Arapça:
كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
Çeviriyazı:
kellâ sevfe ta`lemûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hayır! Yakında bileceksiniz.
Diyanet İşleri:
Hayır; öyle olmayın; yakında bileceksiniz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İş öyle değil, yakında bilirsiniz.
Şaban Piriş:
Hayır! İleride bileceksiniz.
Edip Yüksel:
Doğrusu, yakında bileceksiniz.
Ali Bulaç:
Hayır; ileride bileceksiniz.
Suat Yıldırım:
Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen:
Öyle değil, ileride bileceksiniz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!
Bekir Sadak:
Ikindi vaktine and olsun ki,
İbni Kesir:
Hayır
Adem Uğur:
Hayır! Yakında bileceksiniz!
İskender Ali Mihr:
Hayır! Siz yakında bileceksiniz.
Celal Yıldırım:
Hayır, (bu hareketiniz ve düşünceniz hiç doğru değildir). İleride (gerçeği) bileceksiniz.
Tefhim ul Kuran:
Hayır
Fransızca:
Mais non ! Vous saurez bientôt !
İspanyolca:
¡No! ¡Ya veréis...!
İtalyanca:
Invece no! Ben presto saprete.
Almanca:
Gewiß, nein! Ihr werdet noch wissen.
Çince:
真的, 你们将来就知道了。
Hollandaca:
(Gij zult uwen tijd) volstrekt niet (aldus gebruiken); Hiernamaals zult gij uwe dwaasheid kennen.
Rusça:
Но нет! Скоро вы узнаете!
Somalice:
Saas ma aha ee waad ogaandoontaan.
Swahilice:
Sivyo hivyo! Mtakuja jua!
Uygurca:
راستلا كەلگۈسىدە بىلىسىلەر
Japonca:
いや,やがて(死後)あなたがたは(その真実を)知ろう。
Arapça (Ürdün):
«كلا» ردع «سوف تعلمون».
Hintçe:
देखो तुमको अनक़रीब ही मालुम हो जाएगा
Tayca:
เปล่าเลย พวกเจ้าจะได้รู้
İbranice:
לא ולא! סופכם שתדעו
Hırvatça:
A ne treba tako, saznat ćete svakako!
Rumence:
Ba nu! Curând veţi afla ştire!
Transliteration:
Kalla sawfa taAAlamoona
Türkçe:
Ama iş öyle değil; yakında bileceksiniz!
Sahih International:
No! You are going to know.
İngilizce:
But nay, ye soon shall know (the reality).
Azerbaycanca:
Xeyr! (Belə yaramaz!). Siz (öləndən sonra bu yaramaz əməllərinizin aqibətini) mütləq biləcəksiniz!
Süleyman Ateş:
Hayır (olmaz bu), yakında bileceksiniz (hatanızı)!
Diyanet Vakfı:
Hayır! Yakında bileceksiniz!
Erhan Aktaş:
Hayır, asla bildiğiniz gibi değil; yakında bileceksiniz.
Kral Fahd:
Hayır! Yakında bileceksiniz!
Hasan Basri Çantay:
(Bundan) sakının. İleride (bu öğünmenizin kötü aakıbetini) bileceksiniz.
Muhammed Esed:
Ama, zamanı geldiğinde anlayacaksınız!
Gültekin Onan:
Hayır
Ali Fikri Yavuz:
Hayır, (bu hareketiniz uygun değildir). İleride (ölürken size ne yapılacağını) bileceksiniz.
Portekizce:
Qual! Logo o sabereis!
İsveççe:
Ack nej! En dag skall ni få veta [ert misstag]!
Farsça:
این چنین نیست [که شما می پندارید] ، به زودی [به آثار شوم این اوضاع و احوالی که دارید] آگاه خواهید شد.
Kürtçe:
وامەکەن ! لەمەولا دەزانن
Özbekçe:
Йўқ! Сизлар тезда биласизлар.
Malayca:
Jangan sekali-kali (bersikap demikian)! Kamu akan mengetahui kelak (akibatnya yang buruk semasa hendak mati)!
Arnavutça:
Gjithsesi, ju do ta kuptoni (këtë gabim)!
Bulgarca:
Ала не! Ще узнаете.
Sırpça:
А не треба тако, сазнаћете свакако!
Çekçe:
Však pozor! Brzy poznáte!
Urduca:
ہرگز نہیں، عنقریب تم کو معلوم ہو جائے گا
Tacikçe:
Ҳаққо, ки ба зудӣ хоҳед донист.
Tatarca:
Юк, алданмагыз, әле дөньяга алданып тыныч кына яшәсәгез дә, тиздән белерсез алданганыгызны!
Endonezyaca:
Janganlah begitu, kelak kamu akan mengetahui (akibat perbuatanmu itu),
Amharca:
ተከልከሉ፤ ወደፊት (ውጤቱን) ታውቃላችሁ፡፡
Tamilce:
அவ்வாறல்ல! விரைவில் (உங்கள் முடிவை) அறிவீர்கள்.
Korece:
그러나 너희는 곧 알게 되리 라
Vietnamca:
Không! Nhất định các ngươi sẽ biết.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: