Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

71

Ayet No: 

2554

Sayfa No: 

327

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَنَجَّيْنَاهُ وَلُوطًا إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ

Çeviriyazı: 

venecceynâhü velûṭan ile-l'arḍi-lletî bâraknâ fîhâ lil`âlemîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onu da, Lût'u da, âlemler için bereketli ve kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.

Diyanet İşleri: 

Onu da, Lut'u da, alemler için kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onu da, Lut'u da kurtarıp alemlere kutlu ettiğimiz yere ulaştırdık.

Şaban Piriş: 

Onu da Lût’u da alemler için mübarek kıldığımız yere (ulaştırıp) kurtardık.

Edip Yüksel: 

Onu ve Lut'u, tüm insanlar için kutsal kıldığımız topraklara ulaştırıp kurtardık.

Ali Bulaç: 

Onu ve Lut'u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.

Suat Yıldırım: 

Onu Lût ile beraber kurtarıp, bütün insanlar için kutlu ve feyizli kıldığımız diyara ulaştırdık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(71-72) Ve O´nu ve Lût´u kurtarıp bir yere kavuşturduk ki, o yerde âlemler için bereketler vardır. Ve O´na İshak´ı ve fazla olarak da Yakub´u ihsan ettik ve hepsini de sâlihler kıldık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık.

Bekir Sadak: 

Ayetlerimizi yalanlayan millete karsi ona yardim ettik. Dogrusu onlar fena bir milletti, hepsini suda bogduk.

İbni Kesir: 

Onu da, Lut´u da alemler için mübarek kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık

Adem Uğur: 

Biz, onu ve Lût´u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.

İskender Ali Mihr: 

Âlemler içinde bereketli kıldığımız arz´a, onu ve Hz. Lut´u (ulaştırıp) kurtardık.

Celal Yıldırım: 

Hem ibrahim´i, hem Lût´u âlemler için mubarek kıldığımız ülkeye (ulaştırıp) kurtardık.

Tefhim ul Kuran: 

Onu ve Lut´u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.

Fransızca: 

Et Nous le sauvâmes, ainsi que Lot, vers une terre que Nous avions bénie pour tout l'univers.

İspanyolca: 

Les salvamos, a él y a Lot, a la tierra que hemos bendecido para todo el mundo.

İtalyanca: 

Salvammo lui e Lot e [li guidammo] verso una terra che colmammo di benedizione per i popoli.

Almanca: 

Und WIR erretteten ihn sowie Lut in das Land, das WIR mit Baraka für die ganze Schöpfung erfüllten.

Çince: 

我拯救他和鲁特,而使他俩迁移到我为世人而降福的地方去。

Hollandaca: 

En wij bevrijdden hem en Lot door hen in het land te brengen, waarin wij alle schepselen hebben gezegend.

Rusça: 

Мы спасли его и Лута (Лота) и привели их на землю, которую Мы сделали благословенной для миров.

Somalice: 

Waannu u Korinay (Nabi) Ibraahim iyo Nabi Luudh Dhulkii aan u Barakaynay Caalamka (Shaam).

Swahilice: 

Na tukamwokoa yeye na Luut'i tukawapeleka kwenye nchi tulio ibariki kwa ajili ya walimwengu wote.

Uygurca: 

بىز ئىبراھىم بىلەن لۇتنى قۇتقۇزدۇق، ئۇلارنى بىز ئەھلى جاھان ئۈچۈن بەرىكەتلىك زېمىنغا كۆچۈردۇق

Japonca: 

われはかれと(その甥の)ルートを,万有のためにわれが祝福した地に救い出した。

Arapça (Ürdün): 

«ونجيناه ولوطاً» ابن أخيه هاران من العراق «إلى الأرض التي باركنا فيها للعالمين» بكثرة الأنهار والأشجار وهي الشام نزل إبراهيم بفلسطين ولوط بالمؤتفكة وبينهما يوم.

Hintçe: 

और हम ने ही इबराहीम और लूत को (सरकशों से) सही व सालिम निकालकर इस सर ज़मीन (शाम बैतुलमुक़द्दस) में जा पहुँचाया जिसमें हमने सारे जहाँन के लिए तरह-तरह की बरकत अता की थी

Tayca: 

และเราได้ให้เขา (อิบรอฮีม) และลูฏ (หลายชาย-ลูกของพี่ชาย) รอดพ้นไปสู่แผ่นดินซึ่งเราได้ให้มีความจำเริญอุดมสมบูรณ์ในแผ่นดินนั้นแก่บรรดาชาติต่าง ๆ

İbranice: 

ואנו חילצנו אותו יחד עם לוט והבאנו אותם אל הארץ אשר ברכנו לכל ברואי העולמים

Hırvatça: 

I spasismo i njega i Luta u zemlju koju smo za ljude blagoslovili,

Rumence: 

Noi l-am mântuit, ca şi pe Lot, ducându-l în ţinutul ce l-am binecuvântat pentru toate lumile.

Transliteration: 

Wanajjaynahu walootan ila alardi allatee barakna feeha lilAAalameena

Türkçe: 

Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık.

Sahih International: 

And We delivered him and Lot to the land which We had blessed for the worlds.

İngilizce: 

But We delivered him and (his nephew) Lut (and directed them) to the land which We have blessed for the nations.

Azerbaycanca: 

Biz onu da (İbrahimi də), (qardaşı oğlu) Lutu da (Nəmrud tayfasının əlindən qurtarıb) aləmlər üçün mübarək etdiyimiz (torpağında bəşər övladına bərəkətlər verdiyimiz) yerə (Şama) qovuşdurduq.

Süleyman Ateş: 

Onu ve Lut'u kurtarıp, alemlere bereketli kıldığımız bir yere getirdik.

Diyanet Vakfı: 

Biz, onu ve Lut'u kurtararak, içinde cümle aleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.

Erhan Aktaş: 

Onu ve Lût’u kurtarıp, âlemler için bereketli kıldığımız yurda ulaştırdık.

Kral Fahd: 

Biz, onu ve Lût'u kurtararak, içinde cümle âleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.

Hasan Basri Çantay: 

Onu da, Lutu da — içinde âlemler için bereketler verdiğimiz arza (ulaşdırıb) — kurtardık.

Muhammed Esed: 

ve o´nu da, (kardeşinin oğlu) Lut´u da, gelecek bütün çağlar için kutlu kıldığımız bir beldeye ulaştırarak kurtardık.

Gültekin Onan: 

Onu ve Lut´u kurtarıp içinde, alemler (insanlık) için bereketler kıldığımız yere (ülkeye) çıkardık.

Ali Fikri Yavuz: 

Böylece İbrâhîm’i ve (kardeşinin oğlu) Lût’u, (Nemrud ve kavminden) kurtardık ve onları, içinde alemlere bereketler verdiğimiz arza (Şam’a) ulaştırdık.

Portekizce: 

E o salvamos, juntamente com Lot, conduzindo-os à terra que abençoamos para a humanidade.

İsveççe: 

Vi räddade honom och Lot [och förde dem] till det land som Vi har välsignat för alla folk.

Farsça: 

و او و لوط را [از آن سرزمین پر از شرک و فساد] نجات داده و به سوی سرزمینی که در آن برای جهانیان برکت نهاده ایم، بردیم.

Kürtçe: 

وە ئیبراھیم ولوطمان ڕزگار کرد و (ناردمانن) بۆ ئەو زەویە ( بۆ ووڵاتی شام) کە پیت و فەڕمان تێ خستبوو

Özbekçe: 

Унга ва Лутга нажот бериб, оламлар учун баракали қилган ерга юбордик. (Аллоҳ таоло Иброҳим алайҳиссаломга ва у кишининг жиянлари Лут алайҳиссаломга нажот берди. Қавмларига етган балодан уларни соғ-саломат олиб қолиб, «оламлар учун баракали қилган ер»га–Шомга юборди. Дарҳақиқат, Шом ери энг баракали ерлардан ҳисобланади. Барча Пайғамбарлар ўша жойдан чиққан. У ер муқаддас жой. У юртда Байтул Мақдис жойлашган.)

Malayca: 

Dan Kami selamatkan dia dan (sepupunya) Nabi Lut ke negeri yang Kami limpahkan berkat padanya untuk umat manusia.

Arnavutça: 

Dhe, e shpëtuam atë dhe Lutin në tokën, të cilën e kemi bekuar për njerëzit.

Bulgarca: 

И спасихме него и Лут [и ги насочихме] към земята, която благословихме за световете.

Sırpça: 

И спасили смо њега и Лота и послали их у земљу коју смо за људе благословили,

Çekçe: 

A zachránili jsme jeho i Lota vedouce je do země, již jsme pro lidstvo celé požehnali,

Urduca: 

اور ہم نے اُسے اور لوطؑ کو بچا کر اُس سرزمین کی طرف لے گئے جس میں ہم نے دنیا والوں کے لیے برکتیں رکھی ہیں

Tacikçe: 

Ӯ ва Лутро наҷот додем ва ба сарзамине, ки онро баракати ҷаҳониён қарор додаем, бурдем.

Tatarca: 

Ибраһим белән Лутны үзебез бөтен галәм өчен бәрәкәтле кыйлган Шам җиренә күчереп залим кавемнәреннән коткардык.

Endonezyaca: 

Dan Kami seIamatkan Ibrahim dan Luth ke sebuah negeri yang Kami telah memberkahinya untuk sekalian manusia.

Amharca: 

እርሱንና ሉጥንም ወደዚያች፤ በውስጧ ለዓለማት በረከትን ወደ አደረግንባት ምድር (በመውሰድ) አዳን፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவரையும் லூத்தையும் அகிலத்தார்களுக்கு நாம் அதில் அருள்வளம் புரிந்த பூமியின் பக்கம் அழைத்து சென்று பாதுகாத்தோம்.

Korece: 

하나님이 그를 구하고 그와 룻을 백성들을 위해 축복내린 땅 으로 안내하였노라

Vietnamca: 

TA đã giải cứu Y (Ibrahim) và Lut và đưa họ đến một vùng đất mà TA đã ban phúc cho muôn loài.