Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

83

Ayet No: 

2333

Sayfa No: 

311

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَمْ تَرَ أَنَّا أَرْسَلْنَا الشَّيَاطِينَ عَلَى الْكَافِرِينَ تَؤُزُّهُمْ أَزًّا

Çeviriyazı: 

elem tera ennâ erselne-şşeyâṭîne `ale-lkâfirîne teüzzühüm ezzâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Görmedin mi? Biz şeytanları o kâfirler üzerine musallat ettik. Onları (günaha) kışkırtıp duruyorlar.

Diyanet İşleri: 

Kafirlerin üzerine onları kışkırtan şeytanlar gönderdiğimizi bilmiyor musun?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Görmez misin, biz kafirlere. onları boyuna taciz edecek Şeytanlar gönderdik.

Şaban Piriş: 

Şeytanları kâfirlerin üzerine gönderdiğimizi ve onları kışkırttıklarını görmüyor musun?

Edip Yüksel: 

İnkarcıların üzerlerine şeytanları yolladığımızı görmez misin? Onları kışkırtıp duruyorlar.

Ali Bulaç: 

Görmedin mi, Biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.

Suat Yıldırım: 

Görmüyor musun ki Biz kâfirlere şeytanları musallat ediyoruz, onları oynatıp duruyorlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Görmedin mi, Biz şeytanları kâfirler üzerine musallat kıldık, onları vesveseleriyle tehyic edip duruyorlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Görmedin mi biz, şeytanları inkârcıların üzerine salmışız da onları oynatıp kıvırttırıyorlar.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, ortaya pek kotu bir sey attiniz.

İbni Kesir: 

Bilmiyor musun ki

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankârlığa) sevkeden şeytanları gönderdik.

İskender Ali Mihr: 

Onları, kışkırttıkça kışkırtan (tahrik eden) şeytanları, kâfirlerin üzerine nasıl gönderdiğimizi görmüyor musun?

Celal Yıldırım: 

Kâfirlerin üzerine onları sürükleyip canlarını sıkan şeytanları gönderdiğimizi görmedin mi?

Tefhim ul Kuran: 

Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, küfre sapanların üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.

Fransızca: 

N'as-tu pas vu que Nous avons envoyé contre les mécréants des diables qui les excitent furieusement [à désobéir] ?

İspanyolca: 

¿No ves que hemos enviado a los demonios contra los infieles para que les instiguen al mal?

İtalyanca: 

Non vedi che abbiamo mandato i diavoli contro i miscredenti per incitarli con forza?

Almanca: 

Weißt du etwa nicht, daß WIR die Satane zu den Kafir schickten, damit sie diese ständig aufhetzen?!

Çince: 

你还不知道吗?我把恶魔们放出去诱惑不信道者,

Hollandaca: 

Ziet gij niet, dat wij de duivels tegen de ongeloovigen zenden, om hun door hunne ingevingen tot het kwaad te verlokken?

Rusça: 

Разве ты не видишь, что Мы послали к неверующим дьяволов, чтобы те подстрекали их?

Somalice: 

miyaadan ogayn inaan ku dirro shayaadiinta gaalada oy boorrin (baadiyeyn) baadi.

Swahilice: 

Kwani huoni ya kwamba tumewatuma mashet'ani kwa makafiri wawachochee kwa uchochezi?

Uygurca: 

بىزنىڭ شەيتانلارنى كاپىرلارغا ئەۋەتكەنلىكىمىزنى (يەنى مۇسەللەت قىلغانلىقىمىزنى) بىلمەمسەن؟ شەيتانلار ئۇلارنى (گۇناھلارغا) قىزىقتۇرىدۇ

Japonca: 

かれらを唆すために,われが不信心者に対し悪魔たちを遺わしているのをあなたは気が付かないのか。

Arapça (Ürdün): 

«ألم تر أنا أرسلنا الشياطين» سلطانهم «على الكافرين تؤزهم» تهيجهم إلى المعاصي «أزّا».

Hintçe: 

(ऐ रसूल) क्या तुमने इसी बात को नहीं देखा कि हमने शैतान को काफ़िरों पर छोड़ रखा है कि वह उन्हें बहकाते रहते हैं

Tayca: 

เจ้ามิเห็นดอกหรือว่า แท้จริงเราได้ปล่อยให้ชัยฏอนมีอำนาจเหนือพวกที่ปฏิเสธศรัทธาเพื่อมันจะได้ยุแหย่พวกเขาอย่างจริงจัง

İbranice: 

הלא ראית כי שלחנו את השטנים אל הכופרים למען יסיתו אותם

Hırvatça: 

Zar ne vidiš da Mi šejtane na nevjernike šaljemo da ih što više na zlo navraćaju?

Rumence: 

Nu vezi că am trimis diavoli tăgăduitorilor care îi îndeamnă la rău?

Transliteration: 

Alam tara anna arsalna alshshayateena AAala alkafireena taozzuhum azzan

Türkçe: 

Görmedin mi biz, şeytanları inkârcıların üzerine salmışız da onları oynatıp kıvırttırıyorlar.

Sahih International: 

Do you not see that We have sent the devils upon the disbelievers, inciting them to [evil] with [constant] incitement?

İngilizce: 

Seest thou not that We have set the Evil Ones on against the unbelievers, to incite them with fury?

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Məgər kafirlərin üstünə onları yoldan çıxarıb günaha sövq edən şeytanları göndərdiyimizi görmədinmi?

Süleyman Ateş: 

Görmedin mi biz kafirlere şeytanları gönderdik, onları oynatıp duruyorlar.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Görmedin mi? Biz, kafirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankarlığa) sevkeden şeytanları gönderdik.

Erhan Aktaş: 

Görmüyor musun? Biz, Kâfirlerin üzerine, onları tahrik ederek kışkırtan şeytânları saldık.

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Görmedin mi? Biz, kâfirlerin üzerine, kendilerini iyice (isyankârlığa) sevkeden şeytanları gönderdik.

Hasan Basri Çantay: 

Görmedin mi biz kâfirlerin başına, kendilerini alabildiğine (günaha tahrik ve) tehyîc eden, şeytanları gönderdik.

Muhammed Esed: 

Hakkı inkar edenlerin üzerine, onları güçlü dürtülerle (günah işlemeye) kışkırtsınlar diye her türden şeytani güçleri saldığımızı bilmiyor musun?

Gültekin Onan: 

Görmedin mi, biz gerçekten şeytanları, kafirlerin üzerine gönderdik, onları tahrik edip kışkırtıyorlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Görmedin mi, biz, Şeytanları o kâfirler üzerine musallat ettik. Onları günaha teşvik edip duruyorlar.

Portekizce: 

Não reparas em que concedemos o predomínio dos demônios sobre os incrédulos para que os seduzissemprofundamente?

İsveççe: 

SER DU inte [Muhammad] att Vi släpper de onda krafterna lösa mot sanningens förnekare [så att] de eggar dem vidare [i förnekelse och trots]?

Farsça: 

آیا ندانسته ای که ما شیطان ها را بر کافران فرستادیم تا آنان را به شدت به سوی گناهان و شهوات برانگیزند.

Kürtçe: 

ئایا نەتدیوە (سەرنجت نەداوە) کە بێگومان ئێمە شەیتانەکانمان زاڵ کردووە بەسەر بێ باوەڕاندا چاک ھانیان دەدەن (بۆ کوفر و تاوان)

Özbekçe: 

Биз шайтонларни кофирларга уларни доимий қўзғаб туришга юборганимизни кўрмадингми?

Malayca: 

Tidakkah engkau mengetahui (Wahai Muhammad) bahawa Kami telah menghantarkan Syaitan-syaitan kepada orang-orang kafir, untuk menggalakkan mereka mengerjakan perbuatan kufur dan maksiat dengan bersungguh-sungguh?

Arnavutça: 

Vallë, a nuk ke parë ti, se Ne, kemi dërguar te mohuesit djajtë, që t’i nxisin ata në të keqe të madhe?

Bulgarca: 

Не виждаш ли ти, че изпращаме сатаните срещу неверниците, за да ги подстрекават непрестанно?

Sırpça: 

Зар не видиш да Ми невернике ђаволима препуштамо да их што више на зло навраћају?

Çekçe: 

Což nevidíš, že jsme vyslali satany proti nevěřícím, aby je ponoukali ke špatnostem?

Urduca: 

کیا تم دیکھتے نہیں ہو کہ ہم نے اِن منکرین حق پر شیاطین چھوڑ رکھے ہیں جو اِنہیں خُوب خُوب (مخالفتِ حق پر) اکسا رہے ہیں؟

Tacikçe: 

Оё надидаӣ, ки Мо шаётинро ба сӯи кофирон фиристодем то онҳоро ташвиқ кунанд (ба гуноҳу куфр).

Tatarca: 

Беләсеңме, шайтаннарны кәферләргә ирекле итеп җибәрдек, Аллаһуга итагать итмәскә ныклап вәсвәсә кылырлар.

Endonezyaca: 

Tidakkah kamu lihat, bahwasanya Kami telah mengirim syaitan-syaitan itu kepada orang-orang kafir untuk menghasung mereka berbuat maksiat dengan sungguh-sungguh?,

Amharca: 

እኛ ሰይጣናትን በከሓዲዎች ላይ (በመጥፎ ሥራ) ማወባራትን የሚያወባሩዋቸው ሲኾኑ የላክን መኾናችንን አለየህምን

Tamilce: 

(நபியே!) நீர் பார்க்கவில்லையா? நிச்சயமாக நாம் ஷைத்தான்களை நிராகரிப்பவர்கள் மீது ஏவி விட்டுள்ளோம். அவை அவர்களை (பாவத்தின் பக்கம்) தூண்டுகின்றன.

Korece: 

그대는 모르는가 하나님이 불신자들에게 사탄들을 보내어 그들을 화나게 했노라

Vietnamca: 

Chẳng lẽ Ngươi (Muhammad) không thấy việc TA đã gửi những tên Shaytan đến với những kẻ vô đức tin hầu xúi giục họ làm điều phản nghịch hay sao?

Rubu tag: 

Hizb tag: