Arapça:
فَأَوْجَسَ فِي نَفْسِهِ خِيفَةً مُّوسَىٰ
Çeviriyazı:
feevcese fî nefsihî ḫîfetem mûsâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
Diyanet İşleri:
Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa'nın içine bir korku düştü.
Şaban Piriş:
Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
Edip Yüksel:
Musa içinde bir korku duydu.
Ali Bulaç:
Musa, bu yüzden kendi içinde bir tür korku duymaya başladı.
Suat Yıldırım:
Mûsâ birden, içinde bir endişe duydu.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Mûsa içerisinde hemen bir korku hisseder oldu.
Yaşar Nuri Öztürk:
Mûsa birdenbire içinde bir korku duydu.
Bekir Sadak:
20:72
İbni Kesir:
Bu sebeple Musa, içinde bir korku hissetti.
Adem Uğur:
Musa, birden içinde bir korku duydu.
İskender Ali Mihr:
Bu sebeple Musa (A.S), kendinde bir korku hissetti.
Celal Yıldırım:
O yüzden Musâ, içinde bir korku duydu.
Tefhim ul Kuran:
Musa, bu yüzden kendi içinde bir tür korku duymaya başladı.
Fransızca:
Moïse ressentit quelque peur en lui-même.
İspanyolca:
Y Moisés temió en sus adentros.
İtalyanca:
Mosè ne fu intimorito nell'intimo.
Almanca:
Dann ängstigte sich insgeheim, Musa.
Çince:
穆萨就心怀畏惧。
Hollandaca:
Daarom koesterde Mozes vrees in zijn hart.
Rusça:
Тогда он почувствовал в душе страх.
Somalice:
wuxuuna ka kasay naftiisa Cabsi Muuse.
Swahilice:
Basi Musa akaingia khofu nafsi yake.
Uygurca:
(بۇنىڭدىن) مۇسا ئۆزىدە قورقۇنچ ھېس قىلدى
Japonca:
それでムーサーは,少し心に恐れを感じた。
Arapça (Ürdün):
«فأوجس» أحس «في نفسه خيفة موسى» أي خاف من جهة أن سحرهم من جنس معجزته أن يتلبس أمره على الناس فلا يؤمنوا به.
Hintçe:
तो मूसा ने अपने दिल में कुछ दहशत सी पाई
Tayca:
มูซาจึงรู้สึกกลัวขึ้นในตัวของเขา
İbranice:
אז הרגיש משה חשש בלבו
Hırvatça:
I Musa u sebi osjeti zebnju.
Rumence:
Şi lui Moise i se făcu frică în sufletul lui.
Transliteration:
Faawjasa fee nafsihi kheefatan moosa
Türkçe:
Mûsa birdenbire içinde bir korku duydu.
Sahih International:
And he sensed within himself apprehension, did Moses.
İngilizce:
So Moses conceived in his mind a (sort of) fear.
Azerbaycanca:
Musanın canına qorxu düşdü. (O qorxdu ki, camaat sehrlə mö’cüzə arasında fərq qoya bilməyib iman gətirməsin).
Süleyman Ateş:
Bu yüzden Musa, içinde bir korku duydu.
Diyanet Vakfı:
Musa, birden içinde bir korku duydu.
Erhan Aktaş:
Bunun üzerine Mûsâ’nın içine korku düştü.
Kral Fahd:
Musa, birden içinde bir korku duydu.
Hasan Basri Çantay:
Onun için Musa, içinde bir nevi´ korku hissetdi.
Muhammed Esed:
öyle ki, bu yüzden Musa´nın içinde bir korku belirdi.
Gültekin Onan:
Musa, bu yüzden kendi içinde bir tür korku duymaya başladı.
Ali Fikri Yavuz:
Onun için Mûsa, içinde bir nevi korku duydu.
Portekizce:
Moisés experimentou certo temor.
İsveççe:
Och Moses sinne fylldes av onda aningar.
Farsça:
پس موسی در دلش ترسی احساس کرد.
Kürtçe:
جا موسا لەدڵی خۆیدا کەمێک ترسا
Özbekçe:
Бас, Мусо ичида хавф ҳис этди.
Malayca:
Maka yang demikian menjadikan Nabi Musa merasa takut sedikit dalam hatinya.
Arnavutça:
andaj Musai – ndjeu në vete frikë,
Bulgarca:
И страх усети Муса в себе си.
Sırpça:
И Мојсије осети зебњу у себи.
Çekçe:
a pocítil Mojžíš ve své duši strach.
Urduca:
اور موسیٰؑ اپنے دل میں ڈر گیا
Tacikçe:
Мӯсо худашро тарсон ёфт.
Tatarca:
Муса шул вакытта күңелендә курку тойды.
Endonezyaca:
Maka Musa merasa takut dalam hatinya.
Amharca:
ሙሳም በነፍሱ ውስጥ ፍርሃትን አሳደረ፡፡
Tamilce:
ஆக, மூஸா தனது உள்ளத்தில் பயத்தை உணர்ந்தார்.
Korece:
그때 모세는 그의 심중에 불안함을 느쪘으니
Vietnamca:
Musa đâm ra sợ hãi trong lòng trước (những gì họ thể hiện).
Ayet Linkleri: