Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

45

Sûredeki Ayet No: 

20

Ayet No: 

4493

Sayfa No: 

500

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

هَٰذَا بَصَائِرُ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَرَحْمَةٌ لِّقَوْمٍ يُوقِنُونَ

Çeviriyazı: 

hâẕâ beṣâiru linnâsi vehüdev veraḥmetül liḳavmiy yûḳinûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bu (Kur'an) insanların kalb gözünü açan bir nur, kesin bilgi edinmek isteyen bir toplum için de hidâyet ve rahmettir.

Diyanet İşleri: 

Bu Kuran, insanlar için açık belgeler; kesin olarak inanan millet için doğruluk rehberi ve rahmettir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bu, can gözleridir insanlara ve doğru yolu gösterir ve rahmettir iyideniyiye inanıp anlamış topluluğa.

Şaban Piriş: 

Bu (Kur’an), İnsanlar için basiret ve iyice bilen bir toplum için hidayet ve rahmettir.

Edip Yüksel: 

Bunlar, halk için aydınlatıcı delillerdir, kesin inanca sahip bir topluma bir rehber ve rahmettir.

Ali Bulaç: 

Bu (Kur'an), insanlar için basiret (nuruyla Allah'a yönelten ayet)lerdir, kesin bilgiyle inanan bir kavim için de bir hidayet ve bir rahmettir.

Suat Yıldırım: 

Bu Kur'ân, delilleri ile, fikirleri ve kalpleri aydınlatan basiret nurlarıdır iman edecek kimseler için hidâyet rehberi ve rahmettir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bu (Kur´an-ı Mübîn) insanlar için kalb gözleridir ve nasipleri olan bir kavim için de bir hidâyetir ve bir rahmetir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o.

Bekir Sadak: 

De ki: «Sizi Allah diriltir, sonra oldurur, sonra sizi suphe goturmeyen kiyamet gununde toplar. Ama insanlarin cogu bilmezler.&quot

İbni Kesir: 

Bu

Adem Uğur: 

Bu (Kur´an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir.

İskender Ali Mihr: 

İşte bu (Kur´ân), insanlar için basirettir. Ve yakîn hasıl eden kavim için hidayettir, rahmettir.

Celal Yıldırım: 

Bu Kitap, insanlar için gönül gözleri

Tefhim ul Kuran: 

Bu (Kur´an), insanlar için basiret (nuruyla Allah´a yönelten ayet)lerdir, kesin bilgiyle inanan bir kavim için de bir hidayet ve bir rahmettir.

Fransızca: 

Ceci [le Coran] constitue pour les hommes une source de clarté, un guide et une miséricorde pour les gens qui croient avec certitude.

İspanyolca: 

Esto es un conjunto de pruebas visibles para los hombres, dirección y misericordia para gente que esta convencida.

İtalyanca: 

Questo [Corano] per gli uomini, è un appello al veder chiaro, una guida e una misericordia per coloro che credono fermamente.

Almanca: 

Dieser (der Quran) ist etwas Einblick-Gewährendes für die Menschen, eine Rechtleitung und eine Gnade für Leute, die Gewißheit anstreben.

Çince: 

这是世人的明证,也是对坚信的民众的引导和恩惠。

Hollandaca: 

Deze Koran geeft den mensch duidelijke voorschriften, en is eene leiding en eene genade voor hen, die rechtvaardig oordeelen.

Rusça: 

Это - наглядное наставление для людей, верное руководство и милость для людей убежденных.

Somalice: 

kaasi waa (Quraanku) waa aragti (Nuurka) Dadka iyo hanuun iyo Naxariis ciddii waxyaqiinsan.

Swahilice: 

Hizi ni dalili zilizo wazi kwa watu wote, na ni uwongofu, na rehema kwa watu wanao yakinisha.

Uygurca: 

بۇ (قۇرئان) ئىنسانلار ئۈچۈن روشەن پاكىتلاردۇر، ھىدايەتتۇر، (ئۆلگەندىن كېيىن تىرىلىشكە) جەزمەن ئىشەنگەن قەۋم ئۈچۈن رەھمەتتۇر

Japonca: 

この(クルアーン)は,人びとに対する明証であり,導きであり,また信心の堅固な者への慈悲である。

Arapça (Ürdün): 

«هذا» القرآن «بصائر للناس» معالم يتبصرون بها في الأحكام والحدود «وهدى ورحمة لقوم يوقنون» بالبعث.

Hintçe: 

ये (क़ुरान) लोगों (की) हिदायत के लिए दलीलो का मजमूआ है और बातें करने वाले लोगों के लिए (अज़सरतापा) हिदायत व रहमत है

Tayca: 

อัลกุรอานนี้เป็นแสงสว่างแก่มวลมนุษย์ และเป็นแนวทางที่ถูกต้องและความเมตตาแก่หมู่ชนที่มีความเชื่อมั่น

İbranice: 

זה, אותות גלויים לבני אדם והדרכה ורחמים לאנשים הבטוחים באמונתם

Hırvatça: 

Ovaj Kur' an putokaz je ljudima, i uputa i milost onima koji čvrsto vjeruju.

Rumence: 

Aceasta este oamenilor un Îndemn desluşit, o călăuzire şi o milostivenie pentru un popor care crede cu tărie.

Transliteration: 

Hatha basairu lilnnasi wahudan warahmatun liqawmin yooqinoona

Türkçe: 

Bu Kur'an, insanların kalp gözlerini açacak ışıklardan oluşur. Gereğince inanan bir toplum için de bir kılavuz ve bir rahmettir o.

Sahih International: 

This [Qur'an] is enlightenment for mankind and guidance and mercy for a people who are certain [in faith].

İngilizce: 

These are clear evidences to men and a Guidance and Mercy to those of assured Faith.

Azerbaycanca: 

Bu (Qur’an) insanlar üçün bəsirət gözü, (axirətə) tam yəqinliklə inanan bir qövm üçün də hidayət (doğru yolu göstərən rəhbər) və mərhəmətdir!

Süleyman Ateş: 

Bu (Kur'an), insanlara kanıtlar(sunmakta)dır; kesin olarak inananlara yol gösterici ve rahmettir.

Diyanet Vakfı: 

Bu (Kur'an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir.

Erhan Aktaş: 

Bu Kur’an, insanlar için gerçeği görme, gerçekten îmân eden halk için doğru yolu gösterme ve bir rahmettir.

Kral Fahd: 

Bu (Kur'an), insanlar için basiret nurları, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir.

Hasan Basri Çantay: 

Şu (Kur´an) insanların kalb gözleri (ni açacak bir nuur), sağlam bilgi edinecek zümre için bir hidâyet ve rahmetdir.

Muhammed Esed: 

(İşte) bu (vahiy,) insanlık için bir kavrayış aracıdır; tereddütsüz bir inanca ve emniyete ulaşanlar için de bir rahmet ve hidayettir.

Gültekin Onan: 

Bu (Kuran), insanlar için basiret (nuruyla Tanrı´ya yönelten ayet)lerdir, kesin bilgiyle inanan bir kavim için de bir hidayet ve bir rahmettir.

Ali Fikri Yavuz: 

Bu Kur’an, insanlara hak ölçüleri gösteren nurlardan ibarettir

Portekizce: 

Este (Alcorão) encerra evidências para o homem, e é orientação e misericórdia para os persuadidos.

İsveççe: 

Denna [Skrift] öppnar era ögon [för sanningen] och är en vägledning och en nåd för dem som har inre visshet.

Farsça: 

این [قرآن و آیین] وسایل بینایی و بصیرت برای مردم و سراسر هدایت و رحمت برای گروهی است که [حقایق را] باور دارند.

Kürtçe: 

ئەم قورئانە بیناییە وھۆی چاوڕشنیە بۆ مەردومان وە ڕێنمونی ومیھرەبانیە بۆ گەلێك کەباوەڕی پتەویان ھەیە

Özbekçe: 

Бу (Қуръон) одамлар учун қалб кўзлари, аниқ ишонадиган қавм учун ҳидоят ва раҳматдир.

Malayca: 

Al-Quran ini menjadi panduan-panduan yang membuka matahati manusia, dan menjadi hidayah petunjuk serta membawa rahmat bagi kaum yang meyakini (kebenarannya).

Arnavutça: 

Ky Kur’an është argument i qartë (dritë e shpëtimit) udhërrëfyes dhe mëshirë për njerëzit që besojnë paluhatshëm.

Bulgarca: 

Този [Коран] е прозрение за хората и напътствие, и милост за убедените.

Sırpça: 

Овај Кур'ан путоказ је људима, и упута и милост онима који чврсто верују.

Çekçe: 

Toto Písmo lidem viditelné důkazy dává a je vedením i milosrdenstvím pro lid, jenž pevně je přesvědčen.

Urduca: 

یہ بصیرت کی روشنیاں ہیں سب لوگوں کے لیے اور ہدایت اور رحمت اُن لوگوں کے لیے جو یقین لائیں

Tacikçe: 

Ин Қуръон далелҳои равшани мардум ва ҳидояту раҳматест барои аҳли яқин.

Tatarca: 

Ошбу Коръән, кешеләрнең гакылларына вә күңелләренә хакыйкый белем күзедер, аның белән олугъ максудкә, мәңгелек бәхеткә ирешү юлын күрерләр, вә ул Коръән белән гамәл кылган кеше адашу юлыннан чыгып туры юлга керер, вә аның белән гамәл кылучыларга Аллаһудан рәхмәтдер.

Endonezyaca: 

Al Quran ini adalah pedoman bagi manusia, petunjuk dan rahmat bagi kaum yang meyakini.

Amharca: 

ይሀ (ቁርኣን) ለሰዎች የልብ ብርሃኖች ነው፡፡ ለሚያረጋግጡም ሕዝቦች መሪና እዝነት ነው፡፡

Tamilce: 

இ(ந்த வேதமான)து மக்களுக்கு தெளிவான ஆதாரங்களாகவும் நேர்வழியாகவும் (அல்லாஹ்வை) உறுதியாக நம்பிக்கை கொள்கிற மக்களுக்கு கருணையாகவும் இருக்கிறது.

Korece: 

이것이 인간을 위한 빛이요 길이며 의로운 백성을 위한 은혜라

Vietnamca: 

(Qur’an) này là sự khai sáng cho nhân loại, là nguồn chỉ đạo và là hồng ân cho đám người vững chắc (trong đức tin).