Arapça:
وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَىٰ
Çeviriyazı:
veeḍalle fir`avnü ḳavmehû vemâ hedâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Böylece Firavun kavmini yanlış yola sürükledi ve doğru yola götürmedi.
Diyanet İşleri:
Firavun, milletini saptırdı, onlara doğru yolu göstermedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve saptırdı kavmini Firavun ve doğru yola sevketmedi onları.
Şaban Piriş:
Firavun, kavmini saptırmış doğru yolu göstermemişti.
Edip Yüksel:
Firavun, halkını saptırdı, doğru yola iletmedi.
Ali Bulaç:
Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Suat Yıldırım:
Böylece Firavun halkını kurtuluşa değil, yanlış yola, çıkmaza götürdü. [11,98]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Fir´avun, kavmini sapıklığa düşürdü ve onları doğru bir yola götüremedi.
Yaşar Nuri Öztürk:
Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.
Bekir Sadak:
Allah: «Dogrusu Biz, senden sonra milletini sinadik
İbni Kesir:
Firavun kavmini saptırdı ve onlara doğru yolu göstermedi.
Adem Uğur:
Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
İskender Ali Mihr:
Ve firavun, kavmini dalâlette bıraktı ve (kavmini) hidayetten men etti.
Celal Yıldırım:
Fir´avn, kavmini (doğru yoldan) saptırdı ve onlara (bir türlü) doğru yolu göstermedi.
Tefhim ul Kuran:
Firavun, kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Fransızca:
Pharaon égara ainsi son peuple et ne le mît pas sur le droit chemin.
İspanyolca:
Faraón había extraviado a su pueblo, no le había dirigido bien.
İtalyanca:
Faraone sviò la sua gente e non la guidò [al bene].
Almanca:
Und Pharao verleitete seine Leute und leitete sie nicht recht.
Çince:
法老把他的百姓领入歧途,他未将他们引入正路。
Hollandaca:
En Pharao deed zijn volk dwalen en hij leidde hen niet op den rechten weg.
Rusça:
Фараон ввел в заблуждение свой народ и не повел его прямым путем.
Somalice:
wuxuuna dhumiyey Fircoon Qoomkiisii mana hanuunin.
Swahilice:
Na Firauni aliwapoteza watu wake wala hakuwaongoa.
Uygurca:
پىر ئەۋن ئۆز قەۋمىنى ئازدۇردى، (ئۇلارنى) توغرا يولغا باشلىمىدى
Japonca:
(このように)フィルアウンはその民を迷わせ,正しく導かなかったのである。
Arapça (Ürdün):
«وأضل فرعون قومه» بدعائهم إلى عبادته «وما هدى» بل أوقعهم في الهلاك خلاف قوله «وما أهديكم إلا سبيل الرشاد».
Hintçe:
और फिरऔन ने अपनी क़ौम को गुमराह (करके हलाक) कर डाला और उनकी हिदायत न की
Tayca:
และฟิรเอาน์ได้ทำให้กลุ่มชนของเขาหลงผิด และมิได้แนะทางที่ถูกต้องให้
İbranice:
פרעה התעה את בני עמו ולא הדריכם
Hırvatça:
I faraon je narod svoj u zabludu doveo, a nije na Put pravi izveo.
Rumence:
căci Faraon şi-a rătăcit poporul şi nu l-a călăuzit.
Transliteration:
Waadalla firAAawnu qawmahu wama hada
Türkçe:
Firavun kendi toplumunu saptırmıştı; kılavuzluk edemedi.
Sahih International:
And Pharaoh led his people astray and did not guide [them].
İngilizce:
Pharaoh led his people astray instead of leading them aright.
Azerbaycanca:
Fir’on (mənəm sizin ən böyük rəbbiniz, deyərək) öz tayfasını yoldan çıxartdı və (onları) doğru yola aparmadı.
Süleyman Ateş:
Fir'avn toplumunu saptırdı, doğru yola iletmedi.
Diyanet Vakfı:
Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
Erhan Aktaş:
Firavun halkını sapkınlıkta bıraktı; onları doğru yola yöneltmedi.
Kral Fahd:
Firavun, kavmini saptırdı, doğru yola sevketmedi.
Hasan Basri Çantay:
Fir´avn, kavmini sapdırdı (ğı gibi onları) doğru yola (da) iletemedi,
Muhammed Esed:
Çünkü Firavun halkını saptırmış ve (onlara) doğru yolu göstermemişti.
Gültekin Onan:
Firavun kendi kavmini şaşırtıp saptırdı ve onları doğruya yöneltmedi.
Ali Fikri Yavuz:
Böylece Firavun, kavmini sapıklığa sürükledi, hidayete götürmedi.
Portekizce:
E assim, o Faraó desviou o seu povo, em vez de encaminhá-lo.
İsveççe:
i stället för att visa sitt folk den rätta vägen hade Farao lett dem vilse.
Farsça:
و فرعون، قومش را گمراه کرد و راهنمایی ننمود.
Kürtçe:
فیرعەون گەلەکەی خۆی گومڕا کرد و ڕێنمونی نەکردن
Özbekçe:
Фиръавн ўз қавмини адаштирди, тўғри йўлга бошламади. ( Худога эмас, фиръавнларга эргашганлар доимо шундай оқибат топадилар. Аллоҳ таоло Фиръавн ва аскарларини ғарқ этиб, Бани Исроилни зулм, жабр-ситамдан озод қилди.)
Malayca:
Dan dengan itu Firaun telah menjerumuskan kaumnya ke tempat kebinasaan, dan tidaklah ia membawa mereka ke jalan yang benar.
Arnavutça:
Faraoni i solli humbje popullit të vet, e nuk e udhëzoi në rrugë të drejtë.
Bulgarca:
Фараонът заблуди своя народ и не го напъти.
Sırpça:
И фараон је одвео свој народ у заблуду, а није му указао на Пут прави.
Çekçe:
A takto Faraón lid svůj v bloudění zavedl a po cestě správné jej nevedl.
Urduca:
فرعون نے اپنی قوم کو گمراہ ہی کیا تھا، کوئی صحیح رہنمائی نہیں کی تھی
Tacikçe:
Фиръавн қавмашро гумрох кард, на роҳнамоӣ.
Tatarca:
Фиргавен үз кавемен аздырды, аларны туры юлга күндермәде.
Endonezyaca:
Dan Fir'aun telah menyesatkan kaumnya dan tidak memberi petunjuk.
Amharca:
ፈርዖንም ሕዝቦቹን አሳሳታቸው፡፡ ቅኑንም መንገድ አልመራቸውም፡፡
Tamilce:
ஃபிர்அவ்ன் தன் சமுதாயத்தினரை வழிகெடுத்தான். இன்னும், (அவர்களுக்கு) அவன் நேர்வழி காட்டவில்லை.
Korece:
이리하여 파라오는 그의 백 성을 방황케 했을뿐 바르게 인도 하지 못했노라
Vietnamca:
Pha-ra-ông đã đưa dân chúng của hắn lạc lối và đã không hướng dẫn họ.
Ayet Linkleri: