Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

111

Ayet No: 

1065

Sayfa No: 

164

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا أَرْجِهْ وَأَخَاهُ وَأَرْسِلْ فِي الْمَدَائِنِ حَاشِرِينَ

Çeviriyazı: 

ḳâlû ercih veeḫâhü veersil fi-lmedâini ḥâşirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar da "onu ve kardeşini beklet, şehirlere de toplayıcılar gönder." dediler.

Diyanet İşleri: 

Onu ve kardeşini eğle; şehirlere toplayıcılar gönder, bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onunla kardeşini alıkoy da dediler, şehirlere adamlar gönder.

Şaban Piriş: 

Onu ve kardeşini beklet, şehirlere toplayıcılar gönder.

Edip Yüksel: 

Dediler ki: "Onu ve kardeşini beklet ve şehirlere toplayıcılar yolla."

Ali Bulaç: 

Dediler ki: "Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla";

Suat Yıldırım: 

Yetkililer: “Onu ve kardeşini alıkoy, bütün şehirlere de görevliler yolla, usta sihirbazların hepsini senin huzuruna getirsinler.” dediler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy, ve şehirlere toplayıcılar yolla.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dediler ki: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy. Ve şehirlere, toplayıcılar gönder."

Bekir Sadak: 

Musa: «Siz koyun» dedi. Sihirbazlar marifetlerini ortaya koyunca insanlarin gozlerini sihirlediler ve onlari urkuttuler, buyuk bir sihir yaptilar.

İbni Kesir: 

Dediler ki: Onu ve kardeşini alıkoy, şehirlere toplayıcılar yolla.

Adem Uğur: 

Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet

İskender Ali Mihr: 

“Onu ve kardeşini geri bırak (beklet)! Ve şehirlere toplayıcılar yolla.” dediler.

Celal Yıldırım: 

Onlar da: «Musa ile kardeşini alıkoy ve şehirlere toplayıcı görevliler gönder de,

Tefhim ul Kuran: 

Dediler ki: «Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla»

Fransızca: 

Ils dirent : "Fais-le attendre, lui et son frère, et envoie des rassembleurs dans les villes,

İspanyolca: 

Dijeron: «¡Dales largas, a él y a su hermano, y envía a las ciudades a agentes que convoquen,

İtalyanca: 

Dissero: «Fai attendere lui e suo fratello e manda nunzi nelle città:

Almanca: 

Sie sagten: "Halte ihn mit seinem Bruder hin, und schicke in die Städte Boten,

Çince: 

他们说:请你宽容他和他哥哥,并派招募员往各城市去,

Hollandaca: 

Zij antwoordden: Stel hem en zijn broeder door ijdele beloften voor eenigen tijd uit, en zend, in dien tusschentijd, personen naar de steden.

Rusça: 

Они сказали: "Повремени с ним и его братом и разошли по городам сборщиков,

Somalice: 

waxayna Dheheen dib u Dhig (Xaalkiisa) iyo Walaalkiis una dir Magaalooyinka kuwo soo kulmiya.

Swahilice: 

Wakasema: Mwache kidogo yeye na nduguye, na watume mijini wakusanyao,

Uygurca: 

ئۇلار ئېيتتى: «(ئۇلارنىڭ ئىشىنى ئۆزۈڭ بىر پىكىرگە كەلگۈچە) تەخىر قىلغىن، شەھەرلەرگە (سېھىرگەرلەرنى) يىغقۇچى كىشىلەرنى ئەۋەتكىن

Japonca: 

かれらは(フィルアウン)に言った。「かれとその兄弟をしばらく退かせ,召集者を諸都市に遺わして,

Arapça (Ürdün): 

«قالوا أرجه وأخاه» أخِّرْ أمرهما «وأرسل في المدائن حاشرين» جامعين.

Hintçe: 

(आख़िर) सबने मुत्तफिक़ अलफाज़ (एक ज़बान होकर) कहा कि (ऐ फिरऔन) उनको और उनके भाई (हारून) को चन्द दिन कैद में रखिए और (एतराफ़ के) शहरों में हरकारों को भेजिए

Tayca: 

“พวกเขากล่าวว่า จงประวิงเขาและพี่ชายของเขาไว้ก่อน และจงส่งคนไปรวบรวม ในเมืองต่างๆ

İbranice: 

אמרו: 'עכב אותו ואת אחיו (אהרון,) ושלח שליחים בכל הערים מקבצים

Hırvatça: 

"Zadrži njega i brata njegova", rekoše, "a pošalji u gradove sakupljače,

Rumence: 

Ei spuseră: “Dă-le un pic de zăbavă, lui şi fratelui său, şi trimite în cetăţi soli ce vor strânge

Transliteration: 

Qaloo arjih waakhahu waarsil fee almadaini hashireena

Türkçe: 

Dediler ki: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy. Ve şehirlere, toplayıcılar gönder."

Sahih International: 

They said, "Postpone [the matter of] him and his brother and send among the cities gatherers

İngilizce: 

They said: "Keep him and his brother in suspense (for a while); and send to the cities men to collect-

Azerbaycanca: 

Onlar dedilər: “Onu (Musanı) qardaşı (Harun) ilə birlikdə saxla və şəhərlərə (sehrbazları) yığan adamlar göndər ki,

Süleyman Ateş: 

Onu da kardeşini de beklet, dediler, şehirlere toplayıcılar yolla.

Diyanet Vakfı: 

Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet; şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla.

Erhan Aktaş: 

“Onu ve kardeşini alıkoy. Şehirlere de toplayıcılar gönder.” dediler.

Kral Fahd: 

Dediler ki: Onu da kardeşini de beklet şehirlere toplayıcılar (memurlar) yolla.

Hasan Basri Çantay: 

(111-112) Dediler ki: «Onunla kardeşini alıkoy, şehirlere toplayıcılar yolla da bilgiç sihirbaz (lar) in hepsini getirsinler sana».

Muhammed Esed: 

Şöyle cevap verdiler: "Onu ve kardeşini bir süre alıkoy ve şehirlere davetçiler gönder,

Gültekin Onan: 

Dediler ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar: “- Mûsa’yı ve kardeşini (Harûn’u) alıkoy ve şehirlere toplayıcılar yolla:

Portekizce: 

Responderam-lhe: Retém-no, juntamente com o seu irmão, e manda recrutadores às cidades.

İsveççe: 

De svarade: "Låt honom och hans broder vänta medan du sänder bud till städerna

Farsça: 

گفتند: [می ازات] او و برادرش را به تأخیر انداز و نیروهای گردآورنده را به شهرها روانه کن.

Kürtçe: 

ئەوانیش ووتیان: کاری (موسا) وبراکەی دوابخە و کەسانێک بنێرە له شارانەكاندا ههموو (جادوگەرهكان) كۆبكهنهوه

Özbekçe: 

Улар: «Уни ва акасини қўйиб тургин-да, шаҳарларга тўпловчиларни юбор.

Malayca: 

Mereka berkata: "Tangguhkanlah dia dan saudaranya (daripada dijatuhkan sebarang hukuman) serta utuslah ke bandar-bandar (di merata-rata negeri Mesir untuk) mengumpulkan (ahli-ahli sihir);

Arnavutça: 

ta thanë: “Mbani pak atë dhe vëllain e tij dhe dërgoni nëpër qytet që të tubojnë

Bulgarca: 

Казаха: “Дай отсрочка на него и брат му, и прати по градовете събирачи,

Sırpça: 

„Задржи њега и његовог брата“, рекоше, „а пошаљи у градове сакупљаче,

Çekçe: 

I řekli: 'Odkaž je na později, jeho i bratra jeho, a pošli do měst shromažďovatele,

Urduca: 

پھر اُن سب نے فرعون کو مشورہ دیا کہ اسے اور اس کے بھائی کو انتظار میں رکھیے اور تمام شہروں میں ہرکارے بھیج دیجیے

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Ӯ ва бародарашро нигаҳ дор ва касонеро ба шаҳрҳо бифирист,

Tatarca: 

Фиргаунга әйттеләр: "Муса белән кардәш Һарунның эшләрен ашыктырма вә шәһәрләргә кешеләр җибәр, Муса янына җыелсыннар.

Endonezyaca: 

Pemuka-pemuka itu menjawab: "Beri tangguhlah dia dan saudaranya serta kirimlah ke kota-kota beberapa orang yang akan mengumpulkan (ahli-ahli sihir),

Amharca: 

(እነርሱም) አሉ «እርሱንና ወንድሙን አቆይ፡፡ ወደ ከተሞቹም ሁሉ ሰብሳቢዎችን (ዘበኞች) ላክ፡፡»

Tamilce: 

அவர்கள் கூறினார்கள்: “அவருக்கும் அவருடைய சகோதரருக்கும் தவணை கொடு! இன்னும், நகரங்களில் (சூனியக்காரர்களை) ஒன்றுதிரட்டி கொண்டுவருபவர்(களான காவலாளி)களை அனுப்பிவை!”

Korece: 

그들이 말하길 그와 그리고그의 형제를 잠시 보류하라 그리 고 사람을 각 도시로 보내어

Vietnamca: 

(Các quần thần của Pha-ra-ông) thưa: “Hãy tạm tha cho hắn và người anh em của hắn, hãy cho người cáo thị tập hợp các pháp sư trong các thành phố lại.”