Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

4

Sûredeki Ayet No: 

126

Ayet No: 

619

Sayfa No: 

98

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ ۚ وَكَانَ اللَّهُ بِكُلِّ شَيْءٍ مُّحِيطًا

Çeviriyazı: 

velillâhi mâ fi-ssemâvâti vemâ fi-l'arḍ. vekâne-llâhü bikülli şey'im müḥîṭâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Allah, her şeyi kuşatıcıdır.

Diyanet İşleri: 

Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ındır. Allah her şeyi kuşatır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Allah'ındır ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde ve Allah, her şeyi kavramış, kuşatmıştır.

Şaban Piriş: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah, her şeyi kuşatmıştır.

Edip Yüksel: 

Yerde ve göktekilerin hepsi ALLAH'ındır. ALLAH her şeyi Kuşatır

Ali Bulaç: 

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah'ındır. Allah, herşeyi kuşatandır.

Suat Yıldırım: 

Göklerde ve yerde olan her şey Allah'ındır. Allah ilmi ve kudreti ile her şeyi kuşatır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Göklerde ne varsa, yeryüzünde de ne varsa hepside Allah Teâlâ´nındır. Ve Allah Teâlâ her şeyi kuşatmış bulunmaktadır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ındır. Allah Muhît'tir, her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.

Bekir Sadak: 

Ayrilirlarsa, Allah her birini nimetinin genisligiyle yoksulluktan kurtarir, Allah her seyi kaplayandir. Hakim´dir.

İbni Kesir: 

Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah´ındır. Allah

Adem Uğur: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah´ındır ve Allah her şeyi kuşatmıştır. (Hiçbir şey O´nun ilim ve kudretinin dışında kalamaz).

İskender Ali Mihr: 

Ve, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah´ındır. Ve Allah, (ilmiyle ve rahmetiyle) herşeyi kuşatandır.

Celal Yıldırım: 

Göklerde olanlar da, yerdekiler de hep Allah´ındır. Allah her şeyi (ilmiyle, kudretiyle, kahır ve teshîriyle) kuşatmıştır.

Tefhim ul Kuran: 

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Allah´ındır. Allah, her şeyi kuşatandır.

Fransızca: 

C'est à Allah qu'appartient tout ce qui est dans les cieux et sur la terre. Et Allah embrasse toute chose (de Sa science et de Sa puissance).

İspanyolca: 

De Alá es lo que está en los cielos y en la tierra. Alá todo lo abarca.

İtalyanca: 

Appartiene ad Allah tutto quello che c'è nei cieli e tutto quello che c'è sulla terra. Allah abbraccia [nella Sua scienza] tutte le cose.

Almanca: 

Und ALLAH gehört, was in den Himmeln und auf Erden ist. Und ALLAH bleibt immer über alles allumfassend.

Çince: 

天地万物,只是真主的。真主是周知万物的。

Hollandaca: 

Aan God behoort alles wat in den hemel en op de aarde is. God omvat alles.

Rusça: 

Аллаху принадлежит то, что на небесах, и то, что на земле. Аллах объемлет всякую вещь.

Somalice: 

Eebe waxaa u sugnaaday waxa ku sugan Samooyinka iyo Dhulka. Eebana waa wax walba koobe.

Swahilice: 

Ni vya Mwenyezi Mungu tu vyote vilivyomo mbinguni na vilivyomo duniani. Na Mwenyezi Mungu ni mwenye kuvizunguka vitu vyote.

Uygurca: 

ئاسمانلاردىكى، زېمىندىكى شەيئىلەرىڭ ھەممىسى اﷲ نىڭدۇر (يەنى اﷲ نىڭ مۈلكىدۇر، بەندىلىرىدۇر، مەخلۇقاتلىرىدۇر). اﷲ ھەممە نەرسىنى تولۇق بىلگۈچىدۇر

Japonca: 

凡そ天にあり,地にある凡てのものは,アッラーの有であり,アッラーば凡ての事を,包含なされる。

Arapça (Ürdün): 

«ولله ما في السماوات وما في الأرض» ملكا وخلقا وعبيدا «وكان الله بكل شيء محيطا» علما وقدرة أي لم يزل متصفا بذلك.

Hintçe: 

और जो कुछ आसमानों में है और जो कुछ ज़मीन में है (ग़रज़ सब कुछ) ख़ुदा ही का है और ख़ुदा ही सब चीज़ को (अपनी) कुदरत से घेरे हुए है

Tayca: 

และสิ่งที่อยู่ในบรรดาชั้นฟ้าและสิ่งที่อยู่ในแผ่นดินนั้นเป็นสิทธิของอัลลอฮฺ และอัลลอฮฺนั้นทรงล้อมทุกสิ่งทุกอย่างไว้

İbranice: 

לאלוהים כל אשר בשמים וכל אשר בארץ, והוא מקיף (ושולט ב) כל דבר

Hırvatça: 

Allahovo je sve što je na nebesima i što je na Zemlji. Allah sve obuhvata.

Rumence: 

Ale lui Dumnezeu sunt cele din ceruri şi de pe pământ. Ştiinţa lui Dumnezeu se întinde asupra tuturor.

Transliteration: 

Walillahi ma fee alssamawati wama fee alardi wakana Allahu bikulli shayin muheetan

Türkçe: 

Göklerde ne var, yerde ne varsa Allah'ındır. Allah Muhît'tir, her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.

Sahih International: 

And to Allah belongs whatever is in the heavens and whatever is on the earth. And ever is Allah, of all things, encompassing.

İngilizce: 

But to Allah belong all things in the heavens and on earth: And He it is that Encompasseth all things.

Azerbaycanca: 

Göylərdə və yerdə nə varsa, (hamısı) Allaha məxsusdur. Allah hər şeyi (elmi və qüdrətilə) ehtiva etmişdir.

Süleyman Ateş: 

Göklerde ve yerde olanların hepsi Allah'ındır. Allah(ın bilgisi), herşeyi kuşatmıştır.

Diyanet Vakfı: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır ve Allah her şeyi kuşatmıştır. (Hiçbir şey O'nun ilim ve kudretinin dışında kalamaz).

Erhan Aktaş: 

Göklerde ve yerde olan her şey Allah’a aittir. Ve Allah, Her Şeyi Kuşatmıştır.

Kral Fahd: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır ve Allah her şeyi kuşatmıştır. (Hiçbir şey O'nun ilim ve kudretinin dışında kalamaz).

Hasan Basri Çantay: 

Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allahındır. Allah (ın ilm-ü kudreti çepçevre) her şey´i kuşatıcıdır.

Muhammed Esed: 

Çünkü göklerde ve yerde olan her şey Allaha aittir ve Allah her şeyi kuşatmıştır.

Gültekin Onan: 

Göklerde ve yerde ne varsa tümü Tanrı´nındır. Tanrı, her şeyi kuşatandır.

Ali Fikri Yavuz: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah’ındır. Allah’ın ilim ve kudreti her şeyi kuşatıcıdır.

Portekizce: 

A Deus pertence tudo quanto há nos céus e na terra; e Deus abrange todas as coisas.

İsveççe: 

Allt det som himlarna rymmer och det som jorden bär tillhör Gud och Gud har uppsikt över allt.

Farsça: 

و آنچه در آسمان ها و آنچه در زمین است، فقط در سیطره مالکیّت و فرمانروایی خداست؛ و خدا همواره بر هر چیزی احاطه دارد.

Kürtçe: 

تەنھا بۆ خوایە ھەرچی لە ئاسمانەکان و زەوی دا ھەیە وە خوا بەردەوام ئاگاداری ھەموو شتێکە

Özbekçe: 

Осмонлару ердаги нарсалар Аллоҳга хосдир ва Аллоҳ ҳар бир нарсани ихота қилган зотдир.

Malayca: 

Dan bagi Allah jualah segala yang ada di langit dan yang ada di bumi; dan Allah sentiasa Meliputi (pengetahuanNya dan kekuasaanNya) akan tiap-tiap sesuatu.

Arnavutça: 

Të Perëndisë janë të gjitha çka gjenden në qiej dhe në Tokë dhe Perëndia i përfshin të gjitha (me dijeninë dhe pushtetin e Tij).

Bulgarca: 

На Аллах е всичко на небесата и всичко на земята. Аллах обхваща всяко нещо.

Sırpça: 

Аллахово је све што је на небесима и што је на Земљи. Аллах све обухвата.

Çekçe: 

Bohu náleží vše, co na nebesích je i na zemi, a Bůh objímá vše ve vědění Svém.

Urduca: 

آسمانوں اور زمین میں جو کچھ ہے اللہ کا ہے اور اللہ ہر چیز پر محیط ہے

Tacikçe: 

Аз они Худост ҳар чӣ дар осмонҳову замин аст ва Худо бар ҳар чизе бо илмаш иҳота дорад.

Tatarca: 

Җирдә һәм күкләрдә булган нәрсәләр һәммәсе Аллаһ мөлкедер һәм Аллаһ һәр нәрсәне чорнап алучы.

Endonezyaca: 

Kepunyaan Allah-lah apa yang di langit dan apa yang di bumi, dan adalah (pengetahuan) Allah Maha Meliputi segala sesuatu.

Amharca: 

በሰማያት ያለውና በምድር ያለው ሁሉ የአላህ ነው፡፡ አላህም በነገሩ ሁሉ በዕውቀት ከባቢ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், வானங்களிலுள்ளவையும், பூமியிலுள்ளவையும் அல்லாஹ்விற்குரியனவே! அல்லாஹ் எல்லாவற்றையும் சூழ்ந்த(றிப)வனாக இருக்கிறான்.

Korece: 

천지의 모든 것이 하나님께있나니 하나님은 모든 것을 소유 하고 계시니라

Vietnamca: 

Mọi vật trong các tầng trời và mọi vật trong trái đất đều thuộc về một mình Allah và Allah là Đấng thâu tóm toàn bộ mọi vật.