Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

3

Sûredeki Ayet No: 

107

Ayet No: 

400

Sayfa No: 

63

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَمَّا الَّذِينَ ابْيَضَّتْ وُجُوهُهُمْ فَفِي رَحْمَةِ اللَّهِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ

Çeviriyazı: 

veemme-lleẕîne-byeḍḍat vucûhühüm fefî raḥmeti-llâh. hüm fîhâ ḫâlidûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yüzleri ağaranlara gelince, (onlar) Allah'ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır.

Diyanet İşleri: 

Yüzleri ağaranlar ise Allah'ın rahmetindedirler. Onlar orada temellidirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yüzleri ağaranlara gelince onlar, Allah'ın rahmetindedir, onlar, o rahmette ebedi olarak kalırlar.

Şaban Piriş: 

Yüzleri ak olanlar ise Allah’ın rahmetindedirler, onlar orada ebedidirler.

Edip Yüksel: 

Yüzleri aklananlar ise ALLAH'ın rahmeti içindedir. Orada sürekli kalırlar.

Ali Bulaç: 

Yüzleri ağaranlar ise, artık onlar Allah'ın rahmeti içindedirler, içinde de temelli kalacaklardır.

Suat Yıldırım: 

Yüzü ak olanlar ise Allah'ın rahmetindedirler. Hem de orada ebedî kalacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve amma o kimselerin ki yüzleri ağarmıştır, onlar Allah Teâlâ´nın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî olarak kalacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yüzleri ağaranlara gelince, onlar, Allah'ın rahmeti içindedirler. Sürekli ondadır onlar.

Bekir Sadak: 

Onlar incitmekten baska size bir zarar veremezler. Sizinle savasa koyulurlarsa, geri donup kacarlar. Sonra kendilerine yardim da edilmez.

İbni Kesir: 

Ama yüzleri ağaranlar, Allah´ın rahmeti içindedirler. Onlar orada temelli kalacaklardır.

Adem Uğur: 

Yüzleri ağaranlara gelince, onlar Allah´ın rahmeti içindedirler

İskender Ali Mihr: 

Amma, yüzleri ağarmış olanlar ise, artık Allah´ın rahmeti içindedirler. Onlar, onun (o rahmetin) içinde ebedî kalacak olanlardır.

Celal Yıldırım: 

3:106

Tefhim ul Kuran: 

Yüzleri ağaranlar ise, artık onlar Allah´ın rahmeti içindedirler, içinde de temelli kalacaklardır.

Fransızca: 

Et quant à ceux dont les visages s'éclaireront, ils seront dans la miséricorde d'Allah, où ils demeureront éternellement.

İspanyolca: 

En cuanto a aquéllos cuyos rostros estén radiantes, gozarán eternamente de la misericordia de Alá.

İtalyanca: 

E coloro i cui visi si illumineranno, saranno nella Misericordia di Allah e vi rimarranno in perpetuo.

Almanca: 

Doch hinsichtlich derjenigen, deren Gesichter sich erhellt haben, diese befinden sich in ALLAHs Gnade. Darin werden sie ewig bleiben.

Çince: 

至于脸色变白的人,将入于真主的慈恩内,而永居其中。

Hollandaca: 

Zij wier gezichten blank zijn, zullen Gods genade ontvangen en die eeuwig genieten.

Rusça: 

Те же, чьи лица побелеют, окажутся в милости Аллаха. Они пребудут там вечно.

Somalice: 

Kuwuu Caddaado (Nuuro) Wajigoodu Naxariista Eebe Dhexdeeday ku waarayaan.

Swahilice: 

Ama wale ambao nyuso zao zitanawiri watakuwa katika rehema ya Mwenyezi Mungu. Wao humo watadumu.

Uygurca: 

يۈزى ئاقارغانلار اﷲ نىڭ رەھمىتىدە (يەنى جەننەتتە) بولىدۇ، ئۇلار ئۇنىڭدا (يەنى جەننەتتە) مەڭگۈ قالىدۇ

Japonca: 

だがその顔が白くなった者は,アッラーの慈愛をこうむり,永遠にその中に住む。

Arapça (Ürdün): 

«وأما الذين ابيضَّت وجوههم» وهم المؤمنون «ففي رحمة الله» أي جنته «هم فيها خالدون».

Hintçe: 

और जिनके चेहरे पर नूर बरसता होगा वह तो ख़ुदा की रहमत(बहिश्त) में होंगे (और) उसी में सदा रहेंगे

Tayca: 

และส่วนบรรดาผู้ที่ใบหน้าของพวกเขาขาวผ่องนั้น เขาจะอยู่ในความเมตตา ของอัลลอฮ์ โดยที่พวกเขาจะอยู่ในความเมตตานั้นตลอดกาล

İbranice: 

אך, אלה אשר יאירו פניהם יישארו ברחמי אלוהים לעולם

Hırvatça: 

A oni čija lica pobijele, pa u milosti Allahovoj su, oni će u njoj vječno ostati.

Rumence: 

Cei cu chipurile luminate vor fi cuprinşi în milostivenia lui Dumnezeu, unde vor veşnici.

Transliteration: 

Waamma allatheena ibyaddat wujoohuhum fafee rahmati Allahi hum feeha khalidoona

Türkçe: 

Yüzleri ağaranlara gelince, onlar, Allah'ın rahmeti içindedirler. Sürekli ondadır onlar.

Sahih International: 

But as for those whose faces will turn white, [they will be] within the mercy of Allah. They will abide therein eternally.

İngilizce: 

But those whose faces will be (lit with) white,- they will be in (the light of) Allah's mercy: therein to dwell (for ever).

Azerbaycanca: 

Üzü ağ olanlar isə Allahın mərhəməti içərisində olub orada (Cənnətdə) həmişəlik qalacaqlar!

Süleyman Ateş: 

Yüzleri ağaranlar ise Allah'ın rahmeti içindedirler, orada sürekli kalacaklardır.

Diyanet Vakfı: 

Yüzleri ağaranlara gelince, onlar Allah'ın rahmeti içindedirler; orada ebedi kalacaklardır.

Erhan Aktaş: 

Yüzleri ağaranlara gelince, onlar Allah’ın rahmetinin içindedirler ve orada sürekli kalacaklardır.

Kral Fahd: 

Yüzleri ağaranlara gelince, onlar Allah'ın rahmeti içindedirler, orada ebedî kalacaklardır.

Hasan Basri Çantay: 

Yüzleri bembeyaz olanlar ise Allahın rahmeti içindedirler. Onlar bunun içerisinde ebedî kalıcıdırlar.

Muhammed Esed: 

Nur yüzlülere gelince, onlar Allah´ın rahmet dairesi içinde olacaklar, orayı mesken edineceklerdir.

Gültekin Onan: 

Yüzleri ağaranlar ise, artık onlar Tanrı´nın rahmeti içindedirler, içinde de temelli kalacaklardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Amma yüzleri ak olanlar, Allah’ın rahmeti içindedirler. Onlar, orada (cennette) ebedî olarak kalacaklardır.

Portekizce: 

Quanto àqueles, cujos rostos resplandecerão, terão a misericórdia de Deus, da qual gozarão eternamente.

İsveççe: 

Men de vilkas ansikten strålar av ljus skall inneslutas i Guds nåd och skall så förbli till evig tid.

Farsça: 

و اما آنان که چهره هایشان سپید گشته، همواره در رحمت خدایند، و در آن جاودانه اند.

Kürtçe: 

وە ئەوانە کە ڕوویان سپی دەبێت ئەوە لەناو بەزەیی خوادان (لەبەھەشتدان) ئەوانە تێیدا دەمێننەوە بەھەمیشەیی

Özbekçe: 

Юзлари оқ бўлганлар эса, бас, Аллоҳнинг раҳматидадирлар. Улар унда абадий қолурлар.

Malayca: 

Adapun orang-orang yang telah putih berseri mukanya, maka mereka berada dalam limpah rahmat Allah (Syurga), mereka kekal di dalamnya.

Arnavutça: 

Kurse ato fytyra që zbardhen e shkëlqejnë do të jenë në mëshirën e Perëndisë, ku do të qëndrojnë përgjithmonë;

Bulgarca: 

А онези, чиито лица побелеят, те са в милостта на Аллах, в нея ще пребивават вечно.

Sırpça: 

А они чија лица побеле, па у Аллаховој милости су, они ће у њој вечно да остану.

Çekçe: 

Avšak ti, jejichž tváře se rozjasní, ti budou v milosti u Pána svého a budou v ní navěky.

Urduca: 

رہے وہ لوگ جن کے چہرے روشن ہوں گے تو اُن کو اللہ کے دامن رحمت میں جگہ ملے گی اور ہمیشہ وہ اسی حالت میں رہیں گے

Tacikçe: 

Аммо онон, ки сафедрӯй шудаанд, ҳамеша ғарқ дар раҳмати Парвардигор бошанд.

Tatarca: 

Әмма бидеґәт гамәлләрдән сакланып, Коръән белән гамәл кылучы мөселманнарның йөзләре агарачак, алар Аллаһуның рәхмәтендәләр һәм анда мәңге калырлар.

Endonezyaca: 

Adapun orang-orang yang putih berseri mukanya, maka mereka berada dalam rahmat Allah (surga); mereka kekal di dalamnya.

Amharca: 

እነዚያም ፊቶቻቸው ያበሩትማ በአላህ ችሮታ (ገነት) ውስጥ ናቸው፡፡ እነርሱ በውስጥ ዘውታሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, முகங்கள் வெண்மையானவர்கள் அல்லாஹ்வின் அரு(ள்கள் நிறைந்த சொர்க்கங்க)ளில் இருப்பார்கள். அவர்கள் அதில் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள்.

Korece: 

얼굴이 하얗게 되는 자들은 하나님의 자비가운데 들게되어 그 곳에서 영생하리라

Vietnamca: 

Đối với những ai là người có gương mặt sáng ngời và rạng rỡ thì họ sẽ ở trong sự nhân từ của Allah (Thiên Đàng), họ sẽ được ở trong đó mãi mãi.