Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

214

Ayet No: 

3146

Sayfa No: 

376

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَنذِرْ عَشِيرَتَكَ الْأَقْرَبِينَ

Çeviriyazı: 

veenẕir `aşîrateke-l'aḳrabîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Önce) en yakın hısımlarını uyar.

Diyanet İşleri: 

Önce en yakın hısımlarını uyar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve en yakın hısımlarını korkut.

Şaban Piriş: 

En yakın akrabalarını uyar.

Edip Yüksel: 

Sana en yakın olan insanları uyar.

Ali Bulaç: 

(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyar.

Suat Yıldırım: 

Önce en yakın akrabalarını uyar!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve en yakınların olan aşiretini korkut.

Yaşar Nuri Öztürk: 

En yakın akraba ve hısımlarını uyar.

Bekir Sadak: 

26:217

İbni Kesir: 

Ve yakın akrabalarını uyar.

Adem Uğur: 

(Önce) en yakın akrabanı uyar.

İskender Ali Mihr: 

Ve en yakının olan aşiretini uyar.

Celal Yıldırım: 

En yakın hısımlarını (bulundukları yolun eğri olduğu hakkında) uyar.

Tefhim ul Kuran: 

(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyarıp korkut.

Fransızca: 

Et avertis les gens qui te sont les plus proches.

İspanyolca: 

Advierte a los miembros más allegados de tu tribu.

İtalyanca: 

Danne l'annuncio ai tuoi parenti più stretti

Almanca: 

Und warne deine nahen Verwandten!

Çince: 

你应当警告你的亲戚。

Hollandaca: 

En vermaan uwe naaste betrekkingen.

Rusça: 

Предостереги своих ближайших родственников!

Somalice: 

Una Dig Qaraabadaada Kuu sii Dhaw.

Swahilice: 

Na uwaonye jamaa zako walio karibu nawe.

Uygurca: 

يېقىن خىش – ئەقرىبالىرىڭنى ئاگاھلاندۇغىن

Japonca: 

あなたの近親者に誓告しなさい。

Arapça (Ürdün): 

(وأنذر عشيرتك الأقربين) وهم بنو هاشم وبنو عبد المطلب "" وقد أنذرهم جهارا "" رواه البخاري ومسلم.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) तुम अपने क़रीबी रिश्तेदारों को (अज़ाबे ख़ुदा से) डराओ

Tayca: 

จงตักเตือนวงศาคณาญาติของเจ้าที่ใกล้ชิด

İbranice: 

והתרה בבני משפחתך הקרובים

Hırvatça: 

I upozoravaj rodbinu svoju najbližu,

Rumence: 

Previne-i pe cei mai apropiaţi din obştea ta!

Transliteration: 

Waanthir AAasheerataka alaqrabeena

Türkçe: 

En yakın akraba ve hısımlarını uyar.

Sahih International: 

And warn, [O Muhammad], your closest kindred.

İngilizce: 

And admonish thy nearest kinsmen,

Azerbaycanca: 

Və ən yaxşın qohumlarını qorxut!

Süleyman Ateş: 

En yakın akrabanı uyar.

Diyanet Vakfı: 

(Önce) en yakın akrabanı uyar.

Erhan Aktaş: 

Önce yakın akrabalarını uyar.

Kral Fahd: 

(Önce) en yakın akrabanı uyar.

Hasan Basri Çantay: 

Sen (ilkin) en yakın hısımlarını inzâr et.

Muhammed Esed: 

Ve en yakınları(ndan başlayarak erişebildiğin herkesi) uyar

Gültekin Onan: 

(Öncelikle) En yakın hısımlarını (aşiretini) uyar.

Ali Fikri Yavuz: 

Önce en yakın soydaşlarını (Allah’ın dinine dâvet ederek, kendilerine öğüd ver de cehennem azabı ile) korkut.

Portekizce: 

E admoesta os teus parentes mais próximos.

İsveççe: 

Och varna dem som står dig närmast [för Guds straff]

Farsça: 

و خویشان نزدیکت را [از عاقبت اعمال زشت] هشدار ده،

Kürtçe: 

خزم و کەسە زۆر نزیکەکانت بترسێنە

Özbekçe: 

Ва яқин қариндошларингни огоҳлантир.

Malayca: 

Dan berilah peringatan serta amaran kepada kaum kerabatmu yang dekat.

Arnavutça: 

Dhe, paralajmëroje farefisin tënd më të afërm,

Bulgarca: 

Предупреди най-близките си роднини

Sırpça: 

И упозоравај своју најближу родбину,

Çekçe: 

a varuj nejbližší své z příbuzných

Urduca: 

اپنے قریب ترین رشتہ داروں کو ڈراؤ

Tacikçe: 

Хешовандони наздикатро битарсон.

Tatarca: 

Якыннарыңны Аллаһ ґәзабы белән куркыт.

Endonezyaca: 

Dan berilah peringatan kepada kerabat-kerabatmu yang terdekat,

Amharca: 

ቅርቦች ዘመዶችህንም አስጠንቅቅ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், உமது நெருங்கிய உறவினர்களை எச்சரிப்பீராக!

Korece: 

그대의 친척들에게 경고하라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) hãy cảnh báo họ hàng thân tộc của Ngươi.