Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

68

Sûredeki Ayet No: 

1

Ayet No: 

5272

Sayfa No: 

564

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ ن ۚ وَالْقَلَمِ وَمَا يَسْطُرُونَ

Çeviriyazı: 

nûn. velḳalemi vemâ yesṭurûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Nûn, Kaleme ve yazdıklarına andolsun.

Diyanet İşleri: 

Nun; kalem ve onunla yazılanlara and olsun ki, sen Rabbinin nimetine uğramış bir kimsesin, deli (cinlenmiş) değilsin.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Nun, andolsun kaleme ve yazdıklarına.

Şaban Piriş: 

Nûn, kaleme ve (onunla) yazdıklarına yemin olsun.

Edip Yüksel: 

NuN, kaleme ve yazdıklarına andolsun.

Ali Bulaç: 

Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun.

Suat Yıldırım: 

Nûn. Kalem ve ehl-i kalemin satırlara dizdikleri ve dizecekleri şeyler hakkı için:

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Nûn ve Kalem´e ve yazdıkları şeylere andolsun ki,

Yaşar Nuri Öztürk: 

Nûn! Yemin olsun kaleme ve satır satır yazdıklarına

Bekir Sadak: 

Dogrusu senin Rabbin, yolundan sapitanlari cok iyi bilir

İbni Kesir: 

Nun. Kaleme ve onunla yazılanlara andolsun ki

Adem Uğur: 

Nûn. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki,

İskender Ali Mihr: 

Nûn. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun!

Celal Yıldırım: 

Nûn´a, Kâlem´e ve (kalemle) satır satır yazdıklarına and olsun ki,

Tefhim ul Kuran: 

Nûn, Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun.

Fransızca: 

Noun . Par la plume et ce qu'ils écrivent !

İspanyolca: 

n. ¡Por el cálamo y lo que escriban!

İtalyanca: 

Nûn. Per il calamo e ciò che scrivono!

Almanca: 

Nuun . Bei Al-qalam und dem, was sie in Zeilen schreiben!

Çince: 

努奈。以笔和他们所写的盟誓,

Hollandaca: 

Noen. (Ik zweer) bij de pen en wat zij (de menschen) schrijven.

Rusça: 

Нун. Клянусь письменной тростью и тем, что они пишут!

Somalice: 

Eebe wuxuu ku dhaartay Qalinka iyo waxa Malaa'igtu qorayso (Camalka dadka).

Swahilice: 

Nuun. Naapa kwa kalamu na yale wayaandikayo,

Uygurca: 

نۇن. قەلەم بىلەن ۋە ئۇلار يازغان نەرسىلەر بىلەن قەسەمكى،

Japonca: 

ヌーン。筆に誓けて,また書いたものにおいて誓う。

Arapça (Ürdün): 

«ن» أحد حروف الهجاء الله أعلم بمراده به «والقلم» الذي كتب به الكائنات في اللوح المحفوظ «وما يسطرون» أي الملائكة من الخير والصلاح.

Hintçe: 

नून क़लम की और उस चीज़ की जो लिखती हैं (उसकी) क़सम है

Tayca: 

นูน ขอสาบานด้วยปากกา และสิ่งที่พวกเขาขีดเขียน

İbranice: 

נ. (נון) (שבועה) בעט ובכל אשר רושמים

Hırvatça: 

Nun. Tako Mi pera i onoga što oni pišu,

Rumence: 

Nun. Pe condei şi pe ceea ce scriu ei!

Transliteration: 

Noon waalqalami wama yasturoona

Türkçe: 

Nûn! Yemin olsun kaleme ve satır satır yazdıklarına

Sahih International: 

Nun. By the pen and what they inscribe,

İngilizce: 

Nun. By the Pen and the (Record) which (men) write,-

Azerbaycanca: 

Nun! And olsun qələmə və (mələklərin) yazdıqlarına (yaxud lövhi-məhfuzda yazılanlara) ki,

Süleyman Ateş: 

Nun. Kaleme ve (kalemle) yazdıklarına andolsun.

Diyanet Vakfı: 

Nun. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına andolsun ki,

Erhan Aktaş: 

Nûn. Kaleme ve satır satır yazdıklarına ant olsun ki,

Kral Fahd: 

Nûn. Kaleme ve (kalem tutanların) yazdıklarına

Hasan Basri Çantay: 

Hokka ile kaleme ve (erbâb-ı kalemin) yazmakda oldukları şeylere andolsun ki,

Muhammed Esed: 

Nun. Düşün kalemi ve (onunla) yazdıklarını!

Gültekin Onan: 

Nun. Kaleme ve satır satır yazdıklarına andolsun.

Ali Fikri Yavuz: 

Nûn ve kalem, bir de satıra yazı yazdıkları şeyler hakkı için,

Portekizce: 

Nun, Pelo cálamo e pelo que com ele escrevem,

İsveççe: 

Nun. VID PENNAN och det som skrivs ned!

Farsça: 

ن، سوگند به قلم و آنچه می نویسند،

Kürtçe: 

بە (نوون) دەخوێنرێتەوە، خوا بەماناکەی زاناترە بۆ زیاتر زانیاری سەیری سەرەتای سورەتی (البقرة) بکە، سوێند بە پێنووس وبەو دێڕانەی دەینوسن

Özbekçe: 

Нуун. Қалам билан ва сатрларга ёзадиган нарсалар билан қасам. (Оятда қасам қалам билан чекланмади, балки Аллоҳ сатрларга ёзилажак нарсалар билан ҳам қасам ичди. Бизнинг замонамизда қаламдан бошқа ёзув қўлланмалари ҳам чиқди. Қалам ва ёзиш билан қасам ичилиши мусулмонлар учун ўқиш-ёзиш, илм-маърифатга катта эътибор беришга чақириқдур.)

Malayca: 

Nuun. Demi Pena dan apa yang mereka tulis, -

Arnavutça: 

Nûn. Pasha pendën dhe në atë që shkruajnë ata,

Bulgarca: 

Нун. Кълна се в калема и в онова, което пишат!

Sırpça: 

Нун. Тако Ми пера и онога што они пишу,

Çekçe: 

Nún. Při peru a při tom, co píší,

Urduca: 

ن، قسم ہے قلم کی اور اُس چیز کی جسے لکھنے والے لکھ رہے ہیں

Tacikçe: 

Нун, савганд ба қалам ва он чӣ менависанд,

Tatarca: 

Нун. Вә Ләүхүл Мәхфузны язган каләм белән һәм фәрештәдә язган кешеләрнең гамәл дәфтәрләре илә ант итәмен.

Endonezyaca: 

Nun, demi kalam dan apa yang mereka tulis,

Amharca: 

ነ.(ኑን)፤ በብርእ እምላለሁ በዚያም (መልአኮች) በሚጽፉት፡፡

Tamilce: 

எ(ந்த இறை)வனுடைய கரத்தில் (எல்லாப் படைப்புகளின்) ஆட்சி இருக்கிறதோ அவன் மிகுந்த பாக்கியவான், மிகவும் உயர்ந்தவன், மிக்க மகத்துவமானவன் ஆவான். அவன் எல்லாப் பொருட்கள் மீதும் பேராற்றல் உடையவன் ஆவான்.

Korece: 

눈 연필과 그들의 기록에 걸어 맹세하사

Vietnamca: 

Nun. Thề bởi cây viết và những gì họ (nhân loại) ghi chép.