
vetteḳû yevmel lâ teczî nefsün `an nefsin şey'ev velâ yuḳbelü minhâ şefâ`atüv velâ yü'ḫaẕü minhâ `adlüv velâ hüm yünṣarûn.
Türkçe:
Ve sakının o günden ki, hiçbir benlik bir başka benliğin her hangi bir şeyi için karşılık ödemez; hiçbir benlikten şefaat kabul edilmez, hiçbir benlikten fidye alınmaz. Ve onlara yardım da edilmez.
İngilizce:
Then guard yourselves against a day when one soul shall not avail another nor shall intercession be accepted for her, nor shall compensation be taken from her, nor shall anyone be helped (from outside).
Fransızca:
Et redoutez le jour où nulle âme ne suffira en quoi que ce soit à une autre; où l'on n'acceptera d'elle aucune intercession; et où on ne recevra d'elle aucune compensation. Et ils ne seront point secourus.
Almanca:
Und sucht Taqwa einem Tag gegenüber, an dem weder eine Seele einer (anderen) Seele etwas nützt, noch von ihr Fürbitte angenommen wird, noch von ihr Ausgleich genommen wird, noch wird ihnen beigestanden.
Rusça:
Страшитесь того дня, когда ни один человек не принесет пользы другому и когда не будет принято заступничество, когда нельзя будет откупиться и когда им не будет оказана поддержка.
Arapça:
وَاتَّقُوا يَوْمًا لَّا تَجْزِي نَفْسٌ عَن نَّفْسٍ شَيْئًا وَلَا يُقْبَلُ مِنْهَا شَفَاعَةٌ وَلَا يُؤْخَذُ مِنْهَا عَدْلٌ وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve öyle bir günden korunun ki, kimse kimsenin yerine bir şey ödeyemez, kimseden şefaat da kabul edilmez, kimseden fidye de alınmaz ve onlara hiçbir yardım da yapılmaz.
Diyanet Vakfı:
Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse başkası için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) şefaat kabul olunmaz, fidye alınmaz; onlara asla yardım da yapılmaz.
