Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

17

Sûredeki Ayet No: 

81

Ayet No: 

2110

Sayfa No: 

290

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقُلْ جَاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ ۚ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا

Çeviriyazı: 

veḳul câe-lḥaḳḳu vezeheḳa-lbâṭil. inne-lbâṭile kâne zehûḳâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Ey Muhammed!) De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur."

Diyanet İşleri: 

De ki: "Hak geldi, batıl ortadan kalkmaya mahkumdur."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve de ki: Gerçek geldi, batıl yok olup gitti, şüphe yok ki batıl, zaten yok olur gider.

Şaban Piriş: 

Deki, “Hak geldi, batıl zail oldu. Zaten batıl zail olandır.”

Edip Yüksel: 

Ve şunu bildir ki: "Gerçek gelmiş, yanlış ise ortadan kalkmıştır. Zaten yanlış, yok olmağa mahkumdur."

Ali Bulaç: 

De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."

Suat Yıldırım: 

De ki: “Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Çünkü batıl, yok olmaya mahkûmdur.” [21,18]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve de ki: «Hak geldi ve bâtıl müzmahil oldu. Şüphe yok ki, bâtıl muzmahil olmuştur.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve de ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Bâtıl, yok olmaya zaten mahkûmdu."

Bekir Sadak: 

Dileseydik and olsun ki, sana vahyettigimizi alip gotururduk. Sonra bize karsi duracak bir vekil de bulamazdin.

İbni Kesir: 

De ki: Hak geldi, batıl yıkıldı. Muhakkak batıl zaten yıkılacaktı.

Adem Uğur: 

Yine de ki: Hak geldi

İskender Ali Mihr: 

De ki: “Hak geldi, bâtıl zail oldu (yok oldu). Muhakkak ki bâtıl yok olacaktır (yok olmaya mahkûmdur).”

Celal Yıldırım: 

De ki: Hakk geldi, bâtıl yok oldu

Tefhim ul Kuran: 

De ki: «Hak geldi, batıl yok oldu

Fransızca: 

Et dis : "La Vérité (l'Islam) est venue et l'Erreur a disparu. Car l'Erreur est destinée à disparaître".

İspanyolca: 

Y di: «¡Ha venido la Verdad y se ha disipado lo falso! ¡Lo falso tiene que disiparse!»

İtalyanca: 

E di': " E' giunta la verità, la falsità è svanita". Invero la falsità è destinata a svanire.

Almanca: 

Und sag: "Das Wahre ist gekommen und das für nichtig Erklärte ist vergangen." Gewiß, das für nichtig Erklärte ist immer vergänglich.

Çince: 

你说:真理已来临了,虚妄已消灭了;虚妄确是易灭的。

Hollandaca: 

En zeg: de waarheid is gekomen, en de logen is ontvloden; want de logen is bestemd om te ontvlieden.

Rusça: 

Скажи: "Явилась истина, и сгинула ложь. Воистину, ложь обречена на погибель".

Somalice: 

Waxaad dhahdaa waxaa yimid Xaqii Waxaana tirtirmay Baadhilkii, Baadhilkiina wuxuu noqday mid la tirtiro.

Swahilice: 

Na sema: Kweli imefika, na uwongo umetoweka. Hakika uwongo lazima utoweke!

Uygurca: 

«ھەقىقەت (يەنى ئىسلام) كەلدى، باتىل (يەنى كۈفرى) يوقالدى. باتىل ھەقىقەتەن ئوڭاي يوقىلىدۇ» دېگىن

Japonca: 

言え,「(今や)真理は下り,虚偽は消え去りました。本当に虚偽は常に消える定めにあります。」

Arapça (Ürdün): 

(وقل) عند دخولك مكة (جاء الحق) الإسلام (وزهق الباطل) بطل الكفر (إن الباطل كان زهوقا) مضمحلاً زائلاً "" وقد دخلها صلى الله عليه وسلم وحول البيت ثلاثمائة وستون صنما فجعل يطعنها بعود في يده ويقول ذلك حتى سقطت "" رواه الشيخان.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) कह दो कि (दीन) हक़ आ गया और बातिल नेस्तनाबूद हुआ इसमें शक़ नहीं कि बातिल मिटने वाला ही था

Tayca: 

และจงกล่าวเถิด “เมื่อความจริง” ปรากฏขึ้นและความเท็จย่อมมลายไป แท้จริงความเท็จนั้นย่อมมลายไปเสมอ”

İbranice: 

ואמור: 'הופיע הצדק וחלף השקר (הכפירה) , אכן השקר חולף לעד

Hırvatça: 

I reci:"Došla je istina, a nestalo je laži; laž, zaista, nestaje!"

Rumence: 

Spune: “Adevărul a venit, deşărtăciunea a pierit. Deşărtăciunea este pieritoare!”

Transliteration: 

Waqul jaa alhaqqu wazahaqa albatilu inna albatila kana zahooqan

Türkçe: 

Ve de ki: "Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Bâtıl, yok olmaya zaten mahkûmdu."

Sahih International: 

And say, "Truth has come, and falsehood has departed. Indeed is falsehood, [by nature], ever bound to depart."

İngilizce: 

And say: "Truth has (now) arrived, and Falsehood perished: for Falsehood is (by its nature) bound to perish."

Azerbaycanca: 

De: “Haqq (islam) gəldi, batil (şirk və küfr) yox oldu. Çünki batil (öz-özlüyündə) yoxluğa (heçliyə) məhkumdur!”

Süleyman Ateş: 

De ki: "Hak geldi, batıl gitti; zaten batıl yok olmağa mahkumdur."

Diyanet Vakfı: 

Yine de ki: Hak geldi; batıl yıkılıp gitti. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.

Erhan Aktaş: 

De ki: “Hakk geldi, Bâtıl yok oldu.” Kuşkusuz ki Bâtıl yok olmaya mahkûmdur.

Kral Fahd: 

Yine de ki: Hak geldi bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.

Hasan Basri Çantay: 

De ki: «Hak geldi, baatıl zeval buldu. Şübhesiz ki baatıl dâim zeval bulucudur».

Muhammed Esed: 

Ve yine de ki: "Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!"

Gültekin Onan: 

De ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

De ki: “- Hak geldi ve bâtıl yok oldu gitti. Gerçekten bâtıl daima yokluğa mahkûm bulunmaktadır.”

Portekizce: 

Dize também: Chegou a Verdade, e a falsidade desvaneceu-se, porque a falsidade é pouco durável.

İsveççe: 

Och säg: "Sanningen har kommit och då har lögnen vikit; ja, lögnen är dömd att vika!"

Farsça: 

و بگو: حق آمد و باطل نابود شد؛ بی تردید باطل نابود شدنی است.

Kürtçe: 

وە بڵێ ئاینی ڕاست ھات وە ئاینی ناحەق و بەتاڵ نەما و ڕۆیشت بەڕاستی بەتاڵ ھەمیشە لە ناوچووە

Özbekçe: 

Ва: «Ҳақ келди, ботил йўқ бўлди. Зотан, ботил доимо йўқ бўлгувчидир», дегин.

Malayca: 

Dan katakanlah:" Telah datang kebenaran (Islam), dan hilang lenyaplah perkara yang salah (kufur dan syirik); sesungguhnya yang salah itu sememangnya satu perkara yang tetap lenyap".

Arnavutça: 

Dhe, thuaj: “E vërteta – arriti, e gënjeshtra (e keqja) u shkatërrua. Me të vërtetë, gënjeshtra është në zhdukje!”

Bulgarca: 

И кажи: “Дойде истината и погина лъжата. Несъмнено лъжата погива.”

Sırpça: 

И реци: “Дошла је истина, а нестало је лажи – лаж, заиста, нестаје!”

Çekçe: 

A rci: 'Přišla pravda a zmizel klam, a věru klam je něčím, co zmizí.'

Urduca: 

اور اعلان کر دو کہ "حق آ گیا اور باطل مٹ گیا، باطل تو مٹنے ہی والا ہے"

Tacikçe: 

Бигӯ: «Ҳак омад ва ботил нобуд шуд. Ҳаққо, ки ботил нобуд шуданӣ буд».

Tatarca: 

Кешеләргә әйт: "Хаклык – Коръән килде, батыл-ялган китте, чөнки хаклык янында батыл бетә торган булды".

Endonezyaca: 

Dan katakanlah: "Yang benar telah datang dan yang batil telah lenyap". Sesungguhnya yang batil itu adalah sesuatu yang pasti lenyap.

Amharca: 

በልም «እውነት መጣ ውሸትም ተወገደ፤ እነሆ ውሸት ተወጋጅ ነውና፡፡»

Tamilce: 

இன்னும், (நபியே!) கூறுவீராக: “உண்மை வந்தது, பொய் அழிந்தது. நிச்சயமாக பொய் அழியக் கூடியதாகவே இருக்கிறது.”

Korece: 

그리고 일러가로되 진리가 도래하였으니 허위가 멸망하리라 실로 허위는 멸망토록 되어 있노 라

Vietnamca: 

Ngươi hãy nói (với người đa thần): “Chân lý đã đến thì điều ngụy tạo phải tan biến. Quả thật, mọi điều ngụy tạo đều tiêu tan (vì không đứng vững trước chân lý).