Arapça:
إِنْ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ
Çeviriyazı:
in hiye illâ ḥayâtüne-ddünyâ nemûtü venaḥyâ vemâ naḥnü bimeb`ûŝîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dünya hayatından başka gerçek yoktur. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek değiliz.
Diyanet İşleri:
Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz ve yaşarız (kimimiz ölür kimimiz doğar); tekrar diriltilmeyiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yaşayış, ancak şu dünyadaki yaşayışımızdan ibaret; ölürüz, yaşarız ve tekrar dirilmeyiz biz.
Şaban Piriş:
Hayat, ancak dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.
Edip Yüksel:
Yaşantımız sadece bu dünyadadır. Yaşarız, ölürüz. Asla dirilecek değiliz.
Ali Bulaç:
O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz.
Suat Yıldırım:
“Hayat sadece dünya hayatından ibarettir, ölür gideriz, ancak bir kere yaşarız ve ölümden sonra asla diriltilmeyiz!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«O (hayat) değildir, ancak bizim bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız ve biz tekrar hayata erdirilecekler değiliz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz.
Bekir Sadak:
Hicbir ummet, kendi suresini ne cabuklastirabilir ve ne de geciktirebilir.
İbni Kesir:
Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz, yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.
Adem Uğur:
Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız
İskender Ali Mihr:
O (hayat), sadece dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ve Biz, beas edilecek (yeniden dirilecek) değiliz.
Celal Yıldırım:
Bizim ancak Dünya hayatımızdır ki (bir kısmımız) ölürüz, (bir kısmımız) yaşarız ve biz bir daha diriltilip kaldırılmıyacağız.
Tefhim ul Kuran:
«O (bütün gerçek), bizim yalnızca (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir
Fransızca:
Ce n'est là que notre vie présente : nous mourons et nous vivons; et nous ne serons jamais ressuscités.
İspanyolca:
¡No hay más vida que la nuestra de acá! Morimos y vivimos, pero no se nos resucitará.
İtalyanca:
Non esiste altro che questa nostra vita: viviamo e moriamo e non saremo risuscitati.
Almanca:
Es gibt nur unser diesseitiges Leben, wir sterben und leben und wir werden nie erweckt.
Çince:
我们只有今世生活,我们死,我们生,我们绝不会复活。
Hollandaca:
Er is geen ander leven buiten ons tegenwoordig leven; wij sterven en wij leven, en wij zullen niet weder worden opgewekt.
Rusça:
Нет ничего, кроме нашей жизни в этом мире. Мы умираем и живем, и мы не будем воскрешены.
Somalice:
Ma aha waxaan Noloshanada Adduunyo ahayn, waanu Dhiman (Qaar) oonnu Noolaan (Qaar) kuwa la soo Bixinna ma Nihin.
Swahilice:
Hapana ila uhai wetu wa duniani tu, tunakufa na kuishi basi. Wala sisi hatutafufuliwa.
Uygurca:
بىزنىڭ مۇشۇ دۇنيادىكى ھاياتىمىزدىن باشقا ھايات يوقتۇر، بىز ئۆلىمىز ۋە تىرىلىمىز (يەنى بىر تەرەپتىن ئۆلۈپ تۇرىمىز ۋە بىر تەرەپتىن تۇغۇلۇپ تۇرىمىز)، بىز قايتا تىرىلمەيمىز
Japonca:
わたしたちには,現世の生活の外はないのです。わたしたちは死んでまた生きかえるでしょうか。わたしたちは,決して甦らされることはないのです。
Arapça (Ürdün):
«إن هي» أي ما الحياة «إلا حياتنا الدنيا نموت ونحيا» بحياة أبنائنا «وما نحن بمبعوثين».
Hintçe:
कि हम मरते भी हैं और जीते भी हैं और हम तो फिर (दुबारा) उठाए नहीं जाएँगे हो न हो ये (सालेह) वह शख्स है जिसने खुदा पर झूठ मूठ बोहतान बाँधा है
Tayca:
“ไม่มีชีวิต นอกจากการดำรงชีวิตของเราในโลกนี้ เราจะตายไป และ (บางคนในพวก)เราก็จะมีชีวิตอยู่ และพวกเราจะไม่ถูกให้ฟื้นคืนชีพมาอีก”
İbranice:
אין חיים מלבד חיינו אלה שבעולם הזה, כי אנו חיים ומתים רק פעם אחת ולא נקום לתחייה
Hırvatça:
"Postoji samo naš život dunjalučki, mi živimo i umiremo, a oživljeni nećemo biti.
Rumence:
Nu este decât viaţa noastră aceasta: trăim, murim şi nu vom mai fi sculaţi!
Transliteration:
In hiya illa hayatuna alddunya namootu wanahya wama nahnu bimabAAootheena
Türkçe:
"Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz."
Sahih International:
Life is not but our worldly life - we die and live, but we will not be resurrected.
İngilizce:
There is nothing but our life in this world! We shall die and we live! But we shall never be raised up again!
Azerbaycanca:
Bizim həyatımız yalnız bu dünyadadır. (Birimiz) ölür, (birimiz) dirilirik. (Birimiz dünyaya gəlir, birimiz dünyadan gedirik). Biz (öləndən sonra bir daha) dirildiləcək deyilik!
Süleyman Ateş:
Ne ise hep bu dünya hayatımızdır; ölürüz ve yaşarız, biz öldükten sonra diriltilecek değiliz.
Diyanet Vakfı:
"Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz."
Erhan Aktaş:
“Hayat, yalnızca bu dünyadan ibarettir. Yaşarız ve ölürüz. Yeniden diriltilecek değiliz.”
Kral Fahd:
«Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir, (kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz.»
Hasan Basri Çantay:
«O (ya´nî hayaat) bizim (şu) dünyâ hayaatımızdan başkası değildir. Ölürüz yaşarız. (Fakat) biz (tekrar) diriltilecekler değiliz».
Muhammed Esed:
Bu dünyada yaşadığınız hayattan başka hayat yok; ölürüz ve (ancak bir kere) yaşarız; ve bir daha asla diriltilmeyiz!
Gültekin Onan:
23:34
Ali Fikri Yavuz:
Hayat, ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Bazımız ölür, bazımız yaşarız. Fakat biz öldükten sonra diriltilmeyiz.
Portekizce:
Não há mais vida do que esta, terrena! Morremos e vivemos e jamais seremos ressuscitados!
İsveççe:
Livet, det är livet i denna värld; som vi lever så dör vi och vi kommer inte att uppväckas till nytt liv!
Farsça:
جز این زندگی دنیای ما [زندگی دیگری] وجود ندارد، همواره [گروهی] می میریم و [گروهی دیگر] به دنیا می آییم، و ما پس از مرگ برانگیخته نخواهیم شد.
Kürtçe:
ژیان (ێکی تر) نیە تەنھا ژیانی ئەم دونیایەمان نەبێت دەمرین ودەژین (نەوە لە دوای نەوە) وە ئێمە زیندوو ناکرێینەوە
Özbekçe:
Шу дунёдаги ҳаётимиздан бошқа ҳаёт йўқдир. Ўламиз, тириламиз ва биз қайта тирилгувчи эмасмиз.
Malayca:
"Tiadalah hidup yang lain selain dari hidup kita di dunia ini. Kita mati dan kita hidup (silih berganti) dan tiadalah kita akan dibangkitkan hidup semula.
Arnavutça:
Nuk ka jetë tjetër përpos jetës së kësaj bote, na jetojmë e vdesim e nuk do të ringjallemi më.
Bulgarca:
Съществува само земният ни живот. Умираме и живеем, и никога не ще бъдем възкресени.
Sırpça:
„Постоји само наш живот на овом свету, ту живимо и умиремо, а оживљени нећемо бити.
Çekçe:
Není života jiného než tohoto pozemského; umíráme a žijeme, však nikdy vzkříšeni nebudeme.
Urduca:
زندگی کچھ نہیں ہے مگر بس یہی دنیا کی زندگی یہیں ہم کو مرنا اور جینا ہے اور ہم ہرگز اٹھائے جانے والے نہیں ہیں
Tacikçe:
Ҷуз ҳамин зиндагонии дунявии мо ҳеҷ нест, ба дунё меоему мемирем ва дигар бор зинда намеша- вем.
Tatarca:
Тереклек юк, мәгәр ошбу дөньяда гына, кайберебез үләр, кайберебез яшәр, югыйсә, без үлгәннән соң кубарылачак түгелбез.
Endonezyaca:
kehidupan itu tidak lain hanyalah kehidupan kita di dunia ini, kita mati dan kita hidup dan sekali-kali tidak akan dibangkitkan lagi,
Amharca:
«እርሷ (ሕይወት) ቅርቢቱ ሕይወታችን እንጂ ሌላ አይደለችም፡፡ እንሞታለን፤ (ልጆቻችን ስለሚተኩ) ሕያውም እንኾናለን፡፡ እኛም ተቀስቃሾች አይደለንም፡፡
Tamilce:
வாழ்க்கை என்பது நமது உலக வாழ்க்கையைத் தவிர (இதற்கு பின்னர் வேறு வாழ்க்கை) இல்லை. நாம் (சிறிது காலத்திற்கு பின்னர்) இறந்து விடுகிறோம். நாம் (இப்போது) வாழ்கிறோம். (-நம்மில் சிலர் இறந்துவிட புதிதாக சிலர் பிறந்து வாழ்வார்கள். அவ்வளவுதான். நமது மரணத்திற்கு பின்னர்) நாம் எழுப்பப்பட மாட்டோம்.
Korece:
실로 현세의 삶 외에는 아무런 생명이 없노라 우리가 죽어 다시 살아 부활한다는 것은 불가능 한 일이라
Vietnamca:
“Quả thật, chỉ có một cuộc sống thế gian này mà thôi. Chúng ta sẽ sống rồi chết, chúng ta sẽ không được phục sinh trở lại bao giờ.”
Ayet Linkleri: