Arapça:
ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَىٰ لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا
Çeviriyazı:
ŝümme be`aŝnâhüm lina`leme eyyü-lḥizbeyni aḥṣâ limâ lebiŝû emedâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra da iki gruptan hangisinin, onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını anlamak için, onları tekrar uyandırdık.
Diyanet İşleri:
Mağaranın içinde onları yıllarca uyuttuk; sonra, iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları uyandırdık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sonra da iki taraftan hangisi, onların ne kadar yatıp kaldıklarını hesab edip ayırt edecek, bilelim diye tekrar onları uyandırdık.
Şaban Piriş:
Sonra da iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini ortaya çıkarmak için onları uyandırdık.
Edip Yüksel:
Sonra onları dirilttik ki onların orada kalış sürelerini hangi grubun daha iyi hesaplayacağını bilelim.
Ali Bulaç:
Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
Suat Yıldırım:
Sonra da o iki takımdan (Ashab-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin onların mağarada kaldıkları süreyi daha iyi hesapladıklarını ortaya koyalım diye onları uyandırdık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra onları uyandırdık
Yaşar Nuri Öztürk:
Sonra onları dirilttik ki, iki zümreden hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap edebileceğini bilelim.
Bekir Sadak:
Baksaydin, gunesin magaralarinin sag tarafindan dogup meylettigini, sol tarafindan onlara dokunmadan battigini, onlarin da Magaranin genisce bir yerinde bulundugunu gorurdun. Bu, Allah´in mucizelerindendir
İbni Kesir:
Sonra iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu daha iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları uyandırdık.
Adem Uğur:
Sonra da iki guruptan (Ashâb-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.
İskender Ali Mihr:
Sonra ne kadar süre kaldıklarını, iki topluluktan hangisinin daha iyi hesap edeceğini bilmemiz (belirtmemiz) için onları beas ettik (dirilttik, uyandırdık).
Celal Yıldırım:
Sonra da iki gruptan hangisinin mağarada ne kadar kaldıklarını daha iyi hesaplamasını belirlemek için onları uyandırıp kaldırdık.
Tefhim ul Kuran:
Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
Fransızca:
Ensuite, Nous les avons ressuscités, afin de savoir lequel des deux groupes saurait le mieux calculer la durée exacte de leur séjour.
İspanyolca:
Luego, les despertamos para saber cuál de los dos grupos calculaba mejor cuánto tiempo habían permanecido.
İtalyanca:
Li resuscitammo poi, per vedere quale delle due fazioni meglio computasse il tempo che avevano trascorso.
Almanca:
Dann erweckten WIR sie, damit WIR kenntlich machen, welche der beiden Gruppierungen die von ihnen verweilte Zeit genauer errechnete.
Çince:
后来我使他们苏醒,以便我知道两派中的哪一派更能计算他们所停留的时间。
Hollandaca:
Daarna wekten wij hen, opdat wij zouden weten, welke der beide partijen het tijdverloop juister zou kunnen tellen, gedurende hetwelk zij hier waren geweest.
Rusça:
Потом Мы разбудили их, чтобы узнать, какая из двух партий точнее подсчитает, какой срок они пробыли там.
Somalice:
Markaasaan soo Bixinnay si aan u Muujinno Labada Xizbi midkooda Kobid Badan intay Nagaadeen Muddo.
Swahilice:
Kisha tukawazindua ili tujue ni lipi katika makundi mawili lilio hisabu sawa muda walio kaa.
Uygurca:
ئاندىن ئىككى گۇرۇھ (يەنى ئەسھابۇلكەھف ئىچىدىكى قانچىلىك ئۇخلىغانلىقلىرى ھەققىدە ئىختىلاپ قىلىشقان ئىككى گۇرۇھ) تىن قايسىسىنىڭ غاردا قانچىلىك ئۇزاق تۇرۇشقانلىرىنى ئىنچىكە ھېسابلايدىغانلىقىنى سىناش ئۈچۈن ئۇلارنى ئويغاتتۇق
Japonca:
それからわれは,かれらを呼び起こし,2団のどちらが,よくかれらの(滞在)期間を計算出来るかを知ろうとした。
Arapça (Ürdün):
«ثم بعثناهم» أيقظناهم «لنعلم» علم مشاهدة «أي الحزبين» الفريقين المختلفين في مدة لبثهم «أحصى» أفعل بمعنى أضبط «لما لبثوا» لبثهم متعلق بما بعده «أمدا» غاية.
Hintçe:
फिर हमने उन्हें चौकाया ताकि हम देखें कि दो गिरोहों में से किसी को (ग़ार में) ठहरने की मुद्दत खूब याद है
Tayca:
แล้วเราได้ให้พวกเขาลุกขึ้น เพื่อเราจะได้รู้ว่าผู้ใดในสองพวกนั้น นับเวลาที่พวกเขาพำนักอยู่ได้ถูกต้องกว่า
İbranice:
ואחר כך הערנו אותם מתרדמתם למען נדע מי משני המחנות ידע לקבוע את זמן שהותם במערה
Hırvatça:
poslije smo ih probudili da znamo koja će od dvije skupine bolje izračunati koliko su vremena proboravili.
Rumence:
Apoi i-am sculat ca să aflăm care dintre cele două tabere a socotit mai bine cât au zăcut acolo.
Transliteration:
Thumma baAAathnahum linaAAlama ayyu alhizbayni ahsa lima labithoo amadan
Türkçe:
Sonra onları dirilttik ki, iki zümreden hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap edebileceğini bilelim.
Sahih International:
Then We awakened them that We might show which of the two factions was most precise in calculating what [extent] they had remained in time.
İngilizce:
Then We roused them, in order to test which of the two parties was best at calculating the term of years they had tarried!
Azerbaycanca:
Sonra iki tayfadan (mö’minlərdən və kafirlərdən) hansının onların (mağarada) qaldıqları müddəti daha düzgün hesabladıqlarını bilmək üçün onları oyatdıq.
Süleyman Ateş:
Sonra onları uyandırdık ki, (onların uyuma müddetleri hakkında ihtilaf eden) iki zümreden hangisinin, (onların) kaldıkları süreyi daha iyi hesabedeceğini bilelim.
Diyanet Vakfı:
Sonra da iki guruptan (Ashab-ı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.
Erhan Aktaş:
onra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesapladığını ortaya çıkarmak için, onları tekrar uyandırdık.
Kral Fahd:
Sonra da iki gruptan (Ashâbı Kehf ile hasımlarından) hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap edeceğini görelim diye onları uyandırdık.
Hasan Basri Çantay:
Sonra da onları uyandırdık, iki zümreden hangisi bekledikleri gayeyi daha iyi (zabt ve) hesâb edicidir, ayırd edelim diye.
Muhammed Esed:
sonra onları uyandırdık, ki (mağarada) geçen sürenin iki bakış açısından hangisiyle daha iyi değerlendirildiğini (insanlara) gösterelim.
Gültekin Onan:
Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları müddeti daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.
Ali Fikri Yavuz:
Sonra onları uyandırdık ki, (mümin ve kâfir) iki topluluğun hangisi, onların mağarada bekledikleri müddeti daha iyi hesap etmiştir, fiilen bilelim.
Portekizce:
Então despertamo-los, para assegurar-Nos de qual dos dois grupos sabia calcular melhor o tempo que haviampermanecido ali.
İsveççe:
och så till sist väckte Vi dem. [Allt detta skedde] för att det skulle stå klart, vilken av de två uppfattningarna som visade störst förståelse för frågan hur länge de blev kvar [i grottan].
Farsça:
سپس آنان را [از خواب] برانگیختیم تا مشخص کنیم کدام یک از آن دو گروه، مدت درنگشان را [در غار] به شمار می آورند؟
Kürtçe:
لە پاشان خەبەرمان کردنەوە بۆ ئەوەی دەریخەین لەو دوو تاقمە کامیان چاکتر ماوەی خەوی خۆیان دەژمێرن (لە ئەشکەوتەکەدا)
Özbekçe:
Сўнгра икки гуруҳдан қайси бири уларнинг турган муддатини ҳисобловчироқ эканини билиш учун уларни уйғотдик.
Malayca:
Kemudian Kami bangkitkan mereka (dari tidurnya), untuk Kami menguji siapakah dari dua golongan di antara mereka yang lebih tepat kiraannya, tentang lamanya mereka hidup (dalam gua itu).
Arnavutça:
Pastaj i kemi zgjuar ata, për të treguar (haptazi) se cili nga këto dy grupe e vlerësojnë më mirë sa kohë kanë qenë të strehuar.
Bulgarca:
После ги събудихме, за да отличим коя от двете групи ще пресметне какъв срок са прекарали.
Sırpça:
После смо их пробудили како би се видело која ће од две скупине боље оценити колико су времена ту провели.
Çekçe:
potom jsme je vzkřísili, abychom poznali, která z obou stran lépe odhadne délku pobytu jejich.
Urduca:
پھر ہم نے انہیں اٹھایا تاکہ دیکھیں اُن کے دو گروہوں میں سے کون اپنی مدت قیام کا ٹھیک شمار کرتا ہے
Tacikçe:
Сипас бедорашон кардем, то бидонем кадом як аз он ду гурӯҳ ҳисоботи муддати орамиданашонро доштаанд.
Tatarca:
Соңра аларны каты йокыдан уяттык, күпме вакыт ятулары хакында бәхәсләшкән фирканың кайсы белүчерәк икәнне ачык итмәк өчен.
Endonezyaca:
Kemudian Kami bangunkan mereka, agar Kami mengetahui manakah di antara kedua golongan itu] yang lebih tepat dalam menghitung berapa lama mereka tinggal (dalam gua itu).
Amharca:
ከዚያም ከሁለቱ ክፍሎች ለቆዩት ጊዜ ልክ ያረጋገጠው ማንኛው መሆኑን ልናውቅ አስነሳናቸው፡፡
Tamilce:
பிறகு, இரு பிரிவுகளில் யார் அவர்கள் தங்கிய (கால) எல்லையை மிகச் சரியாக கணக்கிடுபவர் என்று நாம் (மக்களுக்கு தெரியும் விதமாக) அறிவதற்காக நாம் அவர்களை (தூக்கத்திலிருந்து) எழுப்பினோம்.
Korece:
그런후 하나님은 그들을 잠 에서 일깨웠으니 이는 두 무리중 어느 무리가 그들이 지체한 수년 간에 대한 계산에 우월한지 알기 위함이라
Vietnamca:
Sau đó, TA đánh thức họ dậy để xem ai trong hai nhóm của họ tính toán chính xác nhất về thời gian mà họ đã ở lại (trong hang núi).
Ayet Linkleri: