Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

55

Ayet No: 

2538

Sayfa No: 

326

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا أَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ أَمْ أَنتَ مِنَ اللَّاعِبِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû eci'tenâ bilḥaḳḳi em ente mine-llâ`ibîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar: "Sen bize gerçeği mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa şaka mı ediyorsun?" dediler.

Diyanet İşleri: 

Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun? dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlar, bize bir gerçekle mi geldin demişlerdi, yoksa oyun oynayanlardan mısın?

Şaban Piriş: 

Bize hakkı mı getirdin, yoksa bizimle alay mı ediyorsun? dediler.

Edip Yüksel: 

"Bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun," dediler.

Ali Bulaç: 

'Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?"

Suat Yıldırım: 

Onlar: “Sen ciddi misin, yoksa şakacı insanların yaptığı gibi bizimle eğleniyor musun?” dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Sen bize hak ile mi geldin, yoksa sen latife edenlerden misin?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"

Bekir Sadak: 

21:60

İbni Kesir: 

Onlar: Sen, bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğleniyor musun? dediler

Adem Uğur: 

Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?

İskender Ali Mihr: 

“Sen, bize hakkı mı getirdin yoksa sen (bizimle) oyun mu oynuyorsun?” dediler.

Celal Yıldırım: 

Onlar, «sen bize hakikati mi getirdin, yoksa sen şaka mı ediyorsun ?» demişlerdi.

Tefhim ul Kuran: 

«Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?»

Fransızca: 

Ils dirent : "Viens-tu à nous avec la vérité ou plaisantes-tu ? ".

İspanyolca: 

Dijeron: «¿Nos hablas en serio o bromeas?»

İtalyanca: 

Dissero: «Sei venuto con la Verità o stai scherzando?»

Almanca: 

Sie sagten: "Hast du uns die Wahrheit gebracht, oder bist du etwa einer der des Sinnlosen Treibenden?"

Çince: 

他们说:你是对我们说正经话呢?还是和我们开玩笑呢?

Hollandaca: 

Zij zeiden: Verhaalt gij ons ernstig de waarheid, of spot gij met ons?

Rusça: 

Они сказали: "Ты пришел к нам с истиной или же ты забавляешься?"

Somalice: 

Waxay Dheheen ma waxaad Noola Timid Xaq Mise Adigu waxaad ka mid Tahay kuwa Ciyaari.

Swahilice: 

Wakasema: Je! Umetujia kwa maneno ya kweli au wewe ni katika wachezao tu?

Uygurca: 

ئۇلار: «سەن راست دەۋاتامسەن؟ ياكى چاقچاق دەۋاتامسەن؟» دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「あなたは真理を(西?)したのですか。それとも戯れる者なのですか。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا أجئتنا بالحق» في قولك هذا «أم أنت من اللاعبين» فيه.

Hintçe: 

वह लोग कहने लगे तो क्या तुम हमारे पास हक़ बात लेकर आए हो या तुम भी (यूँ ही) दिल्लगी करते हो

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า “ท่านได้นำความจริงมาเสนอแก่เรา หรือท่านเป็นแต่เพียงคนหนึ่งในพวกล้อเล่น”

İbranice: 

אמרו: 'הבאת לנו את הצדק או שאתה לועג לנו

Hırvatça: 

"Govoriš li ti to ozbiljno ili se samo šališ?", upitaše oni.

Rumence: 

Ei au spus: “Tu ai venit la noi cu Adevărul ori eşti dintre cei care îşi bat joc?”

Transliteration: 

Qaloo ajitana bialhaqqi am anta mina allaAAibeena

Türkçe: 

Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"

Sahih International: 

They said, "Have you come to us with truth, or are you of those who jest?"

İngilizce: 

They said, "Have you brought us the Truth, or are you one of those who jest?"

Azerbaycanca: 

Onlar: “Sən bizə ciddi deyirsən, yoxsa zarafat edirsən? (Sən bizə haqlamı gəldin, yoxsa oyunbazlardansan?)” – deyə soruşduqda

Süleyman Ateş: 

Dediler ki: "Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka yapanlardan mısın?"

Diyanet Vakfı: 

Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?

Erhan Aktaş: 

“Gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” dediler.

Kral Fahd: 

Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?

Hasan Basri Çantay: 

Onlar: «Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın?» dediler.

Muhammed Esed: 

"Sen (bu sözle) karşımıza çıkarken tamamen ciddi misin yoksa o şakacı insanlardan biri misin?" diye sordular.

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar: “- Sen bize (doğru mu söylüyorsun) hakikatı mı getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın (bizimle mi eğleniyorsun)?” dediler.

Portekizce: 

Inquiriram-no: Trouxeste-nos a verdade, ou tu és um dos tantos trocistas?

İsveççe: 

De sade: "Säger du detta på fullt allvar, eller vill du skämta?"

Farsça: 

گفتند: آیا حق را برای ما آورده ای یا شوخی می کنی؟!

Kürtçe: 

(لە وەڵامدا) ووتیان ئایا ڕاستی و ھەقت بۆ ھێناوین یان تۆ گاڵتەمان پێ دەکەیت

Özbekçe: 

Улар: «Сен бизга ҳақ ила келдингми ёки ўйин қилгувчиларданмисан?» дедилар.

Malayca: 

Mereka bertanya: "Adakah engkau membawa kepada kami sesuatu yang benar (sebagai seorang Rasul), atau engkau dari orang-orang yang bermain-main sahaja?"

Arnavutça: 

Ata thanë: “A na ke sjellë ti të Vërtetën, apo ti je nga ata që tallen?”

Bulgarca: 

Рекоха: “Нима ти ни носиш истината, или се шегуваш?”

Sırpça: 

„Говориш ли ти то озбиљно или се само шалиш?“ Упиташе они.

Çekçe: 

I řekli: 'Přišels k nám s pravdou, anebo jsi jedním z těch, kdo žertují?'

Urduca: 

انہوں نے کہا "کیا تو ہمارے سامنے اپنے اصلی خیالات پیش کر رہا ہے یا مذاق کرتا ہے؟"

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Барои мо сухани ҳаққе овардаӣ ё моро ба бозӣ гирифтаӣ?»

Tatarca: 

Әйттеләр: "Аталарыбыз адашкан булса, әйә син хак юл белән килдеңме яки бу сүзләреңне безгә уйнап сөйлисеңме?"

Endonezyaca: 

Mereka menjawab: "Apakah kamu datang kepada kami dengan sungguh-sungguh ataukah kamu termasuk orang-orang yang bermain-main?"

Amharca: 

«በምሩ መጣህልን ወይንስ አንተ ከሚቀልዱት ነህ» አሉት፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “நீர் எங்களிடம் சத்தியத்தைக் கொண்டு வந்தீரா? அல்லது, நீர் (வீண் விளையாட்டு) விளையாடுபவர்களில் உள்ளவரா?”

Korece: 

그들이 말하길 네가 우리에 게 진실을 말하느뇨 아니면 우리 를 조롱하느뇨

Vietnamca: 

Họ nói: “Ngươi nói thật hay đùa giỡn với bọn ta đấy?”