
veemdednâhüm bifâkihetiv velaḥmim mimmâ yeştehûn.
Arapça:
وَأَمْدَدْنَاهُم بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ
Türkçe:
Biz onlara canlarının çektiği meyveden ve etten ikram ettik.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara canlarının istediği meyvalar ve etlerden bol bol verdik.
Diyanet Vakfı:
Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.
İngilizce:
And We shall bestow on them, of fruit and meat, anything they shall desire.
Fransızca:
Nous les pourvoirons abondamment des fruits et des viandes qu'ils désireront.
Almanca:
Und WIR versorgten sie mit Obst und Fleisch von dem, was sie begehren.
Rusça:
Мы наделим их фруктами и мясом таким, какое они пожелают.
Açıklama:
