Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

100

Ayet No: 

3032

Sayfa No: 

371

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَمَا لَنَا مِن شَافِعِينَ

Çeviriyazı: 

femâ lenâ min şâfi`în.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bak bizim için ne şefaatçiler var,

Diyanet İşleri: 

Orada putlarıyla çekişerek: "Vallahi biz apaçık bir sapıklıkta idik; çünkü biz sizi Alemlerin Rabbine eşit tutmuştuk; bizi saptıranlar ancak suçlulardır; şimdi şefaatçimiz, yakın bir dostumuz yoktur; keşke geriye bir dönüşümüz olsa da inananlardan olsak" derler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık ne şefaatçilerden bir şefaatçi var bize.

Şaban Piriş: 

Şimdi, bir şefaatçimiz de yok.

Edip Yüksel: 

Şimdi bizim ne şefaatçımız var.

Ali Bulaç: 

Artık bizim için ne bir şefaatçi var,

Suat Yıldırım: 

Orada putlarıyla çekişirken şöyle derler “Vallahi de, tallahi de biz besbelli bir sapıklık içinde imişiz!”“Çünkü biz sizi Rabbülâlemin ile bir tutuyorduk. Ama bizi saptıranlar da, o mücrimler oldu.“Şimdi artık ne şefaatçimiz var bizim, ne candan bir dostumuz!” “Ah! Ne olurdu, imkân olsa da dünyaya bir dönsek ve müminlerden olsaydık!” [36,56; 40,47; 7,53; 38,64]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(100-101) «Artık bize ne şefaat edicilerden var. Ne de yakın bir dost var.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Artık ne şefaatçilerimiz var,

Bekir Sadak: 

(106-11) 0 Kardesleri Nuh, onlara: «Allah´a karsi gelmekten sakinmaz misinz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Allah´tan sakinin ve bana itaat edin. Buna karsi sizden bir ucret istemiyorum. Benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Artik Allah´tan sakinin ve bana itaat edin» dedi.

İbni Kesir: 

Şimdi bize şefaat eden kimse yoktur.

Adem Uğur: 

´´Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var´´.

İskender Ali Mihr: 

Artık bizim için bir şefaatçi yoktur.

Celal Yıldırım: 

(100-101) Artık (bugün için) ne şefaatçilerimiz vardır, ne de candan sıcak bir dostumuz...

Tefhim ul Kuran: 

«Artık bizim için ne bir şefaatçi var,»

Fransızca: 

Et nous n'avons pas d'intercesseurs,

İspanyolca: 

y, ahora, no tenemos a nadie que interceda,

İtalyanca: 

per noi non ci sono intercessori,

Almanca: 

So gibt es für uns weder Fürbittende

Çince: 

所以我们绝没有说情者,

Hollandaca: 

Thans hebben wij geene tusschentreders.

Rusça: 

и нет у нас ни заступников,

Somalice: 

Mana Lihin wax Noo Shafeeca.

Swahilice: 

Basi hatuna waombezi.

Uygurca: 

شۇنىڭ ئۈچۈن بىزگە شاپائەت قىلغۇچىلار يوق

Japonca: 

それでわたしたちには,誰も執り成す者もなく,

Arapça (Ürdün): 

«فما لنا من شافعين» كما للمؤمنين من الملائكة والنبيين والمؤمنين.

Hintçe: 

तो अब तो न कोई (साहब) मेरी सिफारिश करने वाले हैं

Tayca: 

ดังนั้นจึงไม่มีผู้ไถ่โทษแก่เรา

İbranice: 

אין מי שיאמר עלינו מליצת יושר

Hırvatça: 

pa nemamo ni zagovornika,

Rumence: 

Noi nu avem nici un mijlocitor,

Transliteration: 

Fama lana min shafiAAeena

Türkçe: 

"Artık ne şefaatçilerimiz var,

Sahih International: 

So now we have no intercessors

İngilizce: 

Now, then, we have none to intercede (for us),

Azerbaycanca: 

İndi artıq nə şəfaət edən kimsələrimiz,

Süleyman Ateş: 

Şimdi artık bizim ne şefa'atçilerimiz var,

Diyanet Vakfı: 

"Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var".

Erhan Aktaş: 

“Artık şefaat(1) edecek kimsemiz de yok.”

Kral Fahd: 

Şimdi artık bizim ne şefaatçilerimiz var,

Hasan Basri Çantay: 

Artık bizim için ne şefaatçiler (den bir kimse),

Muhammed Esed: 

Ama şimdi ne bir arka çıkanımız var,

Gültekin Onan: 

26:97

Ali Fikri Yavuz: 

Artık bizim için ne şefaatçılar var,

Portekizce: 

E não temos intercessor algum,

İsveççe: 

Nu har vi ingen som kan tala till förmån för oss,

Farsça: 

در نتیجه برای ما نه شفیعانی است،

Kürtçe: 

وەھیچ تکاکارێ بۆ ئێمە نیە

Özbekçe: 

Мана энди биз учун шафоатчилар ҳам йўқ.

Malayca: 

" ` Dengan sebab itu, tiadalah kami beroleh sesiapapun yang memberi pertolongan,

Arnavutça: 

e nuk kemi asnjë ndërmjetësues (te Perëndia)

Bulgarca: 

Сега нямаме нито застъпници,

Sırpça: 

па немамо ни заговорника,

Çekçe: 

a nemáme přímluvce žádného

Urduca: 

اب نہ ہمارا کوئی سفارشی ہے

Tacikçe: 

ва акнун моро шафеъоне (халоскунандаҳое) нест

Tatarca: 

Безгә бүген шәфәгать итүче юктыр мөэминнәргә булганы кеби.

Endonezyaca: 

Maka kami tidak mempunyai pemberi syafa'at seorangpun,

Amharca: 

ከአማላጆችም ለእኛ ምንም የለንም፡፡

Tamilce: 

ஆக, பரிந்துரைப்பவர்களில் யாரும் எங்களுக்கு இல்லை.

Korece: 

그리하여 저희에게는 중재 자도 없으며

Vietnamca: 

“Thế là chúng tôi chẳng có ai can thiệp.”