Sayfa 600

 
00:00

inne-l'insâne lirabbihî lekenûd.

Arapça:

إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ

Türkçe:

İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şüphesiz insan, Rabbine karşı çok nankördür.

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz insan, Rabbine karşı pek nankördür.

İngilizce:

Truly man is, to his Lord, ungrateful;

Fransızca:

L'homme est, certes, ingrat envers son Seigneur;

Almanca:

Gewiß, der Mensch ist seinem HERRN gegenüber doch undankbar.

Rusça:

Воистину, человек неблагодарен своему Господу,

Açıklama:
 
00:00

veinnehû `alâ ẕâlike leşehîd.

Arapça:

وَإِنَّهُ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٌ

Türkçe:

Ve kendisi de buna iyiden iyiye tanıktır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve kendisi de buna şahittir.

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz buna kendisi de şahittir,

İngilizce:

And to that (fact) he bears witness (by his deeds);

Fransızca:

et pourtant, il est certes, témoin de cela;

Almanca:

Und gewiß, er ist darüber doch ein Zeuge.

Rusça:

и он сам является тому свидетелем.

Açıklama:
 
00:00

veinnehû liḥubbi-lḫayri leşedîd.

Arapça:

وَإِنَّهُ لِحُبِّ الْخَيْرِ لَشَدِيدٌ

Türkçe:

O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Gerçekten o dünya malını çok sevdiği için katıdır.

Diyanet Vakfı:

Ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür.

İngilizce:

And violent is he in his love of wealth.

Fransızca:

et pour l'amour des richesses il est certes ardent.

Almanca:

Und gewiß, er ist doch der Liebe von Gut gegenüber überschwenglich.

Rusça:

Воистину, он страстно любит блага.

Açıklama:
 
00:00

efelâ ya`lemü iẕâ bü`ŝira mâ fi-lḳubûr.

Arapça:

۞ أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ

Türkçe:

Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.

Diyanet Vakfı:

Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi?

İngilizce:

Does he not know,- when that which is in the graves is scattered abroad

Fransızca:

Ne sait-il donc pas que lorsque ce qui est dans les tombes sera bouleversé,

Almanca:

Weiß er etwa nicht, wenn das, was von den Gräbern aufgedeckt wird

Rusça:

Неужели он не знает, что, когда будет опрокинуто то, что в могилах,

Açıklama:
 
00:00

veḥuṣṣile mâ fi-ṣṣudûr.

Arapça:

وَحُصِّلَ مَا فِي الصُّدُورِ

Türkçe:

Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve sinelerin içindekiler derlenecek.

Diyanet Vakfı:

Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman,

İngilizce:

And that which is (locked up) in (human) breasts is made manifest-

Fransızca:

et que sera dévoilé ce qui est dans les poitrines,

Almanca:

und das in den Brüsten hervorgebracht wird,

Rusça:

и когда обнаружится то, что в груди,

Açıklama:
 
00:00

inne rabbehüm bihim yevmeiẕil leḫabîr.

Arapça:

إِنَّ رَبَّهُم بِهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّخَبِيرٌ

Türkçe:

Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O gün Rableri onların bütün yaptıklarından haberdardır

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdar

İngilizce:

That their Lord had been Well-acquainted with them, (even to) that Day?

Fransızca:

ce jour-là, certes, leur Seigneur sera Parfaitement Connaisseur d'eux ?

Almanca:

daß gewiß ihr HERR über sie an diesem Tag doch allkundig ist?!

Rusça:

в тот день Господь их будет осведомлен о них?

Açıklama:
 
00:00

elḳâri`ah.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الْقَارِعَةُ

Türkçe:

O Kaaria, o şiddetli ses çıkararak çarpan.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

Diyanet Vakfı:

Kapı çalan!

İngilizce:

The (Day) of Noise and Clamour:

Fransızca:

Le fracas !

Almanca:

Es ist Al-qari'a.

Rusça:

Великое бедствие (День воскресения)!

Açıklama:
 
00:00

me-lḳâri`ah.

Arapça:

مَا الْقَارِعَةُ

Türkçe:

Nedir Kaaria?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

Diyanet Vakfı:

Nedir o kapı çalan?

İngilizce:

What is the (Day) of Noise and Clamour?

Fransızca:

Qu'est-ce que le fracas ?

Almanca:

Was ist Al-qari'a?!

Rusça:

Что такое Великое бедствие (День воскресения)?

Açıklama:
 
00:00

vemâ edrâke me-lḳâri`ah.

Arapça:

وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْقَارِعَةُ

Türkçe:

Kaaria'nın ne olduğunu sana bildiren nedir?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kâria! (Çarpacak kıyamet) Nedir o kâria? Kârianın ne olduğunu sen bilir misin?

Diyanet Vakfı:

O kapı çalanın ne olduğunu bilir misin?

İngilizce:

And what will explain to thee what the (Day) of Noise and Clamour is?

Fransızca:

Et qui te dira ce qu'est le fracas ?

Almanca:

Und was weißt du, was Al-qari'a ist?!

Rusça:

Откуда ты мог знать, что такое Великое бедствие (День воскресения)?

Açıklama:
 
00:00

yevme yekûnü-nnâsü kelferâşi-lmebŝûŝ.

Arapça:

يَوْمَ يَكُونُ النَّاسُ كَالْفَرَاشِ الْمَبْثُوثِ

Türkçe:

O gün insanlar, çırpınarak yayılmış pervaneler gibi olurlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O gün insanlar yayılmış pervaneler gibi olurlar.

Diyanet Vakfı:

İnsanların, ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olur,

İngilizce:

(It is) a Day whereon men will be like moths scattered about,

Fransızca:

C'est le jour où les gens seront comme des papillons éparpillés,

Almanca:

An dem Tag, wenn die Menschen wie verstreute Motten sind,

Rusça:

В тот день люди будут подобны рассеянным мотылькам,

Açıklama:

Sayfalar

Sayfa 600 beslemesine abone olun.