Arapça:
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّلْمُتَوَسِّمِينَ
Çeviriyazı:
inne fî ẕâlike leâyâtil lilmütevessimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.
Diyanet İşleri:
Bunda, görebilen insanlar için ibretler vardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki bunda düşünenlere ibretler var.
Şaban Piriş:
İbret almak isteyenlere bu olayda işaretler vardır.
Edip Yüksel:
Bunda, inceleyip araştıranlar için dersler vardır.
Ali Bulaç:
Elbette bunda 'derin bir kavrayışa sahip olanlar' için gerçekten ayetler vardır.
Suat Yıldırım:
Elbette bunda işaretten anlayanlar için alınacak nice ibretler vardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, bunda düşünceli kimseler için elbette ibretler vardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hiç kuşkusuz, bunda, işaretlerden anlam çıkaranlar için ibretler vardır.
Bekir Sadak:
And olsun ki, Hicr halki peygamberi yalanlamislardi.
İbni Kesir:
Bunda görebilenler için ayetler vardır.
Adem Uğur:
İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır.
İskender Ali Mihr:
İşte bunda, ibretle izleyenler için, elbette deliller vardır.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki bunda seziş, anlayış, görüş yeteneği olanlara öğütler, ibretler, belgeler vardır.
Tefhim ul Kuran:
Elbette bunda ´derin bir kavrayışa sahip olanlar´ için gerçekten ayetler vardır.
Fransızca:
Voilà vraiment des preuves, pour ceux qui savent observer !
İspanyolca:
Ciertamente, hay en ello signos para los que prestan atención.
İtalyanca:
In verità in ciò vi è un segno per coloro che ne tengono conto.
Almanca:
Gewiß, darin sind zweifelsohne Ayat für die scharfsinnigen Beobachter.
Çince:
对于能考察者,此中确有许多迹象。
Hollandaca:
Waarlijk, daarin zijn teekens voor de menschen, die deze aandachtig nagaan.
Rusça:
Воистину, в этом - знамения для зрячих.
Somalice:
Arrintaasna calaamooyin baa ugu sugan Kuwa Fiirfiiriya (Fikira).
Swahilice:
Hakika katika hayo zipo ishara kwa waaguzi.
Uygurca:
ئۇنىڭدا (يەنى ئۇلارغا نازىل بولغان ئازابتا) كۆزەتكۈچىلەر ئۈچۈن ھەقىقەتەن نۇرغۇن ئىبرەتلەر بار
Japonca:
本当にこの中には知性ある者への,種々の印がある。
Arapça (Ürdün):
«إن في ذلك» المذكور «لآيات» دلالات على وحدانية الله «للمتوسمين» للناظرين المعتبرين.
Hintçe:
और वह उलटी हुई बस्ती हमेशा (की आमदरफ्त)
Tayca:
แท้จริงในการนั้น แน่นอนเป็นสัญญาณแก่บรรดาผู้พินิจพิเคราะห์
İbranice:
בזה יש אותות לאשר לומדים לקח
Hırvatça:
U tome su, zaista, znaci za one koji o tome pronicljivo razmišljaju,
Rumence:
Întru aceasta sunt semne pentru cei scrutători,
Transliteration:
Inna fee thalika laayatin lilmutawassimeena
Türkçe:
Hiç kuşkusuz, bunda, işaretlerden anlam çıkaranlar için ibretler vardır.
Sahih International:
Indeed in that are signs for those who discern.
İngilizce:
Behold! in this are Signs for those who by tokens do understand.
Azerbaycanca:
Bunda (bu əzabda) düşünüb-daşınanlar üçün, sözsüz ki, neçə-neçə ibrətlər vardır!
Süleyman Ateş:
Şüphesiz bunda işaretten anlayanlara (nice) ibretler vardır.
Diyanet Vakfı:
İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır.
Erhan Aktaş:
Bunda, derin kavrayış yetisi(1) olanlar için kesinlikle âyetler(2) vardır.
Kral Fahd:
İşte bunda ibret alanlar için işaretler vardır.
Hasan Basri Çantay:
Elbette bunda fikr-ü firâseti olanlar için ibretler vardır.
Muhammed Esed:
Şüphesiz, bütün bunlarda, işaretlerden anlam çıkarmasını bilen kimseler için çıkarılacak nice dersler vardır.
Gültekin Onan:
Elbette bunda ´derin bir kavrayışa sahip olanlar´ için gerçekten ayetler vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Elbette bunda keskin anlayışlılar için ibret alâmetleri var.
Portekizce:
Nisto há sinais para os perspicazes.
İsveççe:
I detta ligger sannerligen budskap till dem som försöker tränga in i tingens innersta mening.
Farsça:
قطعاً در این [سرگذشت اَسفبار و حادثه عبرت آموز] نشانه هایی [از قدرت خدا و خواری و رسوایی می رمان] برای هوشمندان [که جستجوگر علل حوادث اند] وجود دارد.
Kürtçe:
بەڕاستی لەمەدا بەڵگەی زۆر ھەیە بۆ ئەوانەی بیردەکەنەوە
Özbekçe:
Албатта, бунда фаросатли кишилар учун оят-белгилар бордир.
Malayca:
Sesungguhnya balasan azab yang demikian itu, mengandungi tanda-tanda bagi orang-orang yang kenalkan sesuatu serta memerhati dan memikirkannya.
Arnavutça:
Këto, me të vërtetë, janë argumente për ata që vëzhgojnë me kujdes,
Bulgarca:
В това има знамения за прозорливите.
Sırpça:
У томе су, заиста, знаци за оне који о томе проницљиво размишљају,
Çekçe:
zajisté je v tom znamení pro pozorovatele bedlivé!
Urduca:
اِس واقعے میں بڑی نشانیاں ہیں اُن لوگوں کے لیے جو صاحب فراست ہیں
Tacikçe:
Дар ин ибратҳост барои ибратгирандагон.
Tatarca:
Тәхкыйк фикерләп караучылар өчен аларның һәлак булуында, әлбәттә, гыйбрәтләр бар.
Endonezyaca:
Sesungguhnya pada yang demikian itu benar-benar terdapat tanda-tanda (kekuasaan Allah) bagi orang-orang yang memperhatikan tanda-tanda.
Amharca:
በዚህ ውስጥ ለተመልካቾች በእርግጥ መገምገሚያዎች አሉበት፡፡
Tamilce:
படிப்பினை பெறுகின்ற நுண்ணறிவாளர்களுக்கு நிச்சயமாக இதில் அத்தாட்சிகள் (பல) இருக்கின்றன.
Korece:
실로 그 안에는 이해하는 자들을 위한 예증으로
Vietnamca:
Quả thật, trong sự việc đó là những dấu hiệu dành cho những người biết suy ngẫm.
Ayet Linkleri: