Arapça:
وَيُحِقُّ اللَّهُ الْحَقَّ بِكَلِمَاتِهِ وَلَوْ كَرِهَ الْمُجْرِمُونَ
Çeviriyazı:
veyüḥiḳḳu-llâhü-lḥaḳḳa bikelimâtihî velev kerihe-lmücrimûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah, hakkın hak ve gerçek olduğunu kelimeleriyle ispat eder, günahkârların hoşuna gitmese de
Diyanet İşleri:
Attıklarında, Musa: "Yaptığınız sihirdir, fakat Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah bozguncuların işini elbette düzeltmez. Suçlular istemese de Allah sözleriyle hakkı gerçekleştirecektir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Suçluların zoruna gitse de Allah, sözleriyle gerçeğin gerçek olduğunu izhar eder.
Şaban Piriş:
Günahkarlar hoşlanmasa da Allah sözleriyle hakkı ortaya çıkaracaktır.
Edip Yüksel:
ALLAH sözleriyle hakkı gerçekleştirir. Suçlular hoşlanmasa da...
Ali Bulaç:
Allah, suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı (hak olarak) Kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir.
Suat Yıldırım:
Onlar iplerini ve değneklerini atınca Mûsâ şöyle dedi:“Yaptığınız şey, sihirdir. Allah onu boşa çıkaracaktır.Çünkü Allah bozguncuların işini düzeltmez. Mücrimler hoşlanmasa da, Allah sözleriyle gerçeği ortaya çıkaracaktır.” [8,8]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve Allah Teâlâ, hakkı kelimeleriyle izhar eder, velev ki günahkârlar hoşlanmasınlar.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve suçlular hoş görmese de Allah, hakkı, kelimeleriyle ortaya çıkarıp kanıtlayacaktır.
Bekir Sadak:
Musa ve kardesine: «Misir´da milletinize evler hazirlayin
İbni Kesir:
Ve suçlular istemese de Allah, hakkı sözleriyle gerçekleştirir.
Adem Uğur:
Suçluların hoşuna gitmese de Allah, sözleriyle gerçeği açığa çıkaracaktır.
İskender Ali Mihr:
Ve mücrimler (suçlular) kerih görse de (istemese de) Allah hakkı gerçekleştirecektir.
Celal Yıldırım:
Suçlu günahkârlar hoşlanmasa bile Allah hakkı kendi sözleriyle gerçekleştirir.
Tefhim ul Kuran:
Allah, suçlu günahkârlar istemese de, hakkı (hak olarak) kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir.
Fransızca:
Et par Ses paroles, Allah fera triompher la Vérité, quelque répulsion qu'en aient les criminels".
İspanyolca:
Y Alá hace triunfar la Verdad con Sus palabras, a despecho de los pecadores».
İtalyanca:
Allah conferma il vero con le Sue parole, a dispetto dei perversi.
Almanca:
ER läßt die Wahrheit durch Seine Worte zur Geltung kommen, selbst dann, sollten die schwer Verfehlenden dies verabscheuen."
Çince:
真主将以他的言语证实真理,即使犯罪的人不愿意。
Hollandaca:
En God wil de waarheid zijner woorden bevestigen, niettegenstaande den tegenzin der zondaren.
Rusça:
Аллах утвердит истину Своими Словами, даже если это ненавистно грешникам".
Somalice:
wuxuuna ku sugaa Eebe xaqa kalimadiisa haba naceen Dambiilayaashuye.
Swahilice:
Na Mwenyezi Mungu huhakikisha Haki kwa maneno yake, hata wanga chukia wakosefu
Uygurca:
گۇناھكارلار ياقتۇرمىغان تەقدىردىمۇ، اﷲ پاكىتلىرى ئارقىلىق ھەقىقەتنى ئىسپاتلايدۇ
Japonca:
罪深い者たちが仮令好まなくても,アッラーは御言葉で真理を立証される。
Arapça (Ürdün):
«ويحق» يثبت ويظهر «الله الحق بكلماته» بمواعيده «ولو كره المجرمون».
Hintçe:
और ख़ुदा सच्ची बात को अपने कलाम की बरकत से साबित कर दिखाता है अगरचे गुनाहगारों को ना गॅवार हो
Tayca:
“และอัลลอฮ์จะทรงให้สัจธรรมยืนหยัดอยู่ ด้วยคำกล่าวของพระองค์ และแม้ว่าบรรดาคนชั่วจะเกลียดชังก็ตาม
İbranice:
אלוהים מאשר את הצדק בדבריו על אפם וחמתם של הכופרים המכחשים
Hırvatça:
Allah će Svojim riječima istinu utvrditi, makar što će to zločincima krivo biti!
Rumence:
Dumnezeu întăreşte Adevărul, prin cuvintele Sale, în ciuda nelegiuiţilor.”
Transliteration:
Wayuhiqqu Allahu alhaqqa bikalimatihi walaw kariha almujrimoona
Türkçe:
"Ve suçlular hoş görmese de Allah, hakkı, kelimeleriyle ortaya çıkarıp kanıtlayacaktır."
Sahih International:
And Allah will establish the truth by His words, even if the criminals dislike it."
İngilizce:
And Allah by His words doth prove and establish His truth, however much the sinners may hate it!
Azerbaycanca:
Günahkarlar istəməsələr də, Allah sözləri (əmr və hökmləri) ilə haqqı gerçəkləşdirəcək (bərqərar edəcəkdir)!”
Süleyman Ateş:
Ve suçlular istemese de Allah, sözleriyle gerçeği ortaya çıkaracaktır!
Diyanet Vakfı:
"Suçluların hoşuna gitmese de Allah, sözleriyle gerçeği açığa çıkaracaktır."
Erhan Aktaş:
Suçlular hoşlanmasalar da Allah, kelimeleriyle(1) gerçeği ortaya çıkaracaktır.
Kral Fahd:
"Suçlu olanlar hoşlanmasalar bile, Allah, sözleriyle hakkı gerçekleştirecektir'' demişti.
Hasan Basri Çantay:
Allah, günahkârların hoşuna gitmese de, hakkın hak olduğunu kelimeleriyle isbat eder.
Muhammed Esed:
Tersine, kelimeleriyle ancak hakkın ortaya çıkmasını sağlar; günaha gömülüp giden insanlar bundan hoşnut olmasalar da!"
Gültekin Onan:
Tanrı, suçlu günahkarlar istemese de, hakkı (hak olarak) kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir.
Ali Fikri Yavuz:
Günahkârlar hoşlanmasalar bile, Allah emir ve hükümleriyle hakkı gerçekleştirir.
Portekizce:
Deus estabelece a verdade com as Suas palavras, ainda que isto desgoste os pecadores.
İsveççe:
Med Sina ord visar Gud att sanningen är sanning, hur förhatlig denna än är för de obotfärdiga syndarna."
Farsça:
و خدا حق را با دلایل و معجزاتش ثابت و پابرجا می کند، گرچه گنهکاران خوش نداشته باشند.
Kürtçe:
خوا حەق و ڕاستی سەردەخات (دەیچەسپێنێت) بەفەرمان و بەڵێنەکانی با تاوانبارانیش پێیان ناخۆش بێت
Özbekçe:
Ва Аллоҳ Ўз калимаси ила, гарчи жиноятчилар ёқтирмаса ҳам, ҳақни рўёбга чиқарур», деди. (Kиссанинг тафсилоти бошқа сураларда келган. Бу сурада эса, сиёқига мос равишда баъзи ҳолатлар баён қилинмоқда. Чунки Аллоҳ томонидан берилган мўъжизага соҳиб бўлган Пайғамбар сеҳрни осонликча билиши ажабланарлик эмас. У киши қалби Аллоҳга иймон ила тўла, ўз ишининг ҳақлигига, бошқаларнинг иши ботиллигига ишончи комил зотдирлар. Дарҳақиқат, шундай бўлди ҳам. Аллоҳнинг «Бўл!» деган калимаси ила ҳар нарса бўлиши турган гап. Сеҳргарларнинг сеҳри ботил бўлди. Аллоҳ ҳақни рўёбга чиқарди.)
Malayca:
"Dan Allah juga sentiasa menetapkan perkara yang benar dengan kalimah-kalimah perintahNya, walaupun yang demikian dibenci oleh orang-orang yang melakukan dosa".
Arnavutça:
Perëndia, me premtimin e Tij e forcon të Vërtetën, e madje edhe sikur ta urrejnë mëkatarët!”
Bulgarca:
И утвърждава Аллах истината със Своите Слова, дори престъпниците да възненавиждат това.”
Sırpça:
Аллах ће Својим речима да утврди истину, макар то било криво неверницима!
Çekçe:
ale Bůh uskutečňuje pravdu slovem Svým, i když se to hříšníkům nelíbí!'
Urduca:
اور اللہ اپنے فرمانوں سے حق کو حق کر دکھاتا ہے، خواہ مجرموں کو وہ کتنا ہی ناگوار ہو"
Tacikçe:
Ва Худованд бо суханони худ ҳақро ба исбот мерасонад, агарчи гунаҳгоронро нохуш ояд».
Tatarca:
Аллаһу тәгалә хак эшнең хаклыгын дөресләр үзенең сүзе белән, гәрчә кәферләр мәкрүһ күрсәләр дә.
Endonezyaca:
Dan Allah akan mengokohkan yang benar dengan ketetapan-Nya, walaupun orang-orang yang berbuat dosa tidak menyukai(nya).
Amharca:
አላህም ከሓዲዎች ቢጠሉም እውነትን በቃላቱ ያረጋግጣል፡፡
Tamilce:
இன்னும், “அல்லாஹ் தன் கட்டளைகளைக் கொண்டு உண்மையை நிரூபிப்பான், (அதை) குற்றவாளிகள் வெறுத்தாலும் சரியே!”
Korece:
하나님께서 진리를 말씀으로예중하사 죄인은 증오하니라
Vietnamca:
Allah thiết lập chân lý bằng các lời phán của Ngài cho dù những kẻ tội phạm không thích (điều đó).
Ayet Linkleri: