Arapça:
فَمَا أَغْنَىٰ عَنْهُم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ
Çeviriyazı:
femâ agnâ `anhüm mâ kânû yeksibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kazanmakta oldukları şeyler, onlardan hiçbir zararı savmadı.
Diyanet İşleri:
Yaptıkları kendilerine bir fayda sağlamadı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kazandıkları mal ve servet, azabı defedemedi onlardan.
Şaban Piriş:
Kazandıkları onlara bir fayda sağlamadı.
Edip Yüksel:
Kazandıklarının hiç biri onları kurtaramadı.
Ali Bulaç:
Buna rağmen kazandıkları şeyler, (uğrayacakları sondan kurtulmak için) onlara yetmedi.
Suat Yıldırım:
Kazanıp ele geçirdikleri mal ve imkânlar hiçbir fayda vermedi kendilerine.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık o kazanageldikleri şeyleri kendilerini kurtaramadı.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kazanıp durdukları şeylerin kendilerine hiçbir yararı olmadı.
Bekir Sadak:
De ki: «Dogrusu ben apacik bir uyariciyim.»
İbni Kesir:
Binaenaleyh yaptıkları da kendilerine bir fayda sağlamadı.
Adem Uğur:
Kazanmakta oldukları şeyler onlardan hiçbir zararı savmadı.
İskender Ali Mihr:
Böylece, iktisab ettikleri (kazanmış oldukları) şeyler, onlara bir fayda vermedi.
Celal Yıldırım:
Artık elde ettikleri şeylerin kendilerine hiç de yararı olmadı.
Tefhim ul Kuran:
Buna rağmen kazandıkları şeyler, (uğrayacakları sondan kurtarmaya) onlara yetmedi.
Fransızca:
Ce qu'ils avaient acquis ne leur a donc point profité.
İspanyolca:
y sus posesiones no les sirvieron de nada.
İtalyanca:
Quello che avevano fatto non li riparò.
Almanca:
Und von ihnen hat nichts abwehren können das, was sie sich zu erwerben pflegten.
Çince:
他们所谋求的,对于他们无济于事。
Hollandaca:
Wat zij gedaan hadden, was volstrekt niet voordeelig voor hen.
Rusça:
И не помогло им то, что они приобретали.
Somalice:
Waxna uma tarin waxay Kasbanayeen.
Swahilice:
Hayakuwafaa waliyo kuwa wakiyachuma.
Uygurca:
ئۇلارنىڭ قىلغان ئەمگەكلىرى ئۆزلىرىگە ئەسقاتمىدى (يەنى ئۇلارنىڭ سالغان بىنالىرى ئۇلارنى اﷲ نىڭ ئازابىدىن ساقلاپ قالالمىدى)
Japonca:
かれらが(特別の知識と技術で)築き営んでいたことは,かれらにとって何も役立たなかった。
Arapça (Ürdün):
«فما أغنى» دفع «عنهم» العذاب «ما كانوا يكسبون» من بناء الحصون وجمع الأموال.
Hintçe:
फिर जो कुछ वह अपनी हिफाज़त की तदबीर किया करते थे (अज़ाब ख़ुदा से बचाने में) कि कुछ भी काम न आयीं
Tayca:
ฉะนั้น สิ่งที่พวกเขากระทำเอาไว้ ไม่ให้ประโยชน์แก่พวกเขาได้เลย
İbranice:
ולא הועיל להם כל הרכוש אשר אספו
Hırvatça:
i ne bijaše im ni od kakve koristi ono što su stjecali.
Rumence:
Ceea ce agonisiseră nu le-a slujit la nimic.
Transliteration:
Fama aghna AAanhum ma kanoo yaksiboona
Türkçe:
Kazanıp durdukları şeylerin kendilerine hiçbir yararı olmadı.
Sahih International:
So nothing availed them [from] what they used to earn.
İngilizce:
And of no avail to them was all that they did (with such art and care)!
Azerbaycanca:
Gördükləri tədbirlər (möhkəm evlər, qalalar tikmək; var-dövlət yığmaq) onlara heç bir fayda vermədi (Allahın əzabını onlardan dəf edə bilmədi).
Süleyman Ateş:
Kazandıkları, kendilerinden hiçbir şeyi savamadı.
Diyanet Vakfı:
Kazanmakta oldukları şeyler onlardan hiçbir zararı savmadı.
Erhan Aktaş:
Sahip oldukları şeylerin, kendilerine hiçbir yararı olmadı.
Kral Fahd:
Kazanmış oldukları şeyler, (başlarına geleni) onlardan savamamıştı.
Hasan Basri Çantay:
Binâen´aleyh kazanageldikleri (irtikâb etdikleri) o şeyler kendilerinden (hiç bir azabı) defi edemedi.
Muhammed Esed:
ellerine geçirdikleri (güç) kendilerine bir yarar sağlamadı.
Gültekin Onan:
Buna rağmen kazandıkları şeyler, (uğrayacakları sondan kurtulmak için) onlara yetmedi.
Ali Fikri Yavuz:
Böylece elde ettikleri muhkem evlerin, mal ve evlâdların kendilerine hiç faydası olmadı.
Portekizce:
E de nada lhes valeu tudo quanto haviam elaborado.
İsveççe:
och [befästningarna] som de hade uppfört kunde inte skydda dem [mot förintelsen].
Farsça:
و آنچه [از بناهای محکم و استواری که] فراهم می آوردند، عذاب خدا را از آنان دفع نکرد.
Kürtçe:
جا ھەرچیان کردبوو (خانوو لە چیاکاندا) ھیچ سوودی پێ نەگەیاندن
Özbekçe:
Қилган касблари уларга бирон фойда бермади.
Malayca:
Maka apa yang mereka telah usahakan itu, tidak dapat menolong mereka sedikit pun.
Arnavutça:
dhe nuk patën farë dobie nga ajo që patën ndërtuar (banesat)
Bulgarca:
И не ги избави онова, което бяха придобили.
Sırpça:
и није им ни од какве користи било оно што су стицали.
Çekçe:
a nebylo jim k ničemu to, co si vysloužili.
Urduca:
اور اُن کی کمائی اُن کے کچھ کام نہ آئی
Tacikçe:
Кирдорашон аз онҳо дафъи бало накард.
Tatarca:
Тырышып ясаган таш өйләре аларга һич тә файда бирмәде.
Endonezyaca:
maka tak dapat menolong mereka, apa yang telah mereka usahakan.
Amharca:
ይሠሩትም የነበሩት ሕንጻ ምንም አልጠቀማቸውም፡፡
Tamilce:
ஆக, அவர்கள் (தங்களை பாதுகாக்க) செய்து கொண்டிருந்தவை (எதுவும்) அவர்களை விட்டும் (அல்லாஹ்வின் தண்டனையை) தடுக்கவில்லை.
Korece:
그들이 얻었던 모든 것이 그들에게 유용치 못하였더라
Vietnamca:
Và những gì mà chúng tích lũy được không thể giúp ích được gì cho chúng.
Ayet Linkleri: