Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

37

Ayet No: 

2710

Sayfa No: 

345

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنْ هِيَ إِلَّا حَيَاتُنَا الدُّنْيَا نَمُوتُ وَنَحْيَا وَمَا نَحْنُ بِمَبْعُوثِينَ

Çeviriyazı: 

in hiye illâ ḥayâtüne-ddünyâ nemûtü venaḥyâ vemâ naḥnü bimeb`ûŝîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Dünya hayatından başka gerçek yoktur. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek değiliz.

Diyanet İşleri: 

Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz ve yaşarız (kimimiz ölür kimimiz doğar); tekrar diriltilmeyiz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yaşayış, ancak şu dünyadaki yaşayışımızdan ibaret; ölürüz, yaşarız ve tekrar dirilmeyiz biz.

Şaban Piriş: 

Hayat, ancak dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.

Edip Yüksel: 

Yaşantımız sadece bu dünyadadır. Yaşarız, ölürüz. Asla dirilecek değiliz.

Ali Bulaç: 

O (bütün gerçek), yalnızca bizim (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir; ölürüz ve yaşarız, biz diriltilecekler değiliz.

Suat Yıldırım: 

“Hayat sadece dünya hayatından ibarettir, ölür gideriz, ancak bir kere yaşarız ve ölümden sonra asla diriltilmeyiz!”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«O (hayat) değildir, ancak bizim bu dünya hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız ve biz tekrar hayata erdirilecekler değiliz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz.

Bekir Sadak: 

Hicbir ummet, kendi suresini ne cabuklastirabilir ve ne de geciktirebilir.

İbni Kesir: 

Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz, yaşarız. Ama tekrar diriltilecek değiliz.

Adem Uğur: 

Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız

İskender Ali Mihr: 

O (hayat), sadece dünya hayatıdır. Ölürüz ve yaşarız. Ve Biz, beas edilecek (yeniden dirilecek) değiliz.

Celal Yıldırım: 

Bizim ancak Dünya hayatımızdır ki (bir kısmımız) ölürüz, (bir kısmımız) yaşarız ve biz bir daha diriltilip kaldırılmıyacağız.

Tefhim ul Kuran: 

«O (bütün gerçek), bizim yalnızca (yaşamakta olduğumuz bu) dünya hayatımızdan ibarettir

Fransızca: 

Ce n'est là que notre vie présente : nous mourons et nous vivons; et nous ne serons jamais ressuscités.

İspanyolca: 

¡No hay más vida que la nuestra de acá! Morimos y vivimos, pero no se nos resucitará.

İtalyanca: 

Non esiste altro che questa nostra vita: viviamo e moriamo e non saremo risuscitati.

Almanca: 

Es gibt nur unser diesseitiges Leben, wir sterben und leben und wir werden nie erweckt.

Çince: 

我们只有今世生活,我们死,我们生,我们绝不会复活。

Hollandaca: 

Er is geen ander leven buiten ons tegenwoordig leven; wij sterven en wij leven, en wij zullen niet weder worden opgewekt.

Rusça: 

Нет ничего, кроме нашей жизни в этом мире. Мы умираем и живем, и мы не будем воскрешены.

Somalice: 

Ma aha waxaan Noloshanada Adduunyo ahayn, waanu Dhiman (Qaar) oonnu Noolaan (Qaar) kuwa la soo Bixinna ma Nihin.

Swahilice: 

Hapana ila uhai wetu wa duniani tu, tunakufa na kuishi basi. Wala sisi hatutafufuliwa.

Uygurca: 

بىزنىڭ مۇشۇ دۇنيادىكى ھاياتىمىزدىن باشقا ھايات يوقتۇر، بىز ئۆلىمىز ۋە تىرىلىمىز (يەنى بىر تەرەپتىن ئۆلۈپ تۇرىمىز ۋە بىر تەرەپتىن تۇغۇلۇپ تۇرىمىز)، بىز قايتا تىرىلمەيمىز

Japonca: 

わたしたちには,現世の生活の外はないのです。わたしたちは死んでまた生きかえるでしょうか。わたしたちは,決して甦らされることはないのです。

Arapça (Ürdün): 

«إن هي» أي ما الحياة «إلا حياتنا الدنيا نموت ونحيا» بحياة أبنائنا «وما نحن بمبعوثين».

Hintçe: 

कि हम मरते भी हैं और जीते भी हैं और हम तो फिर (दुबारा) उठाए नहीं जाएँगे हो न हो ये (सालेह) वह शख्स है जिसने खुदा पर झूठ मूठ बोहतान बाँधा है

Tayca: 

“ไม่มีชีวิต นอกจากการดำรงชีวิตของเราในโลกนี้ เราจะตายไป และ (บางคนในพวก)เราก็จะมีชีวิตอยู่ และพวกเราจะไม่ถูกให้ฟื้นคืนชีพมาอีก”

İbranice: 

אין חיים מלבד חיינו אלה שבעולם הזה, כי אנו חיים ומתים רק פעם אחת ולא נקום לתחייה

Hırvatça: 

"Postoji samo naš život dunjalučki, mi živimo i umiremo, a oživljeni nećemo biti.

Rumence: 

Nu este decât viaţa noastră aceasta: trăim, murim şi nu vom mai fi sculaţi!

Transliteration: 

In hiya illa hayatuna alddunya namootu wanahya wama nahnu bimabAAootheena

Türkçe: 

"Hayat, şu dünya hayatımızdan başkası değildir. Ölürüz, yaşarız ama biz tekrar diriltilecek değiliz."

Sahih International: 

Life is not but our worldly life - we die and live, but we will not be resurrected.

İngilizce: 

There is nothing but our life in this world! We shall die and we live! But we shall never be raised up again!

Azerbaycanca: 

Bizim həyatımız yalnız bu dünyadadır. (Birimiz) ölür, (birimiz) dirilirik. (Birimiz dünyaya gəlir, birimiz dünyadan gedirik). Biz (öləndən sonra bir daha) dirildiləcək deyilik!

Süleyman Ateş: 

Ne ise hep bu dünya hayatımızdır; ölürüz ve yaşarız, biz öldükten sonra diriltilecek değiliz.

Diyanet Vakfı: 

"Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz."

Erhan Aktaş: 

“Hayat, yalnızca bu dünyadan ibarettir. Yaşarız ve ölürüz. Yeniden diriltilecek değiliz.”

Kral Fahd: 

«Hayat, şu dünya hayatımızdan ibarettir, (kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaşarız; bir daha diriltilecek de değiliz.»

Hasan Basri Çantay: 

«O (ya´nî hayaat) bizim (şu) dünyâ hayaatımızdan başkası değildir. Ölürüz yaşarız. (Fakat) biz (tekrar) diriltilecekler değiliz».

Muhammed Esed: 

Bu dünyada yaşadığınız hayattan başka hayat yok; ölürüz ve (ancak bir kere) yaşarız; ve bir daha asla diriltilmeyiz!

Gültekin Onan: 

23:34

Ali Fikri Yavuz: 

Hayat, ancak bizim bu dünya hayatımızdır. Bazımız ölür, bazımız yaşarız. Fakat biz öldükten sonra diriltilmeyiz.

Portekizce: 

Não há mais vida do que esta, terrena! Morremos e vivemos e jamais seremos ressuscitados!

İsveççe: 

Livet, det är livet i denna värld; som vi lever så dör vi och vi kommer inte att uppväckas till nytt liv!

Farsça: 

جز این زندگی دنیای ما [زندگی دیگری] وجود ندارد، همواره [گروهی] می میریم و [گروهی دیگر] به دنیا می آییم، و ما پس از مرگ برانگیخته نخواهیم شد.

Kürtçe: 

ژیان (ێکی تر) نیە تەنھا ژیانی ئەم دونیایەمان نەبێت دەمرین ودەژین (نەوە لە دوای نەوە) وە ئێمە زیندوو ناکرێینەوە

Özbekçe: 

Шу дунёдаги ҳаётимиздан бошқа ҳаёт йўқдир. Ўламиз, тириламиз ва биз қайта тирилгувчи эмасмиз.

Malayca: 

"Tiadalah hidup yang lain selain dari hidup kita di dunia ini. Kita mati dan kita hidup (silih berganti) dan tiadalah kita akan dibangkitkan hidup semula.

Arnavutça: 

Nuk ka jetë tjetër përpos jetës së kësaj bote, na jetojmë e vdesim e nuk do të ringjallemi më.

Bulgarca: 

Съществува само земният ни живот. Умираме и живеем, и никога не ще бъдем възкресени.

Sırpça: 

„Постоји само наш живот на овом свету, ту живимо и умиремо, а оживљени нећемо бити.

Çekçe: 

Není života jiného než tohoto pozemského; umíráme a žijeme, však nikdy vzkříšeni nebudeme.

Urduca: 

زندگی کچھ نہیں ہے مگر بس یہی دنیا کی زندگی یہیں ہم کو مرنا اور جینا ہے اور ہم ہرگز اٹھائے جانے والے نہیں ہیں

Tacikçe: 

Ҷуз ҳамин зиндагонии дунявии мо ҳеҷ нест, ба дунё меоему мемирем ва дигар бор зинда намеша- вем.

Tatarca: 

Тереклек юк, мәгәр ошбу дөньяда гына, кайберебез үләр, кайберебез яшәр, югыйсә, без үлгәннән соң кубарылачак түгелбез.

Endonezyaca: 

kehidupan itu tidak lain hanyalah kehidupan kita di dunia ini, kita mati dan kita hidup dan sekali-kali tidak akan dibangkitkan lagi,

Amharca: 

«እርሷ (ሕይወት) ቅርቢቱ ሕይወታችን እንጂ ሌላ አይደለችም፡፡ እንሞታለን፤ (ልጆቻችን ስለሚተኩ) ሕያውም እንኾናለን፡፡ እኛም ተቀስቃሾች አይደለንም፡፡

Tamilce: 

வாழ்க்கை என்பது நமது உலக வாழ்க்கையைத் தவிர (இதற்கு பின்னர் வேறு வாழ்க்கை) இல்லை. நாம் (சிறிது காலத்திற்கு பின்னர்) இறந்து விடுகிறோம். நாம் (இப்போது) வாழ்கிறோம். (-நம்மில் சிலர் இறந்துவிட புதிதாக சிலர் பிறந்து வாழ்வார்கள். அவ்வளவுதான். நமது மரணத்திற்கு பின்னர்) நாம் எழுப்பப்பட மாட்டோம்.

Korece: 

실로 현세의 삶 외에는 아무런 생명이 없노라 우리가 죽어 다시 살아 부활한다는 것은 불가능 한 일이라

Vietnamca: 

“Quả thật, chỉ có một cuộc sống thế gian này mà thôi. Chúng ta sẽ sống rồi chết, chúng ta sẽ không được phục sinh trở lại bao giờ.”