Arapça:
لَّقَدْ جِئْتُمْ شَيْئًا إِدًّا
Çeviriyazı:
leḳad ci'tüm şey'en iddâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz.
Diyanet İşleri:
And olsun ki, ortaya pek kötü bir şey attınız.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun ki pek çirkin bir söz söylediniz.
Şaban Piriş:
Andolsun ki, çok kötü bir şey ortaya attınız.
Edip Yüksel:
Siz, küstahça bir tez ileri sürdünüz.
Ali Bulaç:
Andolsun, siz oldukça çirkin bir cesarette bulunup-geldiniz.
Suat Yıldırım:
Böyle diyen sizler, pek çirkin bir şey ortaya attınız!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, pek çirkin bir şey olarak (meydana) gelmiş oldunuz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yemin olsun ki siz, çok çirkin bir iddiada bulundunuz.
Bekir Sadak:
Kiyamet gunu hepsi O´na tek olarak gelecektir.
İbni Kesir:
Andolsun ki
Adem Uğur:
Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız.
İskender Ali Mihr:
Andolsun ki siz, çok kötü bir şey yaptınız (söylediniz).
Celal Yıldırım:
And olsun ki, çok çirkin ve de büyük bir söz ortaya getirip attınız.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun, siz oldukça çirkin bir cesarette bulunup geldiniz.
Fransızca:
Vous avancez certes là une chose abominable !
İspanyolca:
Habéis cometido algo horrible,
İtalyanca:
Avete detto qualcosa di mostruoso.
Almanca:
Gewiß, bereits habt ihr (damit) eine Ungeheuerlichkeit vollbracht!
Çince:
你们确已犯了一件重大罪行。为了那件罪行,
Hollandaca:
Welk eene godslastering hebt gij daarmede uitgesproken!
Rusça:
Этим вы совершаете ужасное злодеяние.
Somalice:
waxaad la timaadeen wax wayn.
Swahilice:
Hakika mmeleta jambo la kuchusha mno!
Uygurca:
سىلەر شەك - شۈبھىسىز قەبىھ بىر سۆزنى قىلدىڭلار
Japonca:
確かにあなたがたは,酷いことを言うものである。
Arapça (Ürdün):
«لقد جئتم شيئا إدا» أي منكرا عظيما.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि तुमने इतनी बड़ी सख्त बात अपनी तरफ से गढ़ के की है
Tayca:
แน่นอนที่สุด พวกเจ้าได้นำมาซึ่งสิ่งร้ายแรงยิ่งใหญ่
İbranice:
אכן, נורא הדבר שהם אמרו
Hırvatça:
Vi, doista, nešto krupno govorite!
Rumence:
Voi faceţi un lucru ce nu se cade!
Transliteration:
Laqad jitum shayan iddan
Türkçe:
Yemin olsun ki siz, çok çirkin bir iddiada bulundunuz.
Sahih International:
You have done an atrocious thing.
İngilizce:
Indeed ye have put forth a thing most monstrous!
Azerbaycanca:
Siz, doğrudan da, olduqca pis bir şey etdiniz (çox böyük-böyük danışdınız)!
Süleyman Ateş:
Andolsun ki, "Siz pek kötü bir cür'ette bulundunuz!"
Diyanet Vakfı:
Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız.
Erhan Aktaş:
Ant olsun ki, siz çok kötü bir iddiada bulundunuz.
Kral Fahd:
Hakikaten siz, pek çirkin bir şey ortaya attınız.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki siz pek çirkin bir şey söylediniz.
Muhammed Esed:
(Bunu söylemekle) siz gerçekten çok çirkin bir iddia ortaya atmış oldunuz.
Gültekin Onan:
Andolsun, siz oldukça çirkin bir cesarette bulunup geldiniz.
Ali Fikri Yavuz:
Yemin olsun ki, siz çok çirkin bir şey söylediniz.
Portekizce:
Sem dúvida que haveis proferido uma heresia.
İsveççe:
Ni har här yttrat något oerhört,
Farsça:
به راستی که چیزی بسیار زشت و نسبتی بس ناروا [به میان] آورده اید.
Kürtçe:
سوێند بەخوا بەڕاستی شتێکی زۆر نابەجێ و سەیر دەڵێن
Özbekçe:
Батаҳқиқ, жуда оғир нарса келтирдингиз.
Malayca:
Demi sesungguhnya, kamu telah melakukan satu perkara yang besar salahnya!
Arnavutça:
Ju, me të vërtetë, flisni diçka të shëmtuar!
Bulgarca:
Вие изрекохте нещо ужасно,
Sırpça:
Ви, заиста, говорите нешто страшно и гнусно!
Çekçe:
vy spáchali jste věc hnusnou,
Urduca:
سخت بیہودہ بات ہے جوتم لوگ گھڑ لائے ہو
Tacikçe:
Дар ҳақиқат сухане зишт овардаед.
Tatarca:
Тәхкыйк бик олугъ ялган сүзне сөйләдегез.
Endonezyaca:
Sesungguhnya kamu telah mendatangkan sesuatu perkara yang sangat mungkar,
Amharca:
ከባድ መጥፎን ነገር በእርግጥ አመጣችሁ፡፡
Tamilce:
(இவ்வாறு சொல்வதின் மூலம்) திட்டமாக (மகா மோசமான) பெரிய (பாவமான) ஒரு காரியத்தை செய்து விட்டீர்கள்.
Korece:
실로 저들은 불결한 주장을 하노라
Vietnamca:
Quả thật các ngươi (hỡi những kẻ đã nói lời đó) đã mang đến một điều sàm bậy quá mức.
Ayet Linkleri: