Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

17

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

2038

Sayfa No: 

283

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ هَٰذَا الْقُرْآنَ يَهْدِي لِلَّتِي هِيَ أَقْوَمُ وَيُبَشِّرُ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا كَبِيرًا

Çeviriyazı: 

inne hâẕe-lḳur'âne yehdî lilletî hiye aḳvemü veyübeşşiru-lmü'minîne-lleẕîne ya`melûne-ṣṣâliḥâti enne lehüm ecran kebîrâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz ki bu Kur'ân, insanları en doğru ve en sağlam yola iletir ve salih amel işleyen müminlere büyük bir ecir olduğunu müjdeler.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu bu Kuran en doğru yola götürür ve yararlı iş yapan müminlere büyük ecir olduğunu, ahirete inanmayanlara can yakıcı bir azap hazırladığımızı müjdeler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki bu Kur'an, insanları en doğru bir yola sevk eder ve iyi işlerde bulunan inanmış kimselere, gerçekten de büyük bir mükafata nail olacaklarını müjdeler.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz bu Kur’an, en doğru yolu gösterir. Salih amel işleyen müminlere, büyük mükâfat olduğunu müjdeler.

Edip Yüksel: 

Bu Kuran en iyi yola ulaştırır ve erdemli davranan müminleri büyük bir ödülle müjdeler

Ali Bulaç: 

Şüphesiz, bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.

Suat Yıldırım: 

Gerçekten bu Kur'ân insanları en doğru yola, en isabetli tutuma yöneltir.Güzel ve makbul işler yapan müminlere nail olacakları büyük mükâfatı müjdeler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki bu Kur´an en doğru olan yola hidâyet eder ve sâlih sâlih amellerde bulunan mü´minlere müjde verir ki, onlar için muhakkak bir büyük mükâfaat vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şüpheniz olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Barışa/hayra yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır.

Bekir Sadak: 

«itabini oku, bugun, hesap gorucu olarak sen kendine yetersin.»

İbni Kesir: 

Muhakkak ki bu Kur´an

Adem Uğur: 

Şüphesiz ki bu Kur´an en doğru yola iletir

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Bu Kur´ân, en kuvvetli olanı hidayete erdirir (Allah´a ulaştırır). Ve amilüssalihat (nefsi ıslâh edici ameller) yapan mü´minlere, onlar için büyük ecir olduğunu müjdeler.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki bu Kur´ân, en doğruya, en sağlama iletir. Güzel-yararlı amellerde bulunan mü´minlere büyük bir mükâfatı müjdeler.

Tefhim ul Kuran: 

Şüphe yok ki, bu Kur´an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü´minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.

Fransızca: 

Certes, ce Coran guide vers ce qu'il y a de plus droit, et il annonce aux croyants qui font de bonnes oeuvres qu'ils auront une grande récompense,

İspanyolca: 

Este Corán dirige a lo que es más recto y anuncia a los creyentes que obran bien la buena nueva de una gran recompensa,

İtalyanca: 

In verità questo Corano conduce a ciò che è più giusto e annuncia la lieta novella ai credenti, a coloro che compiono il bene: in verità avranno una grande ricompensa,

Almanca: 

Gewiß, dieser Quran leitet zu dem recht, was geradlinig ist, und überbringt frohe Botschaft zu den Mumin, die gottgefällig Gutes tun, daß für sie eine große Belohnung bestimmt ist,

Çince: 

这部《古兰经》必引导人于至正之道,并预告行善的信士,他们将要享受最大的报酬。

Hollandaca: 

Waarlijk deze Koran leidt op den meest rechten weg, en verkondigt den geloovigen. Die goede werken verrichten dat zij eene groote belooning zullen ontvangen.

Rusça: 

Воистину, этот Коран указывает на самый правильный путь и возвещает верующим, которые совершают праведные деяния, благую весть о том, что им уготована великая награда.

Somalice: 

Quraankanna wuxuu ku Hanuunin Dadka Arrinta u Toosan ugana Bishaarayn kuwa fala Wanaag inay Mudan Ajir wayn.

Swahilice: 

Hakika hii Qur'ani inaongoa kwenye ya yaliyo nyooka kabisa, na inawabashiria Waumini ambao wanatenda mema ya kwamba watapata malipo makubwa.

Uygurca: 

بۇ قۇرئان ھەقىقەتەن ئەڭ توغرا يولغا باشلايدۇ، ياخشى ئىشلارنى قىلىدىغان مۆمىنلەرگە ئۇلارنىڭ چوڭ مۇكاپاتقا ئېرىشىدىغانلىقى بىلەن خۇش خەۋەر بېرىدۇ

Japonca: 

本当にこのクルアーンは,正しい(道への)導きであり,また善い行いをする信者への吉報である。かれらには偉大な報奨が授けられる。

Arapça (Ürdün): 

«إن هذا القرآن يهدي للتي» أي للطريقة التي «هي أقوم» أعدل وأصوب «ويبشر المؤمنين الذين يعملون الصالحات أن لهم أجرا كبيرا».

Hintçe: 

इसमें शक़ नहीं कि ये क़ुरान उस राह की हिदायत करता है जो सबसे ज्यादा सीधी है और जो ईमानदार अच्छे अच्छे काम करते हैं उनको ये खुशख़बरी देता है कि उनके लिए बहुत बड़ा अज्र और सवाब (मौजूद) है

Tayca: 

แท้จริง อัลกุรอานนี้นำสู่ทางที่เที่ยงตรงยิ่ง และแจ้งข่าวดีแก่บรรดาผู้ศรัทธาที่ประกอบความดีทั้งหลายว่า สำหรับพวกเขานั้นจะได้รับการตอบแทนอันยิ่งใหญ่

İbranice: 

אכן הקוראן הזה מדריך אל מה שנכון וישר והוא מבשר למאמינים אלה אשר עושים את הטוב כי להם גמול גדול

Hırvatça: 

Zaista je ovaj Kur'an uputa ka Putu koji je najispravniji, i vjernicima koji čine dobra djela donosi radosnu vijest da ih čeka nagrada velika,

Rumence: 

Acest Coran călăuzeşte către ceea ce este mai drept şi vesteşte credincioşilor ce săvârşesc fapte bune că vor avea o mare răsplată,

Transliteration: 

Inna hatha alqurana yahdee lillatee hiya aqwamu wayubashshiru almumineena allatheena yaAAmaloona alssalihati anna lahum ajran kabeeran

Türkçe: 

Şüpheniz olmasın ki bu Kur'an en kalıcı, en doğru olana kılavuzlar ve müminlere şu yolda müjde verir: Barışa/hayra yönelik işler yapanlar için büyük bir ödül vardır.

Sahih International: 

Indeed, this Qur'an guides to that which is most suitable and gives good tidings to the believers who do righteous deeds that they will have a great reward.

İngilizce: 

Verily this Qur'an doth guide to that which is most right (or stable), and giveth the Glad Tidings to the Believers who work deeds of righteousness, that they shall have a magnificent reward;

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, bu Qur’an (bütün bəşəriyyəti) ən doğru yola (islama) yönəldir, yaxşı işlər görən mö’minlərə böyük bir mükafata nail olacaqları ilə müjdə verir!

Süleyman Ateş: 

Gerçekten bu Kur'an da en doğru yola iletir ve iyi işler yapan mü'minlere, kendileri için büyük bir ecir olduğunu müjdeler.

Diyanet Vakfı: 

Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükafat olduğunu müjdeler.

Erhan Aktaş: 

Kuşkusuz bu Kur’an, en doğru yolu gösterir. Sâlihâtı yapan Mü’minlere kesinlikle büyük bir ödül olduğunu müjdeler.

Kral Fahd: 

Şüphesiz ki bu Kur'an en doğru yola iletir; iyi davranışlarda bulunan müminlere, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.

Hasan Basri Çantay: 

Gerçek bu Kur´an (insanları) öyle bir şey´e (yola) doğrultub götürür ki o, en aadil ve en doğru bir (yol) dur. Güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunan mü´minlere kendileri için muhakkak bir ecr olduğunu da müjdeler o.

Muhammed Esed: 

Gerçek şu ki, bu Kuran o dosdoğru olan yolu göstermekte; dürüst ve erdemli davranışlar ortaya koyan müminlere, ödüllerinin çok büyük olacağını müjdelemektedir;

Gültekin Onan: 

Şüphesiz, bu Kuran, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan inançlılara onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjde verir.

Ali Fikri Yavuz: 

Gerçekten bu Kur’ân, insanları en doğru yola iletir ve sâlih ameller işleyen müminlere de, kendileri için büyük bir mükâfat olduğunu müjdeler.

Portekizce: 

Em verdade, este Alcorão encaminha à senda mais reta e anuncia aos fiéis benfeitores que obterão uma granderecompensa.

İsveççe: 

DENNA Koran leder [människan] till den rätta, den raka vägen och ger dem som tror och lever rättskaffens det glada budskapet att en riklig belöning väntar dem;

Farsça: 

بی تردید این قرآن به استوارترین آیین هدایت می کند، و به مؤمنانی که کارهای شایسته انجام می دهند، مژده می دهد که برای آنان پاداشی بزرگ است.

Kürtçe: 

بەڕاستی ئەم قورئانە ڕێنمونی دەکات بۆ ڕێباز و بەرنامەیەک کە ڕاسترینە و موژدەش دەدات بەو باوەڕدارانەی کە کردەوە چاکەکان دەکەن کە بەڕاستی پاداشتی گەورەیان بۆ ھەیە

Özbekçe: 

Албатта, бу Қуръон энг тўғри йўлга ҳидоят қилур ва яхши амалларни қилувчи мўминларга, албатта, ўшаларга, улуғ ажр борлиги хушхабарини берур.

Malayca: 

Sesungguhnya Al-Quran ini memberi petunjuk ke jalan yang amat betul (ugama Islam), dan memberikan berita yang mengembirakan orang-orang yang beriman yang mengerjakan amal-amal soleh, bahawa mereka beroleh pahala yang besar.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, ky Kur’an udhëzon kah ajo që është më e drejtë dhe i sihariqon besimtarët që punojnë vepra të mira, se ata, me të vërtetë, do të kenë shpërblim të madh,

Bulgarca: 

Този Коран напътва към най-правото и благовества вярващите, които вършат праведни дела, че ще имат огромна награда

Sırpça: 

Овај Кур’ан води једином исправном путу, и верницима који чине добра дела доноси радосну вест да их чека награда велика,

Çekçe: 

A věru tento Korán vede k cestě, jež nejpřímější je, a zprávu radostnou věřícím zvěstuje, kteří zbožné skutky konají, že odměna velká určena je pro ně

Urduca: 

حقیقت یہ ہے کہ یہ قرآن وہ راہ دکھاتا ہے جو بالکل سیدھی ہے جو لو گ اسے مان کر بھلے کام کرنے لگیں انہیں یہ بشارت دیتا ہے کہ ان کے لیے بڑا اجر ہے

Tacikçe: 

Ин Қуръон ба дурусттарин динҳо роҳ менамояд ва мӯъминонеро, ки корҳои шоиста ба ҷой меоваранд, хушхабар медиҳад, ки аз музде некӯ баҳраманд хоҳанд шуд.

Tatarca: 

Бу Коръән Кәрим аның белән гамәл кыйлучыны, әлбәттә, бик таза вә куәтле вә иң туры юлга күндерер, вә Ул Коръән аның белән гамәл итеп, изге эшләрне эшләүче мөэминнәрне сезгә ахирәттә бөек дәрәҗәләр вә җәннәтләр булыр, дип шатландырадыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya Al Quran ini memberikan petunjuk kepada (jalan) yang lebih lurus dan memberi khabar gembira kepada orang-orang Mu'min yang mengerjakan amal saleh bahwa bagi mereka ada pahala yang besar,

Amharca: 

ይህ ቁርኣን ወደዚያች እርሷ ቀጥተኛ ወደ ኾነችው መንገድ ይመራል፡፡ እነዚያንም በጎ የሚሠሩትን ምእመናን ለእነሱ ታላቅ ምንዳ ያላቸው መኾኑን ያበስራል፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக இந்த குர்ஆன் மிகச் சரியான (-மிகவும் நேர்மையான, நீதமான, எல்லோருக்கும் பொருத்தமான) மார்க்கத்தின் பக்கம் நேர்வழி காட்டுகிறது. இன்னும், நன்மைகளை செய்கின்ற நம்பிக்கையாளர்களுக்கு, “நிச்சயமாக அவர்களுக்கு பெரிய கூலி உண்டு” என்று நற்செய்தி கூறுகிறது.

Korece: 

실로 꾸란은 가장 올바른 것 으로 인도하며 믿는 신앙인들을 위한 복음이라 선을 행하는자 그 들이 큰 보상을 받으리라

Vietnamca: 

Qur’an này đích thực hướng dẫn (nhân loại) đến với điều chân chính nhất đồng thời báo tin mừng cho những người có đức tin và hành thiện rằng họ sẽ được phần thưởng vô cùng to lớn (nơi Allah).