Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

57

Sûredeki Ayet No: 

18

Ayet No: 

5093

Sayfa No: 

539

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ الْمُصَّدِّقِينَ وَالْمُصَّدِّقَاتِ وَأَقْرَضُوا اللَّهَ قَرْضًا حَسَنًا يُضَاعَفُ لَهُمْ وَلَهُمْ أَجْرٌ كَرِيمٌ

Çeviriyazı: 

inne-lmüṣṣaddiḳîne velmüṣṣaddiḳâti veaḳraḍu-llâhe ḳarḍan ḥaseney yüḍâ`afü lehüm velehüm ecrun kerîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdikleri kat kat artırılır ve onlara şerefli bir mükafat vardır.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu, sadaka veren erkek ve kadınlara, Allah'a güzel bir takdimde bulunanlara kat kat karşılık verilir; onlara cömertçe verilecek bir ecir vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki sadaka veren erkek ve kadın inananlarla Allah'a güzel bir borç verenlerin verdikleri şey, gene kendileri için katkat arttırılır ve onlara, güzel bir mükafat vardır.

Şaban Piriş: 

Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allah’a güzel bir borç verenler var ya, (verdikleri) onlara kat kat ödenir. Ayrıca onlara çok değerli bir mükâfat da vardır.

Edip Yüksel: 

Sadaka veren erkekler ve kadınlar, ALLAH'a güzel bir borç vermişlerdir. Onlara kat kat ödenir ve onlar cömert bir ödül hakketmişlerdir.

Ali Bulaç: 

Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel bir borç verenler; onlar için kat kat arttırılır ve 'kerim (üstün ve onurlu)' olan ecir de onlarındır.

Suat Yıldırım: 

Dini tasdiklerinin ifadesi olarak, hayır işlerinde mal harcayan erkekler, mal harcayan hanımlar ve Allah'a güzel bir ödünç verenlerin ödülleri kat kat artırılacak, ayrıca onlara değerli bir mükâfat da verilecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Muhakkak ki, sadaka veren erkekler ve kadınlar ve Allah´a güzel ödünç ile ödünçte bulunmuş olanlar için (sevapları) kat kat olur. Ve onlar için pek hoş bir mükâfaat da vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir de Allah'a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır.

Bekir Sadak: 

Bunlar cimrilik ederler ve insanlara da cimrilik yapmalarini soylerler. Allah´in buyrugundan kim yuz cevirirse bilsin ki, Allah suphesiz mustagni ve ovulmege layik olandir.

İbni Kesir: 

Muhakkak ki sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadınlar ve Allah´a güzel bir ödünç verenlere

Adem Uğur: 

Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah´a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlara değerli bir mükâfat vardır.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve Allah´a (Allah için) güzel borç verenler (sadakalar ve borçlar) onlara kat kat ödenir. Ve onlar için kerim ecir vardır.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki sadaka veren erkeklerin ve sadaka veren kadınların ve (onlardan) Allah´a (O´nun rızasını arzulayarak) faizsiz ödünç verenlerin (ecirleri) kat kat verilir ve onlar için göz ve gönül dolduran karşılık vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Allah´a güzel bir borç verenler

Fransızca: 

Ceux et celles qui font la charité et qui ont fait à Allah un prêt sincère, cela leur sera multiplié et ils auront une généreuse récompense.

İspanyolca: 

A quienes den limosna, ellos y ellas, haciendo un préstamo generoso a Alá, les devolverá el doble y les recompensará generosamente.

İtalyanca: 

Coloro che fanno la carità, uomini o donne, concedono un bel prestito ad Allah; lo riscuoteranno raddoppiato e avranno generoso compenso.

Almanca: 

Gewiß, die spendenden Männer, die spendenden Frauen und diejenigen, die ALLAH (Seiner Sache) eine Hasan-Anleihe geben, diesen wird es vervielfacht und für sie ist eine schöne Belohnung bestimmt.

Çince: 

施财的士女,和以善债借给真主的士女,他必定加倍偿还他们,他们将受优厚的报酬。

Hollandaca: 

Waarlijk, voor hen die aalmoezen geven, zoowel mannen als vrouwen, en God eene onbekrompen leening doen, voor hen zal hij die verdubbelen, en zij zullen bovendien eene uitmuntende belooning ontvangen.

Rusça: 

Воистину, для мужчин и женщин, которые раздавали милостыню и одолжили Аллаху прекрасный заем, он будет увеличен. Им уготована щедрая награда.

Somalice: 

Ragga wax Sadaqaysta iyo Haweenka wax Sadaqaysta oo Eebana Amaah wanaagsan Amaaahiya (waa Sadaqada) waa loo laablaabi, waxayna leeyihiin Ajri sharaf leh.

Swahilice: 

Kwa hakika wanaume wanao toa sadaka, na wanawake wanao toa sadaka, na wakamkopesha Mwenyezi Mungu mkopo mwema, watazidishiwa mardufu na watapata malipo ya ukarimu.

Uygurca: 

سەدىقە بەرگۈچى ئەرلەرگە، سەدىقە بەرگۈچى ئاياللارغا ۋە اﷲ قا قەرزىي ھەسەنە بەرگۈچىلەرگە (يەنى اﷲ نىڭ رازىلىقىنى تىلەپ، كەمبەغەللەرگە سەدىقە بەرگۈچىلەر، ياخشىلىق يوللىرىغا خۇشاللىق بىلەن پۇل - مال سەرپ قىلغۇچىلارغا) ھەسسىلەپ (ساۋاب) بېرىلىدۇ، ئۇلارغا زور مۇكاپات (يەنى جەننەت) بېرىلىدۇ

Japonca: 

施しをする男と施しをする女とアッラーに善い貸を,貸付けする者には,かれはそれを倍にされ,(その外に)気前のよい報奨を授けるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«إن المصَّدقين» من التصديق أدغمت التاء في الصاد، أي الذين تصدقوا «والمصَّدقات» اللاتي تصدقن وفي قراءة بتخفيف الصاد فيهما من التصديق والإيمان «وأقرضوا الله قرضا حسنا» راجع إلى الذكور والإناث بالتغليب وعطف الفعل على الاسم في صلة أل لأنه فيها حل محل الفعل، وذكر القرض بوصفه بعد التصدق تقييد له «يضاعف» وفي قراءة يضعف بالتشديد، أي قرضهم «لهم ولهم أجر كريم».

Hintçe: 

बेशक ख़ैरात देने वाले मर्द और ख़ैरात देने वाली औरतें और (जो लोग) ख़ुदा की नीयत से ख़ालिस कर्ज़ देते हैं उनको दोगुना (अज्र) दिया जाएगा और उनका बहुत मुअज़िज़ सिला (जन्नत) तो है ही

Tayca: 

แท้จริงบรรดาผู้บริจาคชายและบรรดาผู้บริจาคหญิง และพวกเขาได้ให้อัลลอฮยืม (บริจาคในหนทางของอัลลอฮ) ด้วยการยืมที่ดี จะมีเพิ่ม (ผลบุญ) แก่พวกเขาและสำหรับพวกเขาจะได้รับรางวัลอันมีเกียรติ

İbranice: 

אכן התורמים צדקה והתורמות צדקה, ואשר הלוו אל אלוהים מלווה טוב, מובטח להם שהונם יוכפל, ולהם גמול שופע

Hırvatça: 

Onima koji milostinju i zekat budu udjeljivali i onima koje je budu udjeljivale, i koji drage volje Allahu zajam budu davali - mnogostruko će se vratiti i njih čeka nagrada divna.

Rumence: 

Bărbaţilor şi femeilor care dau milostenie, cei care dau un frumos împrumut lui Dumnezeu, El li-l dă îndoit înapoi. Ei vor avea o răsplată îmbelşugată.

Transliteration: 

Inna almussaddiqeena waalmussaddiqati waaqradoo Allaha qardan hasanan yudaAAafu lahum walahum ajrun kareemun

Türkçe: 

Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir de Allah'a güzelce borç verenler için karşılıklar kat kat yapılır. Onlar için, onur verici bir ödül de vardır.

Sahih International: 

Indeed, the men who practice charity and the women who practice charity and [they who] have loaned Allah a goodly loan - it will be multiplied for them, and they will have a noble reward.

İngilizce: 

For those who give in Charity, men and women, and loan to Allah a Beautiful Loan, it shall be increased manifold (to their credit), and they shall have (besides) a liberal reward.

Azerbaycanca: 

Şübhəsiz ki, sədəqə verən kişi və qadınlar, Allah yolunda gözəl (könül xoşluğu ilə) borc verənlər üçün (əməllərinin savabı) qat-qat artırılacaqdır. Onları həm də cox qiymətli bir mükafat (Cənnət) gözləyir!

Süleyman Ateş: 

Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve Allah'a güzel borç verenler, işte onlara, (verdikleri), kat kat yapılır ve onlar için değerli bir mükafat da vardır.

Diyanet Vakfı: 

Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlara değerli bir mükafat vardır.

Erhan Aktaş: 

Sadaka(1) veren erkeklerin, sadaka veren kadınların ve Allah’a iyi bir ödünç verenlerin, verdikleri katlanarak geri ödenir. Ve ayrıca onlar için çok şerefli bir ödül vardır.

Kral Fahd: 

Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allah'a güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir ve onlara değerli bir mükâfat vardır. 

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykat, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar ve Allaha karz-ı hasenle Ödüne verenler (yok mu?) onlar (ın mükâfatı) kat kat artırılır. Onlar için çok şerefli (başka) bir mükâfat da vardır.

Muhammed Esed: 

Hakikati tasdik eden kadınlara ve erkeklere ve (böylece) Allah´a güzel bir borç verenlere gelince, onlara kat kat fazlası geri ödenecek ve (öteki dünyada) değerli bir mükafat kazanacaklar.

Gültekin Onan: 

Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar ve Tanrı´ya güzel bir borç verenler

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’ı ve Peygamberini tasdîk eden erkeklerle kadınlar ve gönül hoşluğu ile Allah yolunda (mal) harcayanlar (var ya)

Portekizce: 

Em verdade, os caritativos e as caritativas, e aqueles que emprestam espontaneamente a Deus serão retribuídos emdobro, e obterão uma generosa recompensa.

İsveççe: 

Och de män och de kvinnor som skänker av sitt åt de behövande och [på så sätt] ger Gud ett fullgott lån, skall få det mångdubbla tillbaka och därtill en frikostig belöning.

Farsça: 

بی تردید مردان و زنان انفاق کننده و آنان که به خدا وام نیکو داده اند، [وامشان در پیشگاه خدا] برای آنان دو چندان شود، و برای آنان پاداش باارزشی است.

Kürtçe: 

بێگومان پیاوان وژنانی خێرخواز ئەوانەش قەرز دەدەن بەخوا بەقەرزێکی چاك (یارمەتی ھەژاران دەدەن) چەند بەرامبەر دەیاندرێتەوە وە بۆ ئەوان ھەیە پاداشتی زۆر چاك

Özbekçe: 

Албатта, садақа қилувчи эркагу аёл ҳамда Аллоҳга қарзи ҳасана берувчиларга (савоб) кўпайтириб берилур. Уларга карамли ажр ҳам бор.

Malayca: 

Sesungguhnya orang-orang lelaki yang bersedekah dan orang-orang perempuan yang bersedekah, serta mereka memberikan pinjaman kepada Allah, sebagai pinjaman yang baik (ikhlas), akan digandakan balasannya (dengan berganda-ganda banyaknya), dan mereka pula akan beroleh pahala yang mulia.

Arnavutça: 

At dhe ato që japin lëmoshë dhe vullnetarisht i japin hua Perëndisë, do t’u kthehet shumëfish dhe për ta ka shpërblim fisnik.

Bulgarca: 

На раздаващите милостиня мъже и жени, които дават хубав заем на Аллах, ще им бъде умножено и ще има за тях щедра награда.

Sırpça: 

Онима који милостињу буду удељивали и онима које је буду удељивале, и који драге воље Аллаху зајам буду давали - многоструко ће да им се врати и њих чека дивна награда.

Çekçe: 

Těm, kdož rozdávají almužnu, mužům i ženám, a těm, kdož poskytují Bohu krásnou půjčku, těm bude splacena dvojnásobně a dostane se jim odměny štědré.

Urduca: 

مردوں اور عورتوں میں سے جو لوگ صدقات دینے والے ہیں اور جنہوں نے اللہ کو قرض حسن دیا ہے، اُن کو یقیناً کئی گنا بڑھا کر دیا جائے گا اور ان کے لیے بہترین اجر ہے

Tacikçe: 

Худо ба мардони садақадиҳанда ва занони садақадиҳандае, ки ба Худо қарзулҳасана медиҳанд, дучандон музд медиҳад ва низ онҳоро аҷре некӯст.

Tatarca: 

Дөреслектә садака бирүче ирләр вә хатыннар, вә яхшы эшләрне, изге гамәлләрне Аллаһуга бурычка биргән, ягъни Ислам вә мохтаҗ мөселманнарга малы вә хезмәте белән ярдәм иткән кешеләр, Аллаһ аларга сәвабны арттырып бирер вә аларга җәннәтнең күркәм нигъмәтләре булыр.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya orang-orang yang membenarkan (Allah dan Rasul-Nya) baik laki-laki maupun perempuan dan meminjamkan kepada Allah pinjaman yang baik, niscaya akan dilipatgandakan (pembayarannya) kepada mereka; dan bagi mereka pahala yang banyak.

Amharca: 

የመጸወቱ ወንዶችና፣ የመጸወቱ ሴቶች፣ ለአላህም መልካምን ብድር ያበደሩ ለእነርሱ መልካም ምንዳ አልላቸው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக (அல்லாஹ்வின் பாதையில்) தர்மம் செய்த ஆண்கள், தர்மம் செய்த பெண்கள், இன்னும், அல்லாஹ்விற்கு அழகிய கடனாக கடன் கொடுத்தவர்கள் அவர்களுக்கு (நற்கூலிகள்) பன்மடங்காக்கப்படும். இன்னும், அவர்களுக்கு கண்ணியமான வெகுமதி(யாகிய சொர்க்கம்) உண்டு.

Korece: 

자선을 베푸는 남녀에게 그리고 하나님을 위해 재산을 바치 는 그들을 위해 두배의 보상이 더하여 지니 그들은 훌륭한 보상을 받으리라

Vietnamca: 

Quả thật, những người làm từ thiện nam cũng như nữ, họ đã cho Allah mượn một món nợ tốt, món nợ (tốt) đó sẽ được nhân lên cho họ và họ sẽ có được một phần thưởng cao quý, vinh dự.