Arapça:
قَالُوا أَجِئْتَنَا بِالْحَقِّ أَمْ أَنتَ مِنَ اللَّاعِبِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlû eci'tenâ bilḥaḳḳi em ente mine-llâ`ibîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar: "Sen bize gerçeği mi getirdin (Sen ciddi mi söylüyorsun), yoksa şaka mı ediyorsun?" dediler.
Diyanet İşleri:
Sen bize gerçeği mi getirdin yoksa şaka mı ediyorsun? dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlar, bize bir gerçekle mi geldin demişlerdi, yoksa oyun oynayanlardan mısın?
Şaban Piriş:
Bize hakkı mı getirdin, yoksa bizimle alay mı ediyorsun? dediler.
Edip Yüksel:
"Bize gerçeği mi getirdin, yoksa oyun mu oynuyorsun," dediler.
Ali Bulaç:
'Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?"
Suat Yıldırım:
Onlar: “Sen ciddi misin, yoksa şakacı insanların yaptığı gibi bizimle eğleniyor musun?” dediler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Sen bize hak ile mi geldin, yoksa sen latife edenlerden misin?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"
Bekir Sadak:
21:60
İbni Kesir:
Onlar: Sen, bize gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle eğleniyor musun? dediler
Adem Uğur:
Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?
İskender Ali Mihr:
“Sen, bize hakkı mı getirdin yoksa sen (bizimle) oyun mu oynuyorsun?” dediler.
Celal Yıldırım:
Onlar, «sen bize hakikati mi getirdin, yoksa sen şaka mı ediyorsun ?» demişlerdi.
Tefhim ul Kuran:
«Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa (bizimle) oyun oynayanlardan mısın?»
Fransızca:
Ils dirent : "Viens-tu à nous avec la vérité ou plaisantes-tu ? ".
İspanyolca:
Dijeron: «¿Nos hablas en serio o bromeas?»
İtalyanca:
Dissero: «Sei venuto con la Verità o stai scherzando?»
Almanca:
Sie sagten: "Hast du uns die Wahrheit gebracht, oder bist du etwa einer der des Sinnlosen Treibenden?"
Çince:
他们说:你是对我们说正经话呢?还是和我们开玩笑呢?
Hollandaca:
Zij zeiden: Verhaalt gij ons ernstig de waarheid, of spot gij met ons?
Rusça:
Они сказали: "Ты пришел к нам с истиной или же ты забавляешься?"
Somalice:
Waxay Dheheen ma waxaad Noola Timid Xaq Mise Adigu waxaad ka mid Tahay kuwa Ciyaari.
Swahilice:
Wakasema: Je! Umetujia kwa maneno ya kweli au wewe ni katika wachezao tu?
Uygurca:
ئۇلار: «سەن راست دەۋاتامسەن؟ ياكى چاقچاق دەۋاتامسەن؟» دېدى
Japonca:
かれらは言った。「あなたは真理を(西?)したのですか。それとも戯れる者なのですか。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا أجئتنا بالحق» في قولك هذا «أم أنت من اللاعبين» فيه.
Hintçe:
वह लोग कहने लगे तो क्या तुम हमारे पास हक़ बात लेकर आए हो या तुम भी (यूँ ही) दिल्लगी करते हो
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “ท่านได้นำความจริงมาเสนอแก่เรา หรือท่านเป็นแต่เพียงคนหนึ่งในพวกล้อเล่น”
İbranice:
אמרו: 'הבאת לנו את הצדק או שאתה לועג לנו
Hırvatça:
"Govoriš li ti to ozbiljno ili se samo šališ?", upitaše oni.
Rumence:
Ei au spus: “Tu ai venit la noi cu Adevărul ori eşti dintre cei care îşi bat joc?”
Transliteration:
Qaloo ajitana bialhaqqi am anta mina allaAAibeena
Türkçe:
Dediler: "Sen gerçeği mi getirdin yoksa oynayıp eğlenenlerden biri misin?"
Sahih International:
They said, "Have you come to us with truth, or are you of those who jest?"
İngilizce:
They said, "Have you brought us the Truth, or are you one of those who jest?"
Azerbaycanca:
Onlar: “Sən bizə ciddi deyirsən, yoxsa zarafat edirsən? (Sən bizə haqlamı gəldin, yoxsa oyunbazlardansan?)” – deyə soruşduqda
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa şaka yapanlardan mısın?"
Diyanet Vakfı:
Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?
Erhan Aktaş:
“Gerçeği mi getirdin, yoksa bizimle oyun mu oynuyorsun?” dediler.
Kral Fahd:
Dediler ki: Bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen oyunbazlardan biri misin?
Hasan Basri Çantay:
Onlar: «Sen bize gerçeği mi getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın?» dediler.
Muhammed Esed:
"Sen (bu sözle) karşımıza çıkarken tamamen ciddi misin yoksa o şakacı insanlardan biri misin?" diye sordular.
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Onlar: “- Sen bize (doğru mu söylüyorsun) hakikatı mı getirdin, yoksa sen şakacılardan mısın (bizimle mi eğleniyorsun)?” dediler.
Portekizce:
Inquiriram-no: Trouxeste-nos a verdade, ou tu és um dos tantos trocistas?
İsveççe:
De sade: "Säger du detta på fullt allvar, eller vill du skämta?"
Farsça:
گفتند: آیا حق را برای ما آورده ای یا شوخی می کنی؟!
Kürtçe:
(لە وەڵامدا) ووتیان ئایا ڕاستی و ھەقت بۆ ھێناوین یان تۆ گاڵتەمان پێ دەکەیت
Özbekçe:
Улар: «Сен бизга ҳақ ила келдингми ёки ўйин қилгувчиларданмисан?» дедилар.
Malayca:
Mereka bertanya: "Adakah engkau membawa kepada kami sesuatu yang benar (sebagai seorang Rasul), atau engkau dari orang-orang yang bermain-main sahaja?"
Arnavutça:
Ata thanë: “A na ke sjellë ti të Vërtetën, apo ti je nga ata që tallen?”
Bulgarca:
Рекоха: “Нима ти ни носиш истината, или се шегуваш?”
Sırpça:
„Говориш ли ти то озбиљно или се само шалиш?“ Упиташе они.
Çekçe:
I řekli: 'Přišels k nám s pravdou, anebo jsi jedním z těch, kdo žertují?'
Urduca:
انہوں نے کہا "کیا تو ہمارے سامنے اپنے اصلی خیالات پیش کر رہا ہے یا مذاق کرتا ہے؟"
Tacikçe:
Гуфтанд: «Барои мо сухани ҳаққе овардаӣ ё моро ба бозӣ гирифтаӣ?»
Tatarca:
Әйттеләр: "Аталарыбыз адашкан булса, әйә син хак юл белән килдеңме яки бу сүзләреңне безгә уйнап сөйлисеңме?"
Endonezyaca:
Mereka menjawab: "Apakah kamu datang kepada kami dengan sungguh-sungguh ataukah kamu termasuk orang-orang yang bermain-main?"
Amharca:
«በምሩ መጣህልን ወይንስ አንተ ከሚቀልዱት ነህ» አሉት፡፡
Tamilce:
அவர்கள் கூறினார்கள்: “நீர் எங்களிடம் சத்தியத்தைக் கொண்டு வந்தீரா? அல்லது, நீர் (வீண் விளையாட்டு) விளையாடுபவர்களில் உள்ளவரா?”
Korece:
그들이 말하길 네가 우리에 게 진실을 말하느뇨 아니면 우리 를 조롱하느뇨
Vietnamca:
Họ nói: “Ngươi nói thật hay đùa giỡn với bọn ta đấy?”
Ayet Linkleri: