Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

90

Ayet No: 

2340

Sayfa No: 

311

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

تَكَادُ السَّمَاوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنشَقُّ الْأَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدًّا

Çeviriyazı: 

tekâdü-ssemâvâtü yetefeṭṭarne minhü vetenşeḳḳu-l'arḍu veteḫirru-lcibâlü heddâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp dağılacaktı,

Diyanet İşleri: 

Rahman'a çocuk isnat etmelerinden ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar göçecekti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Öylesine bir söz ki neredeyse gökler parçalanacak ve yer yarılacak ve dağlar dağılıp çökecek.

Şaban Piriş: 

Bu söz yüzünden neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı.

Edip Yüksel: 

Bu küstahlıktan ötürü neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecektir.

Ali Bulaç: 

Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.

Suat Yıldırım: 

Rahman'a çocuk isnad etmelerinden ötürü, nerdeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecekti!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Az daha ondan dolayı gökler çatlayacak ve yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerlere geçecekti.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu söz yüzünden neredeyse gökler çatlayacak, yer parçalanacak, dağlar yıkılıp çökecek;

Bekir Sadak: 

inanip yararli is isleyenleri Rahman sevgili kilacaktir.

İbni Kesir: 

Neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar göçecekti

Adem Uğur: 

Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!

İskender Ali Mihr: 

Bundan neredeyse semalar (gökyüzü) parçalanacak ve yeryüzü yarılacak ve dağlar çökerek yıkılacaktı.

Celal Yıldırım: 

(90-91) Neredeyse Rahmân´a çocuk isnad etmelerinden dolayı gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp çökecek.

Tefhim ul Kuran: 

Neredeyse bundan dolayı, gökler paramparça olacak, yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.

Fransızca: 

Peu s'en faut que les cieux ne s'entrouvrent à ces mots, que la terre ne se fende et que les montagnes ne s'écroulent,

İspanyolca: 

que hace casi que los cielos se hiendan, que la tierra se abra, que las montañas caigan demolidas,

İtalyanca: 

Manca poco che si spacchino i cieli, si apra la terra e cadano a pezzi le montagne,

Almanca: 

Beinahe würden davon die Himmel nach und nach aufreißen, die Erde sich spalten und die Felsengebirge in Trümmer auseinanderfallen,

Çince: 

天几乎要破,地几乎要裂,山几乎要崩。

Hollandaca: 

Er is slechts weinig toe noodig, opdat de hemelen bij deze woorden verscheurd worden, en de aarde in tweeën gespleten worde en de bergen nedervallen.

Rusça: 

Небо готово расколоться, земля готова разверзнуться, а горы готовы рассыпаться во прах от того,

Somalice: 

oy u dhawdahay samooyinku inay la dillaacaan lana jeexmo dhulku oy la hoobato buuruhu burbur.

Swahilice: 

Zinakaribia mbingu kutatuka kwa hilo, na ardhi kupasuka, na milima kuanguka vipande vipande.

Uygurca: 

بۇ سۆزنىڭ (يامانلىقىدىن) ئاسمانلار پارچىلىنىپ كەتكىلى، يەر يېرىلىپ كەتكىلى، تاغلار گۇمران بولۇپ كەتكىلى تاس قالدى

Japonca: 

天は裂けようとし,地は割れて切々になり,山々は崩れ落ちよう。

Arapça (Ürdün): 

«تكاد» بالتاء والياء «السماوات يتفطرن» بالتاء وتشديد الطاء بالانشقاق وفي قراءة بالنون «منه وتنشق الأرض وتخر الجبال هدّا» أي تنطبق عليهم من أجل.

Hintçe: 

कि क़रीब है कि आसमान उससे फट पड़े और ज़मीन शिगाफता हो जाए और पहाड़ टुकड़े-टुकडे होकर गिर पड़े

Tayca: 

ชั้นฟ้าทั้งหลายแทบจะพังทลายลงมาและแผ่นดินก็แทบจะถล่มลึกลงไป และขุนเขาทั้งหลายก็แทบจะยุบทลายลงมาเป็นเสี่ยง ๆ

İbranice: 

כמעט השמים התפרצו מהדיבור הזה, והארץ נבקעה וההרים התמוטטו

Hırvatça: 

Gotovo da se od toga nebesa raspadnu, a Zemlja provali i planine zdrobe,

Rumence: 

Aproape că cerurile se despică la acest cuvânt, că pământul se crapă şi munţii se năruie!

Transliteration: 

Takadu alssamawatu yatafattarna minhu watanshaqqu alardu watakhirru aljibalu haddan

Türkçe: 

Bu söz yüzünden neredeyse gökler çatlayacak, yer parçalanacak, dağlar yıkılıp çökecek;

Sahih International: 

The heavens almost rupture therefrom and the earth splits open and the mountains collapse in devastation

İngilizce: 

At it the skies are ready to burst, the earth to split asunder, and the mountains to fall down in utter ruin,

Azerbaycanca: 

Buna görə az qaldı ki, göylər parçalansın, yer yarılsın və dağlar yerindən qopub uçsun!-

Süleyman Ateş: 

Neredeyse o(sözün dehşeti)nden gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp dağılacaktır!.

Diyanet Vakfı: 

Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!

Erhan Aktaş: 

Neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak ve dağlar gürültü ile devrilecekti.

Kral Fahd: 

Bundan dolayı, neredeyse gökler çatlayacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp düşecektir!

Hasan Basri Çantay: 

(90-91) Onlar O çok esirgeyici (Allaha) bir evlâd iddia etdiler diye, bu (sözden) dolayı nerdeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar dağılıb çökecekdir.

Muhammed Esed: 

Öyle ki bu iddianın dehşetinden neredeyse gök paramparça olacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp gidecekti!

Gültekin Onan: 

Neredeyse bundan dolayı, gökler yarılacak (yetefattarne), yer çatlayacak ve dağlar yıkılıp göçüverecekti.

Ali Fikri Yavuz: 

Az kalsın, söyledikleri sözden gökler çatlıyacak, yer yarılacak ve dağlar parçalanıp yere düşecek.

Portekizce: 

Por isso, pouco faltou para que os céus se fundissem, a terra se fendesse e as montanhas, desmoronassem.

İsveççe: 

något som skulle kunna spränga himlarna i stycken och få jorden att rämna och bergen att störta i djupet!

Farsça: 

نزدیک است آسمان ها از این [ادعای بی اصل و سخن ناروا] پاره پاره شوند، و زمین بشکافد، و کوه ها به شدت در هم بشکنند و فرو ریزند!!

Kürtçe: 

نزیکە ئاسمانەکان لەت لەت و پارە پارە ببن لەبەر ئەو (قسەیە) و (نزیکە) زەویش شەق بەرێت و بقڵیشێ و(نزیکە) چیاکان بە یەکجار بڕوخێن

Özbekçe: 

Ундан осмонлар парчаланиб, ер ёрилиб, тоғлар қулаб йиқилай, дейдир.

Malayca: 

Langit nyaris-nyaris pecah disebabkan (anggapan mereka) yang demikian, dan bumi pula nyaris-nyaris terbelah, serta gunung-ganang pun nyaris-nyaris runtuh ranap, -

Arnavutça: 

Gati janë copëtuar qiejt (prej kësaj thënie), dhe Toka të shëmbet, dhe të rrëzohen malet – duke u thërrmuar,

Bulgarca: 

от което небесата биха се разкъсали и земята - разцепила, и планините - сгромолясали в руини

Sırpça: 

Готово да се од тога небеса распадну, а Земља провали и планине здробе,

Çekçe: 

že div se nebesa kvůli tomu neroztrhla, země se div nerozpoltila a hory se málem na prach rozpadly,

Urduca: 

قریب ہے کہ آسمان پھٹ پڑیں، زمین شق ہو جائے اور پہاڑ گر جائیں

Tacikçe: 

Наздик аст, ки аз ин сухан осмонҳо бишикофанд ва замин шикофта шавад ва кӯҳҳо фурӯ афтанд ва дарҳам резанд,

Tatarca: 

Аларның бу сүзләреннән күкләр ярылырга якын булды вә җир ярылырга һәм таулар җимерелеп төшәргә якын калдылар.

Endonezyaca: 

hampir-hampir langit pecah karena ucapan itu, dan bumi belah, dan gunung-gunung runtuh,

Amharca: 

ከእርሱ (ከንግግራቸው) ሰማያት ሊቀደዱ፣ ምድርም ልትሰነጠቅ፣ ጋራዎችም ተንደው ሊወድቁ ይቃረባሉ፡፡

Tamilce: 

இ(ந்)த (சொல்லி)னால் வானங்கள் துண்டு துண்டாகி விடுவதற்கும்; பூமி பிளந்து விடுவதற்கும்; மலைகள் (ஒன்றன் மீது ஒன்று) சரிந்து விழுந்து (நொறுங்கி) விடுவதற்கும் நெருங்கி விட்டன,

Korece: 

그때에 하늘이 찢어지려 하 고 대지가 갈라지며 산들이 산산 조각이 되려하니

Vietnamca: 

Các tầng trời gần như muốn vỡ tung, trái đất gần như muốn nứt ra làm hai và những quả núi gần như muốn sụp đổ từ lời nói đó.

Rubu tag: 

Hizb tag: