Arapça:
وَإِنَّا لَجَمِيعٌ حَاذِرُونَ
Çeviriyazı:
veinnâ lecemî`un ḥâẕirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz ise, elbette uyanık (ve tekvücut) bir cemaatız. (diyor ve dedirtiyordu.)
Diyanet İşleri:
Bu arada Firavun şehirlere, "Doğrusu bunlar bizi öfkelendiren döküntü azınlıklardır; hepimiz tedbirli olmalıyız" diyen münadiler gönderdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bizse onların şerrine karşı uyanık ve kuvvetli bir topluluğuz diye haberler gönderdi.
Şaban Piriş:
Ama biz tedbirli bir toplumuz.
Edip Yüksel:
Biz ise çoğunluk olarak alarmda olmalıyız.
Ali Bulaç:
'Biz ise uyanık bir toplumuz" (dedi).
Suat Yıldırım:
“Biz de elbette uyanık, tedbirli bir topluluğuz” diyordu.
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve şüphe yok ki, bizler elbette pek uyanık bir cemiyetiz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz ise dikkatli davranan koca bir kitleyiz.
Bekir Sadak:
Musa: «Hayir
İbni Kesir:
Doğrusu biz, topluca tedbirli olmalıyız.
Adem Uğur:
Biz ise, elbette uyanık (ve yekvücut) bir cemaatız. (diyor ve dedirtiyordu).
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki biz, gerçekten sakınılan (korkulan) bir topluluğuz.
Celal Yıldırım:
Doğrusu biz de uyanık tedbirli bir topluluğuzdur.»
Tefhim ul Kuran:
Biz ise uyanık bir toplumuz» (dedi).
Fransızca:
tandis que nous sommes tous vigilants".
İspanyolca:
Nosotros, en cambio, somos todo un ejército y estamos bien prevenidos».
İtalyanca:
mentre noi siamo ben vigili».
Almanca:
und gewiß, wir sind alle doch Achtgebende."
Çince:
我们确是谨慎的团体。
Hollandaca:
Maar wij vormen eene welvoorziene menigte.
Rusça:
и мы все должны быть настороже".
Somalice:
Waxaana nahay kuwo Had iyo Jeer Digtoon.
Swahilice:
Na sisi ni wengi, wenye kuchukua hadhari.
Uygurca:
بىز ھەقىقەتەن ئېھتىياتچان جامائەمىز»
Japonca:
わたしたちは,警戒を整え,軍勢も多いのです。」
Arapça (Ürdün):
«وإنا لجميعٌ حذرون» مستعدون وفي قراءة حاذرون متيقظون.
Hintçe:
और हम सबके सब बा साज़ों सामान हैं
Tayca:
และแท้จริงพวกเราทั้งหมดอยู่ในสภาพเตรียมพร้อม
İbranice:
ואנחנו מוכנים עם נשק
Hırvatça:
a mi smo svi oprezni!"
Rumence:
însă noi suntem mulţi şi cu mintea trează.”
Transliteration:
Wainna lajameeAAun hathiroona
Türkçe:
"Biz ise dikkatli davranan koca bir kitleyiz."
Sahih International:
And indeed, we are a cautious society... "
İngilizce:
But we are a multitude amply fore-warned.
Azerbaycanca:
Biz isə qüvvətli (yaxşı silahlanmış, yaxud ayıq-sayıq, işimizi bilən) bir camaatıq!”
Süleyman Ateş:
Biz, ihtiyatlı, koca bir cemaatiz.
Diyanet Vakfı:
"Biz ise, elbette uyanık (ve yekvücut) bir cemaatız." (diyor ve dedirtiyordu).
Erhan Aktaş:
“Biz ise hazırlıklı bir topluluğuz.”
Kral Fahd:
«Biz ise, elbette uyanık (ve yek vücut) bir cemaatız.» (diyor ve dedirtiyordu).
Hasan Basri Çantay:
«Biz ise elbet uyanık bir cemâatiz».
Muhammed Esed:
çünkü (görüyorlar ki) biz birlik bütünlük içindeyiz ve her türlü tehdit ve tehlikeye karşı hazırlıklıyız;
Gültekin Onan:
26:54
Ali Fikri Yavuz:
Biz ise ihtiyatlı (silâh kuşanmış) bir topluluğuz.” (dedi).
Portekizce:
E todos nós estamos precavidos!
İsveççe:
men vi är ett folk på vår vakt
Farsça:
و ما گروهی هوشیار و آماده باش و مهیای دفاعیم.
Kürtçe:
وە بێگومان ئێمە کۆمەڵێکین بێدار و ئاگادارین (بەپیلانەکانیان)
Özbekçe:
Албатта, биз ҳаммамиз ҳушёрмиз», деб.
Malayca:
"Dan sesungguhnya kita sekalian, sentiasa beringat dan berjaga-jaga".
Arnavutça:
por, ne – të gjithë jemi të gatshëm!”
Bulgarca:
но ние всички сме бдителни.”
Sırpça:
а сви смо спремни!“
Çekçe:
však my množství jsme věru, jež má se na pozoru!'
Urduca:
اور ہم ایک ایسی جماعت ہیں جس کا شیوہ ہر وقت چوکنا رہنا ہے"
Tacikçe:
ва мо ҳамагӣ омодаи ҷангем.
Tatarca:
Без, әлбәттә, аларны куарга хәзерләрбез", – дип.
Endonezyaca:
dan sesungguhnya kita benar-benar golongan yang selalu berjaga-jaga".
Amharca:
«እኛም ብዙዎች ጥንቁቆች ነን፤» (አለ)፡፡
Tamilce:
“இன்னும், நிச்சயமாக நாம் அனைவரும் தயாரிப்புடன் உஷார் நிலையில் இருக்கிறோம்.” (இவ்வாறு, ஃபிர்அவ்ன் கூறி முடித்தான்.)
Korece:
우리 모두는 주의 깊게 감사하고 있노라
Vietnamca:
“Nhưng ta đã luôn cảnh giác đề phòng chúng.”
Ayet Linkleri: