Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

80

Ayet No: 

2330

Sayfa No: 

311

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَنَرِثُهُ مَا يَقُولُ وَيَأْتِينَا فَرْدًا

Çeviriyazı: 

veneriŝühû mâ yeḳûlü veye'tînâ ferdâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O söylediği (mal ve evlat gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir.

Diyanet İşleri: 

Bahsettikleri şeyler Bize kalacaktır, kendisi Bize tek olarak gelecektir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Söylediği şeylere biz mirasçı oluruz ve o bize yapayalnız gelir.

Şaban Piriş: 

Onun söylemekte olduğuna (mal ve çocuklarına) biz mirasçı olacağız. O tek başına bize gelecek.

Edip Yüksel: 

Sözünü ettikleri bize kalacak ve bize yalnız gelecektir.

Ali Bulaç: 

Onun söylemekte olduğuna Biz mirasçı olacağız; o Bize, 'yapayalnız tek başına' gelecektir.

Suat Yıldırım: 

O sözünü ettiği mal ve evlada Biz vâris olacağız, nesi var nesi yoksa Bize kalacak ve o, huzurumuza tek başına (ilk yarattığımız gibi mal ve mülkten, makam ve mevkiden hatta elbiseden bile soyunmuş olarak çırılçıplak) gelecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onun dediklerine Biz varis olacağız ve o Bize tek başına gelecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O dediklerine biz vâris olacağız. Kendisi bir başına bize gelecek.

Bekir Sadak: 

19:85

İbni Kesir: 

Onun söylemekte olduğuna Biz, mirasçı olacağız. Kendisi Bize tek olarak gelecektir.

Adem Uğur: 

Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır)

İskender Ali Mihr: 

Ve onun söylediği şeylere, Biz varis olacağız. Ve o, Bize fert olarak (tek başına, mal ve evlâdı olmaksızın) gelecek.

Celal Yıldırım: 

Onun söyledikleri şeye biz mîrascı olacağız ve o yalnız başına bize gelecektir.

Tefhim ul Kuran: 

Onun söylemekte olduğuna biz mirasçı olacağız

Fransızca: 

C'est Nous qui hériterons ce dont il parle, tandis qu'il viendra à Nous, tout seul.

İspanyolca: 

Heredaremos de él lo que dice y vendrá, solo, a Nosotros.

İtalyanca: 

Saremo Noi ad ereditare ciò di cui parla e si presenterà da solo dinnanzi a Noi.

Almanca: 

Und WIR werden ihm das wegnehmen, worüber er sprach. Auch wird er ja ohnehin alleine zu Uns kommen!

Çince: 

我将继承他所说的财产和子嗣。而他将单身来见我。

Hollandaca: 

En wij zullen zijn erfgenaam wezen van datgene, waarvan hij spreekt, en op den jongsten dag zal hij alleen en naakt voor ons verschijnen.

Rusça: 

Мы унаследуем от него то, о чем он говорил, и он явится к Нам в одиночестве.

Somalice: 

waana dhaxlaynaa wuxuu sheegi wuxuuna noo imaan kali.

Swahilice: 

Na tutamrithi hayo anayo yasema, na atatufikia mtupu peke yake!

Uygurca: 

ئۇنىڭ دېگەنلىرىنى (يەنى مېلىنى ۋە ئەۋلادىنى) باشقىلارغا مىراس قىلىپ قالدۇرىمىز، ئۇ ئالدىمىزغا تەنھا كېلىدۇ

Japonca: 

かれらの言っていることは凡てわれが引き取り,かれは只一人でわが許に来るであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ونرثه ما يقول» من المال والولد «ويأتينا» يوم القيامة «فردا» لا مال له ولا ولد.

Hintçe: 

और वो माल व औलाद की निस्बत बक रहा है हम ही उसके मालिक हो बैठेंगे और ये हमारे पास तनहा आयेगा

Tayca: 

และเราจะรับช่วงจากเขาสิ่งที่เขากล่าวไว้ และเขาจะมาหาเราอย่างโดดเดี่ยว

İbranice: 

ונירש ממנו את כל מה שהוא מתפאר בו, ואלינו הוא יבוא לבד

Hırvatça: 

a ono o čemu on govori - naslijediti i sam samcat će Nam se vratiti.

Rumence: 

Noi moştenim ceea ce spune şi singur la Noi va veni.

Transliteration: 

Wanarithuhu ma yaqoolu wayateena fardan

Türkçe: 

O dediklerine biz vâris olacağız. Kendisi bir başına bize gelecek.

Sahih International: 

And We will inherit him [in] what he mentions, and he will come to Us alone.

İngilizce: 

To Us shall return all that he talks of and he shall appear before Us bare and alone.

Azerbaycanca: 

Onun dediyi şeylər (mal-dövləti, övladı) Bizə qalacaq və hüzurumuza tək-tənha gələcəkdir. (Bütün malını və övladını əlindən alacağıq və o məhşərə ilk dəfə dünyaya gəldiyi kimi lüt-üryan, heç kimsiz və heç nəsiz gələcəkdir).

Süleyman Ateş: 

O dediği(malı ve evladı)na biz varis olacağız (nesi varsa hepsi bize kalacak) ve o, bize tek başına gelecek (yanında ne malı, ne de evladı olmayacak).

Diyanet Vakfı: 

Onun dediğine biz varis oluruz, (malı ve evladı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir.

Erhan Aktaş: 

Ve onun söylediği şeylere Biz mirasçı olacağız.(1) Ve o Bize tek başına gelecek.

Kral Fahd: 

Onun dediğine biz vâris oluruz, (malı ve evlâdı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir.

Hasan Basri Çantay: 

Onun söyler olduğuna biz mîrascı olacağız ve o, bize tek başına gelecekdir.

Muhammed Esed: 

ve onun (bu) söylediğini geri bırakacağız; çünkü o (Hesap Günü´nde) tek başına huzurumuza çıkacaktır.

Gültekin Onan: 

Onun söylemekte olduğuna biz mirasçı olacağız

Ali Fikri Yavuz: 

O söylediği (mal ve evlâd gibi) şeyleri de hep elinden alacağız ve o, tek başına bize gelecektir.

Portekizce: 

E a nós retornará tudo que disser, e comparecerá, solitário, ante Nós.

İsveççe: 

det som han talar om skall återgå till Oss, och [en Dag] skall han stiga fram ensam inför Oss [utan rikedomar, utan söner, utan stöd].

Farsça: 

و آنچه را که [از مال و فرزند] می گوید، از او به میراث می بریم، و تنها نزد ما خواهد آمد.

Kürtçe: 

ئەوەی ئەو دەیڵێت (لەماڵ و منداڵ) بەمیرات لێی وەردەگرینەوە (لە ڕۆژی دواییدا) بەتەنھا دێتەوە لامان

Özbekçe: 

У айтаётган нарсага меросхўр бўлурмиз ва у бизга ёлғиз ҳолида келур. (Кофир молу мулк, бола-чақа ва бошқа дунёвий нарсаларидан жудо бўлган ёлғиз ҳолида бизга–ҳузуримизга келади. Ўша пайт у билан қандай муомала қилишни ўзимиз биламиз.)

Malayca: 

Dan Kami akan warisi (harta benda dan anak-pinak) yang dikatakannya itu, dan ia akan datang kepada kami dengan seorang diri.

Arnavutça: 

Na do t’ia marrim atij ate për të cilën flet (mallin dhe fëmijët), e ai ke Ne do të vijë vetëm.

Bulgarca: 

И ще наследим от него онова, за което говори, и ще дойде той при Нас сам-самичък.

Sırpça: 

а оно о чему он говори - наследићемо и сам лично ће да Нам се врати.

Çekçe: 

a zdědíme po něm to, o čem mluví, a přijde k nám osamocen, zbaven všeho.

Urduca: 

جس سر و سامان اور لاؤ لشکر کا یہ ذکر کر رہا ہے وہ سب ہمارے پاس رہ جائے گا اور یہ اکیلا ہمارے سامنے حاضر ہوگا

Tacikçe: 

Он чиро, ки мегӯяд аз ӯ мегирем, то танҳо назди мо биёяд.

Tatarca: 

Вә кыямәттә миңа бирелер дигән малына вә балаларына башканы варис итәрбез, Безнең хозурыбызга ялгыз килер.

Endonezyaca: 

dan Kami akan mewarisi apa yang ia katakan itu, dan ia akan datang kepada Kami dengan seorang diri.

Amharca: 

(አልለኝ) የሚለውንም ሁሉ እንወርሰዋለን፡፡ ብቻውንም ኾኖ ይመጣናል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவன் கூறிய (அவனது செல்வம், சந்ததி ஆகியவற்றை விட்டு அவனை பிரித்துவிட்டு அ)வற்றுக்கு நாம் வாரிசாகி விடுவோம். இன்னும், அவன் நம்மிடம் (மறுமையில் தன்னந்) தனியாக வருவான்.

Korece: 

그가 말하는 모든 것이 하나 님에게로 돌아을 것이며 그는 하 나님 앞에 홀로 나타나리라

Vietnamca: 

TA sẽ thừa kế y về những gì y nói và y sẽ phải đến trình diện TA đơn độc một mình.

Rubu tag: 

Hizb tag: