Arapça:
أَيَعِدُكُمْ أَنَّكُمْ إِذَا مِتُّمْ وَكُنتُمْ تُرَابًا وَعِظَامًا أَنَّكُم مُّخْرَجُونَ
Çeviriyazı:
eye`idüküm enneküm iẕâ mittüm veküntüm türâbev ve`iżâmen enneküm muḫracûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin (tekrar) meydana çıkarılacağınızı mı vaad ediyor?
Diyanet İşleri:
Öldüğünüz, toprak ve kemik yığını olduğunuz zaman tekrar dirilmenizle sizi tehdit mi ediyor?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ölüp toprak ve kemik kesildikten sonra kabirden çıkacağınızı mı vaadediyor size?
Şaban Piriş:
Size, ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra yeniden dirileceğinizi mi vadediyor?
Edip Yüksel:
Siz öldükten, toprak ve kemik haline dönüştükten sonra, sizin geri çıkacağınızı mı söz veriyor?
Ali Bulaç:
O, öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı va'dediyor?
Suat Yıldırım:
“Ne o,” dediler, bu adam siz ölüp de toprak ve kemik haline geldikten sonra sizin diriltilip mezardan çıkarılacağınızı mı vâd ediyor?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Size vaadediyor ki, siz öldüğünüz ve bir toprak ve birtakım kemikler kesildiğiniz vakit muhakkak ki, siz çıkarılmış olacaksınızdır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Size, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra tekrar meydana çıkarılacağınızı mı vaat ediyor?
Bekir Sadak:
Gercekten, onlari bir ciglik yakaladi ve onlari supruntu yigini haline getirdik. Haksizlik eden millet, rahmetden irak olsun!
İbni Kesir:
Öldüğünüz ve bir toprak, bir kemik olduğunuz zaman tekrar dirilmenizi mi vaad ediyor?
Adem Uğur:
Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin (kabirden) çıkarılacağınızı mı vâdediyor?
İskender Ali Mihr:
Öldüğünüz ve toprak olduğunuz, kemik (haline) geldiğiniz zaman sizin, mutlaka (topraktan) çıkarılacağınızı mı size vaadediyor?
Celal Yıldırım:
Siz öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, elbette (topraktan yeniden) çıkarılacağınızı mı va´dediyor O ?
Tefhim ul Kuran:
«O, siz öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı va´dediyor?»
Fransızca:
Vous promet-il, quand vous serez morts, et devenus poussière et ossements, que vous serez sortis [de vos sépulcres] ?
İspanyolca:
¿Os ha prometido que se os sacará cuando muráis y seáis tierra y huesos?
İtalyanca:
Davvero vi promette che quando sarete morti,
Almanca:
Verspricht er euch etwa, daß wenn ihr sterbt und zu Erde und Knochen werdet, daß ihr doch dann hervorgebracht werdet?!
Çince:
他警告你们说:'当你们死后,已变成尘埃和朽骨时,必定要复活'吗?
Hollandaca:
Dreigt hij u dat gij, nadat gij dood zijt, en tot stof en beenderen zijt geworden, levend uit uwe graven zult worden voortgebracht?
Rusça:
Неужели он обещает вам, что вы будете воскрешены после того, как умрете и превратитесь в прах и кости?
Somalice:
ma wuxuu idiin Yaboohi Markaad Dhimataan ood Noqotaan Carro iyo Lafo in laydin soo Boxin.
Swahilice:
Hivyo anakuahidini ati ya kwamba mtakapo kufa na mkawa udongo na mifupa kuwa mtatolewa?
Uygurca:
ئۇ سىلەرنى سىلەر ئۆلۈپ توپىغا ۋە قۇرۇق ئۇستىخانغا ئايلانغاندىن كېيىن تىرىلىسىلەر دەپ ئاگاھلاندۇرامدۇ؟
Japonca:
あなたがたは死んで土と骨になってから(再び)甦らされると,かれは約束したのですか。
Arapça (Ürdün):
«أيعدكم أنكم إذا متُّم وكنتم تراباً وعظاماً أنكم مخرجون» هو خبر أنكم الأولى وأنكم الثانية تأكيد لها لما طال الفصل.
Hintçe:
क्या ये शख्स तुमसे वायदा करता है कि जब तुम मर जाओगे और (मर कर) सिर्फ मिट्टी और हड्डियाँ (बनकर) रह जाओगे तो तुम दुबारा ज़िन्दा करके कब्रों से निकाले जाओगे (है है अरे) जिसका तुमसे वायदा किया जाता है
Tayca:
“เขาสัญญากับพวกท่านกระนั้นหรือว่าแท้จริงเมื่อพวกท่านได้ตายไปแล้ว และพวกท่านกลายเป็นดิน และกระดูกแล้ว แน่นอนพวกท่านจะถูกนำให้ออกมาฟื้นขึ้นอีก ?”
İbranice:
האם מבטיח לכם כי לאחר שתמותו ותהיו עפר ועצמות תושבו
Hırvatça:
Zar vama on da obećava da ćete, pošto pomrete i zemlja i kosti postanete, doista, oživljeni biti?!
Rumence:
El vă făgăduieşte că, după ce veţi muri, şi veţi fi ţărână şi oase, veţi fi scoşi?”
Transliteration:
AyaAAidukum annakum itha mittum wakuntum turaban waAAithaman annakum mukhrajoona
Türkçe:
"Size, ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra tekrar meydana çıkarılacağınızı mı vaat ediyor?"
Sahih International:
Does he promise you that when you have died and become dust and bones that you will be brought forth [once more]?
İngilizce:
Does he promise that when ye die and become dust and bones, ye shall be brought forth (again)?
Azerbaycanca:
O sizə ölüb torpaq və sür-sümük olduqdan sonra (qəbirlərinizdən dirildilib) çıxarılacağınızımı və’d edir?
Süleyman Ateş:
O size, siz öldüğünüz, toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman yeniden hayata çıkarılacağınızı mı va'dediyor?
Diyanet Vakfı:
"Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin (kabirden) çıkarılacağınızı mı vadediyor?"
Erhan Aktaş:
“Sizi; ölüp, toprak ve kemik haline geldikten sonra, yeniden diriltileceğinizle mi uyarıyor?”
Kral Fahd:
«Size, öldüğünüz, toprak ve kemik yığını haline geldiğinizde, mutlak surette sizin (kabirden) çıkarılacağınızı mı vâdediyor?»
Hasan Basri Çantay:
«Öldüğünüz ve bir toprak, bir kemik olduğunuz vakit sizin her halde (diri olarak kabirlerinizden) çıkarılmış olacağınızı mı va´d (ve tehdîd) ediyor o»?
Muhammed Esed:
Bu (adam) size ölüp de toza toprağa ve kemiğe dönüştükten sonra (yeni bir hayata) kavuşturulacağınızı mı vaad ediyor?
Gültekin Onan:
23:34
Ali Fikri Yavuz:
Siz öldüğünüzde, bir toprak ve bir yığın kemik olduğunuz zaman, muhakkak dirileceğinizi mi size va’adediyor?
Portekizce:
Qual! Promete-vos ele que, quando morrerdes e vos tiverdes convertido em pó e ossos, sereis ressuscitados?
İsveççe:
Lovar han er inte att ni efter att ha dött och förvandlats till mull och torra ben skall uppstå [till nytt liv]
Farsça:
آیا به شما وعده می دهد هنگامی که از دنیا رفتید و خاک و استخوان شدید [زنده از گور] بیرونتان می آورند؟
Kürtçe:
ئایا ئەو (ھود علیە السلام) بەڵێن بە ئێوە دەدات بەڕاستی کاتێک مردن وە بوون بەخاک و ئێسکی (ڕزیوو) بێگومان ئێوە (لە گۆڕ) دەر دەھێنرێن (زیندوو دەکرێنەوە)
Özbekçe:
У сизга, ўлсангиз, тупроқ ва суяк бўлсангиз ҳам, албатта, чиқарилгувчи бўлишингизни ваъда қилмоқдами?!
Malayca:
"Patutkah ia menjanjikan kamu, bahawa sesungguhnya apabila kamu mati dan menjadi tanah dan tulang, kamu akan dikeluarkan (dari kubur hidup semula)?
Arnavutça:
A ju premton ai, që kur të vdisni e të bëheni dhé dhe eshtra, ju, me të vërtetë, do të ringjalleni?
Bulgarca:
Нима ви обещава, че след като умрете и станете пръст и кости, [отново] ще бъдете извадени?
Sırpça:
Зар вама он да прети да ћете, након што умрете и земља и кости постанете, заиста, да будете оживљени?!
Çekçe:
Což neslibuje vám, že poté, co zemřete a prachem a kostmi se stanete, z hrobů vyvedeni budete?
Urduca:
یہ تمہیں اطلاع دیتا ہے کہ جب تم مر کر مٹی ہو جاؤ گے اور ہڈیوں کا پنجر بن کر رہ جاؤ گے اُس وقت تم (قبروں سے) نکالے جاؤ گے؟
Tacikçe:
Оё ба шумо ваъда медиҳад, ки чун мурдед ва хоку устухон шудед, шуморо аз гӯр берун меова- ранд?
Tatarca:
Сез үлеп туфрак булып сөякләрегез дә итсез калгач, әйә ул терелеп кабердән чыгарсыз дип вәгъдә итәме.
Endonezyaca:
Apakah ia menjanjikan kepada kamu sekalian, bahwa bila kamu telah mati dan telah menjadi tanah dan tulang belulang, kamu sesungguhnya akan dikeluarkan (dari kuburmu)?
Amharca:
«እናንተ በሞታችሁና ዐፈርና አጥንቶችም በኾናችሁ ጊዜ እናንተ (ከመቃብር) ትወጣላችሁ በማለት ያስፈራራችኋልን
Tamilce:
“நீங்கள் மரணித்து, மண்ணாகவும் (சதையற்ற) எலும்புகளாகவும் ஆகிவிட்டால் (மறுமையில்) நிச்சயமாக நீங்கள் (உயிருடன் பூமியிலிருந்து) வெளியேற்றப்படுவீர்கள் என்று அவர் உங்களுக்கு வாக்குறுதி அளிக்கிறாரா?”
Korece:
너희가 죽어 흙이되고 뼈만 남을 때 너희가 다시 소생할 것이라 그가 약속하였더뇨
Vietnamca:
“Có phải Y đã hứa với các người rằng khi các người chết đi biến thành cát bụi và xương khô thì sau đó các người sẽ được dựng sống trở lại?”
Ayet Linkleri: