Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

48

Ayet No: 

55

Sayfa No: 

7

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

وَاتَّقُوا يَوْمًا لَّا تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ

Çeviriyazı: 

vetteḳû yevmel lâ teczî nefsün `an nefsin şey'ev velâ yuḳbelü minhâ şefâ`atüv velâ yü'ḫaẕü minhâ `adlüv velâ hüm yünṣarûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz.

Diyanet İşleri: 

Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korunun.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Korkun o günden ki hiç kimse, bir başkasının yerine bir şey ödeyemez o gün; kimsenin kimseye şefaati kabul edilmez, kimseden karşılık da alınmaz, onlara yardım da edilmez.

Şaban Piriş: 

Kimsenin kimseden faydalanamayacağı, kimseden bir şefaat kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım da görülmeyeceği bir günden kendinizi koruyun.

Edip Yüksel: 

Öyle bir günden sakının ki, kimse kimsenin yerine birşey ödeyemez, aracılık (şefaat) kabul edilmez, kimseden bir fidye alınmaz ve yardım da edilmez.

Ali Bulaç: 

Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği, hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği, hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.

Suat Yıldırım: 

Öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse başkasının yerine birşey ödeyemez, kimseden şefaat kabul edilmez, hiç kimseden fidye alınmaz, hem onlara yardım da edilmez. [31,33; 26,100-101; 37,25]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Öyle bir günden korkunuz ki, o günde hiçbir şahıs hiçbir şahıstan dolayı hiçbir şey ödemez. Ve o şahıstan hiçbir şefaat kabul edilmez. Ve ondan hiçbir fidye alınmaz. Ve onlara ne de yardım olunurlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve sakının o günden ki, hiçbir benlik bir başka benliğin her hangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez.

Bekir Sadak: 

Kimsenin kimseden faydalanamiyacagi, kimseden bir sefaat kabul edilmeyecegi, kimseden bir fidye alinmayacagi ve yardim gorulmeyecegi gunden korunun.

İbni Kesir: 

Ve öyle bir günden korkun ki

Adem Uğur: 

Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz

İskender Ali Mihr: 

Ve hiç kimseden bir kimseye bir şeyin ödenmediği ve ondan (hiç kimseden) bir şefaatin kabul olunmadığı ve hiç kimseden bir fidye alınmadığı ve onlara yardım da edilmediği günden sakının.

Celal Yıldırım: 

Ve hiç bir kimsenin hiçbir kimse için birşey ödeyemiyeceği, hiç kimseden (kâfirler hakkında) şefaat kabul olunmayacağı, hiçbir kimseden kurtuluş akçesi alınmayacağı ve onların yardım olunmayacağı günden korkup sakının.

Tefhim ul Kuran: 

Ve hiç kimsenin, hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği, hiç kimseden bir şefaatin kabul edilmeyeceği ve hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği günden korkup sakının.

Fransızca: 

Et redoutez le jour où nulle âme ne suffira en quoi que ce soit à une autre; où l'on n'acceptera d'elle aucune intercession; et où on ne recevra d'elle aucune compensation. Et ils ne seront point secourus.

İspanyolca: 

Temed un día en que nadie pueda satisfacer nada por otro, ni se acepte la intercesión ajena, compensación ni auxilio.

İtalyanca: 

E temete il Giorno in cui nessun'anima potrà alcunché per un'altra, in cui non sarà accolta nessuna intercessione e nulla potrà essere compensato. Essi non saranno soccorsi.

Almanca: 

Und sucht Taqwa einem Tag gegenüber, an dem weder eine Seele einer (anderen) Seele etwas nützt, noch von ihr Fürbitte angenommen wird, noch von ihr Ausgleich genommen wird, noch wird ihnen beigestanden.

Çince: 

你们当防备将来有这样的一日:任何人不能替任何人帮一点忙,任何人的说情,都不蒙接受,任何人的赎金,都不蒙采纳,他们也不获援助。

Hollandaca: 

Vreest den dag, waarop geene ziel genoegdoening voor eene andere zal kunnen geven, geene smeeking van anderen aangenomen, waarop geen losgeld ontvangen zal worden; waarop niets kan helpen.

Rusça: 

Страшитесь того дня, когда ни один человек не принесет пользы другому и когда не будет принято заступничество, когда нельзя будет откупиться и когда им не будет оказана поддержка.

Somalice: 

48 kana dhawrsada maalin aan naf abaalmarinayn naf (kale) qiyaamada aan lagana aqbalayn shafeeeo lagana qaadayn (ogalayn) furasho loona gargaarayn.

Swahilice: 

Na iogopeni Siku ambayo mtu hatomfaa mtu kwa lolote, wala hayatakubaliwa kwake maombezi, wala hakitapokewa kikomboleo kwake; wala hawatanusuriwa.

Uygurca: 

كىشى كىشىگە ئەسقاتمايدىغان، ھېچ كىشىنىڭ شاپائىتى قوبۇل قىلىنمايدىغان، ھېچ كىشىدىن فىدىيە ئېلىنمايدىغان، ئۇلار (يەنى كاپىرلار ۋە گۇناھكار بەندىلەر) ياردەمگە ئېرىشەلمەيدىغان كۈندىن قورقۇڭلار

Japonca: 

そして誰も外の者のために身代りになれない日のために,またどんな執り成しも許されず,償いも受け入れられず,また誰一人助けることの出来ない(日のために)その身を守りなさい。

Arapça (Ürdün): 

«واتقوا» خافوا «يوما لا تجزي» فيه «نفس عن نفسٍ شيئاً» وهو يوم القيامة «ولا تُقبل» بالتاء والياء «منها شفاعة» أي ليس لها شفاعة فتقبل (فما لنا من شافعين) «ولا يؤخذ منها عدل» فداء «ولا هم ينصرون» يمنعون من عذاب الله.

Hintçe: 

और उस दिन से डरो (जिस दिन) कोई शख्स किसी की तरफ से न फिदिया हो सकेगा और न उसकी तरफ से कोई सिफारिश मानी जाएगी और न उसका कोई मुआवज़ा लिया जाएगा और न वह मदद पहुँचाए जाएँगे

Tayca: 

และจงกลัวเกรงวันหนึ่ง ซึ่งไม่มีชีวิตใดจะตอบแทนสิ่งใดแทนอีกชีวิตได้ และการขอให้มีความช่วยเหลือใด ๆก็จะไม่ถูกรับจากชีวิตนั้น และค่าไถ่ถอนใด ๆ ก็จะไม่ถูกรับเอาจากชีวิตนั้น ด้วย และทั้งพวกเขาก็จะไม่ได้รับความช่วยเหลือ

İbranice: 

הישמרו מפני היום אשר בו לא תפדה נפש אף נפש אחרת ולא תתקבל השתדלותה, ולא יתקבל ממנה צדק, ולא תינתן להם עזרה

Hırvatça: 

I bojte se Dana kada niko ni za koga ništa neće moći učiniti, kada se ničiji zagovor neće prihvaćati, kada se ni od koga otkup neće primati i kada nikome niko neće u pomoć priteći.

Rumence: 

Temeţi-vă de Ziua când nici un suflet nu va fi răsplătit pentru altul, când nici o mijlocire nu va fi îngăduită, când nici o răscumpărare nu va fi primită, când nimeni nu va fi ajutat!

Transliteration: 

Waittaqoo yawman la tajzee nafsun AAan nafsin shayan wala yuqbalu minha shafaAAatun wala yukhathu minha AAadlun wala hum yunsaroona

Türkçe: 

Ve sakının o günden ki, hiçbir benlik bir başka benliğin her hangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez.

Sahih International: 

And fear a Day when no soul will suffice for another soul at all, nor will intercession be accepted from it, nor will compensation be taken from it, nor will they be aided.

İngilizce: 

Then guard yourselves against a day when one soul shall not avail another nor shall intercession be accepted for her, nor shall compensation be taken from her, nor shall anyone be helped (from outside).

Azerbaycanca: 

Qorxun o gündən ki, (Allahın izni və köməyi olmayınca) heç kəs heç kəsin karına gələ bilməsin (heç kəs heç kəsə öz əməlindən bir şey verə bilməsin), heç kəsdən şəfaət (bu və ya digər şəxsin günahlarının bağışlanması barəsində xahiş, iltimas) qəbul olunmasın, heç kəsdən (günahlarının təmizlənib əzabdan xilas olması üçün) fidyə (əvəz) alınmasın və onlara (günahkarlara) heç bir kömək göstərilə bilməsin!

Süleyman Ateş: 

Ve öyle bir günden sakının ki, o gün hiç kimse, kimsenin cezasını çekmez (borcunu ödemez); kimseden şefaat (aracılık, iltimas) da kabul edilmez; kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım yapılmaz.

Diyanet Vakfı: 

Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz.

Erhan Aktaş: 

Öyle bir günden korunup sakının ki: Hiç kimse bir başkasına yardım edemez. Kimseden şefaat(1) kabul edilmez. Kimseden fidye de alınmaz. Kimseye yardım da edilmez.

Kral Fahd: 

Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefâat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz.

Hasan Basri Çantay: 

Ve öyle bir günden korkun ki (o günde) hiçbir kimse, hiçbir kimse nâmına bir şey ödeyemez. Ondan her hangi bir şefaat kabul olunmaz. Ondan bir fidye (bedel) alınmaz, onlara (Allahın azabından kurtulmak hususunda) yardım da edilmez.

Muhammed Esed: 

Ve hiçbir insanın ötekine en ufak bir yararının dokunmayacağı, hiç kimseden şefaatin kabul edilmeyeceği, kimseden fidye alınmayacağı ve hiç kimsenin yardım görmeyeceği Gün(ün mutlaka gelip çatacağı) bilinciyle yaşasanıza!

Gültekin Onan: 

Kimsenin kimse yerine birşey ödeyemeyeceği, aracılık (şefaat) kabul edilmeyeceği, kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım da edilmeyeceği bir günden sakının.

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de öyle bir azâb gününden sakının ve korkun ki, o günde (kıyamette) hiç bir kimse, hiç bir kimse adına bir şey ödeyemez, kimseden şefâat da kabul edilmez

Portekizce: 

E temei o dia em que nenhuma alma poderá advogar por outra, nem lhe será admitida intercessão alguma, nem lhe seráaceita compensação, nem ninguém será socorrido!

İsveççe: 

Och frukta den Dag då ingen kan gottgöra vad en annan har brutit, då alla förböner kommer att avvisas och ingen lösen skall tas emot och ingen hjälp skall ges.

Farsça: 

و از روزی پروا کنید که نه کسی از کسی عذابی را دفع می کند، و نه از کسی شفاعتی می پذیرند، و نه از کسی [در برابر گناهانش] فدیه و عوضی می گیرند، و نه [برای رهایی از آتش دوزخ] یاری می شوند.

Kürtçe: 

وە خۆتان بپارێزن لەڕۆژێک کە کەس ھیچ سوودێک بەکەسی تر ناگەیەنێت وە ھیج تکایەکی بۆ گیرا ناکرێت وە بارمتەی لێ وەرناگیرێت وە ئەمانە یارمەتی نادرێن

Özbekçe: 

Бир жон бошқасидан ҳеч нарсани адо қила олмайдиган, ундан шафоат қабул қилинмайдиган, ундан тўлов олинмайдиган ва уларга ёрдам берилмайдиган кундан қўрқинг.

Malayca: 

Dan peliharalah diri kamu dari (azab sengsara) hari (akhirat), yang padanya seseorang tidak dapat melepaskan orang lain (yang berdosa) sedikitpun (dari balasan azab), dan tidak diterima syafaat daripadanya, dan tidak pula diambil daripadanya sebarang tebusan; dan mereka (yang bersalah itu) tidak akan diberi sebarang pertolongan.

Arnavutça: 

dhe frikohuni Ditës kur askush për askend nuk do të mund të bëjë asgjë dhe kur nuk do të pranohet vërejtja e askujt, kur prej askujt nuk do të mirret kompensim dhe kur askush nuk do t’ju dalë në ndihmë.

Bulgarca: 

И бойте се от Деня, в който ни една душа не ще замени друга в нищо и не ще се приеме от нея застъпничество, и не ще се вземе от нея откуп, и никому не ще се помогне.

Sırpça: 

И бојте се Судњег Дана када нико ни за кога ништа неће моћи да учини, и када ничије посредовање неће да се прихвати, и када ни од кога откуп неће да се прими и када нико никоме у помоћ неће да притекне.

Çekçe: 

Střezte se dne, kdy duše žádná nebude odměněna ničím za duši jinou, kdy nebude od ní přijata přímluva žádná a nebude za ni vzato výkupné a nedostane se jim pomoci.

Urduca: 

اور ڈرو اُس دن سے جب کوئی کسی کے ذرا کام نہ آئے گا، نہ کسی کی طرف سے سفارش قبول ہوگی، نہ کسی کو فدیہ لے کر چھوڑا جائے گا، اور نہ مجرموں کو کہیں سے مدد مل سکے گی

Tacikçe: 

Ва битарсед аз рӯзе, ки ҳеҷ кас дигареро ба кор наёяд ва ҳеҷ шафоъате аз касе пазируфта нагардад ва аз касе ивазе наситонанд ва касеро ёрӣ накунанд.

Tatarca: 

Һәм куркыгыз кыямәт көненнән, ярдәм итә алмас ул көндә һичбер зат икенче затка бер эш белән дә! Ул көндә шәфәгать итү кабул ителмәс һәм ґәзабтан котылу өчен һичнәрсә алынмас.

Endonezyaca: 

Dan jagalah dirimu dari (azab) hari (kiamat, yang pada hari itu) seseorang tidak dapat membela orang lain, walau sedikitpun; dan (begitu pula) tidak diterima syafa'at dan tebusan dari padanya, dan tidaklah mereka akan ditolong.

Amharca: 

(ማንኛዋ) ነፍስም ከ(ሌላዋ) ነፍስ ምንንም የማትመነዳበትን፣ ከርሷም ምልጃን የማይቀበሉባትን፣ ከርሷም ቤዛ የማይያዝበትን፣ እነርሱም የማይረዱበትን ቀን ተጠንቀቁ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், ஒரு நாளை அஞ்சுங்கள்! (அதில்) ஓர் ஆன்மா (வேறு) ஓர் ஆன்மாவுக்கு எதையும் பலனளிக்காது. இன்னும் அதனிடமிருந்து பரிந்துரை ஏற்கப்படாது. இன்னும் அதனிடமிருந்து மீட்புத் தொகை வாங்கப்படாது. இன்னும் அவர்கள் (எவராலும்) உதவி செய்யப்பட மாட்டார்கள்.

Korece: 

그날을 두려워 하라 그날은 어느 누구도 다른 사람에게 도움 을 주지 못하며 어떤 중재도 수라되지 아니하며 어떠한 보상도 받 을 수 없으니 그들은 어떠한 도움도 받지 못하니라

Vietnamca: 

Các ngươi hãy lo sợ cho Ngày mà không ai giúp được ai cả, không có sự can thiệp nào cũng như không có sự bồi thường nào được chấp nhận, và họ sẽ không được giúp đỡ.