Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

52

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

4757

Sayfa No: 

524

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَمْدَدْنَاهُم بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ

Çeviriyazı: 

veemdednâhüm bifâkihetiv velaḥmim mimmâ yeştehûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlara canlarının istediği meyvalar ve etlerden bol bol verdik.

Diyanet İşleri: 

Cennette olanlara diledikleri meyve ve etten bol bol veririz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve onlara meyve ve gönüllerinin tam istediği et vereceğiz.

Şaban Piriş: 

Onlara arzu ettikleri her meyveyi ve eti bol bol vermişizdir.

Edip Yüksel: 

Onlara canlarının istediği meyveden ve etten bol bol veririz.

Ali Bulaç: 

Onlara, istek duyup-arzuladıkları meyvelerden ve etten bol bol verdik.

Suat Yıldırım: 

Onlara canlarının istediği meyve ve et çeşitlerinden bol bol veririz. [56,20-21] {KM, Matta 8,11; Luka 13,29; Vahiy 19,9}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(22-23) Ve onlara arzu edeceklerinden bir meyve ile ve bir et ile imdat etmişizdir. Ve orada bir kâseyi teatide bulunurlar, onda ne bir saçma söz vardır ve ne de bir günah.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik.

Bekir Sadak: 

52:26

İbni Kesir: 

Onlara, diledikleri meyve ve etten bol bol vermişizdir.

Adem Uğur: 

Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlara arzu ettikleri meyve ve etlerden verdik.

Celal Yıldırım: 

Onlara (Cennet´tekilere), canlarının çektiği meyvalardan ve etten sunarız.

Tefhim ul Kuran: 

Onlarla, istek duyup arzuladıkları meyvelerden ve etten de bol bol verdik.

Fransızca: 

Nous les pourvoirons abondamment des fruits et des viandes qu'ils désireront.

İspanyolca: 

Les proveeremos de la fruta y de la carne que apetezcan.

İtalyanca: 

Provvederemo loro i frutti e le carni che desidereranno.

Almanca: 

Und WIR versorgten sie mit Obst und Fleisch von dem, was sie begehren.

Çince: 

我将以他们所嗜好的水果和肉食供给他们,

Hollandaca: 

En wij zullen hun vruchten in overvloed geven, en vleesch van de soorten welke zij zullen begeeren.

Rusça: 

Мы наделим их фруктами и мясом таким, какое они пожелают.

Somalice: 

waxaannu u badinnay faakiho iyo Hilib oo ah waxay jecelyihiin.

Swahilice: 

Na tutawapa matunda, na nyama kama watavyo penda.

Uygurca: 

ئۇلار كۆرۈۋاتقان نېمەتنىڭ ئۈستىگە يەنە (ئۇلارنى) كۆڭلى تارتقان مېۋە ۋە كۆڭلى تارتقان گۆش بىلەن تەمىنلەيمىز

Japonca: 

またわれは果物,肉,その外かれらの望むものを与えよう。

Arapça (Ürdün): 

«وأمددناهم» زدناهم في وقت بعد وقت «بفاكهة ولحم ما يشتهون» وإن لم يصرحوا بطلبه.

Hintçe: 

और जिस क़िस्म के मेवे और गोश्त को उनका जी चाहेगा हम उन्हें बढ़ाकर अता करेंगे

Tayca: 

และเราจะเพิ่มพูนให้แก่พวกเขา ซึ่งผลไม้และเนื้อตามที่พวกเขาต้องการ

İbranice: 

ונספק להם פירות ובשר כאוות נפשם

Hırvatça: 

Još ćemo ih darovati voćem i mesom kakvo budu željeli,

Rumence: 

Noi le vom rostui fructele şi carnea ce poftesc.

Transliteration: 

Waamdadnahum bifakihatin walahmin mimma yashtahoona

Türkçe: 

Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik.

Sahih International: 

And We will provide them with fruit and meat from whatever they desire.

İngilizce: 

And We shall bestow on them, of fruit and meat, anything they shall desire.

Azerbaycanca: 

Onları istədikləri meyvə və ətlə (bol-bol) tə’min edəcəyik.

Süleyman Ateş: 

Ve onlara canlarının istediği meyvadan ve etten bol bol vermişizdir.

Diyanet Vakfı: 

Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.

Erhan Aktaş: 

Onlara; meyvelerden, etlerden ve canlarının çektiği şeylerden bol bol sunarız.

Kral Fahd: 

Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.

Hasan Basri Çantay: 

Onlara canlarının isteyeceği meyve (ler) i, et (ler) i de bol bol verdik.

Muhammed Esed: 

Biz onlara meyveyi ve eti bolca vereceğiz, ne isterlerse hepsini.

Gültekin Onan: 

Onlara, istek duyup arzuladıkları meyvelerden ve etten bol bol verdik.

Ali Fikri Yavuz: 

Onlara (cennetde) bir meyva ve içlerinin çekeceği bir et verdik, (vereceğiz).

Portekizce: 

E os proveremos de frutas e carnes, bem como do que lhes apetecer.

İsveççe: 

Och Vi skall förse dem med allt vad de önskar av frukt och kött,

Farsça: 

و [همواره] به آنان انواع میوه ها و گوشتهایی که دلخواه آنان است، می رسانیم.

Kürtçe: 

وە بەردەوام ھەموو جۆرە میوە وگۆشتێکیان پێ دەدەن لەوەی ئارەزووی دەکەن

Özbekçe: 

Ва Биз уларга хоҳлаган мевалари ва гўштларини муҳайё қилиб қўйдик.

Malayca: 

Dan (penduduk Syurga itu) Kami tambahi mereka (dari semasa ke semasa), dengan buah-buahan dan daging dari berbagai jenis yang mereka ingini.

Arnavutça: 

dhe do t’ju zgjërojmë dhuntitë atyre me pemë dhe mish që ju ka ënda;

Bulgarca: 

И ще им дарим в изобилие плодове и месо, каквито пожелаят.

Sırpça: 

Још ћемо да их дарујемо воћем и месом какво буду желели,

Çekçe: 

A ovocem a masem je opatříme podle jejich přání

Urduca: 

ہم اُن کو ہر طرح کے پھل اور گوشت، جس چیز کو بھی ان کا جی چاہے گا، خوب دیے چلے جائیں گے

Tacikçe: 

Ва пайваста аз ҳар гуна, ки бихоҳанд, меваву гӯшт атояшон мекунем.

Tatarca: 

Янә ул тәкъва мөэминнәргә башка нигъмәтләр өстенә арттырдык җимешләрнең вә итләрнең үзләре теләгәнен.

Endonezyaca: 

Dan Kami beri mereka tambahan dengan buah-buahan dan daging dari segala jenis yang mereka ingini.

Amharca: 

ከሚሹትም ሁሉ እሸትንና ስጋን እንጨምርላቸዋለን፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நாம் அவர்களுக்கு பழங்களையும் அவர்கள் விரும்புகின்றவற்றின் மாமிசங்களையும் கொடுத்துக்கொண்டே இருப்போம்.

Korece: 

하나님은 그들이 원하는 과 실과 육류를 부여하니

Vietnamca: 

TA sẽ ban thêm cho họ những loại trái cây và các loại thịt mà họ ưa thích.