Arapça:
وَأَنذِرْ عَشِيرَتَكَ الْأَقْرَبِينَ
Çeviriyazı:
veenẕir `aşîrateke-l'aḳrabîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Önce) en yakın hısımlarını uyar.
Diyanet İşleri:
Önce en yakın hısımlarını uyar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve en yakın hısımlarını korkut.
Şaban Piriş:
En yakın akrabalarını uyar.
Edip Yüksel:
Sana en yakın olan insanları uyar.
Ali Bulaç:
(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyar.
Suat Yıldırım:
Önce en yakın akrabalarını uyar!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve en yakınların olan aşiretini korkut.
Yaşar Nuri Öztürk:
En yakın akraba ve hısımlarını uyar.
Bekir Sadak:
26:217
İbni Kesir:
Ve yakın akrabalarını uyar.
Adem Uğur:
(Önce) en yakın akrabanı uyar.
İskender Ali Mihr:
Ve en yakının olan aşiretini uyar.
Celal Yıldırım:
En yakın hısımlarını (bulundukları yolun eğri olduğu hakkında) uyar.
Tefhim ul Kuran:
(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyarıp korkut.
Fransızca:
Et avertis les gens qui te sont les plus proches.
İspanyolca:
Advierte a los miembros más allegados de tu tribu.
İtalyanca:
Danne l'annuncio ai tuoi parenti più stretti
Almanca:
Und warne deine nahen Verwandten!
Çince:
你应当警告你的亲戚。
Hollandaca:
En vermaan uwe naaste betrekkingen.
Rusça:
Предостереги своих ближайших родственников!
Somalice:
Una Dig Qaraabadaada Kuu sii Dhaw.
Swahilice:
Na uwaonye jamaa zako walio karibu nawe.
Uygurca:
يېقىن خىش – ئەقرىبالىرىڭنى ئاگاھلاندۇغىن
Japonca:
あなたの近親者に誓告しなさい。
Arapça (Ürdün):
(وأنذر عشيرتك الأقربين) وهم بنو هاشم وبنو عبد المطلب "" وقد أنذرهم جهارا "" رواه البخاري ومسلم.
Hintçe:
और (ऐ रसूल) तुम अपने क़रीबी रिश्तेदारों को (अज़ाबे ख़ुदा से) डराओ
Tayca:
จงตักเตือนวงศาคณาญาติของเจ้าที่ใกล้ชิด
İbranice:
והתרה בבני משפחתך הקרובים
Hırvatça:
I upozoravaj rodbinu svoju najbližu,
Rumence:
Previne-i pe cei mai apropiaţi din obştea ta!
Transliteration:
Waanthir AAasheerataka alaqrabeena
Türkçe:
En yakın akraba ve hısımlarını uyar.
Sahih International:
And warn, [O Muhammad], your closest kindred.
İngilizce:
And admonish thy nearest kinsmen,
Azerbaycanca:
Və ən yaxşın qohumlarını qorxut!
Süleyman Ateş:
En yakın akrabanı uyar.
Diyanet Vakfı:
(Önce) en yakın akrabanı uyar.
Erhan Aktaş:
Önce yakın akrabalarını uyar.
Kral Fahd:
(Önce) en yakın akrabanı uyar.
Hasan Basri Çantay:
Sen (ilkin) en yakın hısımlarını inzâr et.
Muhammed Esed:
Ve en yakınları(ndan başlayarak erişebildiğin herkesi) uyar
Gültekin Onan:
(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyar.
Ali Fikri Yavuz:
Önce en yakın soydaşlarını (Allah’ın dinine dâvet ederek, kendilerine öğüd ver de cehennem azabı ile) korkut.
Portekizce:
E admoesta os teus parentes mais próximos.
İsveççe:
Och varna dem som står dig närmast [för Guds straff]
Farsça:
و خویشان نزدیکت را [از عاقبت اعمال زشت] هشدار ده،
Kürtçe:
خزم و کەسە زۆر نزیکەکانت بترسێنە
Özbekçe:
Ва яқин қариндошларингни огоҳлантир.
Malayca:
Dan berilah peringatan serta amaran kepada kaum kerabatmu yang dekat.
Arnavutça:
Dhe, paralajmëroje farefisin tënd më të afërm,
Bulgarca:
Предупреди най-близките си роднини
Sırpça:
И упозоравај своју најближу родбину,
Çekçe:
a varuj nejbližší své z příbuzných
Urduca:
اپنے قریب ترین رشتہ داروں کو ڈراؤ
Tacikçe:
Хешовандони наздикатро битарсон.
Tatarca:
Якыннарыңны Аллаһ ґәзабы белән куркыт.
Endonezyaca:
Dan berilah peringatan kepada kerabat-kerabatmu yang terdekat,
Amharca:
ቅርቦች ዘመዶችህንም አስጠንቅቅ፡፡
Tamilce:
இன்னும், உமது நெருங்கிய உறவினர்களை எச்சரிப்பீராக!
Korece:
그대의 친척들에게 경고하라
Vietnamca:
Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy cảnh báo họ hàng thân tộc của Ngươi.
Ayet Linkleri: