Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

27

Ayet No: 

2510

Sayfa No: 

324

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَا يَسْبِقُونَهُ بِالْقَوْلِ وَهُم بِأَمْرِهِ يَعْمَلُونَ

Çeviriyazı: 

lâ yesbiḳûnehû bilḳavli vehüm biemrihî ya`melûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar Allah'ın sözünün önüne geçmezler, hep O'nun emriyle hareket ederler.

Diyanet İşleri: 

Allah'tan önce söz söyleyemezler; ancak O'nun emri üzerine iş işlerler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onların sözleri, hep onun emrine uygundur ve onlar, daima onun emrini yerine getirirler.

Şaban Piriş: 

Onun sözünün önüne geçmezler ve O'nun emriyle yapıp ederler.

Edip Yüksel: 

Onlar O'ndan önce söz söylemezler; O'nun emirlerini ise titizlikle uygularlar.

Ali Bulaç: 

Onlar sözle (bile olsa) O'nun önüne geçmezler ve onlar O'nun emriyle yapıp-etmektedirler.

Suat Yıldırım: 

O, kendilerine sormadıkça hiç bir söz söylemezler, sadece O'nun emirlerini yerine getirirler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar, söz ile O´na tekaddüm etmiş olmazlar ve onlar O´nun emriyle amelde bulunurlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar O'nun sözünün önüne geçmezler; onlar yalnız O'nun emriyle iş yaparlar.

Bekir Sadak: 

Geceyi ve gunduzu, gunesi ve ayi yaratan O´dur. Herbiri bir yorungede yurur.

İbni Kesir: 

Onlar, sözle asla O´nun önüne geçemezler. Ancak O´nun emriyle hareket ederler.

Adem Uğur: 

O´ndan (emir almazdan) önce konuşmazlar

İskender Ali Mihr: 

Onlar, söz ile O´nun (Allah´ın önüne) geçmezler. Ve onlar, O´nun (Allah´ın) emriyle amel ederler.

Celal Yıldırım: 

Sözleriyle O´nun önüne geçmezler ve ancak O´nun buyruğuyla amel ederler.

Tefhim ul Kuran: 

Onlar sözle (bile olsa) O´nun önüne geçmezler ve onlar O´nun emriyle yapıp etmektedirler.

Fransızca: 

Ils ne devancent pas Son Commandement et agissent selon Ses ordres.

İspanyolca: 

Dejan que sea Él el primero en hablar y obran siguiendo Sus órdenes.

İtalyanca: 

che mai precedono il Suo dire e che agiscono secondo il Suo ordine.

Almanca: 

Sie kommen Ihm beim Sprechen nicht zuvor, und sie handeln gemäß Seiner Anweisung.

Çince: 

他们在他那里不敢先开口,他们只奉行他的命令;

Hollandaca: 

Zij zeggen niets voor hij heeft gesproken, en zij voeren zijn bevel uit.

Rusça: 

Они не опережают Его своими речами и поступают согласно Его велениям.

Somalice: 

kagama hor maraan Hadal iyaguna Amarkiisay ku Camalfalaan.

Swahilice: 

Hawamtangulii kwa neno, nao wanafanya amri zake.

Uygurca: 

ئۇلار اﷲ قا ئالدى بىلەن سۆز قىلىشقا پېتىنىلمايدۇ، ئۇلار اﷲ نىڭ ئەمرى بويىچە ئىش قىلىدۇ

Japonca: 

かれら(天使たち)は,かれより先に告げることもなく,またかれの命令に基いて行動するだけである。

Arapça (Ürdün): 

«لا يسبقونه بالقول» لا يأتون بقولهم إلا بعد قوله «وهم بأمره يعملون» أي بعده.

Hintçe: 

ये लोग उसके सामने बढ़कर बोल नहीं सकते और ये लोग उसी के हुक्म पर चलते हैं

Tayca: 

พวกเขาจะไม่ชิงกล่าวคำพูดก่อนพระองค์ และพวกเขาปฏิบัติตามพระบัญชาของพระองค์

İbranice: 

שאינם מקדימים אותו בדיבור, ופועלים על פי ציוויו

Hırvatça: 

Oni ne govore dok to On ne odobri i postupaju onako kako On naredi.

Rumence: 

ce nu Îi ies din Cuvânt şi după porunca Lui trudesc.

Transliteration: 

La yasbiqoonahu bialqawli wahum biamrihi yaAAmaloona

Türkçe: 

Onlar O'nun sözünün önüne geçmezler; onlar yalnız O'nun emriyle iş yaparlar.

Sahih International: 

They cannot precede Him in word, and they act by His command.

İngilizce: 

They speak not before He speaks, and they act (in all things) by His Command.

Azerbaycanca: 

(Mələklər) Ondan qabaq söz danışmaz, Yalnız Onun əmri ilə iş görərlər.

Süleyman Ateş: 

O'ndan önce söz söylemezler ve onlar, O'nun buyruğunu yaparlar.

Diyanet Vakfı: 

O'ndan (emir almazdan) önce konuşmazlar; onlar, sadece O'nun emri ile hareket ederler.

Erhan Aktaş: 

Onlar,(1) O’nun sözüne aykırı hareket edemezler. Onlar, yalnızca O’nun buyruğuna uyarlar.

Kral Fahd: 

O'ndan (emir almazdan) önce konuşmazlar, onlar, sadece O'nun emri ile hareket ederler.

Hasan Basri Çantay: 

Bunlar söz (leriy) le asla Onun önüne geçemezler. (Bil´akis) bunlar Onun emriyle hareket ederler.

Muhammed Esed: 

Sözkonusu kimseler, O kendileriyle konuşmadan asla konuşmazlar; ve ancak O´nun buyruğuyla edip eylerler.

Gültekin Onan: 

Onlar sözle (bile olsa) O´nun önüne geçmezler ve onlar O´nun buyruğuyla yapıp etmektedirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Melekler, Allah’ın sözünün önüne geçmezler, hep onun emriyle hareket ederler.

Portekizce: 

Que jamais se antecipam a Ele no falar, e que agem sob o Seu comando.

İsveççe: 

de talar inte förrän Han har talat, och de handlar [bara] när Han befaller.

Farsça: 

در گفتار بر او پیشی نمی گیرند، و آنان فقط به فرمان او عمل می کنند.

Kürtçe: 

لە خوا پێش ناکەون بەقسەو ووتەیان وەئەوان بەفەرمانی خوا کار دەکەن

Özbekçe: 

Улар ундан олдин сўз айтмаслар. Улар Унинг амри ила амал қилурлар.

Malayca: 

Mereka tidak mendahuluiNya dengan perkataan dan mereka pula mengerjakan apa yang diperintahkanNya.

Arnavutça: 

Ata nuk flasin pa lejen e Tij, dhe ata punojnë me urdhërin e Tij.

Bulgarca: 

Не Го изпреварват със слово и по Неговата повеля действат.

Sırpça: 

Они не говоре док то Он не одобри и поступају онако како Он нареди.

Çekçe: 

kteří se dříve než On promluvit neodvažují a jen podle rozkazu Jeho jednají.

Urduca: 

اُس کے حضور بڑھ کر نہیں بولتے اور بس اُس کے حکم پر عمل کرتے ہیں

Tacikçe: 

дар сухан бар Ӯ пешӣ намегиранд ва ба фармони Ӯ кор мекунанд.

Tatarca: 

Ул фәрештәләр, һич Аллаһ белән сүз яраштырмаслар вә алар Аллаһ әмере буенча эш кылырлар.

Endonezyaca: 

mereka itu tidak mendahului-Nya dengan perkataan dan mereka mengerjakan perintah-perintah-Nya.

Amharca: 

በንግግር አይቀድሙትም፤ (ያላለውን አይሉም)፡፡ እነርሱም በትእዛዙ ይሠራሉ፡፡

Tamilce: 

அவர்கள் பேச்சில் அவனை முந்தமாட்டார்கள். (எதிர்த்து பேச மாட்டார்கள்.) இன்னும், அவர்கள் அவனுடைய கட்டளையின்படியே செய்கிறார்கள்.

Korece: 

그들은 하나님 말씀 이전에 행하지 아니하고 단지 그분의 명 령에 따라 행동할 뿐이라

Vietnamca: 

Họ không dám qua mặt Ngài bất cứ lời nói nào và họ chỉ luôn làm theo mệnh lệnh của Ngài.