Arapça:
عَسَىٰ رَبُّكُمْ أَن يَرْحَمَكُمْ ۚ وَإِنْ عُدتُّمْ عُدْنَا ۘ وَجَعَلْنَا جَهَنَّمَ لِلْكَافِرِينَ حَصِيرًا
Çeviriyazı:
`asâ rabbüküm ey yerḥameküm. vein `uttüm `udnâ. vece`alnâ cehenneme lilkâfirîne ḥaṣîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Olur ki Rabbiniz size merhamet eder. Ama siz tekrar dönerseniz biz de döneriz. Cehennemi, kâfirler için kuşatıcı bir zindan yaptık.
Diyanet İşleri:
Umulur ki Rabbiniz size acır; ama siz dönerseniz Biz de döneriz. Cehennemi, inkarcılara bir zindan kılmışızdır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Rabbinizin size acıyacağı umulur, fakat tekrar kötülüğe dönerseniz biz de döner, cezanızı veririz ve biz, cehennemi kafirlere bir zindan olarak halkettik.
Şaban Piriş:
(Tövbe edersiniz de) Rabbiniz size merhamet eder. eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de (sizi cezalandırmaya) döneriz. Cehennemi kâfirler için zindan yaptık
Edip Yüksel:
Rabbiniz size rahmet eder. Siz (bozgunculuk yapmaya) dönerseniz biz de (cezalandırmaya) döneriz. Cehennemi kafirler için kuşatıcı kıldık.
Ali Bulaç:
Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz Biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık.
Suat Yıldırım:
Olur ki tövbe edersiniz de Rabbiniz size merhamet eder.Eğer tekrar bozgunculuğa dönerseniz, Biz de size ceza vermeye döneriz. Zaten cehennemi kâfirlere zindan kılmışız.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Umulur ki, Rabbiniz size merhamet buyura ve eğer yine dönerseniz Biz de döneriz. Ve Biz cehennemi kâfirler için bir hisar (bir zindan) kılmışızdır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rabbiniz size belki rahmet eder. Ve eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de döneriz. Ve biz, cehennemi, küfre batanlar için çepeçevre kuşatan bir zından yapmışızdır.
Bekir Sadak:
Her insanin boynuna islediklerini dolariz ve kiyamet gunu acilmis bulacagi Kitap´i onune cikaririz.
İbni Kesir:
Belki Rabbınız size merhamet eder. Eğer dönerseniz
Adem Uğur:
Belki Rabbiniz size merhamet eder
İskender Ali Mihr:
Rabbinizin size rahmet (merhamet) etmesi umulur. Ve şâyet siz (fesada) dönerseniz, Biz de (cezalandırmaya) döneriz. Ve cehennemi, kâfirler için kuşatıcı kıldık.
Celal Yıldırım:
Ola ki Rabbiniz size merhamet eder. Eğer dönerseniz, biz de döneriz. Cehennemi de kâfirlere zindan kıldık.
Tefhim ul Kuran:
Umulur ki, Rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kâfirler için bir kuşatma yeri kıldık.
Fransızca:
Il se peut que votre Seigneur vous fasse miséricorde. Mais si vous récidivez, Nous récidiverons. Et Nous avons assigné l'Enfer comme camp de détention aux infidèles.
İspanyolca:
Quizá vuestro Señor se apiade de vosotros. Pero, si reincidís, Nosotros también reincidiremos. Hemos hecho de la gehena cárcel para los infieles.
İtalyanca:
Forse il vostro Signore vi userà misericordia, ma se persisteretepersisteremo. Abbiamo fatto dell'Inferno una prigione per i miscredenti.
Almanca:
Vielleicht wird euch euer HERR (danach) Gnade erweisen. Wenn ihr jedoch es wiederholt, werden WIR es auch wiederholen. Und WIR machten Dschahannam für die Kafir zum Gefängnis.
Çince:
(如果你们悔改),你们的主或许会怜悯你们。如果你们重新违抗我,我将重新惩治你们。我以火狱为不信道者的监狱。
Hollandaca:
Misschien zal uw Heer hierna genadig omtrent u zijn; maar indien gij voor de derde maal zondigt en dus terugkeert, zullen wij mede terugkeeren en u kastijden; en wij hebben de hel tot gevangenis voor de ongeloovigen bestemd.
Rusça:
Быть может, ваш Господь помилует вас. Но если вы вернетесь к бесчинству, то Мы также вернемся к наказанию. Мы сделали Геенну местом заточения для неверующих.
Somalice:
Waxay u dhawdahay in Eebihiin idiin Naxariisto, haddaad ku Noqotaanna waannu ku noqon, waxaana uga yeelnay Jahannamo Gaalada Gogol.
Swahilice:
Huenda Mola wenu Mlezi akakurehemuni. Na mkirudia na Sisi tutarudia. Na tumeifanya Jahannamu kuwa ni gereza kwa ajili ya makafiri.
Uygurca:
(ئەگەر تەۋبە قىلساڭلار) پەرۋەردىگارىڭلارنىڭ سىلەرگە رەھىم قىلىشى مۇھەققەق يېقىندۇر، ئەگەر سىلەر قايتساڭلار (يەنى قايتا بۇزغۇنچىلىق قىلساڭلار)، بىز قايتىمىز (يەنى بىز سىلەرنى قايتا جازالايمىز). جەھەننەمنى كاپىرلار ئۈچۈن زىندان قىلدۇق
Japonca:
或るいは主もあなたがたに情けを与えるであろう。だがあなたがたが(罪を)繰り返すならば,われも(懲罰を)繰り返すであろう。われは不信者のために,地獄を牢獄として設けた。
Arapça (Ürdün):
وقلنا في الكتاب «عسى ربكم أن يرحمكم» بعد المرة الثانية إن تبتم «وإن عدتم» إلى الفساد «عدنا» إلى العقوبة وقد عادوا بتكذيب محمد صلى الله عليه وسلم فسلط عليهم بقتل قريظة ونفي النضير وضرب الجزية عليهم «وجعلنا جهنم للكافرين حصيرا» محبسا وسجنا.
Hintçe:
(अब भी अगर तुम चैन से रहो तो) उम्मीद है कि तुम्हारा परवरदिगार तुम पर तरस खाए और अगर (कहीं) वही शरारत करोगे तो हम भी फिर पकड़ेंगे और हमने तो काफिरों के लिए जहन्नुम को क़ैद खाना बना ही रखा है
Tayca:
หวังว่าพระเจ้าของพวกเจ้าจะทรงเมตตาแก่พวกเจ้า และหากพวกเจ้ากลับมา (ก่อกวน)อีกเราก็โต้กลับ และเราได้ให้นรกเป็นที่คุมขังสำหรับผู้ปฏิเสธศรัทธา
İbranice:
אולי ירחם עליכם ריבונכם, אך אם תשובו (לעשות את הרע) נשוב (בענישה,) כי עשינו את הגיהינום כמכלאה מתמדת לכופרים
Hırvatça:
I možda vam se Gospodar vaš opet smiluje; ali ako se vratite neredu, vratit ćemo se i Mi kazni. A Džehennem smo za nevjernike tamnicom učinili.
Rumence:
Poate Domnul vostru vă va milui, însă dacă începeţi iarăşi şi Noi vom începe. Noi am rânduit Gheena temniţă tăgăduitorilor.
Transliteration:
AAasa rabbukum an yarhamakum wain AAudtum AAudna wajaAAalna jahannama lilkafireena haseeran
Türkçe:
Rabbiniz size belki rahmet eder. Ve eğer yine eski duruma dönerseniz, biz de döneriz. Ve biz, cehennemi, küfre batanlar için çepeçevre kuşatan bir zından yapmışızdır.
Sahih International:
[Then Allah said], "It is expected, [if you repent], that your Lord will have mercy upon you. But if you return [to sin], We will return [to punishment]. And We have made Hell, for the disbelievers, a prison-bed."
İngilizce:
It may be that your Lord may (yet) show Mercy unto you; but if ye revert (to your sins), We shall revert (to Our punishments): And we have made Hell a prison for those who reject (all Faith).
Azerbaycanca:
(Tövbə edəcəyiniz təqdirdə) ola bilsin ki, Rəbbiniz sizə rəhm etsin! Əgər siz (yenidən yaramaz əməllərinizə) qayıtsanız, Biz də (sizi yenidən cəzalandırmağa) qayıdarıq. Biz Cəhənnəmi kafirlərdən ötrü bir zindan etdik.
Süleyman Ateş:
(Bundan sonra) Belki Rabbiniz size acır, ama siz (bozgunculuk yapmaya) dönerseniz, biz de (sizi cezalandırmağa) döneriz. Cehennemi, kafirler için kuşatıcı (bir zindan) yapmışızdır!
Diyanet Vakfı:
Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kafirler için bir hapishane yaptık.
Erhan Aktaş:
Umulur ki Rabb’iniz size merhamet eder. Eğer siz dönerseniz, Biz de döneriz.(1) Ve Biz Cehennem’i Kâfirler(2) için kuşatıcı kıldık.
Kral Fahd:
Belki Rabbiniz size merhamet eder; fakat siz eğer yine (fesatçılığa) dönerseniz, biz de sizi yine cezalandırırız. Biz cehennemi kâfirler için bir hapishane yaptık.
Hasan Basri Çantay:
(Tevbe ederseniz) Rabbinizin sizi esirgeyeceğinizi umabilirsiniz. (Eğer tekrar fesada) dönerseniz biz de (sizi cezâlandırmıya) döneriz. Biz cehennemi kâfirlere bir zindan yapdık.
Muhammed Esed:
Rabbinizin size acıyıp esirgemesi elbette umulabilir; ama eğer siz (günaha) geri dönerseniz, Biz de (azaba) geri döneriz. Ve (unutmayın ki,) Biz cehennemi hakkı inkar edenleri kuşatacak (bir hisar) kılmışızdır.
Gültekin Onan:
Umulur ki, rabbiniz size merhamet eder, fakat siz (bozgunculuğa) dönerseniz biz de (sizi aşağılık kılmaya ve cezalandırmaya) döneriz. Biz, cehennemi kafirler için bir kuşatma yeri kıldık.
Ali Fikri Yavuz:
Olur ki, bu ikinci azabdan sonra tevbe edersiniz de, Rabbiniz size merhamet eder
Portekizce:
Pode ser que o vosso Senhor tenha misericórdia de vós; porém, se reincidirdes (no erro), Nós reincidiremos (no castigo)e faremos do inferno um cárcere para os incrédulos.
İsveççe:
Kanske kommer er Herre att ha förbarmande med er, men om ni återfaller [i synd], kommer Vi att [straffa er] på nytt; [minns att] Vi har gjort helvetet till ett fängelse för förnekarna av sanningen.
Farsça:
امید است که پروردگارتان [در صورتی که توبه کنید] به شما رحم کند و اگر به طغیان و فساد برگردید، ما هم [به کیفر شدید و عذاب سخت] بازگردیم، و دوزخ را برای کافران، زندانی تنگ قرار دادیم.
Kürtçe:
ئومێد وایە پەروەردگارتان ڕەحمتان پێ بکات (ئەگەر بگەڕێنەوە بۆلای خوا) ئەگەر بگەڕێنەوە (بۆ سەر تاوان) ئێمەش دەگەڕێینەوە (بۆ سزادانتان) وە دۆزەخمان کرد بە بەندیخانە بۆ بێ باوەڕان
Özbekçe:
Шояд Роббингиз сизга раҳм қилса. Агар сиз қайтсангиз, Биз ҳам қайтамиз. Ва жаҳаннамни кофирларга зиндон қилганмиз.
Malayca:
Mudah-mudahan Tuhan kamu akan mengasihani kamu (kalau kamu bertaubat); dan jika kamu kembali (menderhaka), maka Kami pula akan kembali (menyeksa kamu di dunia); dan kami telah jadikan neraka: penjara bagi orang-orang kafir (pada hari akhirat).
Arnavutça:
Behet që Zoti juaj t’ju mëshiroj, e nëse ju ktheheni (në të keqe), Na kthehemi (në dënim) kundër jush. Dhe xhehennemin e kemi bërë burg për mohuesit”.
Bulgarca:
Може вашият Господ да ви помилва. И ако вие повторите, и Ние ще повторим. И сторихме Ада затвор за неверниците.
Sırpça:
И Господар ће вам се ваш опет смиловати; али ако се вратите нереду, вратићемо се и Ми казни. А Пакао смо за невернике учинили тамницом.
Çekçe:
Možná že Pán váš se nad vámi slituje, však jestliže opět začnete, začneme i My. A učinili jsme peklo pro nevěřící vězením.
Urduca:
ہوسکتا ہے کہ اب تمہارا رب تم پر رحم کرے، لیکن اگر تم نے پھر اپنی سابق روش کا اعادہ کیا تو ہم بھی پر اپنی سزا کا اعادہ کریں گے، اور کا فر نعمت لوگوں کے لیے ہم نے جہنم کو قید خانہ بنا رکھا ہے
Tacikçe:
Шояд Парвардигоратон бар шумо раҳмат оварад. Ва агар бозгардед, бозмегардем ва ҷаҳаннамро зиндони кофирон сохтаем.
Tatarca:
Өметледер ки, бу фетнәләрдән соң Аллаһуның сезгә рәхмәт кыйлмаклыгы, рәхмәт йөзеннән пәйгамбәрләр җибәрде, әгәр өченче мәртәбә фәсәд, золым кыйлсагыз, Без дә сезгә бер залимне җибәреп золым иттерербез. Җәһәннәмне, кәферләрне чорнап алырлык төрмә кыйлдык.
Endonezyaca:
Mudah-mudahan Tuhanmu akan melimpahkan rahmat(Nya) kepadamu; dan sekiranya kamu kembali kepada (kedurhakaan) niscaya Kami kembali (mengazabmu) dan Kami jadikan neraka Jahannam penjara bagi orang-orang yang tidak beriman.
Amharca:
(በመጽሐፉም አልን) «ብትጸጸቱ፡- ጌታችሁ ሊያዝንላችሁ ይከጀላል፡፡ (ወደ ማጥፋት) ብትመለሱም እንመለሳለን፡፡ ገሀነምንም ለከሓዲዎች ማሰሪያ አደርገናል፡፡
Tamilce:
உங்கள் இறைவன் உங்களுக்கு கருணை புரியலாம். இன்னும், நீங்கள் (அழிச்சாட்டியத்தின் பக்கம்) திரும்பினால் நாமும் (உங்களைத் தண்டிக்க) திரும்புவோம். மேலும், நிராகரிப்பாளர்களுக்கு நரகத்தை விரிப்பாக ஆக்கினோம்.
Korece:
회개한다면 주님께서 너희에 게 은혜를 베풀수도 있으리라 그 러나 너희가 다시 거역한다면 하 나님은 다시 벌을 주어 불신하는 죄인에 대한 대가로 지옥을 만들 어 주리라
Vietnamca:
Mong rằng Thượng Đế của các ngươi (dân Israel) đoái hoài đến các ngươi (khi các ngươi biết ăn năn và sám hối). Còn nếu các ngươi (ngoan cố) tái phạm (lần ba hoặc hơn nữa) thì TA (Allah) sẽ vẫn tiếp tục (trừng phạt các ngươi) và TA đã chuẩn bị sẵn Ngục Lửa để nhốt những kẻ vô đức tin.
Ayet Linkleri: