Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

56

Ayet No: 

2539

Sayfa No: 

326

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ بَل رَّبُّكُمْ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ الَّذِي فَطَرَهُنَّ وَأَنَا عَلَىٰ ذَٰلِكُم مِّنَ الشَّاهِدِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâle ber rabbüküm rabbü-ssemâvâti vel'arḍi-lleẕî feṭarahünn. veenâ `alâ ẕâliküm mine-şşâhidîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O şöyle dedi: "Hayır Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki onları O yaratmıştır. Ben de buna şahidlik edenlerdenim."

Diyanet İşleri: 

O şöyle dedi: "Hayır; Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki onları O yaratmıştır. Ben de buna şahidlik edenlerdenim."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O, hayır demişti, Rabbiniz, göklerin ve yeryüzünün Rabbidir, onları yaratmıştır ve ben de bu söze tanık olanlardanım.

Şaban Piriş: 

Hayır, sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları O yaratmıştır. Ben de buna şahit olanlardanım.

Edip Yüksel: 

Dedi ki, "Aslında sizin Rabbiniz (Sahibiniz) göklerin ve yerin Rabbidir; onları ayırarak yaratmıştır. Ben buna tanıklık edenlerdenim."

Ali Bulaç: 

Hayır" dedi. "Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir, onları Kendisi yaratmıştır ve ben de buna şehadet edenlerdenim.

Suat Yıldırım: 

“Yoo! Şaka ne demek! dedi İbrâhim. Doğrusu sizin Rabbiniz, ancak gökleri ve yeri yarattığı gibi bütün onların da Rabbi olan Zattır. Ben de bu gerçeğe şahitlik edenlerdenim.”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «Hayır. Rabbiniz göklerin ve yerin rabbidir ki, onları yaratmıştır ve ben O´na şehâdet edenlerdenim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim."

Bekir Sadak: 

Ibrahim gelince, ona: «Ey Ibrahim Bunu tanrilarimiza sen mi yaptin?» dediler.

İbni Kesir: 

O da dedi ki: Hayır, Rabbınız göklerin ve yerin Rabbıdır ki onları, O yaratmıştır. Ve ben bunlara şahidlik edenlerdenim.

Adem Uğur: 

Hayır, dedi, sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim.

İskender Ali Mihr: 

“Hayır sizin Rabbiniz, semaların ve arzın Rabbidir ve onları yaratandır. Ve ben, buna şahit olanlardanım.” dedi.

Celal Yıldırım: 

İbrahim onlara, «bilâkis (ciddi söylüyorum). Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbıdır ki onları yokluk karanlığını yırtıp yaratmıştır ve ben de şâhid olanlardanım» demişti.

Tefhim ul Kuran: 

«Hayır» dedi. «Sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir, onları kendisi yaratmıştır ve ben de buna şehadet edenlerdenim.»

Fransızca: 

Il dit : " Mais votre Seigneur est plutôt le Seigneur des cieux et de la terre, et c'est Lui qui les a créés. Et je suis un de ceux qui en témoignent.

İspanyolca: 

Dijo: «¡No! Vuestro Señor es el Señor de los cielos y de la tierra, que Él ha creado. Yo soy testigo de ello.

İtalyanca: 

Disse: «Certo che no! Il vostro Signore è il Signore dei cieli e della terra, è Lui che li ha creati e io sono tra coloro che lo attestano.

Almanca: 

Er sagte: "Nein, sondern euer HERR ist Der HERR der Himmel und der Erde, Der sie erschuf. Und ich bin dafür einer der Zeugen.

Çince: 

他说:不然,你们的主,是天地的主,是天地的创造者,我对于此事是一个证人。

Hollandaca: 

Hij hernam: Waarlijk, uw Heer is de Heer der hemelen en der aarde, hij is het die deze heeft geschapen, en ik ben een van hen die daarvan getuigenis afleggen.

Rusça: 

Он сказал: "О нет! Ваш Господь - Господь небес и земли, Который создал их. Я же являюсь одним из тех, кто свидетельствует об этом".

Somalice: 

Wuxuuna Yidhi Eebihiin waa Eebaha Samooyinka iyo Dhulka ee ah Kan Abuuray Aniguna Arrintaas yaan ahay kuwa ka Marag Kici.

Swahilice: 

Akasema: Bali Mola wenu Mlezi ni Mola Mlezi wa mbingu na ardhi ambaye ndiye aliye ziumba. Na mimi ni katika wenye kuyashuhudia hayo.

Uygurca: 

ئىبراھىم ئېيتتى: «ئۇنداق ئەمەس، سىلەرنىڭ (ئىبادەت قىلىشىڭلارغا لايىق) پەرۋەردىگارىڭلار ئاسمانلارنىڭ ۋە زېمىننىڭ پەرۋەردىگارىدۇر، ئۇلارنى ئۇ ياراتقان، مەنمۇ ئۇنىڭغا (قەتئىي دەلىللەر بىلەن) گۇۋاھلىق قىلغۇچىلاردىنمەن

Japonca: 

かれは言った。「そうではない。あなたがたの主は,天と地の主。(無から)それら(天地)を創造された方である。そしてわたしはそれに対する証人の一人である。

Arapça (Ürdün): 

«قال بل ربكم» المستحق للعبادة «رب» مالك «السماوات والأرض الذي فطرهن» خلقهن على غير مثال سبق «وأنا على ذلكم» الذي قلته «من الشاهدين» به.

Hintçe: 

इबराहीम ने कहा मज़ाक नहीं ठीक कहता हूँ कि तुम्हारे माबूद व बुत नहीं बल्कि तुम्हारा परवरदिगार आसमान व ज़मीन का मालिक है जिसने उनको पैदा किया और मैं खुद इस बात का तुम्हारे सामने गवाह हूँ

Tayca: 

เขากล่าวว่า “แต่ที่แท้จริงพระเจ้าของพวกท่าน คือพระเจ้าแห่งชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดิน ซึ่งพระองค์ทรงเนรมิตมัน และฉันเป็นผู้หนึ่งในหมู่ผู้เป็นพยานต่อการณ์นี้

İbranice: 

אמר: 'אבל, ריבונכם הוא ריבון השמים והארץ שהוא הנביאים יצרם, ואני מאלה המעידים

Hırvatça: 

"Ne", reče. "Gospodar vaš je Gospodar nebesa i Zemlje. On je njih stvorio, i ja sam vam za to jedan od svjedoka.

Rumence: 

El spuse: “Nu! Domnul vostru este Domnul cerurilor şi al pământului. El le-a creat, şi eu Lui îi sunt dintre martori.

Transliteration: 

Qala bal rabbukum rabbu alssamawati waalardi allathee fatarahunna waana AAala thalikum mina alshshahideena

Türkçe: 

Dedi: "Hiç de değil! Sizin Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de bunlara tanıklık edenlerdenim."

Sahih International: 

He said, "[No], rather, your Lord is the Lord of the heavens and the earth who created them, and I, to that, am of those who testify.

İngilizce: 

He said, "Nay, your Lord is the Lord of the heavens and the earth, He Who created them (from nothing): and I am a witness to this (Truth).

Azerbaycanca: 

(İbrahim) belə cavab vermişdi: “Xeyr, Rəbbiniz göylərin və yerin Rəbbidir ki, onları yaratmışdır. Mən də buna şahidlik edənlərdənəm!

Süleyman Ateş: 

Hayır, dedi, Rabbiniz, göklerin ve yerin Rabbidir ki, onları yaratmıştır. Ben de buna şahidlik edenlerdenim.

Diyanet Vakfı: 

Hayır, dedi, sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim.

Erhan Aktaş: 

“Hayır! Sizin Rabb’iniz göklerin ve yerin Rabb’idir. Onlara işleyiş yasalarını O koymuştur. Bunun böyle olduğundan kesinlikle eminim.”

Kral Fahd: 

Hayır! Dedi. Sizin Rabbiniz, yarattığı göklerin ve yerin de Rabbidir ve ben buna şahitlik edenlerdenim.

Hasan Basri Çantay: 

O da: «Hayır, dedi, sizin Rabbiniz hem göklerin, hem yerin Rabbidir ki bunları O yaratmışdır ve ben de buna yakıyn haasıl edenlerdenim».

Muhammed Esed: 

(İbrahim:) "Yoo!" dedi, "Ama sizin Rabbiniz göklerin ve yerin Rabbidir; yani, onları O yoktan var edip düzene sokmuştur: ve ben de bu gerçeğe tanıklık edenlerden biriyim!"

Gültekin Onan: 

21:55

Ali Fikri Yavuz: 

(İbrâhîm şöyle) dedi: “- Doğrusu sizin Rabbiniz, hem göklerin, hem de yerin Rabbidir ki, bütün bunları O yaratmıştır ve ben de size bu dediğime şahidlik edenlerdenim.

Portekizce: 

Respondeu-lhes: Não! Vosso Senhor é o Senhor dos céus e da terra, os quais criou, e eu sou um dos testemunhadoresdisso.

İsveççe: 

Han svarade: "[Jag talar allvar!] Er Herre är himlarnas och jordens Herre, Han som har skapat dem, och jag är en av dem som vittnar om detta."

Farsça: 

گفت: [شوخی نمی کنم] بلکه پروردگارتان همان پروردگار آسمان ها و زمین است، همان که آنها را آفرید و من بر این [حقیقت] از گواهی دهندگانم.

Kürtçe: 

(ئیبراھیم) ووتی (ھەقم ھێناوە) بەڵکو پەروەردگاری ئێوە پەروەردگاری ئاسمانەکان و زەویە ھەر ئەویش بەدی ھێناون وە بێگومان من لەسەر ئەوانەی (کەباسم کرد) لە شاھید وبە ئاگایانم

Özbekçe: 

У: «Йўқ! Роббингиз осмонлару ернинг Роббидир. У зот уларни яратгандир. Мен бунга гувоҳлик бергувчиларданман.

Malayca: 

Ia menjawab: "(Bukan bermain-main) bahkan (untuk menegaskan bahawa) Tuhan kamu ialah Tuhan yang mentadbirkan langit dan bumi, Dia lah yang menciptanya; dan aku adalah dari orang-orang yang boleh memberi keterangan mengesahkan yang demikian itu.

Arnavutça: 

(Ibrahimi) tha: “Jo, por Zoti juaj është Zot’i qiejve dhe i Tokës, që Ai i krijoi ndërsa unë jam njëri prej atyre që e dëshmojnë këtë.

Bulgarca: 

Рече: “Не, вашият Господ е Господът на небесата и на земята, Който ги е сътворил, и аз свидетелствам за това.

Sırpça: 

“Не!” Рече. “Господар ваш је Господар небеса и Земље, Он је њих створио, и ја ћу вам то доказати.

Çekçe: 

Odpověděl: 'Ba právě naopak! Váš Pán je Pánem nebe a země a On obé stvořil. A já jsem jedním z těch, kdož to dosvědčují.

Urduca: 

اُس نے جواب دیا "نہیں، بلکہ فی الواقع تمہارا رب وہی ہے جو زمین اور آسمانوں کا رب اور اُن کا پیدا کرنے والا ہے اِس پر میں تمہارے سامنے گواہی دیتا ہوں

Tacikçe: 

Гуфт: «На, Парвардигори шумо Парвардигори осмонҳову замин аст. Он ки онҳоро биофаридааст. Ва ман бар ин сухан, ки мегӯям, гувоҳӣ медиҳам.

Tatarca: 

Ибраһим әйтте: "Бәлки сезнең Раббыгыз – җир вә күкләр Раббысыдыр, Ул җир, күкләрне халык кылды, бу эшләрнең хаклыгына мин – шаһитларданмын".

Endonezyaca: 

Ibrahim berkata: "Sebenarnya Tuhan kamu ialah Tuhan langit dan bumi yang telah menciptakannya: dan aku termasuk orang-orang yang dapat memberikan bukti atas yang demikian itu".

Amharca: 

«አይደለም ጌታችሁ የሰማያትና የምድር ጌታ ያ የፈጠራቸው ነው፡፡ እኔም በዚህ ላይ ከመስካሪዎቹ ነኝ» አለ፡፡

Tamilce: 

அவர் கூறினார்: “மாறாக, வானங்கள், இன்னும், பூமியின் இறைவன்தான் உங்கள் இறைவன் ஆவான். (இந்த சிலைகளில் எதுவும் அல்ல.) அவன்தான் அவற்றைப் படைத்தான். இன்னும், நான் இதற்கு சாட்சி கூறுபவர்களில் ஒருவன் ஆவேன்.

Korece: 

이때 그가 말하길 너희의 주님은 천지를 창조하신 분이거늘 내가 그것을 증명하는 한 중인이 라

Vietnamca: 

(Ibrahim) nói: “Đúng vậy, Thượng Đế của các người là Thượng Đế của các tầng trời và trái đất, Đấng đã sáng tạo ra chúng (còn những gì các người thờ phượng chẳng có bất cứ quyền năng nào trong sự việc đó cả). Và tôi là một trong những người làm chứng cho điều đó.”