Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

40

Ayet No: 

47

Sayfa No: 

7

Nüzûl Yeri: 

Nüzûl Yılı: 

Arapça: 

يَا بَنِي إِسْرَائِيلَ اذْكُرُوا نِعْمَتِيَ الَّتِي أَنْعَمْتُ عَلَيْكُمْ وَأَوْفُوا بِعَهْدِي أُوفِ بِعَهْدِكُمْ وَإِيَّايَ فَارْهَبُونِ

Çeviriyazı: 

yâ benî isrâîle-ẕkürû ni`metiye-lletî en`amtü `aleyküm veevfû bi`ahdî ûfi bi`ahdiküm veiyyâye ferhebûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü tutayım ve sadece benden korkun!

Diyanet İşleri: 

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimeti hatırlayın ve ahdimi yerine getirin ki Ben de yerine getireyim; yoksa benden korkun.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey İsrailoğulları, anın size verdiğim nimeti. Vefa edin ahdime de vefa edeyim ahdinize ve ancak benden korkun artık.

Şaban Piriş: 

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi anın. Bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim vaadi yerine getireyim. Yalnızca benden korkun!

Edip Yüksel: 

İsrailoğulları! Size verdiğim nimetimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ki ben de size verdiğim sözü tutayım; yalnız benden korkun!

Ali Bulaç: 

Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi hatırlayın ve ahdime bağlı kalın, ki Ben de ahdinize bağlı kalayım. Ve yalnızca Benden korkun.

Suat Yıldırım: 

Ey İsrail'in evlatları! Hatırlayın ve düşünün size ihsan ettiğim nimetimi! Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki Ben de size karşı ahdimi yerine getireyim ve yalnız Ben’den korkun! [44,30-34; 5,20] {KM, Tekvin 15,18; 17,2-14}

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey İsrailoğulları! Benim sizlere ihsan etmiş olduğum nîmetlerimi yâdediniz. Ve Benim ahdimi ifâ ediniz ki Ben de sizin ahdinizi yerine getireyim. Ve ancak Benden korkunuz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey İsrailoğulları! Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın; bana verdiğiniz söze vefalı olun ki, ben de size ahdimde vefalı olayım. Ve yalnız benden korkun.

Bekir Sadak: 

Ey Israilogullari! Size verdigim nimeti hatirlayin ve ahdimi yerine getirin ki Ben de yerine getireyim

İbni Kesir: 

Ey İsrailoğulları, size verdiğim nimetimi hatırlayın. Bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size olan sözümü yerine getireyim. Ve yalnız Ben´den korkun.

Adem Uğur: 

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun.

İskender Ali Mihr: 

Ey İsrailoğulları! Sizi ni´metlendirdiğim o ni´metimi hatırlayın ve ahdimi yerine getirin. Ve (böylece) Ben de size olan ahdimi yerine getireyim (sizleri vaadettiğim cennetime alayım). Ve (ahdinize sadık kalmakta) sadece Benden korkun.

Celal Yıldırım: 

Ey İsrail oğullan! Size ihsan ettiğim nimetimi hatırlayın, ahdimi yerine getirin ki Ben de size olan sözümü yerine getireyim ve (ahde vefa etmemekte) ancak Benden korkun.

Tefhim ul Kuran: 

Ey İsrailoğulları, size bağışladığım nimetimi anın ve ahdime bağlı kalın, ki ben de ahdinize bağlı kalayım. Ve yalnızca benden korkun.

Fransızca: 

ô enfants d'Israël, rappelez-vous Mon bienfait dont Je vous ai comblés. Si vous tenez vos engagements vis-à-vis de Moi, Je tiendrai les miens. Et c'est Moi que vous devez redouter.

İspanyolca: 

¡Hijos de Israel! Recordad la gracia que os dispensé y sed fieles a la alianza que conmigo concluisteis. Entonces, Yo seré fiel a la que con vosotros concluí. ¡Temedme, pues, a Mí y sólo a Mí!

İtalyanca: 

O figli di Israele, ricordate i favori di cui vi ho colmati e rispettate il Mio patto e Io rispetterò il vostro. Solo Me dovete temere.

Almanca: 

Kinder Israils! Entsinnt euch Meiner Gaben, die ICH euch gewährt habe, und erfüllt das von Mir Auferlegte, dann erfülle ICH das euch von Mir Versprochene, und habt Ehrfurcht Mir gegenüber!

Çince: 

以色列的後裔啊!你们当铭记我所赐你们的恩惠,你们当履行对我的约言,我就履行对你们的约言;你们应当只畏惧我。

Hollandaca: 

O Kinderen Israëls bedenkt het goede, dat ik u heb gedaan; weest getrouw aan mijn verbond; ook ik wil daaraan getrouw zijn, en vereert slechts mij

Rusça: 

О сыны Исраила (Израиля)! Помните милость, которую Я оказал вам. Будьте верны завету со Мной, и Я буду верен завету с вами. Меня одного страшитесь.

Somalice: 

Bini Israa'iilow xusa nicmadayda aan idiinku nicmeeyey, oofiyana ballankaygii aan oofiyo ballankiina, aniga uun igacabsada.

Swahilice: 

Enyi Wana wa Israili! Kumbukeni neema yangu niliyo kuneemesheni, na timizeni ahadi yangu, na Mimi nitatimiza ahadi yenu, na niogopeni Mimi tu.

Uygurca: 

ئى ئسرائىل ئەۋلادى! مېنىڭ سىلەرگە بەرگەن نېمىتىمنى ياد ئېتىڭلار، ماڭا بەرگەن (ئىمان ئېيتىش ۋە تائەت - ئىبادەت قىلىش ھەققىدىكى) ۋەدەڭلارغا ۋاپا قىلىڭلار، مەنمۇ سىلەرگە قىلغان (ساۋاب بېرىش ھەققىدىكى) ۋەدەمگە ۋاپا قىلىمەن، مەندىنلا قورقۇڭلار

Japonca: 

イスラエルの子孫たちよ,あなたがたに施したわれの恩恵を心に銘記し,われとの約束を履行しなさい。われはあなたがたとの約束を果すであろう。われだけを畏れなさい。

Arapça (Ürdün): 

«يا بنى إسرائيل» أولاد يعقوب «اذكروا نعمتي التي أنعمت عليكم» أي على آبائكم من الإنجاء من فرعون وفلق البحر وتظليل الغمام وغير ذلك بأن تشكروها بطاعتي «وأوفوا بعهدي» الذي عهدته إليكم من الإيمان بمحمد «أوف بعهدكم» الذي عهدت إليكم من الثواب عليه بدخول الجنة «وإياي فارهبون» خافونِ في ترك الوفاء به دون غيري.

Hintçe: 

ऐ बनी इसराईल (याक़ूब की औलाद) मेरे उन एहसानात को याद करो जो तुम पर पहले कर चुके हैं और तुम मेरे एहद व इक़रार (ईमान) को पूरा करो तो मैं तुम्हारे एहद (सवाब) को पूरा करूँगा, और मुझ ही से डरते रहो

Tayca: 

วงศ์วานอิสรออีลเอ๋ย ! จงรำลึกถึงความโปรดปรานของข้า ที่ข้าได้โปรดปานแก่พวกเจ้า และจงรักษาข้อสัญญาของข้าให้ครบถ้วน ข้าก็จะรักษาสัญญาของพวกเจ้าให้ครบถ้วน และเฉพาะข้าเท่านั้น พวกเจ้าจงเกรงกลัว

İbranice: 

הוי, בני ישראל! זכרו את החסד שהענקתי לכם, וקיימו את בריתי למען אקים אני את בריתי אתכם, ורק אותי היו יראים

Hırvatça: 

O sinovi Israilovi, sjetite se blagodati Mojih koje sam vam podario, i ispunite zavjet koji ste Mi dali, pa ću i Ja ispuniti Svoj zavjet koji sam vam dao! I samo od Mene strahujte!

Rumence: 

Voi, fii ai lui Israel! Amintiţi-vă de harul Meu cu care v-am copleşit! Păziţi legământul Meu, căci şi Eu păzesc legământul vostru! Temeţi-vă de Mine!

Transliteration: 

Ya banee israeela othkuroo niAAmatiya allatee anAAamtu AAalaykum waawfoo biAAahdee oofi biAAahdikum waiyyaya fairhabooni

Türkçe: 

Ey İsrailoğulları! Size lütfettiğim nimetimi hatırlayın; bana verdiğiniz söze vefalı olun ki, ben de size ahdimde vefalı olayım. Ve yalnız benden korkun.

Sahih International: 

O Children of Israel, remember My favor which I have bestowed upon you and fulfill My covenant [upon you] that I will fulfill your covenant [from Me], and be afraid of [only] Me.

İngilizce: 

O Children of Israel! call to mind the (special) favour which I bestowed upon you, and fulfil your covenant with Me as I fulfil My Covenant with you, and fear none but Me.

Azerbaycanca: 

Ey İsrail oğulları! Sizə bəxş etdiyim ne’mətimi xatırlayın, (Tövratda axirüzzəman peyğəmbər barəsindəki) buyurduğumu yerinə yetirin ki, Mən də sizinlə (sizi Cənnətə varid etmək barəsində) olan əhdə vəfa edim. Yalnız Məndən qorxun!

Süleyman Ateş: 

Ey İsrail oğulları, size verdiğim ni'metleri hatırlayın, bana verdiğiniz sözü tutun ki, ben de size verdiğim sözü tutayım ve sadece benden korkun!

Diyanet Vakfı: 

Ey İsrailoğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vadettiklerimi vereyim. Yalnızca benden korkun.

Erhan Aktaş: 

Ey İsrâîloğulları! Size bağışladığım nimetimi anımsayın. Bana verdiğiniz sözü tutun ki Ben de size verdiğim sözü yerine getireyim. Ve yalnızca, Bana karşı gelmekten sakının.

Kral Fahd: 

Ey İsrâiloğulları! Size verdiğim nimetlerimi hatırlayın, bana verdiğiniz sözü yerine getirin ki, ben de size olan sözümü yerine getireyim. Ve yalnızca benden korkun.

Hasan Basri Çantay: 

Ey İsrail (Ya´kub) oğulları, size (atalarınıza) ihsânetdiğim bunca ni´metlerimi hatırlayın (Peygambere îman hususundaki) tavsiyemi yerine getirin, ben de size karşı olan ahdimi yapayım. Bir de (vefayı terk hususunda) benden korkun.

Muhammed Esed: 

Ey İsrail oğulları! Size bağışladığım o nimetleri hatırlayın ve Bana verdiğiniz sözü tutun (ki) Ben de sözümü tutayım; ve Benden, yalnız Benden sakının!

Gültekin Onan: 

Ey İsrailoğulları! Size bağışladığım (enamtü) nimetimi anımsayın, ahdime bağlı kalın (evfu) ki ben de ahdinize bağlı kalayım (ufi) ve yalnızca benden korkun / çekinin (iyyaye).

Ali Fikri Yavuz: 

Ey İsrâil oğulları (Hz. Yakub oğulları), size verdiğim nimetimi hatırlayın

Portekizce: 

Ó israelitas, recordai-vos das Minhas mercês, com as quais vos agraciei. Cumpri o vosso compromisso, que cumprirei oMeu compromisso, e temei somente a Mim.

İsveççe: 

ISRAELITER! Minns Mina välgärningar mot er och uppfyll ert löfte till mig, så skall Jag uppfylla Mitt löfte till er. Och stå i bävan inför Mig!

Farsça: 

ای بنی اسرائیل! نعمت های مرا که به شما عطا کردم، یاد کنید و به پیمانم [که سفارش به عبادت و ایمان به همه انبیا به ویژه پیامبر اسلام است] وفا کنید تا من هم به پیمان شما [که توقع ثواب وپاداش در برابر عبادت وایمان است] وفا کنم، و [نسبت به پیمان شکنی] فقط از من بترسید.

Kürtçe: 

ئەی بەنی ئیسرائییل (نەوەکانی یەعقوب) بیری ئەو چاکانە بکەنەوە کە ڕشتوومن بەسەرتاندا وە پەیمانی من ببەنەسەر تا منیش پەیمانی ئێوە ببەمەسەر وەھەر لە من بترسن

Özbekçe: 

Эй Бани Исроил, сизга берган неъматларимни эсланг ва Менга берган аҳдингизга вафо қилинг. Мен ҳам сизга берган аҳдимга вафо қиламан. Ва Мендангина қўрқинг.

Malayca: 

Wahai Bani Israil! Kenangkanlah kamu akan segala nikmat yang telah Kuberikan kepada kamu, dan sempurnakanlah perjanjian (kamu) denganKu, supaya Aku sempurnakan perjanjianKu dengan kamu; dan kepada Akulah sahaja hendaklah kamu merasa gerun takut, (bukan kepada sesuatu yang lain).

Arnavutça: 

O djemë të Israilit, kujtoni të mirat e Mia që u kam dhënë dhe përmbushni premtimin që më keni dhënë – Edhë Unë do ta përmbushi atë që u kam dhënë, e frikohuni vetëm prej Meje.

Bulgarca: 

О, синове на Исраил, помнете Моята благодат, с която ви обсипах, и спазвайте своя обет към Мен, за да спазвам и Аз Своя обет към вас, и имайте страх от Мен един!

Sırpça: 

О синови Израиљеви, сетите се благодати Мојих које сам вам подарио, и испуните завет који сте Ми дали, па ћу и Ја испунити Свој завет који сам вам дао! И само од Мене страхујте!

Çekçe: 

Dítka Izraele, pomněte milosti Mé, již jsem vám prokázal! Dodržujte věrně úmluvu se Mnou uzavřenou, tak jako Já ji dodržuji vůči vám, a jen Mne se obávejte!

Urduca: 

اے بنی اسرائیل! ذرا خیال کرو میری اس نعمت کا جو میں نے تم کو عطا کی تھی، میرے ساتھ تمھارا جو عہد تھا اُسے تم پورا کرو، تو میرا جو عہد تمہارے ساتھ تھا اُسے میں پورا کروں گا اور مجھ ہی سے تم ڈرو

Tacikçe: 

Эй банӣ-Исроил, неъматеро, ки ба шумо арзонӣ доштам, ба ёд биёваред. Ва ба аҳди Ман вафо кунед, то ба аҳдатон вафо кунам. Ва аз Ман битарсед!

Tatarca: 

Ий Ягъкуб балалары! Сезгә биргән нигъмәтләремне хәтерләгез, һәм Тәүрат белән гамәл кылырга сездән ґәһед алдым, шул гаһедемне үтәгез! Әгәр Минем ґәһедемне үтәсәгез, Миндә сезнең гаһедегезне үтәрмен һәм җәннәткә кертермен, Миңа гына кол булыгыз һәм Миннән генә куркыгыз!

Endonezyaca: 

Hai Bani Israil, ingatlah akan nikmat-Ku yang telah Aku anugerahkan kepadamu, dan penuhilah janjimu kepada-Ku, niscaya Aku penuhi janji-Ku kepadamu; dan hanya kepada-Ku-lah kamu harus takut (tunduk).

Amharca: 

የእስራኤል ልጆች ሆይ! ያችን በናንተ ላይ የለገስኳትን ጸጋዬን አስታውሱ፡፡ በቃል ኪዳኔም ሙሉ፤ በቃል ኪዳናችሁ እሞላለሁና፤ እኔንም ብቻ ፍሩ፡፡

Tamilce: 

இஸ்ராயீலின் சந்ததிகளே! உங்கள் மீது நான் அருள் புரிந்த என் அருளை நினைவு கூருங்கள். இன்னும், எனது உடன்படிக்கையை நிறைவேற்றுங்கள். நான் உங்கள் உடன்படிக்கையை நிறைவேற்றுவேன். இன்னும், என்னையே நீங்கள் பயப்படுங்கள்.

Korece: 

이스라엘 자손들이여 내가 너회에게 베푼 은총을 기억하고 나에게 한 약속을 이행하라 내가 너희와의 약속을 이행하리라 그 리고 나만을 두려워 하라

Vietnamca: 

Hỡi người dân Israel (tức dòng dõi của Nabi Ya’qub), các Ngươi hãy ghi nhớ các ân huệ mà TA đã đặc ân cho các ngươi và các ngươi hãy thực hiện Giao Ước của TA thì TA sẽ thực hiện Giao Ước của các ngươi, và các ngươi hãy chỉ kính sợ một mình TA thôi.