Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

20

Sûredeki Ayet No: 

79

Ayet No: 

2427

Sayfa No: 

317

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَىٰ

Çeviriyazı: 

veeḍalle fir`avnü ḳavmehû vemâ hedâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi.

Diyanet İşleri: 

Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.

Şaban Piriş: 

Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti.

Edip Yüksel: 

Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi.

Ali Bulaç: 

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Suat Yıldırım: 

Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü. [11,98]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Fir´avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.

Bekir Sadak: 

Allah: «Dogrusu Biz, senden sonra milletini sinadik

İbni Kesir: 

Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.

Adem Uğur: 

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.

İskender Ali Mihr: 

Ve firavun, kavmini dalâlette bıraktı ve (kavmini) hidayetten men etti.

Celal Yıldırım: 

Fir´avn, kavmini (doğru yoldan) saptırdı ve onlara (bir türlü) doğru yolu göstermedi.

Tefhim ul Kuran: 

Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Fransızca: 

Pharaon égara ainsi son peuple et ne le mît pas sur le droit chemin.

İspanyolca: 

Faraón había extraviado a su pueblo, no le había dirigido bien.

İtalyanca: 

Faraone sviò la sua gente e non la guidò [al bene].

Almanca: 

Und Pharao verleitete seine Leute und leitete sie nicht recht.

Çince: 

法老把他的百姓领入歧途,他未将他们引入正路。

Hollandaca: 

En Pharao deed zijn volk dwalen en hij leidde hen niet op den rechten weg.

Rusça: 

Фараон ввел в заблуждение свой народ и не повел его прямым путем.

Somalice: 

wuxuuna dhumiyey Fircoon Qoomkiisii mana hanuunin.

Swahilice: 

Na Firauni aliwapoteza watu wake wala hakuwaongoa.

Uygurca: 

پىر ئەۋن ئۆز قەۋمىنى ئازدۇردى، (ئۇلارنى) توغرا يولغا باشلىمىدى

Japonca: 

(このように)フィルアウンはその民を迷わせ,正しく導かなかったのである。

Arapça (Ürdün): 

«وأضل فرعون قومه» بدعائهم إلى عبادته «وما هدى» بل أوقعهم في الهلاك خلاف قوله «وما أهديكم إلا سبيل الرشاد».

Hintçe: 

और फिरऔन ने अपनी क़ौम को गुमराह (करके हलाक) कर डाला और उनकी हिदायत न की

Tayca: 

และฟิรเอาน์ได้ทำให้กลุ่มชนของเขาหลงผิด และมิได้แนะทางที่ถูกต้องให้

İbranice: 

פרעה התעה את בני עמו ולא הדריכם

Hırvatça: 

I faraon je narod svoj u zabludu doveo, a nije na Put pravi izveo.

Rumence: 

căci Faraon şi-a rătăcit poporul şi nu l-a călăuzit.

Transliteration: 

Waadalla firAAawnu qawmahu wama hada

Türkçe: 

Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.

Sahih International: 

And Pharaoh led his people astray and did not guide [them].

İngilizce: 

Pharaoh led his people astray instead of leading them aright.

Azerbaycanca: 

Fir’on (mənəm sizin ən böyük rəbbiniz, deyərək) öz tayfasını yoldan çıxartdı və (onları) doğru yola aparmadı.

Süleyman Ateş: 

Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.

Diyanet Vakfı: 

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.

Erhan Aktaş: 

Firavun halkını sapkınlıkta bıraktı; onları doğru yola yöneltmedi.

Kral Fahd: 

Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.

Hasan Basri Çantay: 

Fir´avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi,

Muhammed Esed: 

Çünkü Firavun halkını saptırmış ve (onlara) doğru yolu göstermemişti.

Gültekin Onan: 

Firavun kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.

Ali Fikri Yavuz: 

Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi.

Portekizce: 

E assim, o Faraó desviou o seu povo, em vez de encaminhá-lo.

İsveççe: 

i stället för att visa sitt folk den rätta vägen hade Farao lett dem vilse.

Farsça: 

و فرعون، قومش را گمراه کرد و راهنمایی ننمود.

Kürtçe: 

فیرعەون گەلەکەی خۆی گومڕا کرد و ڕێنمونی نەکردن

Özbekçe: 

Фиръавн ўз қавмини адаштирди, тўғри йўлга бошламади. ( Худога эмас, фиръавнларга эргашганлар доимо шундай оқибат топадилар. Аллоҳ таоло Фиръавн ва аскарларини ғарқ этиб, Бани Исроилни зулм, жабр-ситамдан озод қилди.)

Malayca: 

Dan dengan itu Firaun telah menjerumuskan kaumnya ke tempat kebinasaan, dan tidaklah ia membawa mereka ke jalan yang benar.

Arnavutça: 

Faraoni i solli humbje popullit të vet, e nuk e udhëzoi në rrugë të drejtë.

Bulgarca: 

Фараонът заблуди своя народ и не го напъти.

Sırpça: 

И фараон је одвео свој народ у заблуду, а није му указао на Пут прави.

Çekçe: 

A takto Faraón lid svůj v bloudění zavedl a po cestě správné jej nevedl.

Urduca: 

فرعون نے اپنی قوم کو گمراہ ہی کیا تھا، کوئی صحیح رہنمائی نہیں کی تھی

Tacikçe: 

Фиръавн қавмашро гумрох кард, на роҳнамоӣ.

Tatarca: 

Фиргавен үз кавемен аздырды, аларны туры юлга күндермәде.

Endonezyaca: 

Dan Fir'aun telah menyesatkan kaumnya dan tidak memberi petunjuk.

Amharca: 

ፈርዖንም ሕዝቦቹን አሳሳታቸው፡፡ ቅኑንም መንገድ አልመራቸውም፡፡

Tamilce: 

ஃபிர்அவ்ன் தன் சமுதாயத்தினரை வழிகெடுத்தான். இன்னும், (அவர்களுக்கு) அவன் நேர்வழி காட்டவில்லை.

Korece: 

이리하여 파라오는 그의 백 성을 방황케 했을뿐 바르게 인도 하지 못했노라

Vietnamca: 

Pha-ra-ông đã đưa dân chúng của hắn lạc lối và đã không hướng dẫn họ.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: