Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

99

Ayet No: 

3031

Sayfa No: 

371

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا أَضَلَّنَا إِلَّا الْمُجْرِمُونَ

Çeviriyazı: 

vemâ eḍallenâ ille-lmücrimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve bizi hep o günahkarlar saptırdı.

Diyanet İşleri: 

Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bizi, ancak o mücrimler saptırdı.

Şaban Piriş: 

Bizi hep o günahkârlar saptırdı.

Edip Yüksel: 

Bizi saptıranlar suçlulardı.

Ali Bulaç: 

Bizi suçlu-günahkarlardan başka saptıran olmadı.

Suat Yıldırım: 

Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu.“Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!” [36,56; 40,47; 7,53; 38,64]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve bizi ancak o mücrimler sapıtmış oldular.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bizi saptıran, o suçlulardan başkası değildi.

Bekir Sadak: 

Nuh´un milleti peygamberlerini yalanladi.

İbni Kesir: 

Ve bizi suçlulardan başka da saptıran olmamıştı.

Adem Uğur: 

Bizi ancak o günahkârlar saptırdı.

İskender Ali Mihr: 

Ve bizi mücrimlerden (hidayete mani olanlardan) başkası dalâlette bırakmadı.

Celal Yıldırım: 

Ve bizi ancak suçlu günahkârlar saptırdı.

Tefhim ul Kuran: 

«Bizi suçlu günahkârlardan başka saptıran da olmadı.»

Fransızca: 

Ce ne sont que les criminels qui nous ont égarés.

İspanyolca: 

Nadie sino los pecadores nos extraviaron

İtalyanca: 

Coloro che ci hanno sviato non sono altro che iniqui:

Almanca: 

und uns haben nur die schwer Verfehlenden irregeführt.

Çince: 

惟有犯罪者使我们迷误。

Hollandaca: 

De zondaren alleen hebben ons verleid.

Rusça: 

Только грешники ввели нас в заблуждение,

Somalice: 

Wax na Dhumiyey oon Dambiila Yaasha ahayn ma Jiro.

Swahilice: 

Na hawakutupoteza ila wale wakosefu.

Uygurca: 

بىزنى پەقەت گۇناھكارلارلا ئازدۇردى

Japonca: 

わたしたちを迷わせたのは,罪深い者たちに外ならない。

Arapça (Ürdün): 

«وما أضلنا» عن الهدى «إلا المجرمون» أي الشياطين أو أوّلونا الذين اقتدينا بهم.

Hintçe: 

और हमको बस (उन) गुनाहगारों ने (जो मुझसे पहले हुए) गुमराह किया

Tayca: 

และไม่มีผู้ใดทำให้พวกเขาหลงผิด นอกจากพวกอาชญากร เท่านั้น

İbranice: 

תעייתנו היא רק באשמת המתעים

Hırvatça: 

a na stranputicu su nas naveli samo prestupnici,

Rumence: 

Numai cei nelegiuiţi ne-au rătăcit!

Transliteration: 

Wama adallana illa almujrimoona

Türkçe: 

"Bizi saptıran, o suçlulardan başkası değildi."

Sahih International: 

And no one misguided us except the criminals.

İngilizce: 

And our seducers were only those who were steeped in guilt.

Azerbaycanca: 

Bizi yalnız günahkarlar azdırdı.

Süleyman Ateş: 

Ama bizi saptıran o suçlulardır.

Diyanet Vakfı: 

Bizi ancak o günahkarlar saptırdı.

Erhan Aktaş: 

“Ve bizi hep o mücrimler saptırdı.”

Kral Fahd: 

Bizi ancak o günahkârlar saptırdı.

Hasan Basri Çantay: 

«Bizi o mücrimlerden başkası sapdırmadı».

Muhammed Esed: 

yine de (sizi tanrılaştırarak) yoldan çıkmamıza günah (önderlerimiz) sebep oldu!

Gültekin Onan: 

26:97

Ali Fikri Yavuz: 

Bizi ancak (kendilerine uyduğumuz bizden önceki) mücrimler sapıttı.

Portekizce: 

E os nossos sedutores eram apenas aqueles que estavam afundados em pecados.

İsveççe: 

Bara de obotfärdiga syndarna kunde förleda oss [till detta].

Farsça: 

و ما را جز می رمان [خائن] گمراه نکردند،

Kürtçe: 

کەس ئێمەی گومڕا نەکرد تاوانباران نەبێت

Özbekçe: 

Бизни фақат жиноятчилар йўлдан оздирдилар.

Malayca: 

" ` Dan tiadalah yang menyesatkan kami melainkan golongan yang berdosa.

Arnavutça: 

e, vetëm mëkatarët na kanë mashtruar neve,

Bulgarca: 

И ни заблудиха не други, а престъпниците.

Sırpça: 

а само су нас зликовци на странпутицу завели,

Çekçe: 

A svedli nás z cesty jedině hříšníci,

Urduca: 

اور وہ مجرم لوگ ہی تھے جنہوں نے ہم کو اس گمراہی میں ڈالا

Tacikçe: 

Ва моро бадкорон гумроҳ сохтанд

Tatarca: 

Безне адаштырмады һичнәрсә мәгәр азган кешеләр адаштырдылар.

Endonezyaca: 

Dan tiadalah yang menyesatkan kami kecuali orang-orang yang berdosa.

Amharca: 

አመጸኞቹም እንጅ ሌላ አላሳሳተንም፡፡

Tamilce: 

எங்களை வழி கெடுக்கவில்லை குற்றவாளிகளைத் தவிர.

Korece: 

저희를 잘못 인도한 자는 바 로 죄인들이었습니다

Vietnamca: 

“Và chỉ những tên tội lỗi mới dắt chúng tôi đi lạc.”