Arapça:
فَضَرَبْنَا عَلَىٰ آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا
Çeviriyazı:
feḍarabnâ `alâ âẕânihim fi-lkehfi sinîne `adedâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun üzerine biz de kulaklarını tıkayarak mağarada onları yıllarca uyuttuk.
Diyanet İşleri:
Mağaranın içinde onları yıllarca uyuttuk; sonra, iki taraftan hangisinin bekledikleri sonucu iyi hesaplamış olduğunu belirtmek için onları uyandırdık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onları bir uykuya daldırdık, yıllarca hiçbir şey duymadılar.
Şaban Piriş:
Mağarada onları yıllarca uyuttuk.
Edip Yüksel:
Bunun üzerine sayılı yıllar süresince mağarada kulaklarını kapadık.
Ali Bulaç:
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik).
Suat Yıldırım:
Bunun üzerine mağarada onları uykuya daldırdık. Nice yıllar öylece kaldılar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bunu müteakip onları kulakları üzerine mağarada senelerce (perde) vurmuş olduk.
Yaşar Nuri Öztürk:
Bunun üzerine birçok yıl boyunca mağarada onların kulakları üzerine ağırlık vurduk.
Bekir Sadak:
Onlara: «Siz onlardan ve Allah´tan baska taptiklarindan ayrildiniz, bunun icin Magaraya girin ki, Rabbiniz size rahmetini yaysin ve size isinizde kolaylik gostersin» denildi.
İbni Kesir:
Bunun üzerine yıllarca mağarada onların kulaklarına perde vurduk.
Adem Uğur:
Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.)
İskender Ali Mihr:
Böylece mağarada kulakları üzerine (kalplerinin zikrini duyabilmeleri için yan üstü) senelerce yatırdık (uyuttuk).
Celal Yıldırım:
Bu sebeple mağarada nice yıllar onların kulakları üzerine (duymamaları için engel) koyduk.
Tefhim ul Kuran:
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına (ağır bir uyku) vurduk.
Fransızca:
Alors, Nous avons assourdi leur oreilles, dans la caverne pendant nombreuses années.
İspanyolca:
Y les hicimos dormir en la caverna por muchos años.
İtalyanca:
Rendemmo sorde le loro orecchie, [rimasero] nella caverna per molti anni.
Almanca:
Dann richteten WIR auf ihre Ohren (etwas Abtrennendes) in der Höhle ein, für abgezählte Jahre.
Çince:
我就使他们在山洞里几年不能听闻。
Hollandaca:
Daarom sloegen wij hunne ooren met doofheid, zoodat zij gedurende een groot aantal jaren zonder stoornis in de spelonk sliepen.
Rusça:
Мы запечатали их уши в пещере на много лет.
Somalice:
Markaasaan ku Siidaynay Hurdo Godka dhexdiisa Sanooyin Badan.
Swahilice:
Tukayaziba masikio yao kuwalaza humo pangoni kwa muda wa miaka kadhaa wa kadhaa.
Uygurca:
ئۇلارنى بىز غاردا ئۇزۇن يىللار ئۇخلىتىپ قويدۇق
Japonca:
われはそれから洞窟の中で幾年もの間,かれらの聴覚を妨げた。
Arapça (Ürdün):
«فضربنا على آذانهم» أي أنمناهم «في الكهف سنين عددا» معدودة.
Hintçe:
तब हमने कई बरस तक ग़ार में उनके कानों पर पर्दे डाल दिए (उन्हें सुला दिया)
Tayca:
แล้วเราได้อุดหูพวกเขา (ให้นอนหลับ) ในถ้ำ เป็นเวลาหลายปี
İbranice:
לאחר מכן הפלנו עליהם תרדמה ואטמנו את אוזניהם במערה למשך מספר שנים
Hırvatça:
I Mi smo ih u pećini dubokim snom za dugo godina uspavali,
Rumence:
Atunci, în Grotă, le-am lovit urechile cu surzenie pentru mulţi ani.
Transliteration:
Fadarabna AAala athanihim fee alkahfi sineena AAadadan
Türkçe:
Bunun üzerine birçok yıl boyunca mağarada onların kulakları üzerine ağırlık vurduk.
Sahih International:
So We cast [a cover of sleep] over their ears within the cave for a number of years.
İngilizce:
Then We draw (a veil) over their ears, for a number of years, in the Cave, (so that they heard not):
Azerbaycanca:
Biz onları mağarada illərlə (üç yüz doqquz il) yuxuya verdik.
Süleyman Ateş:
Bunun üzerine mağarada nice yıllar onların kulaklarına ağırlık vurduk (onları derin bir uykuya daldırdık)
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.)
Erhan Aktaş:
Böylece onları yıllar yılı mağarada dış dünyadan habersiz yaptık.
Kral Fahd:
Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.)
Hasan Basri Çantay:
Bunun üzerine biz nice yıllar mağarada onların kulaklarına (perde) vurduk.
Muhammed Esed:
Biz de bunun üzerine mağarada onların kulaklarını yıllarca (dış dünyaya) kapalı tuttuk,
Gültekin Onan:
Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik).
Ali Fikri Yavuz:
Bunun üzerine, nice seneler mağarada üzerlerine uyku bıraktık ve kendilerini (üç yüz dokuz yıl) uyuttuk.
Portekizce:
Adormecemo-los na caverna durante anos.
İsveççe:
Därpå tillslöt Vi deras öron i grottan under många år,
Farsça:
پس سالیانی چند در آن غار، خواب را بر گوش هایشان چیره ساختیم.
Kürtçe:
جا ئێمەش (دوعاکەیانمان گیرا کرد و) پەردەمان ھێنا بەسەر گوێیاندا لەو ئەشکەوتەدا چەند ساڵ (خەومان لێ خستن)
Özbekçe:
Бас, каҳфда уларнинг қулоқларига бир неча йиллар (парда) урдик. («Қулоққа парда урди» дегани, қулоғини эшитмайдиган қилиб қўйди, деганидир. Йигитлар қочиб келиб ғорга жойлашганларида Аллоҳ таоло уларнинг қулоқларини эшитмайдиган қилиб қўйган, яъни, ухлатиб қўйган. Яъни, йигитлар ғорда узоқ вақт ҳеч нарсани эшитмай ухлаб ётганлар.)
Malayca:
Lalu Kami tidurkan mereka dengan nyenyaknya dalam gua itu, bertahun-tahun, yang banyak bilangannya.
Arnavutça:
(Ua plotësuam lutjen e tyre) dhe ua kemi mbyllur veshët atyre (i vumë në gjumë) në shpellë për shumë vjet.
Bulgarca:
И запечатахме ушите им в пещерата години наред.
Sırpça:
И Ми смо их у пећини дубоким сном успавали за дуго година.
Çekçe:
A zakryli jsme uši jejich v jeskyni té během roků mnohých,
Urduca:
تو ہم نے انہیں اُسی غار میں تھپک کر سالہا سال کے لیے گہری نیند سلا دیا
Tacikçe:
Соле чанд дар он ғор ба хобашон кардем.
Tatarca:
Тау тишегендә Без аларга ничә еллар каты йокы бирдек ки, алар каты йокы сәбәпле бернинди тавышны ишетмәс булдылар.
Endonezyaca:
Maka Kami tutup telinga mereka beberapa tahun dalam gua itu,
Amharca:
በዋሻውም ውስጥ የተቆጠሩን ዓመታት በጆሮዎቻቸው ላይ መታንባቸው፡፡
Tamilce:
ஆக, எண்ணப்பட்ட (பல) ஆண்டுகள் அக்குகையில் (அவர்கள் தூங்கும்படி) அவர்களுடைய காதுகளின் மீது (வெளி ஓசைகளை தடுக்கக்கூடிய ஒரு திரையை) அமைத்(து அவர்களை நிம்மதியாக தூங்க வைத்)தோம்.
Korece:
하나님은 그들이 듣지 아니 하도록 하여 수년간 그곳에 있게 하노라
Vietnamca:
Thế là TA (Allah) đã bịt tai họ lại trong hang núi nhiều năm dài (để họ không nghe thấy gì và ngủ say).
Ayet Linkleri: