa vikuku vya dhahabu, na lulu, na nguo zao humo ni za hariri.
Uygurca:
ئۇلار ھەمىشە تۇرىدىغان جەننەتلەرگە كىرىدۇ. ئۇلار جەننەتلەردە ئالتۇن بىلەيزۈكلەرنى، مەرۋايىتلارنى تاقايدۇ، ئۇلارنىڭ كىيىمى يىپەكتىن بولىدۇ
Japonca:
かれらは永遠の楽園に入ろう。その中でかれらは,黄金の腕環と真珠で身を飾り,その衣装は絹である。
Arapça (Ürdün):
«جنات عدن» أي إقامة «يدخلونها» الثلاثة بالبناء وللمفعول خبر جنات المبتدأ «يُحلَّون» خبر ثان «فيها من» بعض «أساور من ذهب ولؤلؤا» مرصع بالذهب «ولباسهم فيها حرير».
Hintçe:
(और उसका सिला बेहिश्त के) सदा बहार बाग़ात हैं जिनमें ये लोग दाख़िल होंगे और उन्हें वहाँ सोने के कंगन और मोती पहनाए जाएँगे और वहाँ उनकी (मामूली) पोशाक ख़ालिस रेशमी होगी
Tayca:
สวนสวรรค์หลากหลายเป็นที่พำนักอันสถาพร พวกเขาจะเข้าไปอยู่ในนั้น ในสวนสวรรค์พวกเขาจะได้ประดับด้วยกำไลทองและไข่มุก และอาภรณ์ของพวกเขาในนั้นคือผ้าไหม
İbranice:
הם ייכנסו לגני העדן ושם יקושטו בצמידים של זהב ובפנינים ומלבושי משי
Hırvatça:
perivoje Adna, u koje će ući, u kojima će se zlatnim narukvicama, biserom ukrašenim, kititi, a haljine će im, u njima, od svile biti.
Rumence:
Ei vor intra în Grădinile Edenului unde vor fi împodobiţi cu brăţări de aur şi mărgăritare, iar straiele lor vor fi din mătase.
Transliteration:
Jannatu AAadnin yadkhuloonaha yuhallawna feeha min asawira min thahabin waluluan walibasuhum feeha hareerun
Türkçe:
Adn cennetlerine girerler onlar, orada altından bilezikler ve inci takınırlar. Orada giysileri ise ipektir.
Sahih International:
[For them are] gardens of perpetual residence which they will enter. They will be adorned therein with bracelets of gold and pearls, and their garments therein will be silk.
İngilizce:
Gardens of Eternity will they enter: therein will they be adorned with bracelets of gold and pearls; and their garments there will be of silk.
Azerbaycanca:
Onlar Ədn cənnətlərinə daxil olacaq, orada altun bilərziklər və incilərlə bəzənəcəklər. Libasları da ipəkdən olacaqdır.
Süleyman Ateş:
Adn cennetleri... Oraya girerler; orada altın bilezikler ve inci(ler) takınırlar. Orada giysileri de ipektir.
Diyanet Vakfı:
(Onların mükafatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
Erhan Aktaş:
Onların(1) girecekleri yer Adn Cennetleridir. Orada, altından bilezik ve incilerle süslenecekler. Giysileri ise ipektendir.
Kral Fahd:
(Onların mükâfatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
Hasan Basri Çantay:
(Mükâfatları da) Adn cennetleridir. Oraya girerler. Orada altın bileziklerden (nice zînetlerle) ve inci ile süslenirler. Orada elbiseleri de ipekdir.
Muhammed Esed:
(İşte) bunlar sonsuz mutluluk bahçelerine girerler, orada altın bilezikler ve inciler takınırlar ve ipekten elbiseler giyerler;
Gültekin Onan:
Adn cennetleri (onlarındır)
Ali Fikri Yavuz:
(O üç zümrenin mükâfatı olarak) Adn Cennetlerine girecekler. Orada altın bilezikler ve inci ile süslenecekler. Elbiseleri de orada ipektir.
Portekizce:
Jardins do Éden, os quais adentrarão, onde serão enfeitados com braceletes de ouro e pérolas; e suas vestimentas serãode seda pura.
İsveççe:
De skall få stiga in i Edens lustgårdar och där skall de smyckas med armband av guld och pärlor och klä sig i dräkter av siden,
Farsça:
[پاداششان] بهشت های جاودانه ای [است] که در آنها درآیند، در آنجا با دستبندهایی از طلا و مروارید آرایش می شوند، و لباسشان در آنجا حریر است.
Kürtçe:
ئەوانە دەچنە ناو بەھەشتانێک کە جێگای مانەوەی ھەمیشەییە لەوێدا بەبازنی ئاڵتونی و مرواری دەڕازێنرێنەوە وپۆشاکیشیان تێیدا ئاوریشمە
Özbekçe:
Улар адн жаннатларига кирурлар. Унда тилло билакузуклар ва инжулар ила безатилажаклар. Унда либослари ипакдир.
Malayca:
(Balasan mereka ialah) Syurga - syurga " Adn ", yang mereka akan masukinya; mereka dihiaskan di dalamnya dengan gelang-gelang tangan dari emas dan mutiara; dan pakaian mereka di situ adalah dari sutera.
Arnavutça:
xhennetet e Adnit në të cilin hyjnë ata, duke u veshur me bylyzykë të arit dhe margaritarë, veshja e tyre, në to, është prej mëndafshi.
Bulgarca:
В градините на Адн ще влязат с украшения - гривни от злато и бисери, и дрехата им там ще е коприна.
Sırpça:
Рајски перивоји, у које ће да уђу, у којима ће златним наруквицама, бисером украшеним, да се ките, а хаљине ће, у њима, да им буду од свиле.
Çekçe:
v zahradách Edenu, do nichž vstoupí, budou ozdobeni náramky zlatými a perlami a jejich oděvy tam budou hedvábné.
Urduca:
ہمیشہ رہنے والی جنتیں ہیں جن میں یہ لوگ داخل ہوں گے وہاں انہیں سونے کے کنگنوں اور موتیوں سے آراستہ کیا جائے گا، وہاں ان کا لباس ریشم ہوگا
Tacikçe:
Ба биҳиштҳое, ки ҷойгоҳи ҷовидонаи онҳост, дохил мешаванд. Дар он ҷо ба дастбандаҳои зару марворидашон меороянд ва дар он ҷо ҷомаҳошон аз ҳарир (шоҳӣ) аст.
Tatarca:
Коръән белән гамәл кылучылар ґәден җәннәтләренә керерләр, вә алар анда алтын вә энҗе беләзекләре белән бизәлмеш булырлар, вә киемнәре дә яшел ефәктән булыр.
Endonezyaca:
(Bagi mereka) surga 'Adn mereka masuk ke dalamnya, di dalamnya mereka diberi perhiasan dengan gelang-gelang dari emas, dan dengan mutiara, dan pakaian mereka didalamnya adalah sutera.
Amharca:
የመኖሪያ ገነቶችን በውስጧ የወርቅ አንባሮችን፣ ሉልንም የሚሸለሙ ኾነው ይገቡባታል፡፡ በእርሷ ውስጥ አልባሳታቸውም ሐር ነው፡፡
Tamilce:
(அவர்கள் பெறப்போகும் சிறப்பு) “அத்ன்” சொர்க்கங்கள் ஆகும். அவர்கள் அவற்றில் நுழைவார்கள்; அவற்றில் தங்கத்தினாலான காப்புகளும் (-வளையல்களும்) முத்து (ஆபரணங்களு)ம் அவர்கள் அணிவிக்கப்படுவார்கள். இன்னும், அவர்களின் ஆடைகள் அவற்றில் பட்டுத் துணியாகும்.
Korece:
이들은 에덴의 천국으로 들 어가리니 그곳에서 금과 진주로 된 팔찌로 장식되고 명주가 그들 의 의상이 되리라
Vietnamca:
Những Ngôi Vườn Thiên Đàng vĩnh cửu, họ sẽ vào sống trong đó, nơi mà họ sẽ được cho đeo vòng vàng, ngọc trai và sẽ được mặc áo lụa.
Ayet Linkleri: