Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

100

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

6155

Sayfa No: 

600

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ أَفَلَا يَعْلَمُ إِذَا بُعْثِرَ مَا فِي الْقُبُورِ

Çeviriyazı: 

efelâ ya`lemü iẕâ bü`ŝira mâ fi-lḳubûr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bilmiyor mu ki, kabirlerin içindekiler fırlatılacak.

Diyanet İşleri: 

İnsan, kabirlerde bulunanların çıkarılacağı ve kalblerde olanların ortaya konulacağı bir zamanın geleceğini bilmez mi?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Fakat bilmez mi ki kabirlerdekiler, dışarı çıkınca.

Şaban Piriş: 

Bilmez mi (insan), kabirlerde bulunanların çıkarılacağı.

Edip Yüksel: 

Bilmez mi ki, mezardakiler ortaya atıldığı,

Ali Bulaç: 

Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların 'deşilip dışa atıldığı,'

Suat Yıldırım: 

Peki o insan, kendisinin ve malının âkıbetini hâlâ bilip anlamayacak mı?Kabirlerde olanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman, sinelerin içinde bulunan her şey derlenip ortaya konulduğu zaman,

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bilmez mi ki, kabirlerde olanlar fırlatılacakları zaman,

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,

Bekir Sadak: 

O gun insanlar, ates etrafinda cirpinip dokulen pervaneye donecekler.

İbni Kesir: 

Yoksa bilmez mi kabirdekilerin çıkarılacağı zamanı?

Adem Uğur: 

Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi?

İskender Ali Mihr: 

Artık kabirlerde olanlar çıkarıldığı zaman, bilmiyorlar mı ki?

Celal Yıldırım: 

(9-10) Kabirlerdekinin deşilip çıkarılacağı, göğüslerde olanın derlenip ortaya konulacağı zamanı acaba bilmiyor mu ?!

Tefhim ul Kuran: 

Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların deşilip dışa atıldığı,

Fransızca: 

Ne sait-il donc pas que lorsque ce qui est dans les tombes sera bouleversé,

İspanyolca: 

¿No sabe, acaso, que cuando lo que hay en las sepulturas sea vuelto al revés

İtalyanca: 

Non sa che, quando sarà messo sottosopra quello che è nelle tombe

Almanca: 

Weiß er etwa nicht, wenn das, was von den Gräbern aufgedeckt wird

Çince: 

难道他不知道吗?当坟中的朽骨被揭发,

Hollandaca: 

Weet hij dan niet dat hetgene zich in de graven bevindt, weder zal oprijzen,

Rusça: 

Неужели он не знает, что, когда будет опрокинуто то, что в могилах,

Somalice: 

Miyuuna ogayn Marka Xabaalaha waxa ku jira la soo bixiyo.

Swahilice: 

Kwani hajui watakapo fufuliwa waliomo makaburini?

Uygurca: 

قەبرىلەردىكى ئۆلۈكلەر (سىرتقا) چىقىرىلغان، دىللاردىكى سىرلار ئاشكارا قىلىنغان چاغدا، ئۇلارنىڭ ھەممە ئەھۋالىدىن پەرۋەردىگارىنىڭ ھەقىقەتەن خەۋەردار ئىكەنلىكىنى (بۇ نادان ئىنسان) بىلمەمدۇ؟

Japonca: 

かれは墓の中のものが発き出される時のことを知らないのか。

Arapça (Ürdün): 

«أفلا يعلم إذا بُعثر» أثير وأخرج «ما في القبور» من الموتى، أي بعثوا.

Hintçe: 

तो क्या वह ये नहीं जानता कि जब मुर्दे क़ब्रों से निकाले जाएँगे

Tayca: 

เขาไม่รู้ดอกหรือว่า เมื่อสิ่งที่อยู่ในหลุมฝังศพถูกให้ฟื้นขึ้นมา

İbranice: 

הלא יכיר כשיוקמו לתחיה אלה שבקברים

Hırvatça: 

A zar on ne zna da će, kada kaburovi budu prevrnuti s onim što je u njima,

Rumence: 

Nu ştie el oare că atunci când mormintele-şi vor arunca afară lăuntrurile,

Transliteration: 

Afala yaAAlamu itha buAAthira ma fee alquboori

Türkçe: 

Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında,

Sahih International: 

But does he not know that when the contents of the graves are scattered

İngilizce: 

Does he not know,- when that which is in the graves is scattered abroad

Azerbaycanca: 

Məgər o bilmirmi ki, qəbirlərdə olanlar (dirilib) çıxardılacağı;

Süleyman Ateş: 

Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı,

Diyanet Vakfı: 

Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi?

Erhan Aktaş: 

Bilmez mi kabirlerde olanlar çıkarıldığı zaman,

Kral Fahd: 

(İnsan) düşünmez mi ki, kabirlerde bulunanlar diriltilip dışarı atıldığı zaman,

Hasan Basri Çantay: 

Haalâ o, (hakıykatı görüp) bilmeyecek mi, kabirlerin içindekiler (eşilib) çıkarıldığı zaman,

Muhammed Esed: 

Ama bilmez mi ki (Ahiret Günü,) herkes mezarından ayağa kalkıp dışarı çıktığında,

Gültekin Onan: 

Yine de bilmeyecek mi? Kabirlerde olanların deşilip dışa atıldığı,

Ali Fikri Yavuz: 

Fakat bilmez mi o insan, kabirlerdeki ölüler diriltilib çıkarıldığı

Portekizce: 

Ignoram eles, acaso, que quando os que estão nos sepulcros forem ressuscitados,

İsveççe: 

Vet hon inte [att] då det som göms i gravarna strös omkring

Farsça: 

آیا نمی داند هنگامی که آنچه در گورهاست برانگیخته شود.

Kürtçe: 

دەی ئایا نازانی کاتێك کە مردووی ناو گۆڕەکان زیندوو کرانەوە و(ھێنرانە دەرەوە)

Özbekçe: 

У билмасми?! Қабрдагилар қўзғатилганда.

Malayca: 

(Patutkah ia bersikap demikian?) Tidakkah ia mengetahui (bagaimana keadaan) ketika dibongkarkan segala yang ada dalam kubur?

Arnavutça: 

E, vallë, a nuk e di ai (njeriu), kur do të përzihen (ringjallen) ata që gjenden në varreza

Bulgarca: 

Нима не знае, че когато бъде изкарано това, което е в гробовете,

Sırpça: 

А зар он не зна да ће, када гробови буду преврнути сa оним што је у њима,

Çekçe: 

Cožpak neví, že až bude to, co je v hrobech, převráceno

Urduca: 

تو کیا وہ اُس حقیقت کو نہیں جانتا جب قبروں میں جو کچھ (مدفون) ہے اُسے نکال لیا جائے گا

Tacikçe: 

Оё намедонад, ки чун он чӣ дар гӯрҳост, зинда гардад,

Tatarca: 

Әйә адәм баласы белмиме белерлек, гакылы бар түгелме – кабердәге үлекләр терелеп чыкканда һәм,

Endonezyaca: 

Maka apakah dia tidak mengetahui apabila dibangkitkan apa yang ada di dalam kubur,

Amharca: 

(ሰው) አያውቅምን? በመቃብሮች ያሉት (ሙታን) በተቀሰቀሱ ጊዜ፤

Tamilce: 

புதைகுழிகளில் உள்ளவர்கள் எழுப்பப்படும்போது (தன் நிலைமை என்னவாகும் என்பதை மனிதன்) அறியவேண்டாமா?

Korece: 

무덤속에 있는 것들이 밖으로 나와 산산히 흩어지고

Vietnamca: 

Y không biết rồi đây những gì nằm trong mộ đều bị quật lên ư?