Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

102

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

6171

Sayfa No: 

600

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

kellâ sevfe ta`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hayır! Yakında bileceksiniz.

Diyanet İşleri: 

Hayır; öyle olmayın; yakında bileceksiniz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İş öyle değil, yakında bilirsiniz.

Şaban Piriş: 

Hayır! İleride bileceksiniz.

Edip Yüksel: 

Doğrusu, yakında bileceksiniz.

Ali Bulaç: 

Hayır; ileride bileceksiniz.

Suat Yıldırım: 

Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Öyle değil, ileride bileceksiniz.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!

Bekir Sadak: 

Ikindi vaktine and olsun ki,

İbni Kesir: 

Hayır

Adem Uğur: 

Hayır! Yakında bileceksiniz!

İskender Ali Mihr: 

Hayır! Siz yakında bileceksiniz.

Celal Yıldırım: 

Hayır, (bu hareketiniz ve düşünceniz hiç doğru değildir). İleride (gerçeği) bileceksiniz.

Tefhim ul Kuran: 

Hayır

Fransızca: 

Mais non ! Vous saurez bientôt !

İspanyolca: 

¡No! ¡Ya veréis...!

İtalyanca: 

Invece no! Ben presto saprete.

Almanca: 

Gewiß, nein! Ihr werdet noch wissen.

Çince: 

真的, 你们将来就知道了。

Hollandaca: 

(Gij zult uwen tijd) volstrekt niet (aldus gebruiken); Hiernamaals zult gij uwe dwaasheid kennen.

Rusça: 

Но нет! Скоро вы узнаете!

Somalice: 

Saas ma aha ee waad ogaandoontaan.

Swahilice: 

Sivyo hivyo! Mtakuja jua!

Uygurca: 

راستلا كەلگۈسىدە بىلىسىلەر

Japonca: 

いや,やがて(死後)あなたがたは(その真実を)知ろう。

Arapça (Ürdün): 

«كلا» ردع «سوف تعلمون».

Hintçe: 

देखो तुमको अनक़रीब ही मालुम हो जाएगा

Tayca: 

เปล่าเลย พวกเจ้าจะได้รู้

İbranice: 

לא ולא! סופכם שתדעו

Hırvatça: 

A ne treba tako, saznat ćete svakako!

Rumence: 

Ba nu! Curând veţi afla ştire!

Transliteration: 

Kalla sawfa taAAlamoona

Türkçe: 

Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!

Sahih International: 

No! You are going to know.

İngilizce: 

But nay, ye soon shall know (the reality).

Azerbaycanca: 

Xeyr! (Belə yaramaz!). Siz (öləndən sonra bu yaramaz əməllərinizin aqibətini) mütləq biləcəksiniz!

Süleyman Ateş: 

Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatanızı)!

Diyanet Vakfı: 

Hayır! Yakında bileceksiniz!

Erhan Aktaş: 

Hayır, asla bildiğiniz gibi değil; yakında bileceksiniz.

Kral Fahd: 

Hayır! Yakında bileceksiniz!

Hasan Basri Çantay: 

(Bundan) sakının. İleride (bu öğünmenizin kötü aakıbetini) bileceksiniz.

Muhammed Esed: 

Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız!

Gültekin Onan: 

Hayır

Ali Fikri Yavuz: 

Hayır, (bu hareketiniz uygun değildir). İleride (ölürken size ne yapılacağını) bileceksiniz.

Portekizce: 

Qual! Logo o sabereis!

İsveççe: 

Ack nej! En dag skall ni få veta [ert misstag]!

Farsça: 

این چنین نیست [که شما می پندارید] ، به زودی [به آثار شوم این اوضاع و احوالی که دارید] آگاه خواهید شد.

Kürtçe: 

وامەکەن ! لەمەولا دەزانن

Özbekçe: 

Йўқ! Сизлар тезда биласизлар.

Malayca: 

Jangan sekali-kali (bersikap demikian)! Kamu akan mengetahui kelak (akibatnya yang buruk semasa hendak mati)!

Arnavutça: 

Gjithsesi, ju do ta kuptoni (këtë gabim)!

Bulgarca: 

Ала не! Ще узнаете.

Sırpça: 

А не треба тако, сазнаћете свакако!

Çekçe: 

Však pozor! Brzy poznáte!

Urduca: 

ہرگز نہیں، عنقریب تم کو معلوم ہو جائے گا

Tacikçe: 

Ҳаққо, ки ба зудӣ хоҳед донист.

Tatarca: 

Юк, алданмагыз, әле дөньяга алданып тыныч кына яшәсәгез дә, тиздән белерсез алданганыгызны!

Endonezyaca: 

Janganlah begitu, kelak kamu akan mengetahui (akibat perbuatanmu itu),

Amharca: 

ተከልከሉ፤ ወደፊት (ውጤቱን) ታውቃላችሁ፡፡

Tamilce: 

அவ்வாறல்ல! விரைவில் (உங்கள் முடிவை) அறிவீர்கள்.

Korece: 

그러나 너희는 곧 알게 되리 라

Vietnamca: 

Không! Nhất định các ngươi sẽ biết.