Arapça:
فَإِذَا جَاءَتِ الطَّامَّةُ الْكُبْرَىٰ
Çeviriyazı:
feiẕâ câeti-ṭṭâmmetü-lkübrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Fakat o her şeyi bastıran büyük felaket geldiği vakit,
Diyanet İşleri:
Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Derken o pek büyük felaket gelip çatınca.
Şaban Piriş:
En büyük kıyamet (ikinci üfleniş) geldiği zaman,
Edip Yüksel:
Büyük baskın geldiği zaman,
Ali Bulaç:
Ancak o, 'herşeyi batırıp gömen büyük-felaket’ (kıyamet) geldiği zaman.
Suat Yıldırım:
Fakat her şeyi bastıran o felaket geldiği zaman,
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık o vakit ki, pek büyük bir âfet zuhûra gelir.
Yaşar Nuri Öztürk:
O güç yetmez büyük felaket geldiğinde,
Bekir Sadak:
(40-41) Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kotulukten alikoymussa, varacagi yer suphesiz cennettir.
İbni Kesir:
Fakat o en büyük bela geldiği zaman
Adem Uğur:
Her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit,
İskender Ali Mihr:
Fakat o büyük (dayanılmaz) musîbet (kıyâmet vakti) geldiği zaman.
Celal Yıldırım:
O güç getirilemiyecek büyük (Kıyamet) felâketi geldiği zaman
Tefhim ul Kuran:
Ancak o, ´her şeyi batırıp gömen büyük felâket (kıyamet)´ geldiği zaman.
Fransızca:
Puis quand viendra le grand cataclysme,
İspanyolca:
Pero, cuando venga la tan grande Calamidad,
İtalyanca:
Poi, quando verrà il grande cataclisma,
Almanca:
Wenn dann die große Katastrophe kommt,
Çince:
大难来临的时候,
Hollandaca:
Als de voorname, de groote dag zal komen.
Rusça:
Когда же наступит Величайшее бедствие (День воскресения),
Somalice:
Markay timaaddo Musiibadii waynayd (qiyaamadu).
Swahilice:
Basi itakapo fika hiyo balaa kubwa,
Uygurca:
قىيامەت كەلگەندە،
Japonca:
それで大きい災厄が来ると,
Arapça (Ürdün):
«فإذا جاءت الطامة الكبرى» النفخة الثانية.
Hintçe:
तो जब बड़ी सख्त मुसीबत (क़यामत) आ मौजूद होगी
Tayca:
ดังนั้นเมื่อความหายนะอันใหญ่หลวงได้เกิดขึ้น
İbranice:
כאשר יגיע המאורע המחריד
Hırvatça:
A kad dođe Nevolja najveća,
Rumence:
Când va veni Potopul cel Mare,
Transliteration:
Faitha jaati alttammatu alkubra
Türkçe:
O güç yetmez büyük felaket geldiğinde,
Sahih International:
But when there comes the greatest Overwhelming Calamity -
İngilizce:
Therefore, when there comes the great, overwhelming (Event),-
Azerbaycanca:
O böyük bəla (qiyamət) gələndə,
Süleyman Ateş:
Herşeyi bastıran o büyük felaket geldiği zaman,
Diyanet Vakfı:
Her şeyi alt üst eden o büyük felaket geldiği vakit,
Erhan Aktaş:
Fakat o en büyük olay(1) gerçekleştiği zaman.
Kral Fahd:
her şeyi alt üst eden o büyük felâket geldiği vakit,
Hasan Basri Çantay:
Fakat o (bütün belâlardan üstün) en büyük belâ geldiği zaman,
Muhammed Esed:
Ve böylece, büyük, sarsıcı (yeniden dirilme) olayı gelip çattığında,
Gültekin Onan:
Ancak o, ´her şeyi batırıp gömen büyük felaket´ (kıyamet) geldiği zaman.
Ali Fikri Yavuz:
Fakat o büyük felâket (kıyamet) geldiği vakit,
Portekizce:
Mas, quando chegar o grande evento,
İsveççe:
OCH när den Dag kommer då allt omstörtas,
Farsça:
پس زمانی که آن حادثه بزرگ تر [و غیر قابل دفع] در رسد،
Kürtçe:
ئەمجا کاتێك کە ڕووداوی گەورە ھات (کە ڕۆژی دواییە)
Özbekçe:
Вақтики катта ғолиб (қиёмат) келса.
Malayca:
Maka apabila datang hari yang bencananya amat besar, -
Arnavutça:
E, kur të arrijë vështirësia më e madhe,
Bulgarca:
И когато настъпи Голямото прииждане,
Sırpça:
А кад дође највећа Невоља,
Çekçe:
A až nadejde ten převrat nesmírný
Urduca:
پھر جب وہ ہنگامہ عظیم برپا ہوگا
Tacikçe:
Чун он ҳодисаи бузург даррасад,
Tatarca:
Әгәр олугъ җыелыш көне кыямәт килсә,
Endonezyaca:
Maka apabila malapetaka yang sangat besar (hari kiamat) telah datang.
Amharca:
ታላቂቱም መዐት በመጣች ጊዜ፣
Tamilce:
ஆக, (-எக்காளத்தில் முதல் ஊதுதல் ஊதப்பட்டு மறுமையின்) மிகப்பெரிய பயங்கரமான அழிவு வந்தால்,
Korece:
그러나 대 재앙이 다가올 때
Vietnamca:
Nhưng khi đại họa xảy đến.
Ayet Linkleri: