Arapça:
الَّذِي أَطْعَمَهُم مِّن جُوعٍ وَآمَنَهُم مِّنْ خَوْفٍ
Çeviriyazı:
elleẕî aṭ`amehüm min cû`iv veâmenehüm min ḫavf.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, kendilerini açlıktan kurtararak beslemiştir ve her tehlikeye karşı onlara emniyet vermiştir.
Diyanet İşleri:
Öyleyse kendilerini açken doyuran ve korku içindeyken güven veren bu Ev'in (Kabe'nin) Rabbine kulluk etsinler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Öyle Rab ki doyurdu da kurtardı sizi açlıktan ve emin etti sizi korkudan.
Şaban Piriş:
Onları açlıktan doyuran ve korkularından emin kılana…
Edip Yüksel:
O ki onları açlıktan kurtarıp doyurdu ve korkudan güvene kavuşturdu.
Ali Bulaç:
Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır.
Suat Yıldırım:
Kendilerini açlıktan kurtarıp doyuran, korkudan emin kılan Rab'lerine kulluk etsinler!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onları açlıktan (kurtarıp) doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.
Yaşar Nuri Öztürk:
O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve kendilerini güvene çıkardı korkudan.
Bekir Sadak:
Onlar gosteris yaparlar.
İbni Kesir:
Ki o, kendilerini açlıktan kurtarmış ve korkudan emin kılmıştır.
Adem Uğur:
Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı.
İskender Ali Mihr:
O ki, onları açlıktan doyurdu ve onları korkudan emin kıldı.
Celal Yıldırım:
O Rab ki, onları açlıktan (kurtarıp) doyurdu ve onları korkudan güvene kavuşturdu.
Tefhim ul Kuran:
Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve onları korkudan güvenliğe kavuşturandır.
Fransızca:
qui les a nourris contre la faim et rassurés de la crainte!
İspanyolca:
que les ha alimentado contra el hambre y dado seguridad frente al temor!
İtalyanca:
Colui che li ha preservati dalla fame e li ha messi al riparo da [ogni] timore.
Almanca:
Der sie nach Hungern speiste, und Sicherheit nach Furcht gewährte.
Çince:
他曾为饥荒而赈济他们, 曾为恐怖而保佑他们。
Hollandaca:
Die hen van voedsel tegen den honger voorziet. En hen tegen vrees heeft verzekerd.
Rusça:
Который накормил их после голода и избавил их от страха.
Somalice:
Eebahi ka quudiyay gaajo, kana aamingaliyay cabsi.
Swahilice:
Ambaye anawalisha wasipate njaa, na anawalinda na khofu.
Uygurca:
بۇ ئۆي (يەنى بەيتۇللاھ) نىڭ پەرۋەردىگارىغا ئىبادەت قىلسۇنكى، ئۇ ئۇلارنى ئاچلىقتا ئوزۇقلاندۇردى، ئۇلارنى قورقۇنچتىن ئەمىن قىلدى
Japonca:
飢えに際しては,かれらに食物を与え,また恐れに際しては,それを除き心を安らかにして下さる御方に。
Arapça (Ürdün):
«الذي أطعمهم من جوع» أي من أجله «وآمنهم من خوف» أي من أجله وكان يصيبهم الجوع لعدم الزرع بمكة وخافوا جيش الفيل.
Hintçe:
जिसने उनको भूख में खाना दिया और उनको खौफ़ से अमन अता किया
Tayca:
ผู้ทรงให้อาหารแก่พวกเขาให้พ้นจากความหิว และทรงให้ความปลอดภัยแก่พวกเขาให้พ้นจากความหวาดกลัว
İbranice:
אשר הזינם מפני רעב, והעניק להם ביטחון מפני פחד
Hırvatça:
Koji ih gladne hrani i od straha brani.
Rumence:
căci El, la foame, i-a hrănit; căci El, la teamă, i-a liniştit!
Transliteration:
Allathee atAAamahum min jooAAin waamanahum min khawfin
Türkçe:
O ki, onları doyurup kurtardı açlıktan ve kendilerini güvene çıkardı korkudan.
Sahih International:
Who has fed them, [saving them] from hunger and made them safe, [saving them] from fear.
İngilizce:
Who provides them with food against hunger, and with security against fear (of danger).
Azerbaycanca:
O Allah ki, onları aclıqdan qurtarıb yemək verdi və onlara qorxudan (fil sahiblərinin təhlükəsindən) sonra əmin-amanlıq bəxş etdi.
Süleyman Ateş:
O ki onları yedirip açlıktan kurtardı ve onları korkudan güvene kavuşturdu.
Diyanet Vakfı:
Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kıldı.
Erhan Aktaş:
Onları yedirip açlıktan korudu ve onları korkudan güvene kavuşturdu.
Kral Fahd:
Kendilerini açlıktan doyuran ve her çeşit korkudan emin kılan.
Hasan Basri Çantay:
(O Rab ki) onları açlıkdan (kurtarıb) doyuran, kendilerine korkudan emînlik verendir O.
Muhammed Esed:
O ki, aç kalmasınlar diye onları beslemiş ve tehlikelerden emin kılmıştır.
Gültekin Onan:
Ki O, kendilerini açlıktan (kurtarıp) doyuran ve korkudan güvenliğe kavuşturandır (amenehüm).
Ali Fikri Yavuz:
O Rab ki, onları açlıktan doyurdu ve kendilerini (Ashab-ı Fîl’in saldığı) korkudan emin kıldı...
Portekizce:
Que os provê contra a fome e os salvaguarda do temor!
İsveççe:
som har gett dem föda när hungersnöden hotade och trygghet när fruktan hade fått makt över deras [sinnen].
Farsça:
پروردگاری که آنان را از گرسنگی نجات داد، و از بیمی [که از دشمن داشتند] ایمنی شان بخشید.
Kürtçe:
ئەو زاتەی کە لەبرسێتیەکی یەکجار توند (ڕزگاری کردن) وخواردنی پێبەخشین، وە دڵنیای کردن لە ترس وبیمێکی گەورە و(پاراستنی)
Özbekçe:
У зот уларини очликдан тўқ қилган, хавфдан омон қилгандир.
Malayca:
Tuhan yang memberi mereka penghidupan: menyelamatkan mereka dari kelaparan, dan mengamankan mereka dari ketakutan.
Arnavutça:
i cili i ushqen (ngop) ata nga uria dhe i siguroi nga frika.
Bulgarca:
който им даде храна срещу глада и сигурност срещу страха!
Sırpça:
Који их гладне храни и од страха брани.
Çekçe:
jenž nasytil je a ochránil před hladem
Urduca:
جس نے اُنہیں بھوک سے بچا کر کھانے کو دیا اور خوف سے بچا کر امن عطا کیا
Tacikçe:
он ки ба ҳангоми гуруснагӣ таъомашон дод ва аз хавф дар амонашон дошт.
Tatarca:
Ул – Аллаһ аларны ачлыктан коткарып тук кылды, һәм аларны һәртөрле куркынычлардан имин кылды.
Endonezyaca:
Yang telah memberi makanan kepada mereka untuk menghilangkan lapar dan mengamankan mereka dari ketakutan.
Amharca:
ያንን ከረኃብ ያበላቸውን ከፍርሃትም ያረካቸውን (ጌታ ያምልኩ)፡፡
Tamilce:
அவன் (அவர்களை) பசியிலிருந்து பாதுகாத்து அவர்களுக்கு உணவளித்தான். இன்னும், (எதிரிகளின்) பயத்திலிருந்து அவர்களை பாதுகாத்தான்.
Korece:
그분은 그들을 기아로부터 배불려 주셨고 공포로부터 안전케 하여 주셨노라
Vietnamca:
Đấng đã cho họ ăn khi họ đói và ban cho họ sự bình yên khỏi điều sợ hãi.
Ayet Linkleri: