Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

104

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

6188

Sayfa No: 

601

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فِي عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍ

Çeviriyazı: 

fî `amedim mümeddedeh.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde, o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.

Diyanet İşleri: 

Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Upuzun uzatılmış direklerle.

Şaban Piriş: 

Uzatılmış sütunlar arasında

Edip Yüksel: 

Yükselen direkler arasında.

Ali Bulaç: 

(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).

Suat Yıldırım: 

Bu ateş mahzeninin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.Kendileri de uzun sütunlara bağlı bırakılacaklardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

104:8

Yaşar Nuri Öztürk: 

Uzatılmış sütunlar arasında...

Bekir Sadak: 

(1-2) Kureys kabilesinin yaz ve kis yolculuklarinda uzlasmasi ve anlasmasi saglanmistir.

İbni Kesir: 

Uzatılmış sütunlar arasında.

Adem Uğur: 

(Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.

İskender Ali Mihr: 

Uzatılmış yüksek sütunlarda olacaklar (bağlanacaklar).

Celal Yıldırım: 

104:8

Tefhim ul Kuran: 

(Kendileri de) Dikilip yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).

Fransızca: 

en colonnes (de flammes) étendues.

İspanyolca: 

en extensas columnas.

İtalyanca: 

in estese colonne.

Almanca: 

an ausgestreckten Säulen (gefesselt).

Çince: 

吊在许多很高的柱子上。  

Hollandaca: 

Dat, gesteund door groote kolommen, boven hen zal zijn.

Rusça: 

высокими столбами.

Somalice: 

Tiraar la fidiyay yayna ahaan dhexdeeda.

Swahilice: 

Kwenye nguzo zilio nyooshwa.

Uygurca: 

ئېگىز تۈۋرۈكلەرگە باغلىنىدۇ

Japonca: 

(逃れることの出来ない)列柱の中に。

Arapça (Ürdün): 

«في عمد» بضم الحرفين وبفتحهما «ممددة» صفة لما قبله فتكون النار داخل العمد.

Hintçe: 

जाएँगे

Tayca: 

อยู่ในสภาพของเสาสูงชะลูด

İbranice: 

בעמודים ניצבים

Hırvatça: 

plamenim izduženim stubovima.

Rumence: 

pe trâmbe înalte.

Transliteration: 

Fee AAamadin mumaddadatin

Türkçe: 

Uzatılmış sütunlar arasında...

Sahih International: 

In extended columns.

İngilizce: 

In columns outstretched.

Azerbaycanca: 

Onlar (Cəhənnəmdə) hündür sütunlara bağlanmış olacaqlar!

Süleyman Ateş: 

(Kendileri,) Uzatılmış direkler arasında (bağlı) olarak (kalacaklardır).

Diyanet Vakfı: 

(Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.

Erhan Aktaş: 

Uzatılmış sütunlar arasında.

Kral Fahd: 

Onlar (bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.

Hasan Basri Çantay: 

(kendileri) uzatılmış sütun (larda bağlı olarak).

Muhammed Esed: 

sonsuz sütunlar arasında!

Gültekin Onan: 

(Kendileri de) Dikilip yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).

Ali Fikri Yavuz: 

Uzatılmış direklere bağlı oldukları halde...

Portekizce: 

Em colunas estendidas!

İsveççe: 

i ändlösa kolonnader av eld!

Farsça: 

[آتشی] در ستون هایی بلند و کشیده.

Kürtçe: 

(زنجیر کراون) لەناو چەند کۆتێکی ڕاکشاودا (بەستراونەتەوە بەچەند ستونێکی بەرزو بڵندەوە)

Özbekçe: 

Узун-узун устунларга боғлангандирлар.

Malayca: 

(Mereka terikat di situ) pada batang-batang palang yang melintang panjang.

Arnavutça: 

në shtylla të gjata flakëruese.

Bulgarca: 

във високи стълбове.

Sırpça: 

пламеним издуженим стубовима.

Çekçe: 

a jak sloupy protažené stojící.

Urduca: 

(اِس حالت میں کہ وہ) اونچے اونچے ستونوں میں (گھرے ہوئے ہوں گے)

Tacikçe: 

дар сутунҳои дарози оташӣ дароварда шудааст.

Tatarca: 

Уттан булган озын баганалар белән.

Endonezyaca: 

(sedang mereka itu) diikat pada tiang-tiang yang panjang.

Amharca: 

በተዘረጋች አዕማድ ውስጥ (የተዘጋች ናት)፡፡

Tamilce: 

உயரமான தூண்களில் (அவர்கள் கட்டப்படுவார்கள்).

Korece: 

기둥들로 빗장이 내려지노라

Vietnamca: 

Bên trong các cột lửa cháy tỏa rộng.