Arapça:
فَالْمُغِيرَاتِ صُبْحًا
Çeviriyazı:
felmügîrâti ṣubḥâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sabahleyin akın edenlere,
Diyanet İşleri:
Sabah sabah akına çıkanlara;
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sabah çağı, düşmanı basanlara.
Şaban Piriş:
Sabah vakti baskın yapanlara,
Edip Yüksel:
Sabah sabah akın edenlere,
Ali Bulaç:
Sabah vakti baskın yapanlara.
Suat Yıldırım:
Sabah erkenden baskın basan,
Ömer Nasuhi Bilmen:
Sonra sabahleyin baskın verenlere.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere,
Bekir Sadak:
(9-10) Insan, kabirlerde bulunanlarin cikarilacagi ve kalblerde olanlarin ortaya konulacagi bir zamanin gelecegini bilmez mi?
İbni Kesir:
Sabah sabah baskın yapanlara,
Adem Uğur:
(Ansızın) sabah baskını yapanlara,
İskender Ali Mihr:
Sonra sabah vakti ansızın akın edenlere andolsun ki.
Celal Yıldırım:
Sabahleyin baskın basanlara,
Tefhim ul Kuran:
Sabah vakti baskın yapanlara,
Fransızca:
qui attaquent au matin.
İspanyolca:
cargan el alba,
İtalyanca:
che caricano al mattino,
Almanca:
dann den am Morgen Anstürmenden,
Çince:
以早晨出击,
Hollandaca:
Bij hen die plotseling en vroeg in den ochtend, een inval bij den vijand doen,
Rusça:
Клянусь нападающими на заре,
Somalice:
Iyo kuwa Cadawga weerara Subaxdii.
Swahilice:
Wakishambulia wakati wa asubuhi,
Uygurca:
(غازىلارنىڭ دۈشمەنگە ھۇجۇم قىلىشىدا) ھاسىراپ يۈگۈرگۈچى، (قاتتىق يۈگۈرگەنلىكتىن) تۇۋاقلىرىدىن ئوت چىقارغۇچى، ئەتىگەندە (دۈشمەن ئۈستىگە) باستۇرۇپ كىرگۈچى، (قاتتىق چاپقانلىقتىن) توپا - چاڭ چىقارغۇچى، شۇ توپا - چاڭ بىلەن دۈشمەن توپى ئىچىگە كىرىپ كەتكۈچى ئاتلار بىلەن قەسەمكى
Japonca:
暁に急襲して,
Arapça (Ürdün):
«فالمغيرات صبحا» الخيل تغير على العدو وقت الصبح بإغارة أصحابها.
Hintçe:
फिर पत्थर पर टाप मारकर चिंगारियाँ निकालते हैं फिर सुबह को छापा मारते हैं
Tayca:
แล้วด้วยม้าที่จู่โจมศัตรูในยามเช้า
İbranice:
העורכים פשיטות (במפתיע) עם הפצעת השחר
Hırvatça:
i zorom napadaju,
Rumence:
cei ce se năpustesc odată cu zorii,
Transliteration:
Faalmugheerati subhan
Türkçe:
Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere,
Sahih International:
And the chargers at dawn,
İngilizce:
And push home the charge in the morning,
Azerbaycanca:
And olsun sübh çağı hücum edən atlara;
Süleyman Ateş:
Sabahleyin akın edenlere,
Diyanet Vakfı:
(Ansızın) sabah baskını yapanlara,
Erhan Aktaş:
Sabahleyin akın edenlere,
Kral Fahd:
(ansızın) sabah baskını yapanlara, yemin ederim ki,
Hasan Basri Çantay:
sabahlayın baskın yapanlara,
Muhammed Esed:
sabah vakti akına koşan,
Gültekin Onan:
Sabah vakti baskın yapanlara.
Ali Fikri Yavuz:
Sabah vakti akın edenlere,
Portekizce:
Que atacam ao amanhecer,
İsveççe:
när de galopperar till anfall i den tidiga morgonen
Farsça:
و سوگند به سوارانی که هنگام صبح غافل گیرانه به دشمن هجوم می برند
Kürtçe:
وە سوێند بە (ئەسپانی) ھێرش بەران لە بەیانیاندا
Özbekçe:
Тонг чоғида ғорат қилувчи отлар билан қасам.
Malayca:
Dan meluru menyerbu musuh pada waktu subuh,
Arnavutça:
dhe sulmojnë (armikun) në mëngjes,
Bulgarca:
и връхлитащите сутрин,
Sırpça:
и зором нападају,
Çekçe:
za jitra se vynořujících,
Urduca:
پھر صبح سویرے چھاپہ مارتے ہیں
Tacikçe:
ва савганд ба аспоне, ки бомдодон ҳуҷум оваранд
Tatarca:
Таң вакытында Аллаһ юлында сугыш өчен ашыгып чабкучы атлар белән ант итәм.
Endonezyaca:
dan kuda yang menyerang dengan tiba-tiba di waktu pagi,
Amharca:
በማለዳ ወራሪዎች በኾኑትም፤
Tamilce:
இன்னும், அதிகாலையில் (எதிரிகள் மீது) பாய்ந்து தாக்குகின்ற குதிரைகள் மீது சத்தியமாக,
Korece:
새벽에 공격하는 말을 두고 맹세하나니
Vietnamca:
Tấn công vào lúc bình minh.
Ayet Linkleri: