Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

59

Ayet No: 

2991

Sayfa No: 

369

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَذَٰلِكَ وَأَوْرَثْنَاهَا بَنِي إِسْرَائِيلَ

Çeviriyazı: 

keẕâlik. veevraŝnâhâ benî isrâîl.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve onlara İsrail oğullarını mirasçı yaptık.

Diyanet İşleri: 

Ama biz Firavun ve adamlarını bahçelerden, pınar başlarından, hazinelerden ve şerefli makamlardan çıkardık. Böylece oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Böyle işte ve oralara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Şaban Piriş: 

İşte, bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık.

Edip Yüksel: 

Daha sonra onları İsrail oğullarına miras yaptık.

Ali Bulaç: 

İşte böyle; bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık.

Suat Yıldırım: 

Bu olay böylece tamamlandı. Bahsedilen bütün o nimetlere İsrailoğullarını mirasçı yaptık. [7,137; 28,5]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

26:58

Yaşar Nuri Öztürk: 

Böylece oralara İsrailoğullarını vâris kıldık.

Bekir Sadak: 

Musa ve beraberinde bulunanlarin hepsini kurtardik.

İbni Kesir: 

Böylece onlara İsrailoğullarını mirasçı kıldık.

Adem Uğur: 

Böylece, bunlara İsrailoğullarını mirasçı yaptık.

İskender Ali Mihr: 

İşte böylece onlara (onların ülkesine), İsrailoğulları´nı varis kıldık.

Celal Yıldırım: 

Böylece İsrail oğulları´nı (onların yerine) vâris kıldık.

Tefhim ul Kuran: 

İşte böyle

Fransızca: 

Il en fut ainsi ! Et Nous les donnâmes en héritage aux enfants d'Israël.

İspanyolca: 

Así fue, y se lo dimos en herencia a los Hijos de Israel.

İtalyanca: 

Così fu, e [tutto] demmo in eredità ai Figli di Israele.

Almanca: 

Solcherart und WIR ließen sie die Kinder Israils beerben.

Çince: 

(事情)是象那样的。我使以色列的后裔继承它。

Hollandaca: 

Zoo deden wij, en wij deden die den kinderen Israëls erven.

Rusça: 

Вот так! Мы позволили унаследовать это сынам Исраила (Израиля).

Somalice: 

Waxaana Dhaxalsiinay Banii Israa'iil.

Swahilice: 

Kadhaalika; na tukawarithisha hayo Wana wa Israili.

Uygurca: 

شۇنداق قىلىپ ئۇلارنى بەنى ئىسرائىلغا مىراس قىلىپ بەردۇق

Japonca: 

そんな次第であった。そしてわれはイスラエルの子孫たちに,これらのものを(外の所で)継がせた。

Arapça (Ürdün): 

«كذلك» أي إخراجنا كما وصفنا «وأورثناها بني إسرائيل» بعد إغراق فرعون وقومه.

Hintçe: 

(और जो नाफरमानी करे) इसी तरह सज़ा होगी और आख़िर हमने उन्हीं चीज़ों का मालिक बनी इसराइल को बनाया

Tayca: 

เช่นนั้นแหละ และเราได้ให้วงศ์วานอิสรออีล ได้รับมรดกครอบครองมัน

İbranice: 

כך, והורשנו אותם לבני ישראל

Hırvatça: 

Eto, tako je bilo, i Mi dadosmo da to naslijede sinovi Israilovi.

Rumence: 

Astfel Noi le-am dat moştenire fiilor lui Israel.

Transliteration: 

Kathalika waawrathnaha banee israeela

Türkçe: 

Böylece oralara İsrailoğullarını vâris kıldık.

Sahih International: 

Thus. And We caused to inherit it the Children of Israel.

İngilizce: 

Thus it was, but We made the Children of Israel inheritors of such things.

Azerbaycanca: 

(O yerlərdən onları) beləcə çıxartdıq və İsrail oğullarını oralara varis etdik.

Süleyman Ateş: 

Böylece bunları İsrail oğullarına miras yaptık.

Diyanet Vakfı: 

Böylece, bunlara İsrailoğullarını mirasçı yaptık.

Erhan Aktaş: 

İşte böylece onlara İsrâîloğulları’nı varis kıldık.

Kral Fahd: 

Böylece, bunlara İsrailoğullarını mirasçı yaptık.

Hasan Basri Çantay: 

İşte (çıkarışımız) böyle oldu ve onlara İsrâîl oğullarını mîrascı kıldık.

Muhammed Esed: 

Olaylar böyle gelişti; fakat (Firavun´un çekip aldığı bütün) bu şeylere (zaman içinde) İsrailoğulları´nın yeniden kavuşmasını sağladık.

Gültekin Onan: 

İşte böyle

Ali Fikri Yavuz: 

İşte böyle yaptık ve onlara İsraîloğullarını mirascı kıldık.

Portekizce: 

Assim foi; e concedemos tudo aquilo aos israelitas.

İsveççe: 

Så [gick de till väga]. - Men [därefter] gav Vi Israels barn [allt] detta i arv.

Farsça: 

این گونه [نعمت های خود را از چنگ آنان بیرون آوردیم] و آنها را به بنی اسرائیل به میراث دادیم.

Kürtçe: 

ئا بەو جۆرە (لەناومان بردن) نەوەکانی یەعقوب (جولەکە)مان لەجێگایان دانا

Özbekçe: 

Ана шундай. Ўша(нарса)ларни Бани Исроилга мерос қилиб бердик.

Malayca: 

Demikianlah keadaannya; dan Kami jadikan semua peninggalan Firaun dan tenteranya milik Bani Israil sebagai pusaka.

Arnavutça: 

Ja, kështu ka qenë, dhe (këtë) Na ia dhamë trashëgim bijve të Israelit.

Bulgarca: 

Така е. И оставихме това в наследство на синовете на Исраил.

Sırpça: 

Ето, тако је било, и Ми смо дали да то наследе Израиљеви синови

Çekçe: 

a tak stalo se a učinili jsme dítka Izraele toho všeho dědici

Urduca: 

یہ تو ہوا اُن کے ساتھ، اور (دوسری طرف) بنی اسرائیل کو ہم نے ان سب چیزوں کا وارث کر دیا

Tacikçe: 

ба ин тарз ҳамаро ба банӣ-Исроил вогузоштем

Tatarca: 

Әнә шулай Без аны кызык иттек, алар байлыгына һәм урыннарына Ягькуб балаларын хуҗа кылдык.

Endonezyaca: 

demikianlah halnya dan Kami anugerahkan semuanya (itu) kepada Bani Israil.

Amharca: 

እንደዚሁ ለእስራኤል ልጆች አወረስናትም፡፡

Tamilce: 

இப்படித்தான் (அவர்களை வெளியேற்றினோம்). இன்னும், அவற்றை இஸ்ரவேலர்களுக்கு சொந்தமாக்கினோம்.

Korece: 

이스라엘 자손들을 그러한 것들의 상속자로 하였더니

Vietnamca: 

Giống như thế, TA đã cho dân Israel thừa kế (những thứ tốt đẹp đó).