Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

55

Ayet No: 

3395

Sayfa No: 

403

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَوْمَ يَغْشَاهُمُ الْعَذَابُ مِن فَوْقِهِمْ وَمِن تَحْتِ أَرْجُلِهِمْ وَيَقُولُ ذُوقُوا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

yevme yagşâhümü-l`aẕâbü min fevḳihim vemin taḥti ercülihim veyeḳûlü ẕûḳû mâ küntüm ta`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O günde azap, onları hem üstlerinden, hem ayaklarının altından saracak ve Allah (onlara), "Yaptıklarınızın cezasını tadın!" diyecektir.

Diyanet İşleri: 

Senden azabı acele bekliyorlar. Doğrusu azap tepelerinden, ayaklarının altından kendilerini içine aldığı gün, cehennem inkarcıları kuşatacaktır. O gün Allah: "Yaptıklarınızın karşılığını tadın" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O gün azap, üstlerinden, ayaklarının altından saracak onları ve tadın diyecek, yaptıklarınızın cezasını.

Şaban Piriş: 

Azap onları üstlerinden ve ayaklarının altından bürüdüğü gün, (Allah) yaptığınız amellerin (cezasını) tadın, der.

Edip Yüksel: 

Gün gelecek azap üstlerinden ve ayaklarının altından onları sarıp örtecek ve (Tanrı onlara), "Yaptıklarınızı tadın,"diyecektir.

Ali Bulaç: 

Azabın onları üstlerinden ve ayaklarının altından kaplayacağı gün (Allah): "Yaptıklarınızı tadın" der.

Suat Yıldırım: 

O gün azap onları hem üstlerinden hem ayaklarının altından kaplayacak da,Allah onlara: “Yaptıklarınızı tadın bakalım!” buyuracak. [7,41; 39,16; 21,39; 54,48 - 49; 52, 13 - 16]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O gün azap, onları üstlerinden ve ayakları altından saracaktır ve, «Neler neler yapar olduğunuz şeyi tadın!» diyecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gün olur, azap onları tepelerinden, ayaklarının altından sarıverir ve der: "Tadın bakalım, yapıp ettiklerinizi."

Bekir Sadak: 

And olsun ki onlara: «Gokleri ve yeri yaratan, gunesi, ayi buyrugu altinda tutan kimdir?» diye sorarsan, suphesiz «Allah´tir» derler.Oyleyse nicin donduruluyorlar?

İbni Kesir: 

O günde hem tepelerinden, hem de ayaklarının altından azab kendilerini kaplayacaktır. Ve: Yaptıklarınızın karşılığını tadın, diyecektir.

Adem Uğur: 

O günde azap, onları hem üstlerinden hem ayaklarının altından saracak ve Allah (onlara): &quot

İskender Ali Mihr: 

O gün azap, üstlerinden ve ayaklarının altından onları kaplayacak. Ve (Allah), &quot

Celal Yıldırım: 

O gündeki azâb, onları hem üstlerinden, hem ayaklarının altından çevirip kaplayacak ve «yaptıklarınıza karşılık (azabı) tadın !» denilecek.

Tefhim ul Kuran: 

Azabın onları kendi üstlerinden ve ayaklarının altından kaplayacağı gün (Allah) : «Yapmakta olduklarınızı tadın» der.

Fransızca: 

Le jour où le châtiment les enveloppera d'en haut et sous leurs pieds. Il [leur] dira : "Goûtez à ce que vous faisiez ! "

İspanyolca: 

El día que el castigo les cubra de pies a cabeza y diga: «¡Gustad el fruto de vuestras obras!»

İtalyanca: 

nel Giorno in cui il castigo li avvolgerà da sopra e da sotto i piedi e dirà loro: «Gustate [le conseguenze di] quello che avete fatto!».

Almanca: 

an dem Tag, wenn die Peinigung sie von über ihnen und von unter ihren Füßen umhüllt, und ER sagt: "Kostet, was ihr zu tun pflegtet!"

Çince: 

在那日,刑罚将从他们的头上和脚下降临他们。他说:你们尝试你们的行为的果报吧!

Hollandaca: 

Op een zekeren dag zal hunne straf hen plotseling overvallen; zoowel van boven hen als van onder hunne voeten zal God hun toeroepen: Proef de vergelding van hetgeen gij hebt bedreven.

Rusça: 

В тот день мучения покроют их сверху и из-под ног. Он скажет: "Вкусите то, что вы совершали!"

Somalice: 

maalinta (Qiyaamada) waxaa dabooli Gaalada Cadaab korkooda iyo Lugahooda hoostoodaba, wuxuuna ku dhihi Eebe dhadhamiya waxaad Camalfali jirteen.

Swahilice: 

Siku itapo wafunika adhabu hiyo kutoka juu yao na chini ya miguu yao, na atasema: Onjeni hayo mliyo kuwa mkiyatenda!

Uygurca: 

ئۇ كۈندە ئازاب ئۇلارنى ئۈستىلىرىدىن، ئاياغلىرىنىڭ ئاستىدىن ئورىۋالىدۇ. اﷲ ئۇلارغا: «(دۇنيادا قىلغان ئەمەللىرىڭلارنىڭ) جازاسىنى تېتىڭلار» دەيدۇ

Japonca: 

懲罰は,かれらの上からまた足元からかれらを襲う。その日(声があって)言われよう。「あなたの行ったことを味わえ。」

Arapça (Ürdün): 

«يوم يغشاهم العذاب من فوقهم ومن تحت أرجلهم ونقول» فيه بالنون أي نأمر بالقول، وبالياء يقول أي الموكل بالعذاب «ذوقوا ما كنتم تعلمون» أي جزاءه فلا تفوتوننا.

Hintçe: 

जिस दिन अज़ाब उनके सर के ऊपर से और उनके पॉव के नीचे से उनको ढॉके होगा और ख़ुदा (उनसे) फरमाएगा कि जो जो कारस्तानियॉ तुम (दुनिया में) करते थे अब उनका मज़ा चखो

Tayca: 

วันซึ่งการลงโทษจะครอบคลุมพวกเขาจากข้างบนพวกเขาและจากใต้เท้าของพวกเขา และพระองค์จะตรัสว่า พวกเจ้าจงลิ้มรสสิ่งที่พวกเจ้าได้ก่อกรรมกระทำไว้

İbranice: 

ביום אשר יעטוף אותם העונש מעליהם ומתחת רגליהם אז יגידו להם: 'טעמו את אשר הייתם עושים.' העכביש

Hırvatça: 

na Dan kad ih patnja i odozgo i odozdo obuzme, a On rekne: "Iskusite ono što ste radili!"

Rumence: 

În Ziua când osânda îi va învălui de deasupra lor şi de sub tălpi, li se va spune: “Gustaţi ceea ce aţi făptuit!”

Transliteration: 

Yawma yaghshahumu alAAathabu min fawqihim wamin tahti arjulihim wayaqoolu thooqoo ma kuntum taAAmaloona

Türkçe: 

Gün olur, azap onları tepelerinden, ayaklarının altından sarıverir ve der: "Tadın bakalım, yapıp ettiklerinizi."

Sahih International: 

On the Day the punishment will cover them from above them and from below their feet and it is said, "Taste [the result of] what you used to do."

İngilizce: 

On the Day that the Punishment shall cover them from above them and from below them, and (a Voice) shall say: "Taste ye (the fruits) of your deeds!"

Azerbaycanca: 

O gün əzab onları başlarının üstündən, ayaqlarının altından saracaqdır. (Allah) onlara: “Etdiyiniz əməllərin cəzasını dadın!” – deyə buyuracaqdır.

Süleyman Ateş: 

O gün azab, onları üstlerinden, ayaklarının altından örter ve (Allah onlara): "Yaptığınız işleri tadın!" der.

Diyanet Vakfı: 

O günde azap, onları hem üstlerinden hem ayaklarının altından saracak ve Allah (onlara): "Yaptıklarınızı (cezasını) tadın!" diyecektir.

Erhan Aktaş: 

O gün, azâp üstlerinden ve ayaklarının altından onları kuşatacak. Ve “Yapmış olduğunuz şeylerin cezasını tadın!” der.

Kral Fahd: 

O günde azap, onları hem üstlerinden hem ayaklarının altından saracak ve Allah (onlara): «Yaptıklarınızı (cezasını) tadın!» diyecektir.

Hasan Basri Çantay: 

O günde azâb onları hem üstlerinden, hem ayakları altından saracak, (Allah): «İşlemekde olduğunuz (günâhlar)ın (cezasını) tadın» diyecek.

Muhammed Esed: 

azabın onları hem tepelerinden, hem de ayaklarının altından saracağı Gün (kuşatacaktır). O Gün Allah: "İşte şimdi yaptıklarınızı(n meyvelerini) tadın!" diyecektir.

Gültekin Onan: 

Azabın onları üstlerinden ve ayaklarının altından kaplayacağı gün (Tanrı): &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O gün ki, azab, onları hem üstlerinden, hem ayakları altından kaplayacak da (Allah onlara): “- Yaptıklarınızın cezasını tadın bakalım.” buyuracak.

Portekizce: 

(Será) o dia em que o castigo os cobrirá por cima e por baixo; então, ser-lhe-á dito: Sofrei as conseqüências das vossasações!

İsveççe: 

en Dag då plågorna skall täcka dem ovanifrån och [stiga upp] från fotsulorna och [en röst] skall säga: "Smaka [frukten] av era handlingar!"

Farsça: 

آنان را متوجه روزی کن که عذاب از بالای سرشان و از زیر پایشان آنان را فرو پوشاند و [خدا به آنان] می گوید: آنچه را همواره انجام می دادید [اکنون به صورت سخت ترین عذاب] بچشید.

Kürtçe: 

لەڕۆژێکدا سزا دایان دەپۆشێت لەلای سەریانەوە و لە ژێر پێیانەوە وە (خوا) دەفەرموێ: بچێژن تۆڵەی ئەو کردەوانەی کە لە دونیادا دەتانکرد

Özbekçe: 

У кунда азоб уларни устларидан ва оёқлари остидан ўраб олур ва У зот: «Қилиб юрган амалларингиз (жазосини) тотинг!» деб айтур.

Malayca: 

Pada hari azab itu menyelubungi mereka dari sebelah atas mereka dan dari bawah kaki mereka; dan (malaikat yang melakukannya) akan berkata kepada mereka: "Rasalah kamu (balasan) apa yang kamu telah kerjakan".

Arnavutça: 

në Ditën kur t’i kaplojë dënimi mbi ta dhe nën këmbët e tyre. Dhe, (engjëlli) thotë: “Shijoni dënimin për atë që keni bërë!”

Bulgarca: 

в Деня, когато мъчението ще ги обхване отгоре и изпод краката им. И ще каже Той: “Вкусете онова, което сте вършили!”

Sırpça: 

на Дан кад их патња и одозго и одоздо обузме, а Он каже: „Искусите оно што сте радили!“

Çekçe: 

V ten den je zahalí trest shora i zdola a tehdy jim On řekne: 'Okuste trest za to, co jste prováděli!'

Urduca: 

(اور انہیں پتہ چلے گا) اُس روز جبکہ عذاب انہیں اُوپر سے بھی ڈھانک لے گا اور پاؤں کے نیچے سے بھی اور کہے گا کہ اب چکھو مزا ان کرتوتوں کا جو تم کرتے تھے

Tacikçe: 

Рӯзе, ки азоб аз болои сару зери пой онҳоро дар бар гирад ва Худо бигӯяд: «Ба хотири амалҳое, ки мекардед, инак азобро бичашед!»

Tatarca: 

Ул көндә аларны ут ґәзабы өсләреннән вә аяк асларыннан чолгар, Аллаһ аларга кылган кабахәт эшләрегезнең ґәзабын татыгыз, дияр.

Endonezyaca: 

pada hari mereka ditutup oleh azab dari atas mereka dan dari bawah kaki mereka dan Allah berkata (kepada mereka): "Rasailah (pembalasan dari) apa yang telah kamu kerjakan".

Amharca: 

ቅጣቱ ከበላያቸው፣ ከእግሮቻቸውም ሥር በሚሸፍናቸው ቀን ትሠሩት የነበራችሁትን ቅመሱ በሚላቸውም (ቀን ትከባቸዋለች)፡፡

Tamilce: 

அவர்களுக்கு மேலிருந்தும் அவர்களின் கால்களுக்கு கீழே இருந்தும் (வகை வகையான) தண்டனை அவர்களை மூடிக்கொள்கின்ற நாளில் (அந்த நரகம் அவர்களை சூழ்ந்து இருக்கும்). இன்னும், நீங்கள் செய்து கொண்டிருந்ததை (-அதன் தண்டனையை) சுவையுங்கள் என்று (இறைவன்) கூறுவான்.

Korece: 

벌이 그들을 에워싸는 날 위로부터 벌이 있을 것이요 아래로 부터도 있을 것이며 너희가 행한 결과를 맛보라 하는 소리가 있을 것이라

Vietnamca: 

Vào Ngày mà hình phạt sẽ bao vây họ từ phía bên trên họ lẫn phía dưới chân của họ, và (Allah) phán: “Các ngươi hãy nếm lấy (hậu quả về) những gì các ngươi đã làm.”