Arapça:
فِي عَمَدٍ مُّمَدَّدَةٍ
Çeviriyazı:
fî `amedim mümeddedeh.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Cehennemlikler, dikilmiş direklere bağlı oldukları halde, o ateşin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.
Diyanet İşleri:
Onlar, uzun sütunlar arasında, her yönden o ateşle kapatılmışlardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Upuzun uzatılmış direklerle.
Şaban Piriş:
Uzatılmış sütunlar arasında
Edip Yüksel:
Yükselen direkler arasında.
Ali Bulaç:
(Kendileri de) Dikilip-yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).
Suat Yıldırım:
Bu ateş mahzeninin kapıları üzerlerine kapatılacaktır.Kendileri de uzun sütunlara bağlı bırakılacaklardır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
104:8
Yaşar Nuri Öztürk:
Uzatılmış sütunlar arasında...
Bekir Sadak:
(1-2) Kureys kabilesinin yaz ve kis yolculuklarinda uzlasmasi ve anlasmasi saglanmistir.
İbni Kesir:
Uzatılmış sütunlar arasında.
Adem Uğur:
(Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.
İskender Ali Mihr:
Uzatılmış yüksek sütunlarda olacaklar (bağlanacaklar).
Celal Yıldırım:
104:8
Tefhim ul Kuran:
(Kendileri de) Dikilip yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).
Fransızca:
en colonnes (de flammes) étendues.
İspanyolca:
en extensas columnas.
İtalyanca:
in estese colonne.
Almanca:
an ausgestreckten Säulen (gefesselt).
Çince:
吊在许多很高的柱子上。
Hollandaca:
Dat, gesteund door groote kolommen, boven hen zal zijn.
Rusça:
высокими столбами.
Somalice:
Tiraar la fidiyay yayna ahaan dhexdeeda.
Swahilice:
Kwenye nguzo zilio nyooshwa.
Uygurca:
ئېگىز تۈۋرۈكلەرگە باغلىنىدۇ
Japonca:
(逃れることの出来ない)列柱の中に。
Arapça (Ürdün):
«في عمد» بضم الحرفين وبفتحهما «ممددة» صفة لما قبله فتكون النار داخل العمد.
Hintçe:
जाएँगे
Tayca:
อยู่ในสภาพของเสาสูงชะลูด
İbranice:
בעמודים ניצבים
Hırvatça:
plamenim izduženim stubovima.
Rumence:
pe trâmbe înalte.
Transliteration:
Fee AAamadin mumaddadatin
Türkçe:
Uzatılmış sütunlar arasında...
Sahih International:
In extended columns.
İngilizce:
In columns outstretched.
Azerbaycanca:
Onlar (Cəhənnəmdə) hündür sütunlara bağlanmış olacaqlar!
Süleyman Ateş:
(Kendileri,) Uzatılmış direkler arasında (bağlı) olarak (kalacaklardır).
Diyanet Vakfı:
(Bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.
Erhan Aktaş:
Uzatılmış sütunlar arasında.
Kral Fahd:
Onlar (bu ateşin içinde) uzatılmış sütunlara bağlanmışlar.
Hasan Basri Çantay:
(kendileri) uzatılmış sütun (larda bağlı olarak).
Muhammed Esed:
sonsuz sütunlar arasında!
Gültekin Onan:
(Kendileri de) Dikilip yükseltilmiş sütunlarda (bağlanacaklardır).
Ali Fikri Yavuz:
Uzatılmış direklere bağlı oldukları halde...
Portekizce:
Em colunas estendidas!
İsveççe:
i ändlösa kolonnader av eld!
Farsça:
[آتشی] در ستون هایی بلند و کشیده.
Kürtçe:
(زنجیر کراون) لەناو چەند کۆتێکی ڕاکشاودا (بەستراونەتەوە بەچەند ستونێکی بەرزو بڵندەوە)
Özbekçe:
Узун-узун устунларга боғлангандирлар.
Malayca:
(Mereka terikat di situ) pada batang-batang palang yang melintang panjang.
Arnavutça:
në shtylla të gjata flakëruese.
Bulgarca:
във високи стълбове.
Sırpça:
пламеним издуженим стубовима.
Çekçe:
a jak sloupy protažené stojící.
Urduca:
(اِس حالت میں کہ وہ) اونچے اونچے ستونوں میں (گھرے ہوئے ہوں گے)
Tacikçe:
дар сутунҳои дарози оташӣ дароварда шудааст.
Tatarca:
Уттан булган озын баганалар белән.
Endonezyaca:
(sedang mereka itu) diikat pada tiang-tiang yang panjang.
Amharca:
በተዘረጋች አዕማድ ውስጥ (የተዘጋች ናት)፡፡
Tamilce:
உயரமான தூண்களில் (அவர்கள் கட்டப்படுவார்கள்).
Korece:
기둥들로 빗장이 내려지노라
Vietnamca:
Bên trong các cột lửa cháy tỏa rộng.
Ayet Linkleri: